Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

88

Sûredeki Ayet No: 

10

Ayet No: 

5977

Sayfa No: 

592

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فِي جَنَّةٍ عَالِيَةٍ

Çeviriyazı: 

fî cennetin `âliyeh.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yüksek bir cennettedir.

Diyanet İşleri: 

Yüksek bir cennettedirler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yüce cennettedirler.

Şaban Piriş: 

Yüksek bir Cennet'tedir.

Edip Yüksel: 

Yüksek bir cennettedir.

Ali Bulaç: 

Yüksek bir cennettedir.

Suat Yıldırım: 

Pek üstün ve pek muteber bir cennettedirler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(10-11) Bir yüksek cennette. Orada boş bir lâkırdı işitmezsin.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yüksek bir bahçededir;

Bekir Sadak: 

Serilmis, yumusak tuylu halilar vardir.

İbni Kesir: 

Yüksek bir cennettedir.

Adem Uğur: 

Yüce bir cennettedirler.

İskender Ali Mihr: 

Âli cennettedir.

Celal Yıldırım: 

Yüksek Cennet´tedirler.

Tefhim ul Kuran: 

Yüksek bir cennettedir.

Fransızca: 

dans un haut Jardin,

İspanyolca: 

en un Jardín elevado,

İtalyanca: 

in un Giardino elevato,

Almanca: 

in einer hohen Dschanna.

Çince: 

他们将在崇高的乐园中,

Hollandaca: 

Zij zullen in een sierlijken tuin worden geplaatst.

Rusça: 

в Вышних садах.

Somalice: 

Janno sarana way gali.

Swahilice: 

Katika Bustani ya juu.

Uygurca: 

ئۇلار ئالىي جەننەتتىدۇر

Japonca: 

高い楽園の中に置り,

Arapça (Ürdün): 

«في جنة عالية» حسا ومعنى.

Hintçe: 

एक आलीशान बाग़ में

Tayca: 

อยู่ในสวนสวรรค์อันสูงตระหง่าน

İbranice: 

(הם יהיו) בגנים מרהיבים

Hırvatça: 

u Džennetu visokome,

Rumence: 

vor fi într-o Grădină înaltă

Transliteration: 

Fee jannatin AAaliyatin

Türkçe: 

Yüksek bir bahçededir;

Sahih International: 

In an elevated garden,

İngilizce: 

In a Garden on high,

Azerbaycanca: 

(Dərəcəsi, qədir-qiyməti) yüksək Cənətdə olacaq,

Süleyman Ateş: 

Yüksek bir bahçededir.

Diyanet Vakfı: 

Yüce bir cennettedirler.

Erhan Aktaş: 

Mükemmel bir bahçededirler.

Kral Fahd: 

yüce bir cennettedirler.

Hasan Basri Çantay: 

Yüksek bir cennetde (dir).

Muhammed Esed: 

harika bir bahçede,

Gültekin Onan: 

Yüksek bir cennettedir.

Ali Fikri Yavuz: 

(Kıymet ve mevkii) yüksek bir cennetde...

Portekizce: 

Estarão em um jardim suspenso,

İsveççe: 

[vilande] i en högt belägen lustgård,

Farsça: 

در بهشتی برین اند

Kürtçe: 

وان لە بەھەشتی بەرز وبڵندا

Özbekçe: 

Улар олий жаннатдадир.

Malayca: 

(Mereka tinggal menetap) di dalam Syurga tinggi (tempat kedudukannya darjatnya),

Arnavutça: 

të vendosura në kopshtin madhështor,

Bulgarca: 

във възвишена Градина.

Sırpça: 

у високоме Рају,

Çekçe: 

v zahradě vyvýšené,

Urduca: 

عالی مقام جنت میں ہوں گے

Tacikçe: 

дар биҳиште олимақом,

Tatarca: 

Дәрәҗәсе бөек җәннәттә.

Endonezyaca: 

dalam surga yang tinggi,

Amharca: 

በከፍተኛ ገነት ውስጥ ናቸው፡፡

Tamilce: 

(அவை) உயர்வான சொர்க்கத்தில் இருக்கும்.

Korece: 

높이 있는 천국으로 들어가매

Vietnamca: 

(Họ sẽ ở) trong một ngôi vườn trên cao.