Arapça:
فَأَصْبَحَتْ كَالصَّرِيمِ
Çeviriyazı:
feaṣbeḥat keṣṣarîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bahçe simsiyah kesiliverdi.
Diyanet İşleri:
Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara kesilmişti.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Derken bahçe, bütün mahsulü kesilip biçilmiş, kupkuru çorak bir yere, bir çöle dönmüştü.
Şaban Piriş:
Ve bahçe kapkara kesildi.
Edip Yüksel:
Ve bahçe meyvesiz kalmıştı.
Ali Bulaç:
Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup-kapkara kesildi.
Suat Yıldırım:
Fakat onlar henüz uykuda iken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet bahçeyi kapladı. Bahçe sabahleyin siyah kül haline geliverdi. {KM, Tekvin 32,3; II Samuel 24,16; II Tarihler 32,21}
Ömer Nasuhi Bilmen:
(20-21) Artık o bostan yanarak simsiyah kesilmiş gibi bir hale dönüverdi. Derken sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler.
Yaşar Nuri Öztürk:
O, simsiyah kesiliverdi.
Bekir Sadak:
(26-27) Bahceyi gorduklerinde: «Herhalde yolumuzu sasirmis olacagiz
İbni Kesir:
O, kupkuru kesildi.
Adem Uğur:
Bahçe kapkara kesildi.
İskender Ali Mihr:
Böylece (mahsul) simsiyah oldu (bahçe kara toprak gibi oldu).
Celal Yıldırım:
Sabaha doğru bahçe (yok olup) siyah bir kül (yığını halin)e döndü.
Tefhim ul Kuran:
Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup kapkara kesildi.
Fransızca:
et le matin, ce fut comme si tout avait été rasé.
İspanyolca:
y amaneció como si hubiera sido arrasado.
İtalyanca:
e al mattino fu come se [il giardino] fosse stato falciato.
Almanca:
dann wurde sie wie das Abgeerntete.
Çince:
一旦之间变成焦土一样。
Hollandaca:
En des ochtends was die, als een tuin waarvan de vruchten reeds verzameld waren.
Rusça:
К утру сад был подобен мрачной ночи (был погублен).
Somalice:
Waxayna noqotay wax la shafay oo kale.
Swahilice:
Likawa kama usiku wa giza.
Uygurca:
ئۇلار ئۇخلاۋاتقاندا، باغقا پەرۋەردىگارىڭ تەرىپىدىن ئازاب (يەنى يانغىن) نازىل بولۇپ، باغ (كۆيۈپ) قاپقارا كۈلدەك بولۇپ قالدى
Japonca:
それで朝には,それは摘み取られたようになった。
Arapça (Ürdün):
«فأصبحت كالصريم» كالليل الشديد الظلمة، أي سوداء.
Hintçe:
तो वह (सारा बाग़ जलकर) ऐसा हो गया जैसे बहुत काली रात
Tayca:
ครั้นในตอนเช้า มันก็กลายเป็นเช่นถูกตัดอย่างราบเรียบ
İbranice:
והפכה אותו לשממה
Hırvatça:
i ona osvanu opustošena.
Rumence:
iar dimineaţa, era ca şi culeasă!
Transliteration:
Faasbahat kaalssareemi
Türkçe:
O, simsiyah kesiliverdi.
Sahih International:
And it became as though reaped.
İngilizce:
So the (garden) became, by the morning, like a dark and desolate spot, (whose fruit had been gathered).
Azerbaycanca:
Və o (yanıb) qapqara qaraldı (külə döndü).
Süleyman Ateş:
Bahçe simsiyah kesiliverdi.
Diyanet Vakfı:
Bahçe kapkara kesildi.
Erhan Aktaş:
Böylece, bahçeleri, üzerinde hiç ekin olmayan kara toprak gibi oldu.
Kral Fahd:
bahçe kapkara kesildi.
Hasan Basri Çantay:
(O bağçe) simsiyah kesiliverdi.
Muhammed Esed:
ve ertesi gün (bütün bitkiler) sararıp kurumuştu.
Gültekin Onan:
Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup kapkara kesildi.
Ali Fikri Yavuz:
O bahçe, kapkara kesiliverdi, (kökünden yandı gitti).
Portekizce:
E, ao amanhecer, estava (o pomar) como se houvesse sido ceifado.
İsveççe:
och följande morgon låg [den] tom som ett redan skördat sädesfält.
Farsça:
پس [آن باغ] به صورت شبی تاریک درآمد [و جز خاکستر چیزی در آن دیده نمی شد!]
Kürtçe:
ئەوسا وەك باخێکی ڕنراوی لێهات
Özbekçe:
Бас, у худди меваси териб олинганга ўхшаб қолди.
Malayca:
Lalu menjadilah ia sebagai kebun yang telah binasa semua buahnya.
Arnavutça:
dhe ai (kopshti) gëdhiu i shkretëruar.
Bulgarca:
И тя стана като черна нощ.
Sırpça:
и она освану опустошена.
Çekçe:
takže za jitra zahrada jak očesána byla.
Urduca:
اور اُس کا حال ایسا ہو گیا جیسے کٹی ہوئی فصل ہو
Tacikçe:
ва бӯстонҳо сиёҳ шуд.
Tatarca:
Ул бакча агачсыз, җимешсез коры җир булып әверелде.
Endonezyaca:
maka jadilah kebun itu hitam seperti malam yang gelap gulita.
Amharca:
እንደ ሌሊት ጨለማም ኾና አነጋች፤ (ከሰለች)፡፡
Tamilce:
அ(ந்த தோட்டமான)து கடுமையான இருள் நிறைந்த இரவைப் போன்று (எரிந்து கருமையாக) ஆகிவிட்டது.
Korece:
그리하여 그 정원은 검은 불모지가 되어 버렸으니
Vietnamca:
Thế là sáng ra khu vườn trở thành một màu đen như bóng tối của màn đêm (do đã bị thiêu rụi).
Ayet Linkleri: