Arapça:
هَٰذَا ۚ وَإِنَّ لِلطَّاغِينَ لَشَرَّ مَآبٍ
Çeviriyazı:
hâẕâ. veinne liṭṭâgîne leşerra meâb.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bu, böyledir. Şüphesiz azgınlar için de fena bir gelecek vardır.
Diyanet İşleri:
Bu böyle; ama azgınlara kötü bir gelecek vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şu da var: Ve şüphe yok ki azgınlara elbette dönülüp gidilecek en kötü bir yer mevcut.
Şaban Piriş:
İşte şu da, azgınlar için kötü bir varış yeri vardır.
Edip Yüksel:
Bu böyledir; azgınlar ise kötü bir yeri hakederler.
Ali Bulaç:
Bu (böyle işte); gerçekten azgınlar için de muhakkak varılacak kötü bir yer vardır.
Suat Yıldırım:
İşte bu, mutlularadır. Ama azgınlara kötü bir âkıbet vardır ki o da girip yanacakları cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o!
Ömer Nasuhi Bilmen:
38:53
Yaşar Nuri Öztürk:
Bu, budur! Azgınlara da kötü bir gelecek vardır elbette!
Bekir Sadak:
«ORabbimiz! bunu kim basimiza getirdiyse, ateste onun azabini kat kat artir» derler.
İbni Kesir:
Bu böyle. Azgınlar için de sonucun en kötüsü vardır.
Adem Uğur:
Bu böyle
İskender Ali Mihr:
(Cennettekilerin durumu) bu. Ve muhakkak ki azgınlar için elbette şerrli (kötü) bir meab (sığınak) vardır.
Celal Yıldırım:
Bu (mutlu kişiler içindir). Azgın sapıklar için çok kötü bir dönüş yeri vardır.
Tefhim ul Kuran:
Bu (böyle işte)
Fransızca:
Voilà ! Alors que les rebelles auront certes la pire retraite,
İspanyolca:
Así será. Los rebeldes, en cambio, tendrán un mal lugar de retorno:
İtalyanca:
Così sarà. I ribelli avranno invece il peggiore dei soggiorni:
Almanca:
Dies! Und gewiß für die Übertretenden gibt es doch eine böse Rückkehr.
Çince:
这是事实。放荡者必定要得一个最恶的归宿--
Hollandaca:
Dit zal de belooning der rechtvaardigen wezen. Maar voor de zondaren is eene slechte schuilplaats gereed gemaakt;
Rusça:
Вот так! Воистину, для преступивших границы дозволенного уготовано скверное место возвращения -
Somalice:
Xaalku waa sidaas, Gaalana waxaa u sugnaadey noqosho xun.
Swahilice:
Ndio hivi! Na hakika wenye kuasi bila ya shaka watapata marudio maovu kabisa;
Uygurca:
بۇ (ھەقىقەتتۇر)، كاپىرلارنىڭ (ئاخىرەتتە بولىدىغان جايى) ھەقىقەتەن ئەڭ يامان جايدۇر
Japonca:
(主を畏れる者は)このようである。だが反逆の徒には,悪い帰り所があろう。
Arapça (Ürdün):
«هذا» المذكور للمؤمنين «وإن للطاغين» مستأنف «لشر مآب».
Hintçe:
ये परहेज़गारों का (अन्जाम) है और सरकशों का तो यक़ीनी बुरा ठिकाना है
Tayca:
ดังนั้น และแท้จริงสำหรับบรรดาผู้ละเมิดนั้น แน่นอนทางกลับ (ของพวกเขา) ย่อมเลวจริง ๆ
İbranice:
ואולם לכופרים מחכה מקום מרבץ רע ומר
Hırvatça:
Eto tako! A one koji budu obijesni bili čeka najgore prebivalište:
Rumence:
Aşa va fi! Ticăloşii vor avea o întoarcere rea:
Transliteration:
Hatha wainna lilttagheena lasharra maabin
Türkçe:
Bu, budur! Azgınlara da kötü bir gelecek vardır elbette!
Sahih International:
This [is so]. But indeed, for the transgressors is an evil place of return -
İngilizce:
Yea, such! but - for the wrong-doers will be an evil place of (Final) Return!-
Azerbaycanca:
Bu belə! Şübhəsiz ki, azğınları (Allaha asi olanları) da çox pis qayıdış yeri -
Süleyman Ateş:
Bu böyledir; fakat azgınlara da en kötü bir gelecek vardır:
Diyanet Vakfı:
Bu böyle; ama azgınlara kötü bir gelecek vardır.
Erhan Aktaş:
İyilerin durumu budur. Azgınlar için ise kötü bir gelecek vardır.
Kral Fahd:
Bu böyle ama azgınlara kötü bir gelecek vardır.
Hasan Basri Çantay:
Bu, (ehl-i cennete mahsusdur). Azgınların gideceği yer ise muhakkak en kötü (bir merci) dir:
Muhammed Esed:
Bu, (dürüst ve erdemliler içindir); doğruluk ve dürüstlük sınırlarını aşanları ise en kötü bir akibet beklemektedir.
Gültekin Onan:
Bu (böyle işte)
Ali Fikri Yavuz:
Bu, müminlere mahsustur. Azgınların dönüb varacağı yer ise, muhakkak ki fena bir yerdir.
Portekizce:
Tal será! Por outra, os transgressores terão o pior destino:
İsveççe:
Detta [om de rättfärdiga]. Men de som överskred alla gränser i sin orättfärdighet skall få en dyster återkomst;
Farsça:
این [همه برای پرهیزکاران است] ، و مسلماً برای سرکشان، بدترین بازگشتگاه خواهد بود.
Kürtçe:
ئا ئەمە (پاداشتی پارێزکارانە) و بێگومان سەرکەشانیش خراپترین پاشە ڕۆژیان ھەیە
Özbekçe:
(Иш) бундайдир. Албатта, туғёнга кетгувчилар учун ёмон оқибат.
Malayca:
Nikmat-nikmat ini (adalah untuk orang-orang yang bertaqwa). Dan Bahawa sesungguhnya bagi orang-orang yang zalim (dengan kekufuran atau kederhakaannya) seburuk-buruk tempat kembali, -
Arnavutça:
Kjo është kështu (për besimtarët). E, për njerëzit e tërbuar (në të keqe), me të vërtetë, ka kthim të keq (në botën tjetër):
Bulgarca:
Така е! А за престъпилите има злощастно завръщане -
Sırpça:
Ето тако! А оне који буду зло чинили чека најгоре пребивалиште:
Çekçe:
Tak bude! Však vzpurným dostane se věru nejhoršího přebývání
Urduca:
یہ تو ہے متقیوں کا انجام اور سرکشوں کے لیے بدترین ٹھکانا ہے
Tacikçe:
чунин аст. Ва саркашонро бадтарин бозгаштхост.
Tatarca:
Әмма кәферләргә бик яман урын булачактыр.
Endonezyaca:
Beginilah (keadaan mereka). Dan sesungguhnya bagi orang-orang yang durhaka benar-benar (disediakan) tempat kembali yang buruk,
Amharca:
ይህ (ለአማኞች ነው)፡፡ ለጠማሞችም በጣም የከፋ መመለሻ አላቸው፡፡
Tamilce:
(மேற்கூறப்பட்ட) இவை (நல்லவர்களுக்கு உரியதாகும்). ஆனால், நிச்சயமாக எல்லை மீறியவர்களுக்கு (-பாவிகளுக்கு) மிகக் கெட்ட மீளுமிடம்தான் உண்டு.
Korece:
사악한 자는 최후의 안식처 가 저주받은 곳이 될 것이라
Vietnamca:
Đây (là phần thưởng dành cho những người ngoan đạo). Riêng đối với những kẻ vượt quá (giới hạn của TA) thì sẽ có một nơi trở về vô cùng tồi tệ.
Ayet Linkleri: