Arapça:
يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا
Çeviriyazı:
yevmeiẕin tüḥaddiŝü aḫbârahâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır.
Diyanet İşleri:
İşte o gün, yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle kendi haberlerini anlatır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
O gün, bütün haberlerini anlatınca.
Şaban Piriş:
O gün haberlerini anlatır.
Edip Yüksel:
İşte o gün (yer), haberlerini anlatacaktır.
Ali Bulaç:
O gün (yer), haberlerini anlatacaktır.
Suat Yıldırım:
İşte o gün yer, üstünde olan biten her şeyi anlatır:
Ömer Nasuhi Bilmen:
O gün (yeryüzü) kendi haberlerini anlatıverir.
Yaşar Nuri Öztürk:
İşte o gün yerküre, tüm haberlerini söyler/anlatır.
Bekir Sadak:
And olsun kivilcimlar sacanlara
İbni Kesir:
İşte o gün
Adem Uğur:
İşte o gün (yer) haberlerini anlatır,
İskender Ali Mihr:
O gün (izin günü), (arz) haberlerini anlatacak.
Celal Yıldırım:
Yeryüzü o gün —Rabbi cna vahyettiği için— haberlerini anlatır da anlatır.
Tefhim ul Kuran:
O gün (yer), haberlerini anlatacaktır.
Fransızca:
ce jour-là, elle contera son histoire,
İspanyolca:
ese día contará sus noticias,
İtalyanca:
In quel Giorno racconterà le sue storie,
Almanca:
an diesem Tag teilt sie ihre Nachrichten mit,
Çince:
在那日, 大地将报告它的消息。
Hollandaca:
Op dien dag zal zij hare tijdingen verklaren.
Rusça:
в тот день она поведает свой рассказ,
Somalice:
Maalintaas waxay ka sheekayn warkeeda.
Swahilice:
Siku hiyo itahadithia khabari zake.
Uygurca:
بۇ كۈندە زېمىن ئۆزىنىڭ خەۋەرلىرىنى (يەنى ئۇنىڭ ئۈستىدە ئىشلەنگەن ياخشى - يامان ئىشلارنى) مەلۇم قىلىدۇ
Japonca:
その日(大地は)凡ての消息を語ろう,
Arapça (Ürdün):
«يومئذ» بدل من إذا وجوابها «تُحدث أخبارها» تخبر بما عمل عليها من خير وشر.
Hintçe:
उस रोज़ वह अपने सब हालात बयान कर देगी
Tayca:
ในวันนั้นมันจะบอกข่าวคราวของมัน
İbranice:
ביום ההוא היא תגיד את החדשות שלה
Hırvatça:
taj dan ona će vijesti svoje kazivati
Rumence:
În Ziua aceea, el îşi va spune povestea
Transliteration:
Yawmaithin tuhaddithu akhbaraha
Türkçe:
İşte o gün yerküre, tüm haberlerini söyler/anlatır.
Sahih International:
That Day, it will report its news
İngilizce:
On that Day will she declare her tidings:
Azerbaycanca:
Məhz o gün (yer) öz hekayətini söyləyəcəkdir -
Süleyman Ateş:
İşte o gün (yer), haberlerini söyler.
Diyanet Vakfı:
İşte o gün (yer) haberlerini anlatır,
Erhan Aktaş:
O Gün,(1) hadislerini(2) anlatacak.(3)
Kral Fahd:
işte o gün (yer) bütün haberlerini anlatır.
Cemil Kılıç:
Ve yeryüzü bütün haberlerini anlatacaktır.
Hasan Basri Çantay:
O gün (yer) bütün haberlerini anlatacakdır.
Muhammed Esed:
o Gün yer, bütün haberlerini ortaya dökecek,
Gültekin Onan:
O gün (yer), haberlerini anlatacaktır.
Ali Fikri Yavuz:
O gün (arz, iyi ve kötü üzerinde ne işlendiğinin) haberlerini anlatacaktır.
Portekizce:
Nesse dia, ela declarará as suas notícias,
İsveççe:
Den Dagen skall [jorden] berätta vad den har bevittnat [av människornas handlingar];
Farsça:
آن روز است که زمین اخبار خود را می گوید؛
Kürtçe:
لەو ڕۆژەدا(زەوی) دەنگ وباسی خۆی دەگێڕێتەوە
Özbekçe:
Ўша кунда у(ер) ўз хабарини айтадир.
Malayca:
Pada hari itu bumipun menceritakan khabar beritanya:
Arnavutça:
atë Ditë ajo tregon lajmet e veta (veprat e mira dhe të këqia) që kanë ngjarë në të,
Bulgarca:
в този Ден тя ще разкаже своите вести,
Sırpça:
Тог дана ће она своје вести да казује,
Çekçe:
V ten den bude země vyprávět své děje
Urduca:
اُس روز وہ اپنے (اوپر گزرے ہوئے) حالات بیان کرے گی
Tacikçe:
Дар ин рӯз замин хабарҳои худро ҳикоят меку над,
Tatarca:
Шул көндә җир үзенең өстендә эшләнгән эшләрдән хәбәр бирер.
Endonezyaca:
pada hari itu bumi menceritakan beritanya,
Amharca:
በዚያ ቀን ወሬዎችዋን ትናገራለች፡፡
Tamilce:
அந்நாளில் அ(ந்த பூமியான)து தனது செய்திகளை அறிவிக்கும்.
Korece:
그날 대지는 그의 소식을 얘기하리니
Vietnamca:
Vào Ngày đó, (trái đất) sẽ nói hết về mọi sự việc xảy ra trên lưng nó.
Ayet Linkleri: