Cuz 25

 
00:00

faṣfaḥ `anhüm veḳul selâm. fesevfe ya`lemûn.

Arapça:

فَاصْفَحْ عَنْهُمْ وَقُلْ سَلَامٌ ۚ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ

Türkçe:

Artık sen onlara aldırma, "Selam!" deyiver. Yakında bilecekler.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ey Muhammed! Şimdilik sen onlara aldırma ve: "Size selâm olsun." de. Onlar yakında bilecekler!

Diyanet Vakfı:

Şimdilik sen onlardan yüz çevir ve size selam olsun de. Yakında bilecekler! buyurdu.

İngilizce:

But turn away from them, and say "Peace!" But soon shall they know!

Fransızca:

Et bien, éloigne-toi d'eux (pardonne-leur); et dit : "Salut ! " Car ils sauront bientôt.

Almanca:

So wende dich von ihnen ab und sag: "Salam (mit euch)", denn sie werden noch wissen.

Rusça:

Отвернись же от них и скажи: "Мир!" Скоро они узнают.

Açıklama:
 
00:00

ḥâ-mîm.

Arapça:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ حم

Türkçe:

Hâ, Mîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Hâ, mîm.

Diyanet Vakfı:

Ha. Mim.

İngilizce:

Ha-Mim.

Fransızca:

Ha, Mim.

Almanca:

Ha-mim .

Rusça:

Ха. Мим.

Açıklama:
 
00:00

velkitâbi-lmübîn.

Arapça:

وَالْكِتَابِ الْمُبِينِ

Türkçe:

O ayan-beyan gösteren Kitap'a yemin olsun ki,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O apaçık Kitab'a andolsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız.

Diyanet Vakfı:

Apaçık olan Kitab'a andolsun ki,

İngilizce:

By the Book that makes things clear;-

Fransızca:

Par le Livre (le Coran) explicite.

Almanca:

Bei der deutlichen Schrift!

Rusça:

Клянусь ясным Писанием!

Açıklama:
 
00:00

innâ enzelnâhü fî leyletim mübâraketin innâ künnâ münẕirîn.

Arapça:

إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةٍ مُّبَارَكَةٍ ۚ إِنَّا كُنَّا مُنذِرِينَ

Türkçe:

Biz onu kutlu/bereketli bir gecede indirdik. Hiç kuşkusuz, biz uyarıcılarız.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O apaçık Kitab'a andolsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız.

Diyanet Vakfı:

Biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.

İngilizce:

We sent it down during a Blessed Night: for We (ever) wish to warn (against Evil).

Fransızca:

Nous l'avons fait descendre en une nuit bénie, Nous sommes en vérité Celui qui avertit,

Almanca:

Gewiß, WIR sandten sie in einer Nacht voller Baraka hinab - Gewiß, WIR waren Warnende! -

Rusça:

Мы ниспослали его в благословенную ночь, и Мы предостерегаем.

Açıklama:
 
00:00

fîhâ yüfraḳu küllü emrin ḥakîm.

Arapça:

فِيهَا يُفْرَقُ كُلُّ أَمْرٍ حَكِيمٍ

Türkçe:

Hikmetlerle dolu her iş ve oluş o gecede ayırt edilir,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, herşeyi işitir ve bilir.

Diyanet Vakfı:

Her hikmetli işe o gecede hükmedilir.

İngilizce:

In the (Night) is made distinct every affair of wisdom,

Fransızca:

durant laquelle est décidé tout ordre sage,

Almanca:

in ihr wird jede weise Angelegenheit entschieden.

Rusça:

В ней решаются все мудрые дела

Açıklama:
 
00:00

emram min `indinâ. innâ künnâ mürsilîn.

Arapça:

أَمْرًا مِّنْ عِندِنَا ۚ إِنَّا كُنَّا مُرْسِلِينَ

Türkçe:

Katımızdan bir emir olarak. Hiç kuşkusuz biz, resuller göndeririz,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, herşeyi işitir ve bilir.

Diyanet Vakfı:

(Yani)katımızdan (verilen her) emir. Çünkü biz, peygamberler göndermekteyiz.

İngilizce:

By command, from Our Presence. For We (ever) send (revelations),

Fransızca:

c'est là un commandement venant de Nous. C'est Nous qui envoyons [les Messagers],

Almanca:

(WIR sandten sie hinab), als Angelegenheit von Uns. Gewiß, WIR waren Entsendende

Rusça:

по повелению от Нас. Мы посылаем пророков и Писания

Açıklama:
 
00:00

raḥmetem mir rabbik. innehû hüve-ssemî`u-l`alîm.

Arapça:

رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَ ۚ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ

Türkçe:

Senin Rabbinden bir rahmet olarak. Hiç kuşkusuz O, gereğince duyan, gereğince bilendir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, herşeyi işitir ve bilir.

Diyanet Vakfı:

Senin Rabb'inin acıması gereği olarak (gönderdiyimiz elçilere o gece emirlerimizi bir bir açıklar, vahiylerimizi bildiririz). Doğrusu o işitendir, bilendir.

İngilizce:

As Mercy from thy Lord: for He hears and knows (all things);

Fransızca:

à titre de miséricordieux de la part de ton Seigneur, car c'est Lui l'Audient, l'Omniscient,

Almanca:

eine Gnade von deinem HERRN. Gewiß, ER ist Der Allhörende, Der Allwissende,

Rusça:

по милости твоего Господа, Слышащего, Знающего,

Açıklama:
 
00:00

rabbi-ssemâvâti vel'arḍi vemâ beynehümâ. in küntüm mûḳinîn.

Arapça:

رَبِّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا ۖ إِن كُنتُم مُّوقِنِينَ

Türkçe:

Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin Rabbidir O, eğer görürcesine biliyor iseniz.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Siz eğer kesin olarak inanıyorsanız, iyi bilin ki Allah göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir.

Diyanet Vakfı:

Eğer kesin olarak inanıyorsanız (bilin ki Allah), göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir.

İngilizce:

The Lord of the heavens and the earth and all between them, if ye (but) have an assured faith.

Fransızca:

Seigneur des cieux et de la terre et de ce qui est entre eux, si seulement vous pouviez en avoir la conviction.

Almanca:

Der HERR der Himmel, der Erde und dessen, was dazwischen ist. Solltet ihr von den Gewißheit-Anstrebenden sein.

Rusça:

Господа небес, земли и того, что между ними, если только вы обладаете убежденностью.

Açıklama:
 
00:00

lâ ilâhe illâ hüve yuḥyî veyümît. rabbüküm verabbü âbâikümü-l'evvelîn.

Arapça:

لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ يُحْيِي وَيُمِيتُ ۖ رَبُّكُمْ وَرَبُّ آبَائِكُمُ الْأَوَّلِينَ

Türkçe:

Tanrı yoktur O'ndan başka! Diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbinizdir O, önceki atalarınızın da Rabbidir,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. O hem yaşatır, hem öldürür. O sizin de Rabbiniz, sizden önceki babalarınızın da Rabbidir.

Diyanet Vakfı:

O'ndan başka ilah yoktur. (Her şeyi O) diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir.

İngilizce:

There is no god but He: It is He Who gives life and gives death,- The Lord and Cherisher to you and your earliest ancestors.

Fransızca:

Point de divinité à part Lui. Il donne la vie et donne la mort, et Il est votre Seigneur et le Seigneur de vos premiers ancêtres.

Almanca:

Es gibt keine Gottheit außer Ihm, ER belebt und läßt sterben. ER ist euer HERR und Der HERR eurer ersten Ahnen.

Rusça:

Нет божества, кроме Него. Он оживляет и умерщвляет. Он - ваш Господь и Господь ваших отцов.

Açıklama:
 
00:00

bel hüm fî şekkiy yel`abûn.

Arapça:

بَلْ هُمْ فِي شَكٍّ يَلْعَبُونَ

Türkçe:

İş, onların sandığı gibi değil! Bir kuşku içinde oynayıp oyalanmaktadırlar.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Fakat kâfirler bir şüphe içinde oynayıp eğleniyorlar.

Diyanet Vakfı:

Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.

İngilizce:

Yet they play about in doubt.

Fransızca:

Mais ces gens-là, dans le doute, s'amusent.

Almanca:

Nein, sondern sie sind im Zweifel, sie treiben Unfug.

Rusça:

Но они забавляются, испытывая сомнения.

Açıklama:

Sayfalar

Cuz 25 beslemesine abone olun.