Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

77

Sûredeki Ayet No: 

35

Ayet No: 

5657

Sayfa No: 

581

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

هَٰذَا يَوْمُ لَا يَنطِقُونَ

Çeviriyazı: 

hâẕâ yevmü lâ yenṭiḳûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bugün, konuşamıyacakları gündür.

Diyanet İşleri: 

Bu, onların konuşamayacakları gündür.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bu, bir gündür ki söz söyleyemezler.

Şaban Piriş: 

Bu, onların konuşamayacakları bir gündür

Edip Yüksel: 

Bu, onların konuşamıyacağı bir gündür.

Ali Bulaç: 

Bu, onların konuşamayacakları bir gündür.

Suat Yıldırım: 

Bugün, kâfirlerin konuşamayacakları bir gündür.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

77:34

Yaşar Nuri Öztürk: 

Konuşamayacakları gündür bu!

Bekir Sadak: 

Allah´a karsi gelmekten sakinmis olanlar, elbette golgeliklerde ve pinar baslarindadirlar.

İbni Kesir: 

Bu

Adem Uğur: 

Bu, (kâfirlerin) konuşamayacağı bir gündür.

İskender Ali Mihr: 

Bu, (yalanlayanların) konuşamayacakları bir gündür.

Celal Yıldırım: 

Bu, onların nutkunun tutulacağı gündür.

Tefhim ul Kuran: 

Bu, onların konuşamıyacakları bir gündür.

Fransızca: 

Ce sera le jour où ils ne [peuvent] pas parler,

İspanyolca: 

Ése será un día en que no tendrán que decir

İtalyanca: 

Sarà il Giorno in cui non potranno parlare,

Almanca: 

Dies ist der Tag, an dem sie nicht sprechen,

Çince: 

这是他们不得发言之日。

Hollandaca: 

Dit zal een dag wezen, waarop de schuldigen sprakeloos zullen zijn.

Rusça: 

В тот день они будут безмолвствовать,

Somalice: 

Taasina waa maalin aynan hadlaynin Dadku.

Swahilice: 

Hii ni siku ambayo hawatatamka kitu,

Uygurca: 

بۇ كۈندە ئۇلار سۆز قىلالمايدۇ

Japonca: 

それは,発言することが出来ない日であり,

Arapça (Ürdün): 

«هذا» أي يوم القيامة «يوم لا ينطقون» فيه بشيء.

Hintçe: 

ये वह दिन होगा कि लोग लब तक न हिला सकेंगे

Tayca: 

นี่คือวันที่พวกเขาไม่สามารถจะพูดออกมาได้

İbranice: 

ביום הזה הם לא יוכלו לדבר

Hırvatça: 

Dan je to u kome oni neće ni prozboriti

Rumence: 

În Ziua aceea, ei nu vor putea vorbi

Transliteration: 

Hatha yawmu la yantiqoona

Türkçe: 

Konuşamayacakları gündür bu!

Sahih International: 

This is a Day they will not speak,

İngilizce: 

That will be a Day when they shall not be able to speak.

Azerbaycanca: 

Bu elə bir gündür ki, (qiyaməti yalan sayanlar) danışa bilməzlər.

Süleyman Ateş: 

Bu, konuşamayacakları gündür.

Diyanet Vakfı: 

Bu, (kafirlerin) konuşamayacağı bir gündür.

Erhan Aktaş: 

Bu, konuşamayacakları gündür.

Kral Fahd: 

Bu, (kâfirlerin) konuşamayacağı bir gündür.

Hasan Basri Çantay: 

Bu, (hepsinin) dillerinin tutulacağı bir gündür.

Muhammed Esed: 

hiçbir söz söyle(ye)meyecekleri,

Gültekin Onan: 

Bu, onların konuşamayacakları bir gündür.

Ali Fikri Yavuz: 

Bugün, dilleri tutulacak gündür, (inkârcıların)...

Portekizce: 

Esse será o dia em que não falarão (estarrecidos),

İsveççe: 

De kommer inte att kunna säga något denna Dag;

Farsça: 

این روزی است که [انسان ها چون موقعیتی نمی بینند برای دفاع از خود] سخن نمی گویند،

Kürtçe: 

ئەمڕۆ ڕۆژێکە (بێ باوەڕان) ناتوانن قسەی تێدا بکەن

Özbekçe: 

Бу улар гапира олмайдиган кундир.

Malayca: 

Inilah hari mereka tidak dapat berkata-kata, (kerana masing-masing terpinga- pinga ketakutan),

Arnavutça: 

Kjo është ajo ditë kur ata nuk mund të flasin

Bulgarca: 

Това е Денят, в който не ще проговорят.

Sırpça: 

Дан је то у коме они неће ни да проговоре

Çekçe: 

To bude den, v němž zavržení ani nepromluví,

Urduca: 

یہ وہ دن ہے جس میں وہ نہ کچھ بولیں گے

Tacikçe: 

Ин рӯзест, ки кас сухан нагӯяд.

Tatarca: 

Бу кыямәт, үзара һичкем сөйләшми торган көндер.

Endonezyaca: 

Ini adalah hari, yang mereka tidak dapat berbicara (pada hari itu),

Amharca: 

ይህ የማይናገሩበት ቀን ነው፡፡

Tamilce: 

இது அவர்கள் பேசாத நாளாகும்.

Korece: 

그날은 그들이 어떤 말도 할수 없는 날이 될 것이며

Vietnamca: 

Đó sẽ là Ngày mà chúng sẽ không nói chuyện được.