Cuz 27

 
00:00

ḫaleḳa-l'insâne min ṣalṣâlin kelfeḫḫâr.

Arapça:

خَلَقَ الْإِنسَانَ مِن صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِ

Türkçe:

İnsanı, pişirilmiş çamur gibi kuru bir balçıktan yarattı.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Allah insanı, pişmiş bir çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.

Diyanet Vakfı:

Allah insanı, pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.

İngilizce:

He created man from sounding clay like unto pottery,

Fransızca:

Il a créé l'homme d'argile sonnante comme la poterie;

Almanca:

ER erschuf den Menschen aus Salsal wie Ton

Rusça:

Он создал человека из сухой (или звенящей) глины, подобной гончарной,

Açıklama:
 
00:00

veḫaleḳa-lcânne mim mâricim min nâr.

Arapça:

وَخَلَقَ الْجَانَّ مِن مَّارِجٍ مِّن نَّارٍ

Türkçe:

Cini de ateşin dumansızından yarattı.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Cinleri de hâlis ateşten yarattı.

Diyanet Vakfı:

Cinleri öz ateşten yarattı.

İngilizce:

And He created Jinns from fire free of smoke:

Fransızca:

et Il a créé les djinns de la flamme d'un feu sans fumée;

Almanca:

und erschuf die Dschinn aus rauchlosem Feuer.

Rusça:

и создал джиннов из чистого пламени.

Açıklama:
 
00:00

febieyyi âlâi rabbikümâ tükeẕẕibân.

Arapça:

فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Türkçe:

Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Diyanet Vakfı:

O halde, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

İngilizce:

Then which of the favours of your Lord will ye deny?

Fransızca:

Lequel donc des bienfaits de votre Seigneur nierez-vous ?

Almanca:

Also welche von den Wohltaten eures HERRN leugnet ihr beide ab?!

Rusça:

Какую же из милостей вашего Господа вы считаете ложью?

Açıklama:
 
00:00

rabbü-lmeşriḳayni verabbü-lmagribeyn.

Arapça:

رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ

Türkçe:

İki doğunun Rabbi de O'dur, iki batının Rabbi de.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

(O) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.

Diyanet Vakfı:

(O,) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.

İngilizce:

(He is) Lord of the two Easts and Lord of the two Wests:

Fransızca:

Seigneur des deux Levants et Seigneur des deux Couchants !

Almanca:

ER ist der HERR beider Osten und beider Westen .

Rusça:

Господь обоих востоков и Господь обоих западов!

Açıklama:
 
00:00

febieyyi âlâi rabbikümâ tükeẕẕibân.

Arapça:

فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Türkçe:

Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Diyanet Vakfı:

Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

İngilizce:

Then which of the favours of your Lord will ye deny?

Fransızca:

Lequel donc des bienfaits de votre seigneur nierez-vous ?

Almanca:

Also welche von den Wohltaten eures HERRN leugnet ihr beide ab?!

Rusça:

Какую же из милостей вашего Господа вы считаете ложью?

Açıklama:
 
00:00

merace-lbaḥrayni yelteḳiyân.

Arapça:

مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ

Türkçe:

Salmıştır iki denizi; buluşup kucaklaşıyorlar.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

(Acı ve tatlı) iki denizi salıverdi birbirine kavuşuyorlar.

Diyanet Vakfı:

İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir.

İngilizce:

He has let free the two bodies of flowing water, meeting together:

Fransızca:

Il a donné libre cours aux deux mers pour se rencontrer ;

Almanca:

ER ließ beide Meere aufeinandertreffen,

Rusça:

Он смешал два моря, которые встречаются друг с другом.

Açıklama:
 
00:00

beynehümâ berzeḫul lâ yebgiyân.

Arapça:

بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَّا يَبْغِيَانِ

Türkçe:

Bir ayırıcı var aralarında; kendi sınırlarını aşmıyorlar.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Fakat aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.

Diyanet Vakfı:

Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar.

İngilizce:

Between them is a Barrier which they do not transgress:

Fransızca:

il y a entre elles une barrière qu'elles ne dépassent pas .

Almanca:

zwischen beiden gibt es eine Trennung, sie vermischen sich nicht.

Rusça:

Между ними существует преграда, которую они не могут преступить.

Açıklama:
 
00:00

febieyyi âlâi rabbikümâ tükeẕẕibân.

Arapça:

فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Türkçe:

Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Diyanet Vakfı:

O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

İngilizce:

Then which of the favours of your Lord will ye deny?

Fransızca:

Lequel donc des bienfaits de votre Seigneur nierez-vous ?

Almanca:

Also welche von den Wohltaten eures HERRN leugnet ihr beide ab?!

Rusça:

Какую же из милостей вашего Господа вы считаете ложью?

Açıklama:
 
00:00

yaḫrucü minhüme-llü'lüü velmercân.

Arapça:

يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ وَالْمَرْجَانُ

Türkçe:

Çıkıyor onlardan inci ile mercan.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

İkisinden de inci ve mercan çıkar.

Diyanet Vakfı:

İkisinden de inci ve mercan çıkar.

İngilizce:

Out of them come Pearls and Coral:

Fransızca:

De ces deux [mers]: sortent la perle et le corail.

Almanca:

Aus beiden kommen Perlen und Korallen hervor.

Rusça:

Из них обоих вылавливают жемчуг и кораллы.

Açıklama:
 
00:00

febieyyi âlâi rabbikümâ tükeẕẕibân.

Arapça:

فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Türkçe:

Peki Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Diyanet Vakfı:

Şimdi Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

İngilizce:

Then which of the favours of your Lord will ye deny?

Fransızca:

Lequel donc des bienfaits de votre Seigneur nierez-vous ?

Almanca:

Also welche von den Wohltaten eures HERRN leugnet ihr beide ab?!

Rusça:

Какую же из милостей вашего Господа вы считаете ложью?

Açıklama:

Sayfalar

Cuz 27 beslemesine abone olun.