Arapça:
وَأَبْصِرْهُمْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ
Çeviriyazı:
veebṣirhüm fesevfe yübṣirûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlara (inecek azabı) gözetle. Yakında onlar da göreceklerdir.
Diyanet İşleri:
Onlara inecek azabı gözetle, onlar da göreceklerdir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Hele bir bak, bir gözle onları, onlar da sonuçları neymiş, yakında görecekler.
Şaban Piriş:
Ve onlara (gelecek azabı) gözetleyedur. Onlar da yakında görecekler.
Edip Yüksel:
Onları seyret; onlar da görecekler.
Ali Bulaç:
Ve onları seyret; (azabı) yakında göreceklerdir.
Suat Yıldırım:
Onları gözetle! Zaten kendileri de başlarına geleceği yakında göreceklerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
37:174
Yaşar Nuri Öztürk:
Gözün, üstlerinde olsun; yakında görecekler.
Bekir Sadak:
Peygamberlere selam olsun.
İbni Kesir:
Gözetleyiver onları, ilerde göreceklerdir.
Adem Uğur:
Onların halini gör, onlar da görecekler.
İskender Ali Mihr:
Ve onları gözle! Yakında onlar da görecekler.
Celal Yıldırım:
Onların sonunun ne olacağını gör, onlar da göreceklerdir.
Tefhim ul Kuran:
Ve onları seyret
Fransızca:
et observe-les : ils verront bientôt !
İspanyolca:
y obsérvales! ¡Van a ver...!
İtalyanca:
e osservali: presto vedranno!
Almanca:
Und gewähre ihnen Einblick, denn sie werden den Einblick haben.
Çince:
你看着吧!他们不久就看见了。
Hollandaca:
En zie de rampen die hen zullen bedroeven; want zij zullen uwe toekomstige overwinning en uwen voorspoed zien.
Rusça:
Посмотри на них, и скоро они увидят.
Somalice:
Fiirina iyaguna wayfiirin doonaane (waxa kudhaca).
Swahilice:
Na watazame, nao wataona.
Uygurca:
ئۇلارنى (ئۇلارغا ئازاب نازىل بولغان چاغدا) كۆرگىن، ئۇلارمۇ ئۇزۇنغا قالماي (كۇفرىنىڭ ئاقىۋىتىنى) كۆرىدۇ
Japonca:
かれらを監視しなさい。やがて,かれらは目覚めるであろう。
Arapça (Ürdün):
«وأبصرهم» إذ نزل بهم العذاب «فسوف يبصرون» عاقبة كفرهم.
Hintçe:
और इनको देखते रहो तो ये लोग अनक़रीब ही (अपना नतीजा) देख लेगे
Tayca:
และจงเฝ้าคอยดูพวกเขาเถิด แล้วพวกเขาก็จะเห็นมันเอง
İbranice:
וחכה בסבלנות וסופם שיראו גם הם
Hırvatça:
i posmatraj ih, i oni će posmatrati!
Rumence:
Uită-te la ei, căci şi ei se vor uita curând...
Transliteration:
Waabsirhum fasawfa yubsiroona
Türkçe:
Gözün, üstlerinde olsun; yakında görecekler.
Sahih International:
And see [what will befall] them, for they are going to see.
İngilizce:
And watch them (how they fare), and they soon shall see (how thou farest)!
Azerbaycanca:
Və (kənardan) onlara bax! Onlar mütləq (küfrlərinin aqibətini) görəcəklər!
Süleyman Ateş:
Onları gözetle. Yakında (başlarına neler geleceğini) göreceklerdir.
Diyanet Vakfı:
Onların halini gör, onlar da görecekler.
Erhan Aktaş:
Onları gözle! Yakında onlar da görecekler.
Kral Fahd:
Onların halini gör, onlar da görecekler.
Hasan Basri Çantay:
Gözetle onları. Kendileri de (başlarına geleceği) yakında göreceklerdir.
Muhammed Esed:
ve onları(n kim olduklarını) gör; onlar (da) zaman içinde (şimdi görmediklerini) göreceklerdir.
Gültekin Onan:
Ve onları seyret
Ali Fikri Yavuz:
Gözetle onları, yakında (kendilerine ne yapılacağını) görecekler.
Portekizce:
E assevera-lhes que de pronto verão!...
İsveççe:
men ha dem under uppsikt - [när lidandet drabbar dem] kommer de att inse [sanningen].
Farsça:
و آنان را بنگر که به زودی [و زر و وبال گناهانشان را] خواهند دید.
Kürtçe:
وە بیان بینە (سەرنجامیان چۆن دەبێت) لەمەولا ئەوانیش دەبینن (چییان بەسەر دێت)
Özbekçe:
Ва уларнинг (томошасини) кўр! Бас, тезда ўзлари ҳам кўрурлар.
Malayca:
Dan lihat (apa yang akan menimpa) mereka; tidak lama kemudian mereka akan melihat (kemenangan yang telah Kami tetapkan untukmu).
Arnavutça:
dhe vëzhgojë ata, e do të vëzhgojnë edhe ata!
Bulgarca:
И ги наблюдавай, скоро и те ще видят!
Sırpça:
и посматрај их, и они ће да посматрају!
Çekçe:
a pozoruj je; však oni také záhy zpozorují!
Urduca:
اور دیکھتے رہو، عنقریب یہ خود بھی دیکھ لیں گے
Tacikçe:
Оқибаташонро бубин, онҳо низ хоҳанд дид.
Tatarca:
Аларга ирешәчәк мәшәкатьләрне үзләренә күрсәт! Тиздән күрерләр мөэминнәргә нигъмәт, кәферләргә ґәзаб хәзерләнгәнлеген.
Endonezyaca:
Dan lihatlah mereka, maka kelak mereka akan melihat (azab itu).
Amharca:
እያቸውም ወደፊትም (የሚደርስባቸውን) ያያሉ፡፡
Tamilce:
இன்னும், (நபியே!) அவர்களைப் பார்ப்பீராக! (அவர்களுக்கு இறங்கப் போகும் தண்டனையை அவர்கள்) விரைவில் பார்ப்பார்கள்.
Korece:
그들을 지켜보라 그들도 지켜 보리라
Vietnamca:
Và chờ xem (sự trừng phạt dành cho họ), rồi đây họ sẽ sớm thấy (sự trừng phạt đó)!
Ayet Linkleri: