Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

83

Sûredeki Ayet No: 

14

Ayet No: 

5862

Sayfa No: 

588

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

كَلَّا ۖ بَلْ ۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِم مَّا كَانُوا يَكْسِبُونَ

Çeviriyazı: 

kellâ bel râne `alâ ḳulûbihim mâ kânû yeksibûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hayır hayır, öyle değil. Aksine onların kazandığı günahlar kalplerinin üzerine pas olmuştur.

Diyanet İşleri: 

Hayır, hayır; onların kazandıkları kalblerini paslandırıp körletmiştir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İş öyle değil, hayır, kazandıkları şeyler, üstüste kalplerine yığılmıştır da kalpleri pas tutmuştur.

Şaban Piriş: 

Hayır! Aksine, kazandıkları (günahlar) onların kalplerini bürümüştür.

Edip Yüksel: 

Doğrusu, işledikleri günahlar kalplerini kaplamış.

Ali Bulaç: 

Asla, hayır; onların kazandıkları, kalpleri üzerinde pas tutmuştur.

Suat Yıldırım: 

Hayır! Gerçek öyle değil! Onların yapageldikleri kötü işler, gitgide kalplerini paslandırmıştır. (onun için âhireti inkâr ederler.)

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Asla öyle değil. Fakat onların kazanmış oldukları şey, kalpleri üzerini kaplamıştır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşin esası o değil! Onların kazanmakta oldukları, kalplerinin üstünde pas oluşturmuştur.

Bekir Sadak: 

(20-21) O, gozde meleklerin gordugu, yazili bir kitapdir.

İbni Kesir: 

Hayır

Adem Uğur: 

Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir.

İskender Ali Mihr: 

Hayır, bilâkis kazanmış oldukları şeyler, onların kalplerinin üzerini kapladı (kalplerini kararttı).

Celal Yıldırım: 

Hayır, hayır

Tefhim ul Kuran: 

Asla, hayır

Fransızca: 

Pas du tout, mais ce qu'ils ont accompli couvre leurs coeurs .

İspanyolca: 

Pero ¡no! Lo que han cometido ha cubierto de herrumbre sus corazones.

İtalyanca: 

Niente affatto: è piuttosto quello che fanno che copre i loro cuori.

Almanca: 

Gewiß, nein! Sondern es überkam ihre Herzen, was sie zu erwerben pflegten.

Çince: 

绝不然,但他们所犯的罪恶,已像锈样蒙敝他们的心。

Hollandaca: 

Volstrekt niet.--Maar hunne lusten hebben veeleer een sluier over hunne harten geworpen.

Rusça: 

Но нет! Их сердца окутаны тем, что они приобрели.

Somalice: 

Saas ma aha ee waxaa fuulay Qalbigooda (mirdhiyay) waxay kasbanjireen oo Dambi ah.

Swahilice: 

Hasha! Bali yametia kutu juu ya nyoyo zao hao walio kuwa wakiyachuma.

Uygurca: 

ھەرگىز ئۇنداق ئەمەس، بەلكى ئۇلارنىڭ گۇناھلىرى تۈپەيلىدىن دىللىرى قارىيىپ كەتكەن

Japonca: 

断じてそうではない。思うにかれらの行った(悪)事が,その心の(鋳?)となったのである。

Arapça (Ürdün): 

«كلا» ردع وزجر لقولهم ذلك «بل ران» غلب «على قلوبهم» فغشيها «ما كانوا يكسبون» من المعاصي فهو كالصدأ.

Hintçe: 

नहीं नहीं बात ये है कि ये लोग जो आमाल (बद) करते हैं उनका उनके दिलों पर जंग बैठ गया है

Tayca: 

มิใช่เช่นนั้น แต่ว่าสิ่งที่พวกเขาได้ขวนขวายไว้นั้นได้เป็นสนิมบนหัวใจของพวกเขา

İbranice: 

לחלוטין לא! מעשיהם המרושעים אופפים את ליבם

Hırvatça: 

Ne, naprotiv! Ono što su radili prekrilo je srca njihova,

Rumence: 

Nu! Inimile le-au fost pecetluite de ceea ce au dobândit.

Transliteration: 

Kalla bal rana AAala quloobihim ma kanoo yaksiboona

Türkçe: 

İşin esası o değil! Onların kazanmakta oldukları, kalplerinin üstünde pas oluşturmuştur.

Sahih International: 

No! Rather, the stain has covered their hearts of that which they were earning.

İngilizce: 

By no means! but on their hearts is the stain of the (ill) which they do!

Azerbaycanca: 

Xeyr (belə deyildir). Əslində onların qəlblərini qazandıqları (günahlar) qaplamışdır.

Süleyman Ateş: 

Hayır, doğrusu, onların işleyip kazandıkları şeyler, kalblerinin üzerine pas olmuştur.

Diyanet Vakfı: 

Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir.

Erhan Aktaş: 

Hayır, hayır! Bilakis, onların yapıp ettikleri şeyler kalplerini kararttı.

Kral Fahd: 

Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir.

Hasan Basri Çantay: 

Hayır (hakıykat öyle değil), bil´akis, onların kazanmakda oldukları (irtikâb edegeldikleri mâ´siyetler) kalblerini yenmiş (paslandırmış) dır.

Muhammed Esed: 

Hayır, onların kalpleri, yaptıkları (kötülükler) ile pas tutmuştur!

Gültekin Onan: 

Asla, hayır

Ali Fikri Yavuz: 

Hayır, (onların zannetikleri gibi değil). Doğrusu onların kazandıkları günahlar, kalblerini kaplamıştır.

Portekizce: 

Qual! Em seus corações há a ignomínia, pelo que cometeram.

İsveççe: 

Nej [de är lögnare]! Det [onda] de har gjort har förlamat deras hjärtan!

Farsça: 

این چنین نیست که می گویند، بلکه گناهانی که همواره مرتکب شده اند بر دل هایشان چرک و زنگار بسته است [که حقایق را افسانه می پندارند.]

Kürtçe: 

نەخێر وانیە بەڵکو ژەنگی ئەو(خراپانەی) کە دەیانکرد پەردەی ھێناوە بەسەر دڵیاندا

Özbekçe: 

Йўқ! Уларнинг қилган касблари қалбларига моғор бўлиб ўрнашиб қолган, холос.

Malayca: 

Sebenarnya! (Ayat-ayat Kami itu tidak ada cacatnya) bahkan mata hati mereka telah diselaputi kekotoran (dosa), dengan sebab (perbuatan kufur dan maksiat) yang mereka kerjakan.

Arnavutça: 

E, nuk është ashtu! Por, veprat e tyre (të këqia) i kanë ndryshkur zemrat e tyre (i kanë nxirë).

Bulgarca: 

Ала не! Сърцата им с ръжда покрива онова, което са придобили.

Sırpça: 

Не, напротив! Оно што су радили прекрило је њихова срца.

Çekçe: 

Však pozor! Naopak srdce jejich zrezivěla od toho, co si vysloužila.

Urduca: 

ہرگز نہیں، بلکہ دراصل اِن لوگوں کے دلوں پر اِن کے برے اعمال کا زنگ چڑھ گیا ہے

Tacikçe: 

Ҳаққо, ки корҳое, ки карда буданд, бар дилҳошон (ғолиб шуда) занг бастааст.

Tatarca: 

Юк Аллаһуга каршы сөйләп һәлак булырга ашыкмагыз, бәлки аларның кылган явыз эшләре күңелләренә тузан булып утырган.

Endonezyaca: 

Sekali-kali tidak (demikian), sebenarnya apa yang selalu mereka usahakan itu menutupi hati mereka.

Amharca: 

ይከልከል፤ ይልቁንም በልቦቻቸው ላይ ይሠሩት የነበሩት (ኀጢአት) ደገደገባቸው፡፡

Tamilce: 

அவ்வாறல்ல! மாறாக, அவர்கள் செய்து கொண்டிருந்த (தீய)வை அவர்களின் உள்ளங்கள் மீது கறையாகப் படிந்து மூடிவிட்டன.

Korece: 

그렇지 않노라 그들의 마음 들이 죄악으로 물들어 있노라

Vietnamca: 

Không! Đúng hơn, trái tim của chúng đã bị chai sạn vì những việc làm xấu xa của chúng.