Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

88

Ayet No: 

3876

Sayfa No: 

449

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَنَظَرَ نَظْرَةً فِي النُّجُومِ

Çeviriyazı: 

feneżara nażraten fi-nnücûm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Derken yıldızlara bir baktı da: "Ben gerçekten hastayım" dedi.

Diyanet İşleri: 

İbrahim yıldızlara bir göz attı ve "Ben rahatsızım" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken yıldızlara bir bakmıştı da,

Şaban Piriş: 

İbrahim yıldızlara bir göz attı...

Edip Yüksel: 

Yıldızlara bir göz attı.

Ali Bulaç: 

Sonra yıldızlara bir göz attı.

Suat Yıldırım: 

Bir bayram günü, İbrâhim halkın içinde iken yıldızlara bir göz atıp: “Ben, galiba hastayım!” dedi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(88-89) Derken yıldızlara bir bakışla baktı. Sonra dedi ki: «Şüphe yok, ben hastayım.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bu arada İbrahim yıldızlara bir göz attı,

Bekir Sadak: 

Bunun uzerine putperestler kosarak ona geldiler.

İbni Kesir: 

Derken yıldızlara bir göz atarak baktı.

Adem Uğur: 

Bunun üzerine İbrahim yıldızlara şöyle bir baktı.

İskender Ali Mihr: 

Sonra yıldızlara nazar ederek baktı.

Celal Yıldırım: 

(88-89) Sonra yıldızlara manalı bakış baktı ve (putlardan nefret ettiğini imâ ederek) «doğrusu ben hastayım» dedi.

Tefhim ul Kuran: 

Sonra yıldızlara bir göz attı.

Fransızca: 

Puis, il jeta un regard attentif sur les étoiles,

İspanyolca: 

Dirigió una mirada a los astros

İtalyanca: 

Gettò poi uno sguardo agli astri,

Almanca: 

Dann schaute er kurz auf die Sterne,

Çince: 

他看一看星宿,

Hollandaca: 

En hij beschouwde de sterren.

Rusça: 

Потом он бросил взгляд на звезды

Somalice: 

Markaasuu eegay Nabi Ibraahim xiddigaha.

Swahilice: 

Kisha akapiga jicho kutazama nyota.

Uygurca: 

ئۇ يۇلتۇزلارغا قارىدى، ئاندىن: «مەن ھەقىقەتەن كېسەل بولۇپ قالىمەن» دېدى

Japonca: 

その時かれは諸星を一目見て,

Arapça (Ürdün): 

«فنظر نظرة في النجوم» إيهاما لهم أنه يعتمد عليها ليعتمدوه.

Hintçe: 

फिर (एक ईद में उन लोगों ने चलने को कहा) तो इबराहीम ने सितारों की तरफ़ एक नज़र देखा

Tayca: 

เขา (อิบรอฮีม) จึงจ้องมองไปยังดวงดาวทั้งหลาย

İbranice: 

אז הוא הביט בכוכבים

Hırvatça: 

I on baci pogled na zvijezde,

Rumence: 

Apoi aruncă o privire spre stele şi spuse:

Transliteration: 

Fanathara nathratan fee alnnujoomi

Türkçe: 

Bu arada İbrahim yıldızlara bir göz attı,

Sahih International: 

And he cast a look at the stars

İngilizce: 

Then did he cast a glance at the Stars.

Azerbaycanca: 

(İbrahim) ulduzlara bir nəzər saldı.

Süleyman Ateş: 

Yıldızlara bir göz attı:

Diyanet Vakfı: 

Bunun üzerine İbrahim yıldızlara şöyle bir baktı.

Erhan Aktaş: 

Yıldızlara bir nazarla nazar etti.(1)

Kral Fahd: 

Bunun üzerine İbrahim yıldızlara şöyle bir baktı.

Hasan Basri Çantay: 

Derken yıldızlara bir nazar atfetdi de,

Muhammed Esed: 

Sonra yıldızlara gözünü dikti,

Gültekin Onan: 

Sonra yıldızlara bir göz attı.

Ali Fikri Yavuz: 

Derken yıldızlara bir baktı da,

Portekizce: 

E elevou seu olhar às estrelas,

İsveççe: 

Och han såg upp mot stjärnorna

Farsça: 

[چون از او دعوت کردند که شبانه به مراسم عیدشان برود] نگاهی به ستارگان انداخت،

Kürtçe: 

ئەمجا سەیرێکی ئەستێرەکانی کرد

Özbekçe: 

У юлдузларга бир назар солди

Malayca: 

Kemudian ia memandang dengan satu renungan kepada bintang-bintang (yang bertaburan di langit),

Arnavutça: 

Pastaj u hodhi një shikim yjeve,

Bulgarca: 

И отправи поглед към звездите.

Sırpça: 

И он баци поглед на звезде,

Çekçe: 

A pohled svůj ke hvězdám upřel

Urduca: 

پھر اس نے تاروں پر ایک نگاہ ڈالی

Tacikçe: 

Нигоҳе ба ситорагон кард

Tatarca: 

Ибраһим башын күтәреп йолдызларга карады.

Endonezyaca: 

Lalu ia memandang sekali pandang ke bintang-bintang.

Amharca: 

በከዋክብትም መመልከትን ተመለከተ፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவர் நட்சத்திரங்களின் பக்கம் ஒரு பார்வை பார்த்தார்.

Korece: 

그런 후 그는 별들을 쳐다 보고서

Vietnamca: 

Rồi (Ibrahim) ngước lên (trời) nhìn các vì sao.