Arapça:
مَا لَكُمْ لَا تَنطِقُونَ
Çeviriyazı:
mâ leküm lâ tenṭiḳûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Cevap vermediklerini görünce de): "Neyiniz var da konuşmuyorsunuz?" (dedi).
Diyanet İşleri:
O da onların tanrılarına gizlice yönelip: "Sundukları yiyecekleri yemiyor musunuz? Ne o, konuşmuyor musunuz?" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ne oldu size, niçin konuşmuyorsunuz?
Şaban Piriş:
Size ne oldu da konuşmuyorsunuz?
Edip Yüksel:
Neyiniz var, neden konuşmuyorsunuz?
Ali Bulaç:
“Size ne oluyor ki konuşmuyorsunuz?”
Suat Yıldırım:
O da çaktırmadan putların yanına sokuldu. Onlara takdim edilmiş öylece duran yemekleri görünce: “Buyursanıza, neden yemiyorsunuz?” Neyiniz var, neden konuşmuyorsunuz?” dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Size ne oluyor ki, konuşamıyorsunuz?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Neniz var ki, konuşmuyorsunuz!
Bekir Sadak:
Ona duzen kurmak istediler, ama Biz onlari altettik.
İbni Kesir:
Ne o, konuşmuyor musunuz?
Adem Uğur:
Neden konuşmuyorsunuz? dedi.
İskender Ali Mihr:
Yoksa siz konuşmuyor musunuz?
Celal Yıldırım:
«Neden konuşmuyorsunuz ?» dedi.
Tefhim ul Kuran:
«Size ne oluyor ki konuşmuyorsunuz?»
Fransızca:
Qu'avez-vous à ne pas parler ? "
İspanyolca:
¿Por qué no habláis?»
İtalyanca:
Che avete, perché non parlate?».
Almanca:
Wieso gebt ihr von euch keinen Laut?!"
Çince:
你们怎么不说话呢?
Hollandaca:
Wat deert u, dat gij niet spreekt?
Rusça:
Что с вами? Почему вы не разговариваете?
Somalice:
Maxaad leedihiin oydaan la hadlaynin.
Swahilice:
Mna nini hata hamsemi?
Uygurca:
ئىبراھىم ئاستا ئۇلارنىڭ بۇتلىرىنىڭ يېنىغا بېرىپ: «(مەسخىرە قىلىش يۈزىسىدىن، بۇ تاماقتىن) يېمەمسىلەر؟ نېمىشقا گەپ قىلمايسىلەر؟» دېدى
Japonca:
あなたがたは,どうしてものを言わないのですか。」
Arapça (Ürdün):
فقال «ما لكم لا تنطقون» فلم يجب.
Hintçe:
आख़िर तुम खाते क्यों नहीं (अरे तुम्हें क्या हो गया है)
Tayca:
“ทำไมพวกเจ้าจึงไม่พูดเล่า ?”
İbranice:
ולמה אינכם מדברים
Hırvatça:
Šta vam je te ne govorite?"
Rumence:
Ce aveţi de nu vorbiţi?”
Transliteration:
Ma lakum la tantiqoona
Türkçe:
"Neniz var ki, konuşmuyorsunuz!"
Sahih International:
What is [wrong] with you that you do not speak?"
İngilizce:
What is the matter with you that ye speak not (intelligently)?
Azerbaycanca:
Sizə nə olub ki, danışmırsınız?”
Süleyman Ateş:
Neyiniz var ki konuşmuyorsunuz?
Diyanet Vakfı:
Neden konuşmuyorsunuz? dedi.
Erhan Aktaş:
“Neyiniz var? Neden konuşmuyorsunuz?”
Kral Fahd:
Neden konuşmuyorsunuz? dedi.
Hasan Basri Çantay:
«Ne oluyor size konuşmuyorsunuz»?!
Muhammed Esed:
Neyiniz var ki konuşmuyorsunuz?" dedi.
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Ne oluyor size, konuşmuyorsunuz?”
Portekizce:
Por que não falais?
İsveççe:
Hur är det fatt med er? Och ni svarar ju inte!"
Farsça:
شما را چه شده که سخن نمی گویید؟
Kürtçe:
ئەوە چیتانە قسە ناکەن
Özbekçe:
Сизга нима бўлди?! Гапирмайсизларми?!» деди.
Malayca:
"Mengapa kamu tidak menjawab?"
Arnavutça:
Ç’keni, përse nuk flisni?”
Bulgarca:
Какво ви е, та не говорите?”
Sırpça:
Шта вам је па не говорите?“
Çekçe:
a co je s vámi, že nemluvíte?'
Urduca:
کیا ہو گیا، آپ لوگ بولتے بھی نہیں؟"
Tacikçe:
Чаро сухан намегӯед?»
Tatarca:
Сезгә ни булды – сөйләмисез, миңа җавап бирмисез?
Endonezyaca:
Kenapa kamu tidak menjawab?"
Amharca:
«የማትናገሩት ለናንተ ምን አላችሁ?»
Tamilce:
“உங்களுக்கு என்ன ஏற்பட்டது? நீங்கள் ஏன் பேசுவதில்லை?”
Korece:
말을 하지 않는데 어떤 일이 있었느뇨
Vietnamca:
“Có chuyện gì với các ngươi, sao các ngươi không nói chuyện?”
Ayet Linkleri: