Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

114

Ayet No: 

2787

Sayfa No: 

349

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ إِن لَّبِثْتُمْ إِلَّا قَلِيلًا ۖ لَّوْ أَنَّكُمْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

ḳâle il lebiŝtüm illâ ḳalîlel lev enneküm küntüm ta`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Allah) buyurur ki: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!

Diyanet İşleri: 

Allah' "Pek az kaldınız, keşke bilseydiniz! Sizi boşuna yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?" der.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ancak pek az kaldınız der, fakat bir bilseniz ahiretin ebediliğini.

Şaban Piriş: 

Çok az bir süre kaldınız, dedi. Keşke bilseydiniz.

Edip Yüksel: 

Dedi ki, "Siz gerçekten çok kısa bir süre kaldınız, keşke bilseydiniz."

Ali Bulaç: 

Dedi ki: "Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz,"

Suat Yıldırım: 

Bunun üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Siz, doğrusu pek az kaldınız.Bu gerçeği bir bilseydiniz, Bana isyan etmezdiniz.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Buyuracaktır ki: «Siz ancak pek az kaldınız, eğer siz hakikaten bilir kimseler oldunuz iseniz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Buyurdu: "Sadece birazcık kaldınız. Keşke biliyor olsaydınız."

Bekir Sadak: 

Zina eden kadin ve erkegin herbirine yuzer degnek vurun. Allah´a ve ahiret gunune inaniyorsaniz, Allah´in dini konusunda o ikisine acimayin. Onlarin ceza gormesine, inananlardan bir topluluk da sahit olsun.

İbni Kesir: 

Buyurdu ki: Çok az bir süre kaldınız. Keşki bilseydiniz.

Adem Uğur: 

Buyurur: Sadece az bir süre kaldınız

İskender Ali Mihr: 

Dedi ki: “Ancak az bir zaman kaldınız. Siz bilmiş olsaydınız.”

Celal Yıldırım: 

Allah: Ancak az bir süre kaldınız. Bunu (daha önce) bir bilseydiniz a ?! Buyurur.

Tefhim ul Kuran: 

Dedi ki: «Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten siz bir bilseydiniz,»

Fransızca: 

Il dira : "Vous n'y avez demeuré que peu [de temps], si seulement vous saviez.

İspanyolca: 

Dirá: «No habéis permanecido sino poco tiempo. Si hubierais sabido...

İtalyanca: 

Dirà: «Davvero siete rimasti ben poco. Se lo aveste saputo!

Almanca: 

Sag: "Ihr habt nur ein wenig verweilt. Würdet ihr doch nur zu wissen gepflegt haben!

Çince: 

他说:你们只逗留了很少的年月,假若你们知道。

Hollandaca: 

God zal zeggen: Gij zijt daar slechts korten tijd gebleven, maar gij weet het niet.

Rusça: 

Он скажет: "Вы пробыли немного, если бы вы только знали.

Somalice: 

Wuxuu Yidhi Maydaan Nagaanin wax Yar Mooyee Haddaad wax Ogtihiin.

Swahilice: 

Atasema: Nyinyi hamkukaa huko duniani ila kidogo, laiti ingeli kuwa mnajua.

Uygurca: 

اﷲ: «ئەگەر سىلەر بىلسەڭلار (دۇنيادا) پەقەت ئازغىنا تۇردۇڭلار» دەيدۇ

Japonca: 

かれは仰せられよう。「あなたがたの滞在は束の間に過ぎない,あなたがたが(このことを)知っていたならば

Arapça (Ürdün): 

«قال» تعالى بلسان مالك وفي قراءة قل «إن» أي ما «لبثتم إلا قليلاً لو أنكم كنتم تعلمون» مقدرا لبثكم من الطول كان قليلا بالنسبة إلى لبثكم في النار.

Hintçe: 

तो तुम शुमार करने वालों से पूछ लो ख़ुदा फरमाएगा बेशक तुम (ज़मीन में) बहुत ही कम ठहरे काश तुम (इतनी बात भी दुनिया में) समझे होते

Tayca: 

พระองค์ตรัสว่า “พวกเจ้ามิได้พำนักอยู่เว้นแต่เพียงเล็กน้อยเท่านั้น หากพวกเจ้ารู้

İbranice: 

הוא יגיד: 'אכן רק זמן קצר עבר עליכם, לו רק הייתם יודעים

Hırvatça: 

"Pa da, malo ste proveli", reći će On, "da ste samo znali!"

Rumence: 

El va spune: “Aţi stat atât de puţin timp! O, dacă aţi fi ştiut!

Transliteration: 

Qala in labithtum illa qaleelan law annakum kuntum taAAlamoona

Türkçe: 

Buyurdu: "Sadece birazcık kaldınız. Keşke biliyor olsaydınız."

Sahih International: 

He will say, "You stayed not but a little - if only you had known.

İngilizce: 

He will say: "Ye stayed not but a little,- if ye had only known!

Azerbaycanca: 

Allah buyuracaq: “Əgər (həqiqəti) bilirsinizsə, siz (orada) çox az qaldınız! (Dünya həyatı axirət həyatı ilə müqayisədə olduqca qısadır).

Süleyman Ateş: 

Buyurdu ki: "Sadece az bir zaman kaldınız, keşke bilseydiniz!"

Diyanet Vakfı: 

Buyurur: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!

Erhan Aktaş: 

“Sadece az bir süre kaldınız. Keşke o zaman bunu kavramış olsaydınız.” dedi.

Kral Fahd: 

Buyurur: Sadece az bir süre kaldınız keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!

Hasan Basri Çantay: 

Buyurdu (buyuracak) ki: «Az bir zamandan (fazla) kalmadınız! (Cehennemde kalacağınız ebedî zamanları) hakıykaten bir bilseydiniz».

Muhammed Esed: 

(Bunun üzerine, Allah:) "Orada sadece az bir vakit kaldınız; bunu bir bilseydiniz!

Gültekin Onan: 

Dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Allah onlara şöyle) buyuracak “- Bilmiş olsanız, hakikaten pek az kaldınız (çünkü ahiretteki bekleyişiniz sonsuzdur).

Portekizce: 

Dirá: Não permanecestes senão muito pouco; se vós soubésseis!

İsveççe: 

[Gud] skall säga: "Ni levde där bara en kort tid - om ni hade vetat [vad som stod på spel]!

Farsça: 

[خدا] می گوید: اگر معرفت و شناخت می داشتید [می دانستید که] جز اندکی درنگ نکرده اید،

Kürtçe: 

(خوا) فەرمووی نەماونەتەوە ماوەیەکی کەم نەبێت ئەگەر بەڕاستی ئێوە دەتانزانی؟

Özbekçe: 

У зот: «Агар билсангиз, жуда оз қолдингиз, холос», деди. (Энди кўрадиган кунингизга нисбатан жуда оз қолдингиз.)

Malayca: 

Allah berfirman: "Kamu tidak tinggal (di dunia) melainkan sedikit masa sahaja, kalau kamu dahulu mengetahui hal ini (tentulah kamu bersiap sedia).

Arnavutça: 

Do të thotë (Perëndia): “Keni qëndruar shumë pak. E, sikur të kishit ditur!”

Bulgarca: 

Ще рече: “Престояхте само малко, ако знаете.

Sırpça: 

“Па да, кратко сте провели”, рећи ће им се, “да сте само знали!”

Çekçe: 

I odpoví: 'Setrvali jste tam pouze dobu nepatrnou, ach, kéž byste byli věděli!

Urduca: 

ارشاد ہو گا "تھوڑی ہی دیر ٹھیرے ہو نا، کاش تم نے یہ اُس وقت جانا ہوتا

Tacikçe: 

Гӯяд: «Агар огоҳӣ доштед, медонистед, ки ҷуз андаке назистаед.

Tatarca: 

Аллаһ әйтер: "Дөньяда һәм кабердә бик аз тордыгыз, әгәр үзегезнең күпме торганыгызны белсәгез.

Endonezyaca: 

Allah berfirman: "Kamu tidak tinggal (di bumi) melainkan sebentar saja, kalau kamu sesungguhnya mengetahui"

Amharca: 

«እናንተ (የቆያችሁትን መጠን) የምታውቁ ብትኾኑ ኖሮ (በእሳት ውስጥ በምትቆዩት አንፃር) ጥቂትን ጊዜ እንጂ አልቆያችሁም» ይላቸዋል፡፡

Tamilce: 

அவன் கூறுவான்: நீங்கள் (பூமியில்) குறைவாகவே தவிர தங்கவில்லை. நீங்கள் (மறுமையில் தங்கப் போகும் காலத்தை) அறிந்திருக்க வேண்டுமே!

Korece: 

너희가 알고 있다면 실로 너희는 잠시 체류한 것에 불과하 다는 그분의 말씀이 었었노라

Vietnamca: 

(Allah phán): “Các ngươi đã ở lại đó chỉ trong chốc lát mà thôi, phải chi các ngươi biết điều đó.”