Arapça:
إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ
Çeviriyazı:
iẕâ tütlâ `aleyhi âyâtünâ ḳâle esâṭîru-l'evvelîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, "eskilerin masalları" der.
Diyanet İşleri:
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman "Öncekilerin masalları" der.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlara ayetlerimizi okuyunca derler ki: Öncekilere ait masallar.
Şaban Piriş:
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman "evvelkilerin masalları" der.
Edip Yüksel:
Kendisine ayetlerimiz iletildiğinde, "Efsane" derdi.
Ali Bulaç:
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman: "Geçmişlerin masallarıdır" dedi.
Suat Yıldırım:
Kendilerine ayetlerimiz okunduğunda: “Bunlar, eski devirde yaşamış insanların masalları!” diyenlerdir. [16,24; 25,5]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ona karşı Bizim âyetlerimiz tilâvet olunduğu vakit, «Evvelkilerin efsaneleridir» demiştir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ayetlerimiz ona okunduğunda, "Daha öncekilerin efsaneleri!" deyiverir.
Bekir Sadak:
O yuksek katlarin ne oldugunu sen bilir misin?
İbni Kesir:
Ona ayetlerimiz okunduğunda
Adem Uğur:
Böyle birine âyetlerimiz okununca "
İskender Ali Mihr:
Ona âyetlerimiz okunduğu zaman: “Evvelkilerin masalları.” dedi.
Celal Yıldırım:
Karşısında âyetlerimiz okunduğu zaman, «bu öncekilerin masallarıdır» der.
Tefhim ul Kuran:
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman: «Geçmişlerin masallarıdır» dedi.
Fransızca:
qui, lorsque Nos versets lui sont récités, dit : "[Ce sont] des contes d'anciens ! "
İspanyolca:
que, al serle recitadas Nuestras aleyas, dice: «¡Patrañas de los antiguos!»
İtalyanca:
che, quando gli sono recitati i Nostri versetti, dice: «Favole degli antichi!»
Almanca:
Als ihm Unsere Ayat vorgetragen wurden, sagte er: "Dies sind die Legenden der Früheren."
Çince:
当别人对他宣读我的迹象的时候,他说:这是古人的故事。
Hollandaca:
Die, als hun onze teekenen worden herinnerd, zeggen: Dit zijn fabelen van de ouden.
Rusça:
Когда ему читают Наши аяты, он говорит: "Это - сказки древних народов!"
Somalice:
Marka Quraanka lagu akhriyana yidhaahda waa warkii Dadkii hore.
Swahilice:
Anapo somewa Aya zetu husema: Ni visa vya watu wa kale!
Uygurca:
ئۇنىڭغا بىزنىڭ ئايەتلىرىمىز تىلاۋەت قىلىنسا، ئۇ: «(بۇ) قەدىمكىلەرنىڭ ھېكايىلىرىدۇر» دەيدۇ
Japonca:
わが印が,かれらに読誦された時,かれらは,「昔の物語だ。」と言った。
Arapça (Ürdün):
«إذا تتلى عليه آياتنا» القرآن «قال أساطير الأولين» الحكايات التي سطرت قديما جمع أسطورة بالضم أو إسطارة بالكسر.
Hintçe:
जब उसके सामने हमारी आयतें पढ़ी जाती हैं तो कहता है कि ये तो अगलों के अफसाने हैं
Tayca:
เมื่อบรรดาอายาตของเราถูกอ่านแก่เขา เขาจะกล่าวว่านี่คือนิยายเหลวไหวสมัยก่อน
İbranice:
כאשר דברי אלוהים מועברים אליו, הוא אומר: ''אלו אגדות ישנות
Hırvatça:
koji je, kada su mu ajeti Naši kazivani, govorio: "Izmišljotine naroda drevnih!"
Rumence:
Când i se recită în faţă din versetele Noastre, el spune: “Sunt doar poveşti ale celor dintâi!”
Transliteration:
Itha tutla AAalayhi ayatuna qala asateeru alawwaleena
Türkçe:
Ayetlerimiz ona okunduğunda, "Daha öncekilerin efsaneleri!" deyiverir.
Sahih International:
When Our verses are recited to him, he says, "Legends of the former peoples."
İngilizce:
When Our Signs are rehearsed to him, he says, "Tales of the ancients!"
Azerbaycanca:
Ayələrimiz ona oxunduğu zaman: “(Bunlar) qədimlərin əfsanələridir (uydurmalarıdır!)” – deyər.
Süleyman Ateş:
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman: "Eskilerin masalları" der.
Diyanet Vakfı:
Böyle birine ayetlerimiz okununca "Eskilerin masalları" derdi.
Erhan Aktaş:
Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, “Eskilerin masalları.” der.
Kral Fahd:
Böyle birine âyetlerimiz okununca «Eskilerin masalları» derdi.
Hasan Basri Çantay:
Onun karşısında âyetlerimiz okununca «Evvelkilerin masallarıdır» demişdir o.
Muhammed Esed:
(işte böyle,) ne zaman mesajlarımız onlara iletilse, hep "Geçmişin masalları!" derler.
Gültekin Onan:
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman: "
Ali Fikri Yavuz:
Ona ayetlerimiz okununca “- Evvelkilerin masalları.” demiştir.
Portekizce:
É aquele que, quando lhe são recitados os Nossos versículos, diz: São meras fábulas dos primitivos!
İsveççe:
den som, när Våra budskap läses upp för honom, säger: "[Det där är bara] sagor från förfädernas tid!"
Farsça:
[که] هرگاه آیات ما را بر او خوانند می گوید: افسانه های پیشینیان است.
Kürtçe:
ھەر کاتێك کە ئایەتەکانی ئێمەی بۆ بخوێنرێتەوە دەڵێ(ئەمانە) ئەفسانەی پێشینانن
Özbekçe:
Қачон унга оятларимиз тиловат қилинса, «авалгиларнинг афсоналари», дер.
Malayca:
(Sehingga) apabila ia dibacakan kepadanya ayat-ayat Kami, ia berkata:" Ini ialah dongeng orang-orang dahulu kala!"
Arnavutça:
i cili, kur i janë lexuar ajetet Tona, ka thënë: “Trillime të popujve të lashtë!”
Bulgarca:
Когато му четат Нашите знамения, казва: “Легенди на предците!”
Sırpça:
који је, када су му Наше речи казиване, говорио: „Измишљотине древних народа!“
Çekçe:
kteří - když jsou jim přednášena Naše znamení - říkají: 'To jsou povídačky starých!'
Urduca:
اُسے جب ہماری آیات سنائی جاتی ہیں تو کہتا ہے یہ تو اگلے وقتوں کی کہانیاں ہیں
Tacikçe:
Чун оёти Мо бар ӯ хонда шуд, гуфт: «Афсонаҳои пешиниён аст!»
Tatarca:
Әгәр аларга һәрнәрсәне аңлатучы аятьләребез укылса, бу әүвәлгеләрдән язылып калган әкият, диләр.
Endonezyaca:
yang apabila dibacakan kepadanya ayat-ayat Kami, ia berkata: "Itu adalah dongengan orang-orang yang dahulu"
Amharca:
አንቀጾቻችን በእርሱ ላይ በተነበቡ ጊዜ «የመጀመሪያዎቹ ሰዎች ተረቶች ናቸው» ይላል፡፡
Tamilce:
அவனுக்கு முன்னர் நம் வசனங்கள் ஓதப்பட்டால், (அவை) முன்னோரின் கட்டுக் கதைகள் எனக் கூறுகிறான்.
Korece:
하나님의 말씀이 그에게 낭 송될 때 이것은 옛 선조들의 우화 요 라고 말하더라
Vietnamca:
Khi các Lời Mặc Khải của TA được đọc lên, kẻ phủ nhận nói: “Chỉ là những câu chuyện của thời xa xưa!”.
Ayet Linkleri: