Arapça:
أَفَحَسِبْتُمْ أَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَأَنَّكُمْ إِلَيْنَا لَا تُرْجَعُونَ
Çeviriyazı:
efeḥasibtüm ennemâ ḫalaḳnâküm `abeŝev veenneküm ileynâ lâ türce`ûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?
Diyanet İşleri:
Allah' "Pek az kaldınız, keşke bilseydiniz! Sizi boşuna yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?" der.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yoksa sizi ancak boşu boşuna yarattık gerçekten de dönüp tapımıza gelmeyeceksiniz mi sanıyordunuz?
Şaban Piriş:
Sizi, boş yere yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?
Edip Yüksel:
Sizi boş yere yarattığımızı ve bize dönmeyeceğinizi mi sandınız?
Ali Bulaç:
Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?
Suat Yıldırım:
“Bizim sizi boşuna yarattığımızı, Bizim huzurumuza dönüp hesap vermeyeceğinizi mi sandınız?”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Ya siz zannettiniz mi ki, Biz sizi ancak bir abes yere yarattık ve hakikaten siz Bize döndürülmeyeceksiniz?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Sizi, boş yere yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?
Bekir Sadak:
Zina eden erkek, ancak zina eden veya putperest bir kadinla evlenebilir. Zina eden kadinla da, ancak zina eden veya putperest olan bir erkek evlenebilir. Bu, muminlere yasak edilmistir.
İbni Kesir:
Sizi boşuna yarattığımızı ve Bize hiç döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?
Adem Uğur:
Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?
İskender Ali Mihr:
Öyleyse Bizim, sizi abes olarak (boş yere) yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi zannettiniz?
Celal Yıldırım:
Sizi boşuna, amaçsız yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız ?
Tefhim ul Kuran:
«Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve sizin gerçekten bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?»
Fransızca:
Pensiez-vous que Nous vous avions créés sans but, et que vous ne seriez pas ramenés vers Nous ? "
İspanyolca:
¿Os figurabais que os habíamos creado para pasar el rato y que no ibais a ser devueltos a Nosotros?»
İtalyanca:
Pensavate che vi avessimo creati per celia e che non sareste stati ricondotti a Noi?».
Almanca:
Habt ihr etwa gedacht, daß WIR euch aus sinnlosem Treiben erschufen, und daß ihr zu Uns nicht zurückgebracht würdet?!
Çince:
难道你们以为我只是徒然地创造了你们,而你们不被召归我吗?
Hollandaca:
Denkt gij dat wij u slechts uit ijdelheid hebben geschapen en dat gij later niet voor ons gebracht zult worden?
Rusça:
Неужели вы полагали, что Мы сотворили вас ради забавы и что вы не будете возвращены к Нам?"
Somalice:
ma Waxaad u Malayseen inaan Idiin Abuuray Ciyaar oon idinka Xagganaga loo soo Celinayn.
Swahilice:
Je! Mlidhani ya kwamba tulikuumbeni bure na ya kwamba nyinyi kwetu hamtarudishwa?
Uygurca:
ئى ئىنسانلار! بىزنى سىلەر ئۆزۈڭلارنى بىكار ياراتتى (يەنى سىلەر بىزنى ھايۋاناتلارنى ياراتقىنىمىزدەك ھېچقانداق ساۋابمۇ بەرمەيدىغان، جازامۇ بەرمەيدىغان قىلىپ ياراتتى). ئۆزۈڭلارنى بىزنىڭ دەرگاھىمىزغا قايتۇرۇلمايدۇ دەپ ئويلامسىلەر؟
Japonca:
あなたがたは,われが戯れにあなたがたを創ったとでも考えていたのか。またあなたがたは,われに帰されないと考えていたのか。」
Arapça (Ürdün):
«أفحسبتم أنما خلقناكم عبثا» لا لحكمة «وأنكم إلينا لا ترجعون» بالبناء للفاعل وللمفعول؟ لا بل لنتعبدكم بالأمر والنهي ترجعوا إلينا ونجازي على ذلك (وما خلقت الجن والإنس إلا ليعبدون).
Hintçe:
तो क्या तुम ये ख्याल करते हो कि हमने तुमको (यूँ ही) बेकार पैदा किया और ये कि तुम हमारे हुज़ूर में लौटा कर न लाए जाओगे
Tayca:
“พวกเจ้าคิดว่า แท้จริงเราได้ให้พวกเจ้าบังเกิดมาโดยไร้ประโยชน์ และแท้จริงพวกเจ้าจะไม่กลับไปหาเรากระนั้นหรือ ?”
İbranice:
האומנם חשבתם כי בראנו אתכם לשווא וכי אלינו לא תושבו
Hırvatça:
"Zar ste mislili da smo vas uzalud stvorili i da Nam se nećete vratiti"
Rumence:
Socoteaţi că v-am creat în joacă şi că nu veţi fi întorşi la Noi?”
Transliteration:
Afahasibtum annama khalaqnakum AAabathan waannakum ilayna la turjaAAoona
Türkçe:
"Sizi, boş yere yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?"
Sahih International:
Then did you think that We created you uselessly and that to Us you would not be returned?"
İngilizce:
Did ye then think that We had created you in jest, and that ye would not be brought back to Us (for account)?
Azerbaycanca:
Yoxsa sizi əbəs yerə yaratdığımızı və (qiyamət günü dirilib haqq-hesab üçün) hüzurumuza qaytarılmayacağınızı güman edirdiniz?”
Süleyman Ateş:
Bizim sizi boş yere, bir oyun ve eğlence olarak yarattığımızı ve sizin bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sandınız?
Diyanet Vakfı:
Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?
Erhan Aktaş:
“Yoksa sizi boş yere yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”
Kral Fahd:
Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?
Hasan Basri Çantay:
«Ya sizi ancak boş yere yaratdığımızı ve sizin hakıykaten bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız»?
Muhammed Esed:
Sizi boş ve anlamsız bir oyun için yarattığımızı ve Bize dönmek zorunda olmadığınızı mı sanıyordunuz?"
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Sizi ancak boşuna yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülmiyeceğinizi mi zannettiniz?”
Portekizce:
Pensais, porventura, que vos criamos por diversão e que jamais retornareis a Nós?
İsveççe:
Trodde ni att Vi skapade er för nöjes skull och att ni inte skulle föras tillbaka till Oss?"
Farsça:
آیا پنداشته اید که شما را بیهوده و عبث آفریدیم، و اینکه به سوی ما بازگردانده نمی شوید؟
Kürtçe:
ئایا ئێوە گومانتان وابووە کە بێگومان ئێوەمان بەبێ ھودە دروستکردووە وە (وا گومانتان دەبرد) بێگومان ئێوە ناگەڕێنەوە بۆلای ئێمە؟
Özbekçe:
Наҳотки Бизнинг сизни яратишимиз беҳуда бўлган ва сиз Бизга қайтарилмассиз, деб ҳисобласангиз?! (Эй мушриклар, наҳотки Биз сизни беҳудага яратган бўлсак? Наҳотки сиз охиратда бизга қайтарилмасангиз?!)
Malayca:
"Maka adakah patut kamu menyangka bahawa Kami hanya menciptakan kamu (dari tiada kepada ada) sahaja dengan tiada sebarang hikmat pada ciptaan itu? Dan kamu (menyangka pula) tidak akan dikembalikan kepada Kami?"
Arnavutça:
Mos vallë, keni menduar ju, që Ne ju kemi krijuar juve kot dhe që nuk do të ktheheni te Ne?”
Bulgarca:
Нима смятахте, че ви сътворихме напразно и че при Нас не ще бъдете върнати?”
Sırpça:
„Зар сте мислили да смо вас узалуд створили и да Нам се нећете вратити?!“
Çekçe:
Domníváte se snad, že jsme vás stvořili jen bezúčelně a že k Nám nebudete navráceni?'
Urduca:
کیا تم نے یہ سمجھ رکھا تھا کہ ہم نے تمہیں فضول ہی پیدا کیا ہے اور تمہیں ہماری طرف کبھی پلٹنا ہی نہیں ہے؟"
Tacikçe:
Оё пин д оре д, ки шуморо беҳуда офаридаем ва шумо ба назди Мо бозгардонида намешавед?»
Tatarca:
Әйә Без сезне хикмәтсез буш вә батыл итеп халык кылдык дип уйлаган идегезме, һәм Безгә кайтарылмабыз дип уйлаган идегезме?"
Endonezyaca:
Maka apakah kamu mengira, bahwa sesungguhnya Kami menciptakan kamu secara main-main (saja), dan bahwa kamu tidak akan dikembalikan kepada Kami?
Amharca:
«የፈጠርናችሁ ለከንቱ መኾኑን እናንተም ወደኛ የማትመለሱ መኾናችሁን ጠረጠራችሁን» (ለከንቱ የፈጠርናችሁ መሰላችሁን)
Tamilce:
நாம் உங்களைப் படைத்ததெல்லாம் வீணாகத்தான் என்றும், நிச்சயமாக நீங்கள் நம்மிடம் திரும்பக் கொண்டு வரப்பட மாட்டீர்கள் என்றும் எண்ணிக் கொண்டீர்களா?
Korece:
하나님이 너희를 장난으로 창조하였다 생각하였느뇨 실로 너 희는 그분에게로 돌아가니라
Vietnamca:
“Có phải các ngươi nghĩ rằng TA đã tạo hóa các ngươi là để vui chơi vô ích và rằng các ngươi sẽ không quay trở lại trình diện TA chăng?”
Ayet Linkleri: