Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

44

Sûredeki Ayet No: 

36

Ayet No: 

4450

Sayfa No: 

497

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأْتُوا بِآبَائِنَا إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ

Çeviriyazı: 

fe'tû biâbâinâ in küntüm ṣâdiḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Eğer siz doğru söyleyen kimselerseniz babalarınızı bize getirin."

Diyanet İşleri: 

Doğrusu inkarcılar, "Ölum bir defadır, tekrar diriltilmeyeceğiz. Eğer doğru sözlü iseniz bize babalarımızı getirsenize" derler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Doğru söylüyorsanız getirin babalarımızı bize.

Şaban Piriş: 

Doğru söyleyenler iseniz, haydi babalarımızı getirin.

Edip Yüksel: 

Doğru sözlüler iseniz, atalarımızı geri getirin.

Ali Bulaç: 

Eğer doğru sözlüyseniz, şu halde atalarımızı getirin bakalım.

Suat Yıldırım: 

(Mekke müşrikleri ise), derler ki: “Biz bir kere öldük mü iş biter, artık dirilmemiz mümkün değil. Ama siz dirilme iddianızda tutarlı iseniz, daha önce gelip geçmiş atalarımızı diriltin de görelim!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Haydi eğer siz sâdıklar oldu iseniz, babalarımızı getiriveriniz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Eğer doğru sözlülerseniz, atalarımızı geri getirin!

Bekir Sadak: 

Yalniz, Allah´in merhamet ettigi kimseler bunlarin disindadir. O, suphesiz gucludur, merhametlidir. *

İbni Kesir: 

Doğru sözlüler iseniz

Adem Uğur: 

Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin.

İskender Ali Mihr: 

Siz doğru söyleyenlerseniz, o halde babalarımızı (geri) getirin.

Celal Yıldırım: 

Eğer doğrulardan iseniz, haydi bize (ölen) babalarımızı getirin.

Tefhim ul Kuran: 

«Eğer (bu söylediklerinizde) doğru sözlüyseniz, şu halde atalarımızı getirin bakalım.»

Fransızca: 

Faites donc revenir nos ancêtres, si vous êtes véridiques".

İspanyolca: 

¡Haced, pues, volver a nuestros padres, si es verdad lo que decís!»

İtalyanca: 

Fate risorgere i nostri avi, se siete veritieri».

Almanca: 

So bringt unsere Ahnen, solltet ihr wahrhaftig sein!"

Çince: 

你们把我们的祖先召唤回来吧,如果你们是说实话的。

Hollandaca: 

Breng dan onze voorvaderen tot het leven terug, indien gij de waarheid spreekt.

Rusça: 

Приведите же наших отцов, если вы говорите правду".

Somalice: 

noo keena aabayowgano haddaad run sheegaysaan.

Swahilice: 

Basi warudisheni baba zetu, ikiwa nyinyi mnasema kweli.

Uygurca: 

«پەقەت بىرلا قېتىم ئۆلىمىز، قايتا تىرىلمەيمىز، ئەگەر (ئاخىرەت بار دېگەن سۆزۈڭلاردا) راستچىل بولساڭلار، بىزنىڭ ئاتا - بوۋىلىرىمىزنى (تىرىلدۈرۈپ) ئەكېلىپ بېقىڭلار»

Japonca: 

もしあなたがた(の言葉)が真実なら,わたしたちの祖先を連れ戻してみなさい。」

Arapça (Ürdün): 

«فأتوا بآبائنا» أحياء «إن كنتم صادقين» أنا نبعث بعد موتنا، أي نحيا.

Hintçe: 

तो अगर तुम सच्चे हो तो हमारे बाप दादाओं को (ज़िन्दा करके) ले आओ

Tayca: 

ดังนั้น จงนำบรรพบุรุษของเรากลับมาอีกซิ หากพวกท่านเป็นผู้ซื่อสัตย์จริง

İbranice: 

הביאו נא את אבותינו (שכבר מתו מזמן) אם אתם צודקים

Hırvatça: 

pretke naše nam dovedite, ako je istina to što govorite!"

Rumence: 

Aduceţi-i pe taţii noştri, dacă spuneţi adevărul!”

Transliteration: 

Fatoo biabaina in kuntum sadiqeena

Türkçe: 

"Eğer doğru sözlülerseniz, atalarımızı geri getirin!"

Sahih International: 

Then bring [back] our forefathers, if you should be truthful."

İngilizce: 

Then bring (back) our forefathers, if what ye say is true!

Azerbaycanca: 

Əgər (öləndən sonra Allahın bizi dirildəcəyini) doğru deyirsinizsə, (bizdən qabaq ölmüş) atalarımızı (dirildib) gətirin görək!”

Süleyman Ateş: 

Doğru söylüyorsanız, babalarımızı getirin.

Diyanet Vakfı: 

" Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin."

Erhan Aktaş: 

“Eğer doğru söylüyorsanız haydi, ölmüş atalarımızı bize geri getirin.”

Kral Fahd: 

Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin.

Hasan Basri Çantay: 

«Eğer (da´vaanızda) doğrucular iseniz şimdi atalarımızı (dirilterek) getirin».

Muhammed Esed: 

O halde, eğer iddianızda haklı iseniz atalarımızı (şahit olarak) getirin!"

Gültekin Onan: 

44:35

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey öldükten sonra dirileceğimize inananlar) eğer doğru iseniz haydi getirin babalarımızı... (onları diriltin de, dirilmenin hak olduğunu bize haber versinler).”

Portekizce: 

Fazei, então, voltar os nossos pais, se estiverdes certos!

İsveççe: 

Men låt våra förfäder stå upp [och vittna] om det ni säger är sant."

Farsça: 

اگر شما [در زمینه زنده شدن مردگان] راستگویید [با درخواست از خدا] پدران ما را [زنده کنید و نزد ما] بیاورید [تا ما به زنده شدن مردگان یقین پیدا کنیم!!]

Kürtçe: 

دەی باوو باپیرانمان (زیندوو بکەنەوەو) بیان ھێننەوە (بۆ دونیا) ئەگەر ئێوە ڕاست دەکەن

Özbekçe: 

Агар ростгўй бўлсангиз, ота-боболаримизни келтиринглар».

Malayca: 

"(Jika tidak) maka bawakanlah datuk nenek kami (yang telah mati) kalau betul kamu orang-orang yang benar!"

Arnavutça: 

na i sjellni pra (ringjallna) të parët tanë, nëse e thoni të vërtetën!”

Bulgarca: 

Доведете нашите предци, ако говорите истината!”

Sırpça: 

наше претке нам доведите, ако је истина то што говорите!“

Çekçe: 

přiveďte tedy naše otce, jste-li pravdomluvní!'

Urduca: 

اگر تم سچے ہو تو اٹھا لاؤ ہمارے باپ دادا کو"

Tacikçe: 

Ва агар рост мегӯед, падарони моро ба ҷаҳон бозоваред».

Tatarca: 

Янә ул кәферләр, үлгәннән соң терелү бар дисәгез, безнең әүвәлдә үлгән ата-бабаларыбызны тергезеп кигерегез, диләр.

Endonezyaca: 

maka datangkanlah (kembali) bapak-bapak kami jika kamu memang orang-orang yang benar".

Amharca: 

እውነተኞችም እንደ ኾናችሁ አባቶቻችንን አምጡልን፡፡

Tamilce: 

“ஆகவே, (முஹம்மதே!) நீங்கள் உண்மையாளர்களாக இருந்தால் எங்கள் மூதாதைகளை (உயிர்ப்பித்து)க் கொண்டு வாருங்கள்!”

Korece: 

그러므로 너희가 진실이라면우리 선조들을 되돌려 주라 하니

Vietnamca: 

“Thế, các ngươi (hỡi Muhammad và những ai đi theo Ngươi) hãy mang ông bà tổ tiên của bọn ta đến đây xem nào nếu các ngươi nói thật!”