Sayfa 592

 
00:00

veyetecennebühe-l'eşḳâ.

Arapça:

وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى

Türkçe:

İçi kararmış bedbaht ise ondan kaçınacaktır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Pek bedbaht olan da ondan kaçınacaktır.

Diyanet Vakfı:

Kötü kimse ise öğütten kaçınacaktır.

İngilizce:

But it will be avoided by those most unfortunate ones,

Fransızca:

et s'en écartera le grand malheureux,

Almanca:

und sie meidet der Unseligste.

Rusça:

и отвернется от него самый несчастный,

Açıklama:
 
00:00

elleẕî yaṣle-nnâra-lkübrâ.

Arapça:

الَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَىٰ

Türkçe:

En büyük ateşe girer o.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O ki, en büyük ateşe girecektir.

Diyanet Vakfı:

O ki, en büyük ateşe girecektir.

İngilizce:

Who will enter the Great Fire,

Fransızca:

qui brûlera dans le plus grand Feu,

Almanca:

Derjenige, der in das größte Feuer hineingeworfen wird,

Rusça:

который войдет в Огонь величайший.

Açıklama:
 
00:00

ŝümme lâ yemûtü fîhâ velâ yaḥyâ.

Arapça:

ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ

Türkçe:

Sonra orada ne ölür ne de hayat bulur.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.

Diyanet Vakfı:

Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.

İngilizce:

In which they will then neither die nor live.

Fransızca:

où il ne mourra ni ne vivra.

Almanca:

dann darin weder stirbt, noch lebt.

Rusça:

Не умрет он там и не будет жить.

Açıklama:
 
00:00

ḳad efleḥa men tezekkâ.

Arapça:

قَدْ أَفْلَحَ مَن تَزَكَّىٰ

Türkçe:

Benliğini arındıran/zekât veren, kurtuluşa gerçekten ermiştir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Doğrusu felah buldu (günahtan) temizlenen.  

Diyanet Vakfı:

Doğrusu feraha ermiştir temizlenen,

İngilizce:

But those will prosper who purify themselves,

Fransızca:

Réussit, certes, celui qui se purifie,

Almanca:

Bereits erfolgreich ist derjenige, der sich läuterte

Rusça:

Преуспел тот, кто очистился,

Açıklama:
 
00:00

veẕekera-sme rabbihî feṣallâ.

Arapça:

وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّىٰ

Türkçe:

Rabbinin adını anmış, namaz kılmıştır/dua etmiştir o.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Rabbinin adını anıp namaz kılan.

Diyanet Vakfı:

Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden.

İngilizce:

And glorify the name of their Guardian-Lord, and (lift their hearts) in prayer.

Fransızca:

et se rappelle le nom de son Seigneur, puis célèbre la Salat.

Almanca:

und des Namens seines HERRN gedachte, dann das rituelle Gebet verrichtete.

Rusça:

поминал имя своего Господа и совершал намаз.

Açıklama:
 
00:00

bel tü'ŝirûne-lḥayâte-ddünyâ.

Arapça:

بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا

Türkçe:

Doğrusu şu ki, siz şu iğreti hayatı yeğliyorsunuz.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Fakat siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz.

Diyanet Vakfı:

Fakat siz (ey insanlar! ) dünya hayatını tercih ediyorsunuz.

İngilizce:

Nay (behold), ye prefer the life of this world;

Fransızca:

Mais, vous préférez plutôt la vie présente,

Almanca:

Nein, sondern ihr bevorzugt das diesseitige Leben.

Rusça:

Но нет! Вы отдаете предпочтение мирской жизни,

Açıklama:
 
00:00

vel'âḫiratü ḫayruv veebḳâ.

Arapça:

وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰ

Türkçe:

Oysaki sonraki hayat daha mutlu, daha kalıcıdır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Oysa ahiret daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

Diyanet Vakfı:

Oysa ahiret daha hayırlı daha devamlıdır.

İngilizce:

But the Hereafter is better and more enduring.

Fransızca:

alors que l'au-delà est meilleur et plus durable.

Almanca:

Doch das Jenseits ist besser und bleibender.

Rusça:

хотя Последняя жизнь - лучше и дольше.

Açıklama:
 
00:00

inne hâẕâ lefi-ṣṣuḥufi-l'ûlâ.

Arapça:

إِنَّ هَٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْأُولَىٰ

Türkçe:

Hiç kuşkusuz, bu Kur'an, ilk sayfalarda da elbette vardır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Kuşkusuz bu ilk sahifelerde vardır,

Diyanet Vakfı:

Şüphesiz bu (anlatılanlar), önceki kitaplarda, vardır.

İngilizce:

And this is in the Books of the earliest (Revelation),-

Fransızca:

Ceci se trouve, certes, dans les Feuilles anciennes,

Almanca:

Gewiß, dies ist doch in den ersten Schriftblättern,

Rusça:

Воистину, это записано в первых свитках -

Açıklama:
 
00:00

ṣuḥufi ibrâhîme vemûsâ.

Arapça:

صُحُفِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَىٰ

Türkçe:

İbrahim'in ve Mûsa'nın sayfalarında.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde.

Diyanet Vakfı:

İbrahim ve Musa'nın kitaplarında.

İngilizce:

The Books of Abraham and Moses.

Fransızca:

les Feuilles d'Abraham et de Moïse.

Almanca:

den Schriftblättern von Ibrahim und Musa.

Rusça:

свитках Ибрахима (Авраама) и Мусы (Моисея).

Açıklama:
 
00:00

hel etâke ḥadîŝü-lgâşiyeh.

Arapça:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ

Türkçe:

Geldi mi sana Ğaşiye'nin/her şeyi her yandan sarıp kaplayacak olanın haberi!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O her şeyi kuşatacak olan Kıyamet'in haberi sana geldi mi?

Diyanet Vakfı:

(Resulüm!) Dehşeti her şeyi kaplayan kıyametin haberi sana geldi mi?

İngilizce:

Has the story reached thee of the overwhelming (Event)?

Fransızca:

T'est-il parvenu le récit de l'enveloppante ?

Almanca:

Wurde dir die Mitteilung über die Umhüllende zuteil?!

Rusça:

Дошел ли до тебя рассказ о Покрывающем (Дне воскресения)?

Açıklama:

Sayfalar

Sayfa 592 beslemesine abone olun.