Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

172

Ayet No: 

3960

Sayfa No: 

452

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّهُمْ لَهُمُ الْمَنصُورُونَ

Çeviriyazı: 

innehüm lehümü-lmenṣûrûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir: "Onlar var ya, elbette onlar muzaffer olacaklardır ve elbette bizim ordularımız mutlaka galip geleceklerdir."

Diyanet İşleri: 

Onlar şüphesiz yardım göreceklerdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki onlar, elbette yardıma mazhar olacaklardır.

Şaban Piriş: 

Onlara mutlaka yardım edilecektir.

Edip Yüksel: 

Onlar elbette zafere ulaşacaklar.

Ali Bulaç: 

Gerçekten onlar, muhakkak nusret (yardım ve zafer) bulacaklardır.

Suat Yıldırım: 

Şu kesindir ki, Biz resul olarak gönderdiğimiz kullarımıza söz verdik ki onlar yardımımıza mazhar olacaklar ve Bizim ordumuz mutlaka galip gelecektir. [58,21; 40,5]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(172-173) Şüphe yok ki, onlar elbette nusrete nâil olanlar onlardır. Ve muhakkak ki, Bizim ordumuz, elbette galipler olanlar onlardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlar, yardım görenlerin ta kendileri olacaklar.

Bekir Sadak: 

Bir sureye kadar onlardan yuz cevir.

İbni Kesir: 

Onlar muhakkak yardım görenlerdir.

Adem Uğur: 

Onlar mutlaka zafere ulaşacaklardır.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki onlar, mutlaka yardım edilecek olanlardır.

Celal Yıldırım: 

37:171

Tefhim ul Kuran: 

Hiç tartışmasız onlar, muhakkak nusret (yardım ve zafer) bulacaklardır.

Fransızca: 

que ce sont eux qui seront secourus,

İspanyolca: 

son ellos los que serán, ciertamente, auxiliados,

İtalyanca: 

Saranno loro ad essere soccorsi,

Almanca: 

"Gewiß, sie sind doch die Unterstützer.

Çince: 

他们必定是被援助的,

Hollandaca: 

Dat zij zekerlijk tegen de ongeloovigen zouden ondersteund worden,

Rusça: 

Воистину, им будет оказана помощь.

Somalice: 

In iyaga uun loo gargaari.

Swahilice: 

Ya kuwa wao bila ya shaka ndio watakao nusuriwa.

Uygurca: 

ئۇلار چوقۇم نۇسرەت تاپقۇچىلاردۇر

Japonca: 

かれらは,必ず助けられよう。

Arapça (Ürdün): 

أو هي قوله «إنهم لهم المنصورون».

Hintçe: 

कि इन लोगों की (हमारी बारगाह से) यक़ीनी मदद की जाएगी

Tayca: 

ว่า แน่นอน พวกเขาจะได้รับความช่วยเหลือ

İbranice: 

והובטח להם שהם ינצחו

Hırvatça: 

Oni će biti, doista, potpomognuti

Rumence: 

Şi ei vor fi cei ajutaţi,

Transliteration: 

Innahum lahumu almansooroona

Türkçe: 

Onlar, yardım görenlerin ta kendileri olacaklar.

Sahih International: 

[That] indeed, they would be those given victory

İngilizce: 

That they would certainly be assisted,

Azerbaycanca: 

“Onlar mütləq qalib gələcəklər.

Süleyman Ateş: 

Mutlaka zafere ulaştırılanlar kendileri olacaktır.

Diyanet Vakfı: 

Onlar mutlaka zafere ulaşacaklardır.

Erhan Aktaş: 

Onlar, kesinlikle yardım edilecek olanlardır.

Kral Fahd: 

Onlar mutlaka zafere ulaşacaklardır.

Hasan Basri Çantay: 

«Muhakkak onlar, behemehal onlar mansur (ve muzafferdirler.

Muhammed Esed: 

kendilerine mutlaka yardım edilecektir

Gültekin Onan: 

Gerçekten onlar, muhakkak nusret (yardım ve zafer) bulacaklardır.

Ali Fikri Yavuz: 

“- Muhakkak onlar (peygamberler), bizzat onlar muzaffer olacaklardır.

Portekizce: 

De que seriam socorridos.

İsveççe: 

att de skall få all hjälp

Farsça: 

که بی تردید آنان [در همه زمینه ها] یاری شدگانند،

Kürtçe: 

کە بێگومان ھەر ئەوان سەر دەخرێن

Özbekçe: 

Албатта, улар, ҳа, уларгина нусрат топишлари.

Malayca: 

Bahawa sesungguhnya merekalah orang-orang yang diberikan pertolongan mencapai kemenangan

Arnavutça: 

Ata, me të vërtetë, do të jen të ndihmuar,

Bulgarca: 

че именно те ще са подкрепените

Sırpça: 

Они ће да буду, заиста, потпомогнути

Çekçe: 

že od Nás pomoc vždy dostanou

Urduca: 

کہ یقیناً ان کی مدد کی جائے گی

Tacikçe: 

ки албатта онон ёрӣ мешаванд.

Tatarca: 

Алар, әлбәттә, ярдәм бирелмеш булырлар.

Endonezyaca: 

(yaitu) sesungguhnya mereka itulah yang pasti mendapat pertolongan.

Amharca: 

እነርሱ ተረጂዎቹ እነርሱ ናቸው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக அவர்கள்தான் உதவப்படுவார்கள்.

Korece: 

그들은 실로 승리하리라

Vietnamca: 

Quả thật, họ là những người được trợ giúp (từ nơi TA).