Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

68

Sûredeki Ayet No: 

19

Ayet No: 

5290

Sayfa No: 

565

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَطَافَ عَلَيْهَا طَائِفٌ مِّن رَّبِّكَ وَهُمْ نَائِمُونَ

Çeviriyazı: 

feṭâfe `aleyhâ ṭâifüm mir rabbike vehüm nâimûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Fakat onlar uyurken dolaşıcı bir belâ onu sardı da,

Diyanet İşleri: 

Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara kesilmişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Halbuki bahçenin üstünde, Rabbinden gelen bir felaket dolaşmadaydı ki onlar uyuyorlardı.

Şaban Piriş: 

Onlar uyurken, Rabbin tarafından bir kuşatıcı (ateş) bahçeyi sarıverdi.

Edip Yüksel: 

Onlar uykudayken Rabbin tarafından gönderilen bir ziyaretçi (fırtına) bahçelerini ziyaret etti.

Ali Bulaç: 

Fakat onlar, uyuyorlarken, Rabbin tarafından dolaşıp-gelen bir bela' onun üstünü sarıp-kuşatıverdi.

Suat Yıldırım: 

Fakat onlar henüz uykuda iken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet bahçeyi kapladı. Bahçe sabahleyin siyah kül haline geliverdi. {KM, Tekvin 32,3; II Samuel 24,16; II Tarihler 32,21}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

68:18

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ama onlar uyumaktayken, Rabbinden gelen bir dolaşıcı bahçeyi dolaştı da,

Bekir Sadak: 

Yoksullara yardim etmeye gucleri yeterken boyle konusarak erkenden gittiler.

İbni Kesir: 

Ama onlar, daha uykuda iken

Adem Uğur: 

Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından (gönderilen) kuşatıcı bir âfet (ateş) bahçeyi sarıverdi de,

İskender Ali Mihr: 

Fakat onlar uyuyorken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet onun (bostan mahsullerinin) üzerinde dolaştı.

Celal Yıldırım: 

Kendileri henüz uykuda iken Rabbin tarafından dolaşan bir belâ, bahçeyi sarıverdi.

Tefhim ul Kuran: 

Fakat onlar, uyuyorlarken, Rabbin tarafından dolaşıp gelen bir bela onun üstünü sarıp kuşatıverdi.

Fransızca: 

Une calamité de la part de ton Seigneur tomba dessus pendant qu'ils dormaient,

İspanyolca: 

Mientras dormían, cayó sobre él un azote enviado por tu Señor

İtalyanca: 

Venne un uragano, proveniente dal tuo Signore, mentre dormivano:

Almanca: 

Dann wirbelte durch sie ein Wirbelndes von deinem HERRN, während sie schliefen,

Çince: 

当他们正在睡觉的时候,从你的主发出的灾难降临那个园圃,

Hollandaca: 

En de tuin werd door eene verwoesting van uwen Heer overvallen, terwijl zij sliepen.

Rusça: 

Ночью же, пока они спали, их сад поразила кара от твоего Господа.

Somalice: 

Waxaase Beertii xagaa Eebe uga yimid Amar iyagoo hurda.

Swahilice: 

Basi lilitokea tukio juu yake kutoka kwa Mola wako Mlezi, nao wamelala!

Uygurca: 

ئۇلار ئۇخلاۋاتقاندا، باغقا پەرۋەردىگارىڭ تەرىپىدىن ئازاب (يەنى يانغىن) نازىل بولۇپ، باغ (كۆيۈپ) قاپقارا كۈلدەك بولۇپ قالدى

Japonca: 

それでかれらが眠っている間に,あなたの主からの天罰がそれを襲った。

Arapça (Ürdün): 

«فطاف عليها طائف من ربك» نار أحرقتها ليلا «وهم نائمون».

Hintçe: 

तो ये लोग पड़े सो ही रहे थे कि तुम्हारे परवरदिगार की तरफ से (रातों रात) एक बला चक्कर लगा गयी

Tayca: 

ดังนั้น การลงโทษจากพระเจ้าของเจ้าก็ได้มาทำลายสวนนั้น ขณะที่พวกเขากำลังนอนหลับอยู่

İbranice: 

ואולם בלילה, בהיותם ישנים פגעה בגנם אש אשר ירדה מאלוהים

Hırvatça: 

I dok su oni spavali, nju od Gospodara tvoga zadesi nesreća

Rumence: 

O urgie de la Domnul tău a trecut peste ea, în vreme ce ei dormeau,

Transliteration: 

Fatafa AAalayha taifun min rabbika wahum naimoona

Türkçe: 

Ama onlar uyumaktayken, Rabbinden gelen bir dolaşıcı bahçeyi dolaştı da,

Sahih International: 

So there came upon the garden an affliction from your Lord while they were asleep.

İngilizce: 

Then there came on the (garden) a visitation from thy Lord, (which swept away) all around, while they were asleep.

Azerbaycanca: 

Onlar yuxuda ikən (ya Peyğəmbər!) sənin Rəbbindən o bağa bir bəla gəldi.

Süleyman Ateş: 

Fakat onlar uyurlarken hemen (gönderilen) dolaşıcı bir bela, onu sardı da,

Diyanet Vakfı: 

Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından (gönderilen) kuşatıcı bir afet (ateş) bahçeyi sarıverdi de,

Erhan Aktaş: 

Fakat onlar daha uyanmadan, Rabb’in tarafından bir dolaşan onun üzerinde dolaştı.

Kral Fahd: 

Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından (gönderilen) kuşatıcı bir âfet (ateş) bahçeyi sarıverdi de,

Hasan Basri Çantay: 

Halbuki onlar uyurlarken hemen Rabbinden (gönderilen) dolaşıcı bir belâ onu sardı da.

Muhammed Esed: 

bunun üzerine, onlar uykudayken Rabbinden (gelen) bir salgın o (bahçeyi) sarmıştı,

Gültekin Onan: 

Fakat onlar, uyuyorlarken, rabbin tarafından dolaşıp gelen bir bela onun üstünü sarıp kuşatıverdi.

Ali Fikri Yavuz: 

Bir de onlar uyurlarken, o bahçe üzerine Rabbinden bir belâ indi de,

Portekizce: 

Porém, enquanto dormiam, sobreveio-lhes uma centelha do teu Senhor.

İsveççe: 

Medan de sov, kom en [besökare sänd] av din Herre; han gick ronden [runt fruktträdgården]

Farsça: 

پس در حالی که صاحبان باغ در خواب بودند، بلایی فراگیر از سوی پروردگارت آن باغ را فرا گرفت.

Kürtçe: 

ئەمجا بەڵایەك لە لایەن پەروەردگارتەوە سوڕایەوە بە سەر باخەکەدا لە کاتێکدا کە ئەوان خەوتبوون

Özbekçe: 

Улар ухлаб ётганда, боғ устидан Роббингдан бўлган айланувчи айланиб чиқди.

Malayca: 

Maka kebun itu didatangi serta diliputi oleh bala bencana dari Tuhanmu (pada malam hari), sedang mereka semua tidur.

Arnavutça: 

Dhe, e goditi atë (kopshtin) një fatkeqësi nga Zoti yt, derisa ata flinin

Bulgarca: 

И я споходи бедствие от твоя Господ, докато спяха.

Sırpça: 

И док су они спавали, њу од твога Господара задеси несрећа

Çekçe: 

A zatímco spali, jedna z metel Pána tvého ji navštívila,

Urduca: 

رات کو وہ سوئے پڑے تھے کہ تمہارے رب کی طرف سے ایک بلا اس باغ پر پھر گئی

Tacikçe: 

Пас шабҳангом, ки ба хоб буданд, офате аз осмон омад,

Tatarca: 

Ул бакчада Раббыңнан бер бәла әйләнде, алар әле бу вакытта йокыда иделәр.

Endonezyaca: 

lalu kebun itu diliputi malapetaka (yang datang) dari Tuhanmu ketika mereka sedang tidur,

Amharca: 

እነርሱ የተኙ ኾነውም ሳሉ ከጌታህ የኾነ ዟሪ በእርሷ ላይ ዞረባት፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவர்கள் தூங்கியவர்களாக இருந்தபோது உமது இறைவனிடமிருந்து ஒரு கட்டளை(யின் படி நெருப்பு) இரவில் அதன் மீது (-அந்த தோட்டத்தின் மீது) சுற்றியது (-சூழ்ந்து கொண்டது).

Korece: 

그들이 잠든 사이에 주님으로부터 그 정원에 재앙이 있었노 라

Vietnamca: 

Vì vậy, một thảm họa từ Thượng Đế của Ngươi đã ập đến khu vườn khi họ đang ngủ.