Arapça:
فِي جَنَّةٍ عَالِيَةٍ
Çeviriyazı:
fî cennetin `âliyeh.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yüksek bir cennettedir.
Diyanet İşleri:
Yüksek bir cennettedirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yüce cennettedirler.
Şaban Piriş:
Yüksek bir Cennet'tedir.
Edip Yüksel:
Yüksek bir cennettedir.
Ali Bulaç:
Yüksek bir cennettedir.
Suat Yıldırım:
Pek üstün ve pek muteber bir cennettedirler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(10-11) Bir yüksek cennette. Orada boş bir lâkırdı işitmezsin.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yüksek bir bahçededir;
Bekir Sadak:
Serilmis, yumusak tuylu halilar vardir.
İbni Kesir:
Yüksek bir cennettedir.
Adem Uğur:
Yüce bir cennettedirler.
İskender Ali Mihr:
Âli cennettedir.
Celal Yıldırım:
Yüksek Cennet´tedirler.
Tefhim ul Kuran:
Yüksek bir cennettedir.
Fransızca:
dans un haut Jardin,
İspanyolca:
en un Jardín elevado,
İtalyanca:
in un Giardino elevato,
Almanca:
in einer hohen Dschanna.
Çince:
他们将在崇高的乐园中,
Hollandaca:
Zij zullen in een sierlijken tuin worden geplaatst.
Rusça:
в Вышних садах.
Somalice:
Janno sarana way gali.
Swahilice:
Katika Bustani ya juu.
Uygurca:
ئۇلار ئالىي جەننەتتىدۇر
Japonca:
高い楽園の中に置り,
Arapça (Ürdün):
«في جنة عالية» حسا ومعنى.
Hintçe:
एक आलीशान बाग़ में
Tayca:
อยู่ในสวนสวรรค์อันสูงตระหง่าน
İbranice:
(הם יהיו) בגנים מרהיבים
Hırvatça:
u Džennetu visokome,
Rumence:
vor fi într-o Grădină înaltă
Transliteration:
Fee jannatin AAaliyatin
Türkçe:
Yüksek bir bahçededir;
Sahih International:
In an elevated garden,
İngilizce:
In a Garden on high,
Azerbaycanca:
(Dərəcəsi, qədir-qiyməti) yüksək Cənətdə olacaq,
Süleyman Ateş:
Yüksek bir bahçededir.
Diyanet Vakfı:
Yüce bir cennettedirler.
Erhan Aktaş:
Mükemmel bir bahçededirler.
Kral Fahd:
yüce bir cennettedirler.
Hasan Basri Çantay:
Yüksek bir cennetde (dir).
Muhammed Esed:
harika bir bahçede,
Gültekin Onan:
Yüksek bir cennettedir.
Ali Fikri Yavuz:
(Kıymet ve mevkii) yüksek bir cennetde...
Portekizce:
Estarão em um jardim suspenso,
İsveççe:
[vilande] i en högt belägen lustgård,
Farsça:
در بهشتی برین اند
Kürtçe:
وان لە بەھەشتی بەرز وبڵندا
Özbekçe:
Улар олий жаннатдадир.
Malayca:
(Mereka tinggal menetap) di dalam Syurga tinggi (tempat kedudukannya darjatnya),
Arnavutça:
të vendosura në kopshtin madhështor,
Bulgarca:
във възвишена Градина.
Sırpça:
у високоме Рају,
Çekçe:
v zahradě vyvýšené,
Urduca:
عالی مقام جنت میں ہوں گے
Tacikçe:
дар биҳиште олимақом,
Tatarca:
Дәрәҗәсе бөек җәннәттә.
Endonezyaca:
dalam surga yang tinggi,
Amharca:
በከፍተኛ ገነት ውስጥ ናቸው፡፡
Tamilce:
(அவை) உயர்வான சொர்க்கத்தில் இருக்கும்.
Korece:
높이 있는 천국으로 들어가매
Vietnamca:
(Họ sẽ ở) trong một ngôi vườn trên cao.
Ayet Linkleri: