Arapça:
إِيلَافِهِمْ رِحْلَةَ الشِّتَاءِ وَالصَّيْفِ
Çeviriyazı:
îlâfihim riḥlete-şşitâi veṣṣayf.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kış ve yaz seferlerinde (faydalandıkları andlaşmaların) kadrini bilmiş olmaları için.
Diyanet İşleri:
Kureyş kabilesinin yaz ve kış yolculuklarında uzlaşması ve anlaşması sağlanmıştır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yaz ve kış, alışveriş için göçüp konarak yolculuk ederlerken uzlaşıp düzene girmeleri için.
Şaban Piriş:
Onların kış ve yaz yolculuklarının güvenliğin için…
Edip Yüksel:
Kış ve yaz kervanlarını sevdikleri gibi.
Ali Bulaç:
Yaz ve kış yolculuğunda onları (güvenliğe kavuşturduğu ya da başkalarıyla) ısındırıp yakınlaştırdığı için,
Suat Yıldırım:
Kış ve yaz seferlerinde faydalandıkları anlaşmaların kadrini bilmiş olmak için,
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onların kış ve yaz seyahatine ülfet ettirilmiş oldukları için.
Yaşar Nuri Öztürk:
Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için,
Bekir Sadak:
Vay o namaz kilanlarin haline ki:
İbni Kesir:
Yaz ve kış yolculuklarına alıştırılmasından dolayı,
Adem Uğur:
Evet, kış ve yaz seyahatleri onlara kolaylaştırıldığı için,
İskender Ali Mihr:
Onları, yaz ve kış yolculuklarında (göçlerinde) ülfet ettirdiği (emin ve rahat olmalarını sağladığı) (için).
Celal Yıldırım:
(Evet), yaz ve kış seferlerinde anlaşıp bağdaştıkları için
Tefhim ul Kuran:
Yaz ve kış yolculuğunda onları (güvenliğe kavuşturduğu ya da başkalarıyla) ısındırıp yakınlaştırdığı için,
Fransızca:
De leur pacte [concernant] les voyages d'hiver et d'été.
İspanyolca:
pacto relativo a la caravana de invierno y la de verano,
İtalyanca:
per il loro patto delle carovane invernali ed estive.
Almanca:
ihrer Verbindung der Reise vom Winter und vom Sommer,
Çince:
因为在冬季和夏季的旅行中保护他们,
Hollandaca:
Te hunner vereeniging, om de karavaan van kooplieden in den winter en den zomer weg te zenden!
Rusça:
единения их во время зимних и летних поездок.
Somalice:
Ay ka caadayeesheen Safarka Xagaaga iyo Jilaalka darteed.
Swahilice:
Kuzoea kwao safari za siku za baridi na siku za joto.
Uygurca:
ئۇلار قىشلىق ۋە يازلىق سەپىرىدە قوغدالغانلىقلىرى ئۈچۈن،
Japonca:
冬と夏のかれらの隊商の保護のため,(そのアッラーの御恵みのために)
Arapça (Ürdün):
«إيلافهم» تأكيد وهو مصدر آلف بالمد «رحلة الشتاء» إلى اليمن «و» رحلة «الصيف» إلى الشام في كل عام، يستعينون بالرحلتين للتجارة على المقام بمكة لخدمة البيت الذي هو فخرهم، وهم ولد النضر بن كنانة.
Hintçe:
तो उनको मानूस कर देने की वजह से
Tayca:
เพื่อให้ความคุ้นเคยแก่พวกเขาในการเดินทางในฤดูหนาว (ไปเยเมน) และฤดูร้อน (ไปชาม)
İbranice:
היכרותם בנסיעותיהם בחורף ובקיץ
Hırvatça:
udruživanja njihova da zimi i ljeti putuju,
Rumence:
învoiala lor de unire la caravana de iarnă şi de vară,
Transliteration:
Eelafihim rihlata alshshitai waalssayfi
Türkçe:
Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için,
Sahih International:
Their accustomed security [in] the caravan of winter and summer -
İngilizce:
Their covenants (covering) journeys by winter and summer,-
Azerbaycanca:
Onlara qış və yay səfərini müyəssər edilməsi (qışda Yəməndə, yayda Şamda istirahət və ticarət edə bilmələri) xatirinə.
Süleyman Ateş:
Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için,
Diyanet Vakfı:
Evet, kış ve yaz seyahatleri onlara kolaylaştırıldığı için,
Erhan Aktaş:
Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı1 için;
Kral Fahd:
evet, kış ve yaz seyahatleri onlara kolaylaştırıldığı için onlar,
Hasan Basri Çantay:
kış ve yaz kendilerini seyr-ü seferde esenliğe (ve garantiye) kavuşdurduğundan dolayı,
Muhammed Esed:
kış ve yaz seferlerindeki emniyeti.
Gültekin Onan:
Yaz ve kış yolculuğunda onları (güvenliğe kavuşturduğu ya da başkalarıyla) ısındırıp yakınlaştırdığı için,
Ali Fikri Yavuz:
Kışın (Yemen’e) ve yazın (Şam’a) göç etmeğe alıştıkları için
Portekizce:
O convênio das viagens de inverno e de verão!
İsveççe:
enade och trygga vad gäller såväl deras vinter- som deras sommarfärder.
Farsça:
[و نیز] به سفرهای [تجارتی] زمستانی و [سفرهای تجارتی] تابستانی پیوند و انس دهد [تا در آرامش و امنیت، امر معاششان را تأمین کنند.]
Kürtçe:
ھۆگریان بە ھاتووچۆی زستانان(بۆ یەمەن) وھاوینان(بۆ شام) واتە(تا لێیان تێک نەچێت)
Özbekçe:
Уларнинг қиш ва ёз сафарларини ўзларига лозим тутишлари қандай яхши!
Malayca:
(laitu) kebiasaan aman tenteram perjalanan mereka (menjalankan perniagaan) pada musim sejuk (ke negeri Yaman), dan pada musim panas (ke negeri Syam),
Arnavutça:
t’i qetësojë ata në udhëtimin që bëjnë dimër e verë,
Bulgarca:
техния обичай да пътуват и зиме, и лете,
Sırpça:
њихове навике да зими и лети путују,
Çekçe:
pro soudržnost jejich, když připravuji zimní a letní karavanu,
Urduca:
(یعنی) جاڑے اور گرمی کے سفروں سے مانوس
Tacikçe:
улфату амнашон дар сафари зимистониву тобистонӣ»
Tatarca:
Аларның җәй һәм кыш көннәрендә сәүдә белән сәфәрдә йөрүләрендә өлфәтләнүләренә ґәҗәбләнегез! (Кураеш җәй бер мәртәбә, кыш бер мәртәбә Шамга йә Йәмәнгә сәфәр итәләр иде, сәфәрләре Аллаһ ярдәме илә уңышлы булып Мәккә халкын ризык белән тәэмин итеп торалар иде).
Endonezyaca:
(yaitu) kebiasaan mereka bepergian pada musim dingin dan musim panas.
Amharca:
የብርድና የበጋን ወራት ጉዞ ሊያላምዳቸው ይህንን ሠራ፡፡
Tamilce:
குளிர்காலப் பயணத்தையும், கோடைகாலப் பயணத்தையும் பழக்கப்படுத்திக் கொண்(டு அல்லாஹ்வை வணங்குவதை விட்டுவிட்)டதைப் பார்த்து ஆச்சரியப்படுங்கள்!
Korece:
대상으로 하여금 겨울과 여름에 안전하게 여행케 하였노라
Vietnamca:
TA (Allah) đã làm bằng an cho họ trong chuyến đi vào mùa đông và chuyến đi vào mùa hè.
Ayet Linkleri: