Arapça:
وَوَهَبْنَا لِدَاوُودَ سُلَيْمَانَ ۚ نِعْمَ الْعَبْدُ ۖ إِنَّهُ أَوَّابٌ
Çeviriyazı:
vevehebnâ lidâvûde süleymân. ni`me-l`abd. innehû evvâb.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bir de Davud'a Süleyman'ı bahşettik. Süleyman ne güzel kuldu. Çünkü o seslice tesbih edip Allah'a yönelirdi.
Diyanet İşleri:
Davud'a Süleyman'ı bahşettik; o ne güzel bir kuldu! Doğrusu o daima Allah'a yönelirdi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve Davud'a.Süleyman'ı ihsan ettik, ne güzel bir kuldu, şüphe yok ki o, daima Rabbine dönen, tövbe eden bir kuldu.
Şaban Piriş:
Davud’a Süleyman’ı bağışlamıştık. O, ne güzel bir kuldu. O, Allah’a yönelen/dönen biriydi.
Edip Yüksel:
Davud'a, Süleyman'ı verdik. İyi bir kuldu, (Tanrı'ya) sürekli yönelen biriydi.
Ali Bulaç:
Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi.
Suat Yıldırım:
(Bunları belirttikten sonra tekrar Davud'un kıssasına dönelim:) Davud’a evlat olarak Süleyman’ı ihsan ettik. Süleyman ne güzel kuldu! Hep Allah’a yönelirdi. [27,16]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Davûd için Süleyman´ı bağışladık. Ne güzel kul! Şüphe yok ki, O (Hakk´a) dönücü idi.
Yaşar Nuri Öztürk:
Davûd'a Süleyman'ı armağan ettik. Ne güzel kul! Hep Allah'a sığınır, yakarırdı.
Bekir Sadak:
(36-38) Bunun uzerine Biz de, istedigi yere onun buyrugu ile kolayca giden ruzgari, bina kuran ve dalgiclik yapan seytanlari, demir halkalarla bagli digerlerini onun buyrugu altina verdik.
İbni Kesir:
Davud´a da Süleyman´ı lutfettik. O ne güzel bir kuldu ve muhakkak ki o, Allah´a yönelirdi.
Adem Uğur:
Biz Davud´a Süleyman´ı verdik. Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah´a yönelirdi.
İskender Ali Mihr:
Ve Davut (A.S)´a oğlu Süleyman´ı, armağan ettik. Ne güzel kul. Muhakkak ki o evvabtı (Allah´a ulaşmıştı).
Celal Yıldırım:
Davud´a Süleyman´ı ihsan ettik. Ne güzel kuldur O! Şüphesiz O, devamlı Allah´a yönelip gönlünü O´na verendi.
Tefhim ul Kuran:
Biz Davud´a Süleyman´ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah´a) yönelip dönen biriydi.
Fransızca:
Et à David Nous fîmes don de Salomon, - quel bon serviteur ! - Il était plein de repentir.
İspanyolca:
A David le regalamos Salomón. ¡Qué siervo tan agradable! Su arrepentimiento era sincero.
İtalyanca:
Abbiamo dato a Davide Salomone, un servo eccellente
Almanca:
Und WIR schenkten Dawud Sulaiman. Was für einen guten Diener! Gewiß, er ist umkehrend.
Çince:
我将素莱曼赐予达五德,那个仆人真是优美!他确是归依真主的。
Hollandaca:
En wij gaven aan David Salomo. Welk een uitmuntende dienaar! want hij wendde zich dikwijls tot den Heer.
Rusça:
Мы даровали Давуду (Давиду) Сулеймана (Соломона). Как прекрасен был этот раб! Воистину, он всегда обращался к Аллаху.
Somalice:
Waxaan siinnay Nabi Daa'uud (wiikiisii) Suleymaan ahaaa wuxuuna ahaa adeec (Eebe) oo fiican toobad keen badan.
Swahilice:
Na Daudi tukamtunukia Suleiman. Alikuwa mja mwema. Na hakika alikuwa mwingi wa kutubia.
Uygurca:
بىز داۋۇدقا سۇلەيماننى ئاتا قىلدۇق، سۇلەيمان نېمىدېگەن ياخشى بەندە! ئۇ (اﷲ قا) ھەقىقەتەن ئىتائەت قىلغۇچى ئىدى
Japonca:
われはダーウードにスライマーンを授けた。何と優れたしもべではないか。かれは梅悟して常に(われに)帰った。
Arapça (Ürdün):
«ووهبنا لداود سلمان» ابنه «نعم العبد» أي سليمان «إنه أوَّاب» رجّاع في التسبيح والذكر في جميع الأوقات.
Hintçe:
और हमने दाऊद को सुलेमान (सा बेटा) अता किया (सुलेमान भी) क्या अच्छे बन्दे थे
Tayca:
เราได้ประทาน (บุตร) คือสุลัยมานบ่าวผู้ประเสริฐแก่ดาวู๊ด แท้จริงเขาหันหน้าเข้าสู่เราเสมอ
İbranice:
והענקנו לדוד את שלמה, והוא היה משרת נאמן אשר תמיד מבקש סליחה
Hırvatça:
Mi smo Davudu poklonili Sulejmana; divan je on rob bio, i stalno se Allahu pokajnički obraćao!
Rumence:
Lui David i l-am dăruit pe Solomon. Ce rob bun şi plin de căinţă!
Transliteration:
Wawahabna lidawooda sulaymana niAAma alAAabdu innahu awwabun
Türkçe:
Davûd'a Süleyman'ı armağan ettik. Ne güzel kul! Hep Allah'a sığınır, yakarırdı.
Sahih International:
And to David We gave Solomon. An excellent servant, indeed he was one repeatedly turning back [to Allah].
İngilizce:
To David We gave Solomon (for a son),- How excellent in Our service! Ever did he turn (to Us)!
Azerbaycanca:
Biz Davuda Süleymanı bəxş etdik. Nə gözəl bəndə! O, daim Allaha sığınan bir kimsə idi. (Onun rizasını qazanmaq diləyirdi).
Süleyman Ateş:
Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik, (Süleyman) ne güzel kuldu! Hep Allah'a başvururdu.
Diyanet Vakfı:
Biz Davud'a Süleyman'ı verdik. Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah'a yönelirdi.
Erhan Aktaş:
Dâvud’a Süleymân’ı armağan ettik. Ne güzel bir kuldu. O, her zaman Allah’a yönelendi.
Kral Fahd:
Biz Davud'a Süleyman'ı verdik. Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah'a yönelirdi .
Hasan Basri Çantay:
Biz Dâvuda (oğlu) Süleymanı ihsan etdik. (Süleyman) ne güzel kuldu! Çünkü o, (tesbîhde, zikirde ve bütün vakıtlarında) dâima (Allaha) dönen (bir zât) di.
Muhammed Esed:
Ve biz Davud´a (oğul olarak) Süleyman´ı armağan ettik; o, ne güzel bir kul(umuz oldu)! O, her zaman Bize yönelirdi.
Gültekin Onan:
Biz Davud´a Süleyman´ı armağan ettik. O ne güzel kuldu. Çünkü o, [Tanrı´ya] yönelen / dönen (evvab) biriydi.
Ali Fikri Yavuz:
Bir de Davûd’a (oğlu) Süleyman’ı ihsan ettik. Süleyman ne güzel kuldu? Çünkü o, daima (Allah’ın rızasına ve ibadetine) rücû edendi.
Portekizce:
E agraciamos Davi com Salomão. Que excelente servo! Eis que foi contrito!
İsveççe:
OCH VI skänkte David [sonen] Salomo - en verklig [Guds] tjänare! Han vände alltid tillbaka till Oss med ångerfullt sinne.
Farsça:
و سلیمان را به داود بخشیدیم، چه نیکو بنده ای بود به راستی او بسیار رجوع کننده [به خدا] بود.
Kürtçe:
ئێمە سولەیمانمان بەخشی بە داود (علیھما السلام) ئەو (سولەیمان) بەندەیەکی چاك بوو، بێگومان ئەو زۆر ڕوو لەخوا بوو
Özbekçe:
Ва Биз Довудга Сулаймонни ҳадя қилдик. У қандай ҳам яхши бандадир. Албатта, у ўта қайтгувчидир.
Malayca:
Dan Kami telah kurniakan kepada Nabi Daud (seorang anak bernama) Sulaiman ia adalah sebaik-baik hamba (yang kuat beribadat), lagi sentiasa rujuk kembali (bertaubat).
Arnavutça:
Ne, Daudit, i kemi dhuruar Sulejmanin. Ai është rob i mrekullueshëm. Ai, me të vërtetë, i është drejtuar shum Zotit!
Bulgarca:
И на Дауд дарихме Сулайман. Прекрасен раб! Той винаги се обръщаше към Нас.
Sırpça:
Ми смо Давиду поклонили Соломона; диван је он био Божји слуга, и стално се Аллаху покајнички обраћао!
Çekçe:
A darovali jsme Davidovi Šalomouna, jenž byl Naším výtečným služebníkem. A byl věru kajícníkem,
Urduca:
اور داؤدؑ کو ہم نے سلیمانؑ (جیسا بیٹا) عطا کیا، بہترین بندہ، کثرت سے اپنے رب کی طرف رجوع کرنے والا
Tacikçe:
Сулаймонро ба Довуд ато кардем. Чӣ бандае некӯе буд ва рӯй ба Худо дошт.
Tatarca:
Вә Без Даудка Сөләйманны һибә кылдык, нинди хуш бәндәдер ул Сөләйман, ул һәрвакыт тәүбә тәсбих белән Аллаһуга кайтучыдыр.
Endonezyaca:
Dan Kami karuniakan kepada Daud, Sulaiman, dia adalah sebaik-baik hamba. Sesungguhnya dia amat taat (kepada Tuhannya),
Amharca:
ለዳውድም ሱለይማንን ሰጠነው፡፡ ምን ያምር ባሪያ! (ሱለይማን)፣ እርሱ መላሳ ነው፡፡
Tamilce:
தாவூதுக்கு நாம் சுலைமானை (நல்ல சந்ததியாக) வழங்கினோம். அவர் சிறந்த அடியார். நிச்சயமாக அவர் அல்லாஹ்வின் பக்கம் அதிகம் திரும்பக் கூடியவர் ஆவார். (அல்லாஹ்வை அதிகம் நினைப்பவரும் தொழுபவரும் அவனுக்கு அதிகம் கீழ்ப்படிந்து நடப்பவரும் ஆவார்.)
Korece:
하나님은 다윗에게 아들로 솔로몬을 주었으니 그는 훌륭한 종이었더라 그리하여 그는 하나님에게로 귀의 하였더라
Vietnamca:
TA đã ban cho Dawood đứa con trai, (đó là) Sulayman, (Y là) một người bề tôi ưu hạng, Y là người bề tôi hằng quay về sám hối.
Ayet Linkleri: