Arapça:
تُسْقَىٰ مِنْ عَيْنٍ آنِيَةٍ
Çeviriyazı:
tüsḳâ min `aynin âniyeh.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlara kızgın bir kaynaktan su verilir.
Diyanet İşleri:
Kızgın bir kaynaktan içirilirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Pek ıssı bir suyla suvarılırlar.
Şaban Piriş:
Kızgın bir kaynaktan içen,
Edip Yüksel:
Kaynar bir pınardan içirilirler.
Ali Bulaç:
Kaynar bir kaynaktan içirilirler.
Suat Yıldırım:
Susayınca kaynar su kaynayan bir çeşmeden içerler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(5-7) Pek hararetli kaynaktan suvarılacaktır. Onlar için dikenli bir ağaçtan başka bir yiyecek yoktur. Ne semîzletir, ne de açlıktan kurtarır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ateşimsi bir kaynaktan sulanırlar.
Bekir Sadak:
Orada bos soz isitmezler.
İbni Kesir:
Kızgın bir kaynaktan içirilecektirler.
Adem Uğur:
Onlara kaynar su pınarından içirilir.
İskender Ali Mihr:
Kaynar su pınarından içirilirler.
Celal Yıldırım:
Çok sıcak bir kaynaktan içirilirler.
Tefhim ul Kuran:
Kaynar bir kaynaktan içirilirler.
Fransızca:
et seront abreuvés d'une source bouillante.
İspanyolca:
Se les dará de beber de una fuente hirviente.
İtalyanca:
e saranno abbeverati da una fonte bollente.
Almanca:
sie werden aus einer siedenden Quelle getränkt.
Çince:
将饮沸泉,
Hollandaca:
Men zal hun uit eene kokende fontein geven te drinken.
Rusça:
Их будут поить из источника кипящего
Somalice:
Waxaana laga waraabin il kulayl daran.
Swahilice:
Zikinyweshwa kutoka chemchem inayo chemka.
Uygurca:
(سۇلىرى) قايناپ تۇرغان بۇلاقتىن سۇغىرىلىدۇ
Japonca:
煮えたぎる泉水を飲まされる。
Arapça (Ürdün):
«تسقى من عين آنية» شديدة الحرارة.
Hintçe:
उन्हें एक खौलते हुए चशमें का पानी पिलाया जाएगा
Tayca:
จะถูกให้ดื่มจากน้ำพุที่ร้อนจัด
İbranice:
וייאלצו לשתות מי מעיין רותחים
Hırvatça:
sa vrela uzavrelog napajana,
Rumence:
Se vor adăpa la un izvor clocotit
Transliteration:
Tusqa min AAaynin aniyatin
Türkçe:
Ateşimsi bir kaynaktan sulanırlar.
Sahih International:
They will be given drink from a boiling spring.
İngilizce:
The while they are given, to drink, of a boiling hot spring,
Azerbaycanca:
Və onlara qaynar bulaqdan (su) içirdiləcəkdir.
Süleyman Ateş:
Kendilerine kaynamış bir gözeden (su) içirilir.
Diyanet Vakfı:
Onlara kaynar su pınarından içirilir.
Erhan Aktaş:
Kaynar bir kaynaktan içirilirler.
Kral Fahd:
Onlara kaynar su pınarından içirilir.
Hasan Basri Çantay:
son derece sıcak, bir kaynakdan içirilecekdir.
Muhammed Esed:
ve kaynar bir pınardan tatmak üzere.
Gültekin Onan:
Kaynar bir kaynaktan içirilirler.
Ali Fikri Yavuz:
Kaynar bir kaynaktan içirilirler.
Portekizce:
Ser-lhes-á dado a beber de um manancial fervente;
İsveççe:
Vid en kokande källa får de släcka sin törst
Farsça:
آنان را از چشمه ای بسیار داغ می نوشانند؛
Kürtçe:
ئاو دەدرێن لەسەرچاوەی کوڵ بەکوڵ وزۆر گەرم
Özbekçe:
Улар қайнаб турган булоқдан суғориларлар.
Malayca:
Mereka diberi minum dari matair yang menggelegak panasnya.
Arnavutça:
e do të pinë nga burimet e vluara,
Bulgarca:
ще им се даде от кипящ извор да пият,
Sırpça:
напајана са узаврелог врела,
Çekçe:
napájeny pramenem vroucím;
Urduca:
کھولتے ہوئے چشمے کا پانی انہیں پینے کو دیا جائے گا
Tacikçe:
аз он чашмаи бисёр гарм обашон диҳанд,
Tatarca:
Ниһаять кайнар чишмәдән сугарылырлар.
Endonezyaca:
diberi minum (dengan air) dari sumber yang sangat panas.
Amharca:
በጣም ከፈላች ምንጭ ይጋታሉ፡፡
Tamilce:
கொதிக்கக்கூடிய சுடு நீரின் ஊற்றிலிருந்து அவற்றுக்கு நீர் புகட்டப்படும்.
Korece:
끓고 있는 화염의 물을 마시 게 되도다
Vietnamca:
Chúng sẽ được cho uống từ một ngọn suối nước sôi.
Ayet Linkleri: