Arapça:
فَأْتُوا بِآبَائِنَا إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ
Çeviriyazı:
fe'tû biâbâinâ in küntüm ṣâdiḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Eğer siz doğru söyleyen kimselerseniz babalarınızı bize getirin."
Diyanet İşleri:
Doğrusu inkarcılar, "Ölum bir defadır, tekrar diriltilmeyeceğiz. Eğer doğru sözlü iseniz bize babalarımızı getirsenize" derler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Doğru söylüyorsanız getirin babalarımızı bize.
Şaban Piriş:
Doğru söyleyenler iseniz, haydi babalarımızı getirin.
Edip Yüksel:
Doğru sözlüler iseniz, atalarımızı geri getirin.
Ali Bulaç:
Eğer doğru sözlüyseniz, şu halde atalarımızı getirin bakalım.
Suat Yıldırım:
(Mekke müşrikleri ise), derler ki: “Biz bir kere öldük mü iş biter, artık dirilmemiz mümkün değil. Ama siz dirilme iddianızda tutarlı iseniz, daha önce gelip geçmiş atalarımızı diriltin de görelim!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Haydi eğer siz sâdıklar oldu iseniz, babalarımızı getiriveriniz.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Eğer doğru sözlülerseniz, atalarımızı geri getirin!
Bekir Sadak:
Yalniz, Allah´in merhamet ettigi kimseler bunlarin disindadir. O, suphesiz gucludur, merhametlidir. *
İbni Kesir:
Doğru sözlüler iseniz
Adem Uğur:
Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin.
İskender Ali Mihr:
Siz doğru söyleyenlerseniz, o halde babalarımızı (geri) getirin.
Celal Yıldırım:
Eğer doğrulardan iseniz, haydi bize (ölen) babalarımızı getirin.
Tefhim ul Kuran:
«Eğer (bu söylediklerinizde) doğru sözlüyseniz, şu halde atalarımızı getirin bakalım.»
Fransızca:
Faites donc revenir nos ancêtres, si vous êtes véridiques".
İspanyolca:
¡Haced, pues, volver a nuestros padres, si es verdad lo que decís!»
İtalyanca:
Fate risorgere i nostri avi, se siete veritieri».
Almanca:
So bringt unsere Ahnen, solltet ihr wahrhaftig sein!"
Çince:
你们把我们的祖先召唤回来吧,如果你们是说实话的。
Hollandaca:
Breng dan onze voorvaderen tot het leven terug, indien gij de waarheid spreekt.
Rusça:
Приведите же наших отцов, если вы говорите правду".
Somalice:
noo keena aabayowgano haddaad run sheegaysaan.
Swahilice:
Basi warudisheni baba zetu, ikiwa nyinyi mnasema kweli.
Uygurca:
«پەقەت بىرلا قېتىم ئۆلىمىز، قايتا تىرىلمەيمىز، ئەگەر (ئاخىرەت بار دېگەن سۆزۈڭلاردا) راستچىل بولساڭلار، بىزنىڭ ئاتا - بوۋىلىرىمىزنى (تىرىلدۈرۈپ) ئەكېلىپ بېقىڭلار»
Japonca:
もしあなたがた(の言葉)が真実なら,わたしたちの祖先を連れ戻してみなさい。」
Arapça (Ürdün):
«فأتوا بآبائنا» أحياء «إن كنتم صادقين» أنا نبعث بعد موتنا، أي نحيا.
Hintçe:
तो अगर तुम सच्चे हो तो हमारे बाप दादाओं को (ज़िन्दा करके) ले आओ
Tayca:
ดังนั้น จงนำบรรพบุรุษของเรากลับมาอีกซิ หากพวกท่านเป็นผู้ซื่อสัตย์จริง
İbranice:
הביאו נא את אבותינו (שכבר מתו מזמן) אם אתם צודקים
Hırvatça:
pretke naše nam dovedite, ako je istina to što govorite!"
Rumence:
Aduceţi-i pe taţii noştri, dacă spuneţi adevărul!”
Transliteration:
Fatoo biabaina in kuntum sadiqeena
Türkçe:
"Eğer doğru sözlülerseniz, atalarımızı geri getirin!"
Sahih International:
Then bring [back] our forefathers, if you should be truthful."
İngilizce:
Then bring (back) our forefathers, if what ye say is true!
Azerbaycanca:
Əgər (öləndən sonra Allahın bizi dirildəcəyini) doğru deyirsinizsə, (bizdən qabaq ölmüş) atalarımızı (dirildib) gətirin görək!”
Süleyman Ateş:
Doğru söylüyorsanız, babalarımızı getirin.
Diyanet Vakfı:
" Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin."
Erhan Aktaş:
“Eğer doğru söylüyorsanız haydi, ölmüş atalarımızı bize geri getirin.”
Kral Fahd:
Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin.
Hasan Basri Çantay:
«Eğer (da´vaanızda) doğrucular iseniz şimdi atalarımızı (dirilterek) getirin».
Muhammed Esed:
O halde, eğer iddianızda haklı iseniz atalarımızı (şahit olarak) getirin!"
Gültekin Onan:
44:35
Ali Fikri Yavuz:
(Ey öldükten sonra dirileceğimize inananlar) eğer doğru iseniz haydi getirin babalarımızı... (onları diriltin de, dirilmenin hak olduğunu bize haber versinler).”
Portekizce:
Fazei, então, voltar os nossos pais, se estiverdes certos!
İsveççe:
Men låt våra förfäder stå upp [och vittna] om det ni säger är sant."
Farsça:
اگر شما [در زمینه زنده شدن مردگان] راستگویید [با درخواست از خدا] پدران ما را [زنده کنید و نزد ما] بیاورید [تا ما به زنده شدن مردگان یقین پیدا کنیم!!]
Kürtçe:
دەی باوو باپیرانمان (زیندوو بکەنەوەو) بیان ھێننەوە (بۆ دونیا) ئەگەر ئێوە ڕاست دەکەن
Özbekçe:
Агар ростгўй бўлсангиз, ота-боболаримизни келтиринглар».
Malayca:
"(Jika tidak) maka bawakanlah datuk nenek kami (yang telah mati) kalau betul kamu orang-orang yang benar!"
Arnavutça:
na i sjellni pra (ringjallna) të parët tanë, nëse e thoni të vërtetën!”
Bulgarca:
Доведете нашите предци, ако говорите истината!”
Sırpça:
наше претке нам доведите, ако је истина то што говорите!“
Çekçe:
přiveďte tedy naše otce, jste-li pravdomluvní!'
Urduca:
اگر تم سچے ہو تو اٹھا لاؤ ہمارے باپ دادا کو"
Tacikçe:
Ва агар рост мегӯед, падарони моро ба ҷаҳон бозоваред».
Tatarca:
Янә ул кәферләр, үлгәннән соң терелү бар дисәгез, безнең әүвәлдә үлгән ата-бабаларыбызны тергезеп кигерегез, диләр.
Endonezyaca:
maka datangkanlah (kembali) bapak-bapak kami jika kamu memang orang-orang yang benar".
Amharca:
እውነተኞችም እንደ ኾናችሁ አባቶቻችንን አምጡልን፡፡
Tamilce:
“ஆகவே, (முஹம்மதே!) நீங்கள் உண்மையாளர்களாக இருந்தால் எங்கள் மூதாதைகளை (உயிர்ப்பித்து)க் கொண்டு வாருங்கள்!”
Korece:
그러므로 너희가 진실이라면우리 선조들을 되돌려 주라 하니
Vietnamca:
“Thế, các ngươi (hỡi Muhammad và những ai đi theo Ngươi) hãy mang ông bà tổ tiên của bọn ta đến đây xem nào nếu các ngươi nói thật!”
Ayet Linkleri: