Arapça:
إِلَىٰ يَوْمِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ
Çeviriyazı:
ilâ yevmi-lvaḳti-lma`lûm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah: "Haydi belirli bir vakte kadar mühlet verilenlerdensin" buyurdu.
Diyanet İşleri:
Allah: "Sen bilinen güne kadar erteye bırakılanlardansın" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bilinen vaktin gününe dek.
Şaban Piriş:
Hem de belli bir vakte kadar...
Edip Yüksel:
Bilinen vaktin gününe kadar.
Ali Bulaç:
Bilinen vaktin gününe kadar.
Suat Yıldırım:
“Sen belirli bir vakte kadar izinlisin.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
(81-83) «O malum vakit gününe kadar.» (İblis de) Dedi ki: «Senin izzetine yemin ederim ki, elbette onların hepsini azdıracağım. Ancak onlardan ihlasa erdirilmiş olan kulların müstesna».
Yaşar Nuri Öztürk:
O bilinen güne kadar.
Bekir Sadak:
«Bu Kuran, ancak dunyalar icin bir oguttur.»
İbni Kesir:
Belli bir vaktin gününe kadar.
Adem Uğur:
O bilinen güne kadar buyurdu.
İskender Ali Mihr:
Vakti malum olan (bilinen) güne kadar.
Celal Yıldırım:
38:80
Tefhim ul Kuran:
«Bilinen vaktin gününe kadar.»
Fransızca:
jusqu'au jour de l'Instant bien Connu".
İspanyolca:
hasta el día del tiempo señalado».
İtalyanca:
fino al Giorno dell'Istante noto».
Almanca:
bis zum Tag der bekannten Zeit."
Çince:
直到复活时来临之日。
Hollandaca:
Tot den dag van den bepaalden tijd.
Rusça:
до дня, срок которого определен".
Somalice:
Tan iyo maalinta waqtiga layqaan ah.
Swahilice:
Mpaka siku ya wakati maalumu.
Uygurca:
اﷲ: «جەزمەن ساڭا مەلۇم ۋاقىتقىچە مۆھلەت بېرىلىدۇ» دېدى
Japonca:
定められた日時まで。」
Arapça (Ürdün):
«إلى يوم الوقت المعلوم» وقت النفخة الأولى.
Hintçe:
वह बोला तेरी ही इज्ज़त व जलाल की क़सम
Tayca:
จนกระทั่งถึงวันแห่งเวลาที่ถูกกำหนดไว้แล้ว
İbranice:
עד יום המועד הידוע
Hırvatça:
do dana već određenog."
Rumence:
până în Ziua clipei cunoscute Nouă.”
Transliteration:
Ila yawmi alwaqti almaAAloomi
Türkçe:
"O bilinen güne kadar."
Sahih International:
Until the Day of the time well-known."
İngilizce:
Till the Day of the Time Appointed.
Azerbaycanca:
(Dərgahımda) vaxtı mə’lum olan günə (qiyamətə) qədər!”
Süleyman Ateş:
O belli vaktin gününe kadar. Until the day of the time appointed.
Diyanet Vakfı:
"O bilinen güne kadar" buyurdu.
Erhan Aktaş:
Zamanı bilinen güne(1) kadar.
Kral Fahd:
Sen bilinen güne kadar.
Hasan Basri Çantay:
«(Bence) ma´lûm olan zamanın (bir) gününe kadar».
Muhammed Esed:
zamanı (yalnız Benim tarafımdan) bilinen Güne kadar".
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Katımda belli kıyamet vakti gününe kadar...”
Portekizce:
Até ao dia do término prefixado.
İsveççe:
till den Dag vars ankomst är känd [bara av Mig]."
Farsça:
تا زمانی معین و معلوم.
Kürtçe:
تاڕۆژی کاتی دیاریکراو
Özbekçe:
Маълум вақтли кунгача», деди.
Malayca:
" Hingga ke hari masa yang termaklum ".
Arnavutça:
deri në ditën e caktuar”.
Bulgarca:
до определения Ден.”
Sırpça:
до дана већ одређеног.“
Çekçe:
až do dne času stanoveného!'
Urduca:
جس کا وقت مجھے معلوم ہے"
Tacikçe:
то он рӯзи муъайяни маълум».
Tatarca:
Аллаһ хозурында мәгълүм булган көнгә чаклы, ягъни дөнья беткәнче".
Endonezyaca:
sampai kepada hari yang telah ditentukan waktunya (hari Kiamat)".
Amharca:
«እስከ ታወቀው ወቅት ቀን ድረስ፡፡»
Tamilce:
“(மறுமைக்கான) அறியப்பட்ட நேரத்தின் நாள் வரும் வரை (உனக்கு அவகாசம் அளிக்கப்படும்).”
Korece:
결정된 그 시간의 날까지라
Vietnamca:
“Cho đến Ngày của thời khắc đã được ấn định.”
Ayet Linkleri: