Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

38

Sûredeki Ayet No: 

80

Ayet No: 

4050

Sayfa No: 

457

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ الْمُنظَرِينَ

Çeviriyazı: 

ḳâle feinneke mine-lmünżarîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah: "Haydi belirli bir vakte kadar mühlet verilenlerdensin" buyurdu.

Diyanet İşleri: 

Allah: "Sen bilinen güne kadar erteye bırakılanlardansın" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Gerçekten de demişti, sen, ölmeyenlere katıl.

Şaban Piriş: 

Sen, süre/mühlet verilenlerdensin, dedi.

Edip Yüksel: 

Dedi ki, "Sana süre verilmiştir;"

Ali Bulaç: 

Dedi ki: "O halde, süre tanınanlardansın."

Suat Yıldırım: 

Allah: “Haydi sana mühlet verildi!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(Cenâb-ı Hak da) Buyurdu ki: «Haydi, sen muhakkak ki, mühlet verilenlerdensin.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Buyurdu: "Peki, süre verilenlerdensin."

Bekir Sadak: 

De ki: «Buna karsilik sizden bir ucret istemiyorum. Kendiligimden bir sey iddia eden kimselerden de degilim.»

İbni Kesir: 

Buyurdu ki: Sen, şüphesiz ertelenensin,

Adem Uğur: 

Allah: &quot

İskender Ali Mihr: 

(Allahû Tealâ): &quot

Celal Yıldırım: 

(80-81) Allah : Gerçekten bilinen vakte (Kıyamete) kadar sen mühlet verilenlerdensin, dedi.

Tefhim ul Kuran: 

Dedi ki: «O halde sen, (kendilerine) süre tanınanlardansın.»

Fransızca: 

(Allah) dit : "Tu es de ceux à qui un délai est accordé,

İspanyolca: 

Dijo: «Entonces, serás de aquéllos a quienes se ha concedido una prórroga

İtalyanca: 

Rispose [Allah]: «Tu sei fra coloro cui è concessa dilazione

Almanca: 

ER sagte: "Du bist von denjenigen, denen Aufschub gewährt wird

Çince: 

主说:你必定被宽待,

Hollandaca: 

God zeide: Waarlijk, gij zult een van hen zijn, die uitstel zullen ontvangen.

Rusça: 

Он сказал: "Воистину, ты - один из тех, кому предоставлена отсрочка

Somalice: 

Eebe wuxuu yidhi waxaad ka midtahay kuwa la sugi.

Swahilice: 

Mwenyezi Mungu akasema: Basi umekwisha kuwa miongoni mwa walio pewa muhula,

Uygurca: 

اﷲ: «جەزمەن ساڭا مەلۇم ۋاقىتقىچە مۆھلەت بېرىلىدۇ» دېدى

Japonca: 

かれは仰せられた。「あなたを猶予しよう。

Arapça (Ürdün): 

«قال فإنك من المنظرين».

Hintçe: 

फरमाया तुझे एक वक्त मुअय्यन के दिन तक की मोहलत दी गयी

Tayca: 

พระองค์ตรัสว่า “ดังนั้น แท้จริงเจ้าอยู่ในหมู่ผู้ถูกประวิงเวลา”

İbranice: 

אמר ' הן, אתה תהיה בין המחכים

Hırvatça: 

"Dajem ti", reče On,

Rumence: 

Dumnezeu spuse: “Da, eşti printre cei păsuiţi!

Transliteration: 

Qala fainnaka mina almunthareena

Türkçe: 

Buyurdu: "Peki, süre verilenlerdensin."

Sahih International: 

[Allah] said, "So indeed, you are of those reprieved

İngilizce: 

(Allah) said: "Respite then is granted thee-

Azerbaycanca: 

(Allah) buyurdu: “Sən möhlət verilənlərdənsən,

Süleyman Ateş: 

Buyurdu: "Haydi sen süre verilenlerdensin."

Diyanet Vakfı: 

Allah: "Haydi, sen mühlet verilenlerdensin."

Erhan Aktaş: 

Allah, “Peki süre verilenlerdensin.” dedi.

Kral Fahd: 

Allah: Haydi, mühlet verilenlerdensin, buyurdu.

Hasan Basri Çantay: 

Buyurdu: «Haydi sen mühlet verilenlerdensin».

Muhammed Esed: 

(Allah) "Peki, (öyle olsun)!" dedi, "Sen mühlet verilenlerden oldun,

Gültekin Onan: 

38:79

Ali Fikri Yavuz: 

(Allah şöyle) buyurdu: “- Haydi geri bırakılanlardansın,

Portekizce: 

(Deus lhe) disse: Serás, dos tolerados,

İsveççe: 

[Gud] svarade: "Du skall vara bland dem som beviljas en frist

Farsça: 

[خدا] گفت: تو از مهلت یافتگانی،

Kürtçe: 

(خوا) فەرمووی: دەی بەڕاستی تۆ لە مۆڵەت دراوانی

Özbekçe: 

У зот: «Сен муҳлат берилганлардансан.

Malayca: 

Allah berfirman: " Dengan permohonanmu itu, maka sesungguhnya engkau dari golongan yang diberi tempoh -

Arnavutça: 

(Zoti) tha: “Me të vërtetë, do të jepet dy afat

Bulgarca: 

Рече: “Ще си сред отсрочените

Sırpça: 

„Даје ти се времена“, рече Он,

Çekçe: 

Odpověděl: 'Budiž tedy mezi těmi, jimž je odloženo

Urduca: 

فرمایا، "اچھا، تجھے اُس روز تک کی مہلت ہے

Tacikçe: 

Гуфт: «Ту аз мӯҳлатёфтагонӣ,

Tatarca: 

Аллаһ әйтте: "Әлбәттә, син дөньяда калучысың.

Endonezyaca: 

Allah berfirman: "Sesungguhnya kamu termasuk orang-orang yang diberi tangguh,

Amharca: 

(አላህም) አለው «አንተ ከሚቆዩት ነህ፡፡»

Tamilce: 

(அல்லாஹ்) கூறினான்: “நிச்சயமாக நீ, அவகாசமளிக்கப்பட்டவர்களில் இருப்பாய்.”

Korece: 

하나님께서 말씀하사 그러면 네가 유예되나니

Vietnamca: 

(Allah) phán: “Thế thì nhà ngươi là kẻ được tạm tha,”

Etiketler: 

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: