Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

38

Sûredeki Ayet No: 

52

Ayet No: 

4022

Sayfa No: 

456

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ وَعِندَهُمْ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ أَتْرَابٌ

Çeviriyazı: 

ve`indehüm ḳâṣirâtu-ṭṭarfi etrâb.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yanlarında da bakışları yalnız kocalarına dönük hep aynı yaşta dilberler vardır.

Diyanet İşleri: 

Yanlarında, gözlerini eşlerine dikmiş yaşıt güzeller vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve yanlarında,.eşlerinden gözlerini ayırmayan huriler olacak ki her biri de eşit ve aynı yaşta.

Şaban Piriş: 

Yanlarında da gözlerini kendilerine dikmiş yaşıt güzeller vardır.

Edip Yüksel: 

Yanlarında gözlerinin içine bakan yaşıtları vardır.

Ali Bulaç: 

Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş yaşıt kadınlar vardır.

Suat Yıldırım: 

Onların beraberinde, gözleri kocalarından başkasını görmeyen yumuşak bakışlı, aynı yaşta güzeller vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onların yanlarında gözlerini (kocalarına dikmiş, yaşları müsavî) dilberler vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yanlarında, bakışlarını eşlerine yöneltmiş yaşıt dilberler vardır.

Bekir Sadak: 

Bunlara benzer daha baskalari da vardir.

İbni Kesir: 

Yanlarında gözlerini yalnız eşlerine dikmiş aynı yaştan güzeller vardır.

Adem Uğur: 

Yanlarında, eşlerinden başkasına bakmayan, kendilerine yaşıt güzeller vardır.

İskender Ali Mihr: 

Ve onların yanlarında bakışlarını saklayan (yalnız eşlerine bakan), aynı yaşta kadınlar vardır.

Celal Yıldırım: 

Yanlarında ise, gözlerini sa dece eşlerine diken yaşıtlar vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Ve yanlarında da bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş yaşıt kadınlar vardır.

Fransızca: 

Et auprès d'eux seront les belles au regard chaste, toutes du même âge.

İspanyolca: 

Junto a ellos estarán las de recatado mirar, de una misma edad.

İtalyanca: 

E staranno loro vicine quelle dallo sguardo casto, coetanee.

Almanca: 

Und bei ihnen sind die des Blickes Zurückhaltenden, Gleichaltrige.

Çince: 

他们有不视非礼的、同年的伴侣。

Hollandaca: 

En nabij hen zullen de maagden van het paradijs zitten, hare blikken van ieder afwendende; behalve van hare bruidegommen, van gelijken ouderdom als zij.

Rusça: 

Рядом с ними будут сверстницы с потупленными взорами.

Somalice: 

Waxaana agtooda ahaan Haween indhahoodu ku koobanyahay Ragooda (dhowrsoon) oo Isla eg.

Swahilice: 

Na pamoja nao wake zao wenye kutuliza macho, hirimu zao.

Uygurca: 

ئۇلارنىڭ يانلىرىدا ئەرلىرىدىن غەيرىيگە كۆز سالمايدىغان، ياش قۇرامى ئوخشاش جۈپتىلىرى بولىدۇ

Japonca: 

また傍には,伏し目がちの同じ年頃の(乙女)が侍る。

Arapça (Ürdün): 

«وعندهم قاصرات الطرف» حابسات العين على أزواجهن «أتراب» أسنانهن واحدة وهن بنات ثلاث وثلاثين سنة جمع ترب.

Hintçe: 

और उनके पहलू में नीची नज़रों वाली (शरमीली) कमसिन बीवियाँ होगी

Tayca: 

และ ณ ที่พวกเขานั้น มีหญิงบริสุทธิ์ผู้ลดสายตาลงต่ำ มีอายุรุ่นราวคราวเดียวกัน

İbranice: 

כשלצדם צנועות מבט אשר כולן באותו הגיל

Hırvatça: 

Pored njih bit će hurije, istih godina, koje će preda se gledati.

Rumence: 

în vreme ce cele cu privirile neîntinate le vor fi ţiitoare de urât!

Transliteration: 

WaAAindahum qasiratu alttarfi atrabun

Türkçe: 

Yanlarında, bakışlarını eşlerine yöneltmiş yaşıt dilberler vardır.

Sahih International: 

And with them will be women limiting [their] glances and of equal age.

İngilizce: 

And beside them will be chaste women restraining their glances, (companions) of equal age.

Azerbaycanca: 

Onların yanında gözlərini (yalnız ərlərinə) dikmiş həmyaşıdlar (hamısı otuz üç yaşında zövcələr) olacaqdır.

Süleyman Ateş: 

Yanlarında da bakışlarını yalnız (kocalarına) diken (kendileriyle) yaşıt dilberler vardır.

Diyanet Vakfı: 

Yanlarında, eşlerinden başkasına bakmayan, kendilerine yaşıt güzeller vardır.

Erhan Aktaş: 

Ve yanlarında, bakışlarını koruyan yaşıtlar vardır.(1)

Kral Fahd: 

Yanlarında, eşlerinden başkasına bakmayan, kendilerine yaşıt güzeller vardır.

Hasan Basri Çantay: 

Yanlarında da gözlerini yalınız (zevcelerine) dikmiş, bir yaşıt (dilberler) vardır.

Muhammed Esed: 

yanıbaşlarında yumuşak bakışlı, uyumlu eşler olacak.

Gültekin Onan: 

Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş yaşıt kadınlar vardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Yanlarında da gözlerini zevclerinden ayırmayan, hep aynı yaşta dilberler var.

Portekizce: 

E junto a eles haverá mulheres castas, restringindo os olhares (companheiras) da mesma idade.

İsveççe: 

och hos dem skall vara oskuldsfulla kvinnor, med blygt sänkta blickar, evigt unga som de själva.

Farsça: 

و نزد آنان زنانی است که فقط به شوهرانشان عشق می ورزند، و با شوهرانشان هم سن و سال اند.

Kürtçe: 

و حۆریانی ھاوتەمەنیان لایە (خێزانیانن) کەچاویان بڕیوەتە مێردەکانیان

Özbekçe: 

Уларнинг ҳузурида кўзларини (номаҳрамдан) тийган тенгдош (ҳур)лар бордир.

Malayca: 

Dan di sisi mereka pula bidadari-bidadari yang pandangannya tertumpu (kepada mereka semata-mata), lagi yang sebaya umurnya.

Arnavutça: 

pranë tyre do të ketë hyrie moshatare, që nuk shikojnë anash.

Bulgarca: 

И ще има при тях връстнички с целомъдрен поглед.

Sırpça: 

Поред њих биће рајске лепотице, истих година, које ће пред собом да гледају.

Çekçe: 

a u nich budou dívky se zraky sklopenými stejného věku s nimi.

Urduca: 

اور ان کے پاس شرمیلی ہم سن بیویاں ہوں گی

Tacikçe: 

Заноне ҳамсол аз он гуна, ки ғайри шӯи худ ба касе назар надоранд, назди онҳоянд.

Tatarca: 

Дәхи алар алдында хатыннарыннан башка хур кызлары булыр, ул хурлар ирләренә генә карарлар, алар яшьтә дә бер тигезләрдер.

Endonezyaca: 

Dan pada sisi mereka (ada bidadari-bidadari) yang tidak liar pandangannya dan sebaya umurnya.

Amharca: 

እነርሱ ዘንድም ዓይኖቻቸውን (በባሎቻቸው ላይ) አሳጣሪዎች እኩያዎች (ሴቶች) አልሉ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், சம வயதுடைய, பார்வைகளை தாழ்த்திய பெண்கள் அவர்களிடம் இருப்பார்கள்.

Korece: 

같은 나이의 눈을 내리감은 순결한 여성들이 그들 옆에서 시 중을 드니라

Vietnamca: 

Bên cạnh họ sẽ là những nàng trinh nữ chỉ biết ngắm nhìn chồng của mình.

Etiketler: 

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: