Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

68

Sûredeki Ayet No: 

20

Ayet No: 

5291

Sayfa No: 

565

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأَصْبَحَتْ كَالصَّرِيمِ

Çeviriyazı: 

feaṣbeḥat keṣṣarîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bahçe simsiyah kesiliverdi.

Diyanet İşleri: 

Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara kesilmişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken bahçe, bütün mahsulü kesilip biçilmiş, kupkuru çorak bir yere, bir çöle dönmüştü.

Şaban Piriş: 

Ve bahçe kapkara kesildi.

Edip Yüksel: 

Ve bahçe meyvesiz kalmıştı.

Ali Bulaç: 

Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup-kapkara kesildi.

Suat Yıldırım: 

Fakat onlar henüz uykuda iken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet bahçeyi kapladı. Bahçe sabahleyin siyah kül haline geliverdi. {KM, Tekvin 32,3; II Samuel 24,16; II Tarihler 32,21}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(20-21) Artık o bostan yanarak simsiyah kesilmiş gibi bir hale dönüverdi. Derken sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O, simsiyah kesiliverdi.

Bekir Sadak: 

(26-27) Bahceyi gorduklerinde: «Herhalde yolumuzu sasirmis olacagiz

İbni Kesir: 

O, kupkuru kesildi.

Adem Uğur: 

Bahçe kapkara kesildi.

İskender Ali Mihr: 

Böylece (mahsul) simsiyah oldu (bahçe kara toprak gibi oldu).

Celal Yıldırım: 

Sabaha doğru bahçe (yok olup) siyah bir kül (yığını halin)e döndü.

Tefhim ul Kuran: 

Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup kapkara kesildi.

Fransızca: 

et le matin, ce fut comme si tout avait été rasé.

İspanyolca: 

y amaneció como si hubiera sido arrasado.

İtalyanca: 

e al mattino fu come se [il giardino] fosse stato falciato.

Almanca: 

dann wurde sie wie das Abgeerntete.

Çince: 

一旦之间变成焦土一样。

Hollandaca: 

En des ochtends was die, als een tuin waarvan de vruchten reeds verzameld waren.

Rusça: 

К утру сад был подобен мрачной ночи (был погублен).

Somalice: 

Waxayna noqotay wax la shafay oo kale.

Swahilice: 

Likawa kama usiku wa giza.

Uygurca: 

ئۇلار ئۇخلاۋاتقاندا، باغقا پەرۋەردىگارىڭ تەرىپىدىن ئازاب (يەنى يانغىن) نازىل بولۇپ، باغ (كۆيۈپ) قاپقارا كۈلدەك بولۇپ قالدى

Japonca: 

それで朝には,それは摘み取られたようになった。

Arapça (Ürdün): 

«فأصبحت كالصريم» كالليل الشديد الظلمة، أي سوداء.

Hintçe: 

तो वह (सारा बाग़ जलकर) ऐसा हो गया जैसे बहुत काली रात

Tayca: 

ครั้นในตอนเช้า มันก็กลายเป็นเช่นถูกตัดอย่างราบเรียบ

İbranice: 

והפכה אותו לשממה

Hırvatça: 

i ona osvanu opustošena.

Rumence: 

iar dimineaţa, era ca şi culeasă!

Transliteration: 

Faasbahat kaalssareemi

Türkçe: 

O, simsiyah kesiliverdi.

Sahih International: 

And it became as though reaped.

İngilizce: 

So the (garden) became, by the morning, like a dark and desolate spot, (whose fruit had been gathered).

Azerbaycanca: 

Və o (yanıb) qapqara qaraldı (külə döndü).

Süleyman Ateş: 

Bahçe simsiyah kesiliverdi.

Diyanet Vakfı: 

Bahçe kapkara kesildi.

Erhan Aktaş: 

Böylece, bahçeleri, üzerinde hiç ekin olmayan kara toprak gibi oldu.

Kral Fahd: 

bahçe kapkara kesildi.

Hasan Basri Çantay: 

(O bağçe) simsiyah kesiliverdi.

Muhammed Esed: 

ve ertesi gün (bütün bitkiler) sararıp kurumuştu.

Gültekin Onan: 

Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup kapkara kesildi.

Ali Fikri Yavuz: 

O bahçe, kapkara kesiliverdi, (kökünden yandı gitti).

Portekizce: 

E, ao amanhecer, estava (o pomar) como se houvesse sido ceifado.

İsveççe: 

och följande morgon låg [den] tom som ett redan skördat sädesfält.

Farsça: 

پس [آن باغ] به صورت شبی تاریک درآمد [و جز خاکستر چیزی در آن دیده نمی شد!]

Kürtçe: 

ئەوسا وەك باخێکی ڕنراوی لێهات

Özbekçe: 

Бас, у худди меваси териб олинганга ўхшаб қолди.

Malayca: 

Lalu menjadilah ia sebagai kebun yang telah binasa semua buahnya.

Arnavutça: 

dhe ai (kopshti) gëdhiu i shkretëruar.

Bulgarca: 

И тя стана като черна нощ.

Sırpça: 

и она освану опустошена.

Çekçe: 

takže za jitra zahrada jak očesána byla.

Urduca: 

اور اُس کا حال ایسا ہو گیا جیسے کٹی ہوئی فصل ہو

Tacikçe: 

ва бӯстонҳо сиёҳ шуд.

Tatarca: 

Ул бакча агачсыз, җимешсез коры җир булып әверелде.

Endonezyaca: 

maka jadilah kebun itu hitam seperti malam yang gelap gulita.

Amharca: 

እንደ ሌሊት ጨለማም ኾና አነጋች፤ (ከሰለች)፡፡

Tamilce: 

அ(ந்த தோட்டமான)து கடுமையான இருள் நிறைந்த இரவைப் போன்று (எரிந்து கருமையாக) ஆகிவிட்டது.

Korece: 

그리하여 그 정원은 검은 불모지가 되어 버렸으니

Vietnamca: 

Thế là sáng ra khu vườn trở thành một màu đen như bóng tối của màn đêm (do đã bị thiêu rụi).