Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

38

Sûredeki Ayet No: 

30

Ayet No: 

4000

Sayfa No: 

455

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَوَهَبْنَا لِدَاوُودَ سُلَيْمَانَ ۚ نِعْمَ الْعَبْدُ ۖ إِنَّهُ أَوَّابٌ

Çeviriyazı: 

vevehebnâ lidâvûde süleymân. ni`me-l`abd. innehû evvâb.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bir de Davud'a Süleyman'ı bahşettik. Süleyman ne güzel kuldu. Çünkü o seslice tesbih edip Allah'a yönelirdi.

Diyanet İşleri: 

Davud'a Süleyman'ı bahşettik; o ne güzel bir kuldu! Doğrusu o daima Allah'a yönelirdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve Davud'a.Süleyman'ı ihsan ettik, ne güzel bir kuldu, şüphe yok ki o, daima Rabbine dönen, tövbe eden bir kuldu.

Şaban Piriş: 

Davud’a Süleyman’ı bağışlamıştık. O, ne güzel bir kuldu. O, Allah’a yönelen/dönen biriydi.

Edip Yüksel: 

Davud'a, Süleyman'ı verdik. İyi bir kuldu, (Tanrı'ya) sürekli yönelen biriydi.

Ali Bulaç: 

Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi.

Suat Yıldırım: 

(Bunları belirttikten sonra tekrar Davud'un kıssasına dönelim:) Davud’a evlat olarak Süleyman’ı ihsan ettik. Süleyman ne güzel kuldu! Hep Allah’a yönelirdi. [27,16]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Davûd için Süleyman´ı bağışladık. Ne güzel kul! Şüphe yok ki, O (Hakk´a) dönücü idi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Davûd'a Süleyman'ı armağan ettik. Ne güzel kul! Hep Allah'a sığınır, yakarırdı.

Bekir Sadak: 

(36-38) Bunun uzerine Biz de, istedigi yere onun buyrugu ile kolayca giden ruzgari, bina kuran ve dalgiclik yapan seytanlari, demir halkalarla bagli digerlerini onun buyrugu altina verdik.

İbni Kesir: 

Davud´a da Süleyman´ı lutfettik. O ne güzel bir kuldu ve muhakkak ki o, Allah´a yönelirdi.

Adem Uğur: 

Biz Davud´a Süleyman´ı verdik. Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah´a yönelirdi.

İskender Ali Mihr: 

Ve Davut (A.S)´a oğlu Süleyman´ı, armağan ettik. Ne güzel kul. Muhakkak ki o evvabtı (Allah´a ulaşmıştı).

Celal Yıldırım: 

Davud´a Süleyman´ı ihsan ettik. Ne güzel kuldur O! Şüphesiz O, devamlı Allah´a yönelip gönlünü O´na verendi.

Tefhim ul Kuran: 

Biz Davud´a Süleyman´ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah´a) yönelip dönen biriydi.

Fransızca: 

Et à David Nous fîmes don de Salomon, - quel bon serviteur ! - Il était plein de repentir.

İspanyolca: 

A David le regalamos Salomón. ¡Qué siervo tan agradable! Su arrepentimiento era sincero.

İtalyanca: 

Abbiamo dato a Davide Salomone, un servo eccellente

Almanca: 

Und WIR schenkten Dawud Sulaiman. Was für einen guten Diener! Gewiß, er ist umkehrend.

Çince: 

我将素莱曼赐予达五德,那个仆人真是优美!他确是归依真主的。

Hollandaca: 

En wij gaven aan David Salomo. Welk een uitmuntende dienaar! want hij wendde zich dikwijls tot den Heer.

Rusça: 

Мы даровали Давуду (Давиду) Сулеймана (Соломона). Как прекрасен был этот раб! Воистину, он всегда обращался к Аллаху.

Somalice: 

Waxaan siinnay Nabi Daa'uud (wiikiisii) Suleymaan ahaaa wuxuuna ahaa adeec (Eebe) oo fiican toobad keen badan.

Swahilice: 

Na Daudi tukamtunukia Suleiman. Alikuwa mja mwema. Na hakika alikuwa mwingi wa kutubia.

Uygurca: 

بىز داۋۇدقا سۇلەيماننى ئاتا قىلدۇق، سۇلەيمان نېمىدېگەن ياخشى بەندە! ئۇ (اﷲ قا) ھەقىقەتەن ئىتائەت قىلغۇچى ئىدى

Japonca: 

われはダーウードにスライマーンを授けた。何と優れたしもべではないか。かれは梅悟して常に(われに)帰った。

Arapça (Ürdün): 

«ووهبنا لداود سلمان» ابنه «نعم العبد» أي سليمان «إنه أوَّاب» رجّاع في التسبيح والذكر في جميع الأوقات.

Hintçe: 

और हमने दाऊद को सुलेमान (सा बेटा) अता किया (सुलेमान भी) क्या अच्छे बन्दे थे

Tayca: 

เราได้ประทาน (บุตร) คือสุลัยมานบ่าวผู้ประเสริฐแก่ดาวู๊ด แท้จริงเขาหันหน้าเข้าสู่เราเสมอ

İbranice: 

והענקנו לדוד את שלמה, והוא היה משרת נאמן אשר תמיד מבקש סליחה

Hırvatça: 

Mi smo Davudu poklonili Sulejmana; divan je on rob bio, i stalno se Allahu pokajnički obraćao!

Rumence: 

Lui David i l-am dăruit pe Solomon. Ce rob bun şi plin de căinţă!

Transliteration: 

Wawahabna lidawooda sulaymana niAAma alAAabdu innahu awwabun

Türkçe: 

Davûd'a Süleyman'ı armağan ettik. Ne güzel kul! Hep Allah'a sığınır, yakarırdı.

Sahih International: 

And to David We gave Solomon. An excellent servant, indeed he was one repeatedly turning back [to Allah].

İngilizce: 

To David We gave Solomon (for a son),- How excellent in Our service! Ever did he turn (to Us)!

Azerbaycanca: 

Biz Davuda Süleymanı bəxş etdik. Nə gözəl bəndə! O, daim Allaha sığınan bir kimsə idi. (Onun rizasını qazanmaq diləyirdi).

Süleyman Ateş: 

Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik, (Süleyman) ne güzel kuldu! Hep Allah'a başvururdu.

Diyanet Vakfı: 

Biz Davud'a Süleyman'ı verdik. Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah'a yönelirdi.

Erhan Aktaş: 

Dâvud’a Süleymân’ı armağan ettik. Ne güzel bir kuldu. O, her zaman Allah’a yönelendi.

Kral Fahd: 

Biz Davud'a Süleyman'ı verdik. Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah'a yönelirdi .

Hasan Basri Çantay: 

Biz Dâvuda (oğlu) Süleymanı ihsan etdik. (Süleyman) ne güzel kuldu! Çünkü o, (tesbîhde, zikirde ve bütün vakıtlarında) dâima (Allaha) dönen (bir zât) di.

Muhammed Esed: 

Ve biz Davud´a (oğul olarak) Süleyman´ı armağan ettik; o, ne güzel bir kul(umuz oldu)! O, her zaman Bize yönelirdi.

Gültekin Onan: 

Biz Davud´a Süleyman´ı armağan ettik. O ne güzel kuldu. Çünkü o, [Tanrı´ya] yönelen / dönen (evvab) biriydi.

Ali Fikri Yavuz: 

Bir de Davûd’a (oğlu) Süleyman’ı ihsan ettik. Süleyman ne güzel kuldu? Çünkü o, daima (Allah’ın rızasına ve ibadetine) rücû edendi.

Portekizce: 

E agraciamos Davi com Salomão. Que excelente servo! Eis que foi contrito!

İsveççe: 

OCH VI skänkte David [sonen] Salomo - en verklig [Guds] tjänare! Han vände alltid tillbaka till Oss med ångerfullt sinne.

Farsça: 

و سلیمان را به داود بخشیدیم، چه نیکو بنده ای بود به راستی او بسیار رجوع کننده [به خدا] بود.

Kürtçe: 

ئێمە سولەیمانمان بەخشی بە داود (علیھما السلام) ئەو (سولەیمان) بەندەیەکی چاك بوو، بێگومان ئەو زۆر ڕوو لەخوا بوو

Özbekçe: 

Ва Биз Довудга Сулаймонни ҳадя қилдик. У қандай ҳам яхши бандадир. Албатта, у ўта қайтгувчидир.

Malayca: 

Dan Kami telah kurniakan kepada Nabi Daud (seorang anak bernama) Sulaiman ia adalah sebaik-baik hamba (yang kuat beribadat), lagi sentiasa rujuk kembali (bertaubat).

Arnavutça: 

Ne, Daudit, i kemi dhuruar Sulejmanin. Ai është rob i mrekullueshëm. Ai, me të vërtetë, i është drejtuar shum Zotit!

Bulgarca: 

И на Дауд дарихме Сулайман. Прекрасен раб! Той винаги се обръщаше към Нас.

Sırpça: 

Ми смо Давиду поклонили Соломона; диван је он био Божји слуга, и стално се Аллаху покајнички обраћао!

Çekçe: 

A darovali jsme Davidovi Šalomouna, jenž byl Naším výtečným služebníkem. A byl věru kajícníkem,

Urduca: 

اور داؤدؑ کو ہم نے سلیمانؑ (جیسا بیٹا) عطا کیا، بہترین بندہ، کثرت سے اپنے رب کی طرف رجوع کرنے والا

Tacikçe: 

Сулаймонро ба Довуд ато кардем. Чӣ бандае некӯе буд ва рӯй ба Худо дошт.

Tatarca: 

Вә Без Даудка Сөләйманны һибә кылдык, нинди хуш бәндәдер ул Сөләйман, ул һәрвакыт тәүбә тәсбих белән Аллаһуга кайтучыдыр.

Endonezyaca: 

Dan Kami karuniakan kepada Daud, Sulaiman, dia adalah sebaik-baik hamba. Sesungguhnya dia amat taat (kepada Tuhannya),

Amharca: 

ለዳውድም ሱለይማንን ሰጠነው፡፡ ምን ያምር ባሪያ! (ሱለይማን)፣ እርሱ መላሳ ነው፡፡

Tamilce: 

தாவூதுக்கு நாம் சுலைமானை (நல்ல சந்ததியாக) வழங்கினோம். அவர் சிறந்த அடியார். நிச்சயமாக அவர் அல்லாஹ்வின் பக்கம் அதிகம் திரும்பக் கூடியவர் ஆவார். (அல்லாஹ்வை அதிகம் நினைப்பவரும் தொழுபவரும் அவனுக்கு அதிகம் கீழ்ப்படிந்து நடப்பவரும் ஆவார்.)

Korece: 

하나님은 다윗에게 아들로 솔로몬을 주었으니 그는 훌륭한 종이었더라 그리하여 그는 하나님에게로 귀의 하였더라

Vietnamca: 

TA đã ban cho Dawood đứa con trai, (đó là) Sulayman, (Y là) một người bề tôi ưu hạng, Y là người bề tôi hằng quay về sám hối.

Etiketler: 

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: