Arapça:
مُتَّكِئِينَ فِيهَا يَدْعُونَ فِيهَا بِفَاكِهَةٍ كَثِيرَةٍ وَشَرَابٍ
Çeviriyazı:
müttekiîne fîhâ yed`ûne fîhâ bifâkihetin keŝîrativ veşerâb.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İçlerine kurularak orada birçok yemişle, bambaşka bir içki isteyeceklerdir.
Diyanet İşleri:
Orada tahtlara yaslanmış olarak türlü meyveler ve içecekler isterler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Oralarda yaslanıp oturacaklar, diledikleri birçok yemişler ve içecek şeyler, hemen sunulacak kendilerine.
Şaban Piriş:
Orada koltuklarına kurulmuşlar, birçok meyve ve içecek isterler.
Edip Yüksel:
Orada konfor içinde bol meyve ve içecek isterler.
Ali Bulaç:
İçinde yaslanıp-dayanmışlardır; orda birçok meyve ve şarap istemektedirler.
Suat Yıldırım:
Onlar orada kanepelere dayanarak birçok meyveler ve içecekler isterler. [56,18]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Orada (koltuklara) yaslanıcılardır. Orada birçok meyveler ve içilecek şeyler isteyeceklerdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Orada, yaslanmış olarak birçok meyve ve içecek isterler.
Bekir Sadak:
Iste bu kaynar su ve irindir, artik onu tatsinlar.
İbni Kesir:
Orada tahtlara yaslanmış olarak birçok meyveler ve içecekler isterler.
Adem Uğur:
Onlar koltuklara yaslanıp kurularak orada bir çok meyveler ve içecekler isterler.
İskender Ali Mihr:
Orada yaslanıp oturarak pekçok meyve ve içecek isterler.
Celal Yıldırım:
Orada (kanepelere) yaslanırlar da birçok meyveler ve içecekler isterler.
Tefhim ul Kuran:
İçinde yaslanıp dayanmışlardır
Fransızca:
où, accoudés, ils demanderont des fruits abondants et des boissons.
İspanyolca:
y en los que, reclinados, pedirán fruta abundante y bebida.
İtalyanca:
Colà, comodamente appoggiati, chiederanno abbondanza di frutta e bevande.
Almanca:
Angelehnt sind sie darin. Sie verlangen nach vielerlei Obst und Trank.
Çince:
他们在园中,靠在床上;他们在园中叫人拿种种水果和饮料来。
Hollandaca:
Als zij daarin nederliggen, zullen zij er verschillende soorten vruchten en dranken vinden.
Rusça:
Они будут возлежать там, прислонившись, и просить принести им множество фруктов и питье.
Somalice:
Waxayna ku dangiigsan dhexdeeda (sariiro) waxayna u yeedhaan faakhihad badan iyo Cabbid.
Swahilice:
Humo wataegemea matakia, wawe wanaagiza humo matunda mengi na vinywaji.
Uygurca:
ئۇلار جەننەتلەردە تەختلەرگە يۆلىنىپ ئولتۇرىدۇ، ئۇلار جەننەتلەردە نۇرغۇن مېۋىلەرنى، نۇرغۇن شارابلارنى تەلەپ قىلىپ (ئەكەلدۈرۈپ) تۇرىدۇ
Japonca:
その中でかれらは(安楽に寝床に)寄りかかり,沢山の果実や飲み物が,望み放題である。
Arapça (Ürdün):
«متكئين فيها» على الأرائك «يدعون فيها بفاكهة كثيرة وشراب».
Hintçe:
और ये लोग वहाँ तकिये लगाए हुए (चैन से बैठे) होगें वहाँ (खुद्दामे बेहिश्त से) कसरत से मेवे और शराब मँगवाएँगे
Tayca:
นอนเอกเขนกอยู่ในสวนสวรรค์ พวกเขาจะเรียกเอาผลไม้ และเครื่องดื่มนานาชนิด
İbranice:
בתוכם הם ינוחו וייהנו מפירות רבים ומשקאות טעימים
Hırvatça:
u kojima će naslonjeni biti, i raznovrsno voće i piće tražiti.
Rumence:
Culcaţi în ele, vor cere fructe din belşug şi băuturi
Transliteration:
Muttakieena feeha yadAAoona feeha bifakihatin katheeratin washarabin
Türkçe:
Orada, yaslanmış olarak birçok meyve ve içecek isterler.
Sahih International:
Reclining within them, they will call therein for abundant fruit and drink.
İngilizce:
Therein will they recline (at ease): Therein can they call (at pleasure) for fruit in abundance, and (delicious) drink;
Azerbaycanca:
Onlar orada (taxtlara) söykənib cürbəcür meyvələr və içkilər (cənnət içkiləri) istəyəcəklər.
Süleyman Ateş:
Orada (koltuklara) yaslanarak bir çok meyva ve içki isterler.
Diyanet Vakfı:
Onlar koltuklara yaslanıp kurularak orada bir çok meyveler ve içecekler isterler.
Erhan Aktaş:
Orada keyiflerince oturmuş olarak onlara pek çok meyve ve içecek sunulur.
Kral Fahd:
Onlar koltuklara yaslanıp kurularak orada bir çok meyveler ve içecekler isterler.
Hasan Basri Çantay:
İçlerinde yaslanıb kuruluculardır onlar, Orada bir «ok yemişler), içecek (ler) isteyecekler.
Muhammed Esed:
orada uzanıp dinlenecekler; (ve) her tür meyveyi ve içeceği, (serbestçe) isteyebilecekler,
Gültekin Onan:
İçinde yaslanıp dayanmışlardır
Ali Fikri Yavuz:
İçlerinde yaslanıb kurulacaklar. Orada bir çok (türlü) yemişler, içkiler istiyecekler.
Portekizce:
Ali repousarão recostados; ali poderão pedir abundantes frutos e bebidas.
İsveççe:
och där skall de vila, lutade [mot mjuka kuddar], och allt de kan önska av olika slags frukter och drycker skall bäras fram;
Farsça:
در حالی که در آنجا بر تخت ها تکیه می زنند و میوه های فراوان و نوشیدنی مورد دلخواهشان را در آنجا می طلبند،
Kürtçe:
لەوێدا (لەسەر کورسی ڕازاوە) پاڵیان داوەتەوە تێیدا داوای میوەھاتی زۆر و جۆرەھا خواردنەوە دەکەن
Özbekçe:
У ерда ёнбошлаган ҳолларида ундаги кўплаб мевалар ва шароблардан чақирарлар.
Malayca:
(Mereka akan bersukaria) dalam Syurga itu sambil berbaring (di atas pelamin); mereka meminta di situ buah-buahan dan minuman yang berbagai jenisnya dan rasa kelazatannya.
Arnavutça:
në të cilat rrijnë të mbështetur (në divane-kanape) e kënaqen em pemë dhepije të llojllojshme,
Bulgarca:
Облегнати там, пожелават разни плодове и питиета.
Sırpça:
у којима ће се одмарати и разноврсно воће и пиће тражити.
Çekçe:
v nich odpočívajíce budou si žádat ovoce hojnost i pití
Urduca:
ان میں وہ تکیے لگائے بیٹھے ہوں گے، خوب خوب فواکہ اور مشروبات طلب کر رہے ہوں گے
Tacikçe:
Дар он ҷо такя задаанд ва ҳар гуна меваву нӯшиданӣ, ки бихоҳанд, металабанд.
Tatarca:
Ул җәннәтләрдә яхшы диваннарга таянганнары хәлдә, җимешләрнең һәм эчемлекләрнең төрлесеннән сорадылар.
Endonezyaca:
di dalamnya mereka bertelekan (diatas dipan-dipan) sambil meminta buah-buahan yang banyak dan minuman di surga itu.
Amharca:
በእርሷ ውስጥ የተደገፉ ኾነው በውስጧ በብዙ እሸቶችና በመጠጥም ያዝዛሉ፡፡
Tamilce:
அவற்றில் அவர்கள் (-கட்டில்கள் மீது) சாய்ந்தவர்களாக இருப்பார்கள். அதிகமான பழங்களையும் பானங்களையும் கொண்டுவரும்படி (கூறி தங்கள் பணியாளர்களை) அழைப்பார்கள்.
Korece:
그들은 그곳에서 휴식을 취 하며 풍성한 과일과 달콤한 음료 수를 청하매
Vietnamca:
Họ sẽ tựa mình thoải mái trong đó; họ sẽ gọi nhiều loại trái quả (để ăn) và nhiều loại nước giải khát (để uống) một cách tùy thích.
Ayet Linkleri: