Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

83

Sûredeki Ayet No: 

13

Ayet No: 

5861

Sayfa No: 

588

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ

Çeviriyazı: 

iẕâ tütlâ `aleyhi âyâtünâ ḳâle esâṭîru-l'evvelîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, "eskilerin masalları" der.

Diyanet İşleri: 

Ona ayetlerimiz okunduğu zaman "Öncekilerin masalları" der.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlara ayetlerimizi okuyunca derler ki: Öncekilere ait masallar.

Şaban Piriş: 

Ona ayetlerimiz okunduğu zaman "evvelkilerin masalları" der.

Edip Yüksel: 

Kendisine ayetlerimiz iletildiğinde, "Efsane" derdi.

Ali Bulaç: 

Ona ayetlerimiz okunduğu zaman: "Geçmişlerin masallarıdır" dedi.

Suat Yıldırım: 

Kendilerine ayetlerimiz okunduğunda: “Bunlar, eski devirde yaşamış insanların masalları!” diyenlerdir. [16,24; 25,5]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ona karşı Bizim âyetlerimiz tilâvet olunduğu vakit, «Evvelkilerin efsaneleridir» demiştir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ayetlerimiz ona okunduğunda, "Daha öncekilerin efsaneleri!" deyiverir.

Bekir Sadak: 

O yuksek katlarin ne oldugunu sen bilir misin?

İbni Kesir: 

Ona ayetlerimiz okunduğunda

Adem Uğur: 

Böyle birine âyetlerimiz okununca &quot

İskender Ali Mihr: 

Ona âyetlerimiz okunduğu zaman: “Evvelkilerin masalları.” dedi.

Celal Yıldırım: 

Karşısında âyetlerimiz okunduğu zaman, «bu öncekilerin masallarıdır» der.

Tefhim ul Kuran: 

Ona ayetlerimiz okunduğu zaman: «Geçmişlerin masallarıdır» dedi.

Fransızca: 

qui, lorsque Nos versets lui sont récités, dit : "[Ce sont] des contes d'anciens ! "

İspanyolca: 

que, al serle recitadas Nuestras aleyas, dice: «¡Patrañas de los antiguos!»

İtalyanca: 

che, quando gli sono recitati i Nostri versetti, dice: «Favole degli antichi!»

Almanca: 

Als ihm Unsere Ayat vorgetragen wurden, sagte er: "Dies sind die Legenden der Früheren."

Çince: 

当别人对他宣读我的迹象的时候,他说:这是古人的故事。

Hollandaca: 

Die, als hun onze teekenen worden herinnerd, zeggen: Dit zijn fabelen van de ouden.

Rusça: 

Когда ему читают Наши аяты, он говорит: "Это - сказки древних народов!"

Somalice: 

Marka Quraanka lagu akhriyana yidhaahda waa warkii Dadkii hore.

Swahilice: 

Anapo somewa Aya zetu husema: Ni visa vya watu wa kale!

Uygurca: 

ئۇنىڭغا بىزنىڭ ئايەتلىرىمىز تىلاۋەت قىلىنسا، ئۇ: «(بۇ) قەدىمكىلەرنىڭ ھېكايىلىرىدۇر» دەيدۇ

Japonca: 

わが印が,かれらに読誦された時,かれらは,「昔の物語だ。」と言った。

Arapça (Ürdün): 

«إذا تتلى عليه آياتنا» القرآن «قال أساطير الأولين» الحكايات التي سطرت قديما جمع أسطورة بالضم أو إسطارة بالكسر.

Hintçe: 

जब उसके सामने हमारी आयतें पढ़ी जाती हैं तो कहता है कि ये तो अगलों के अफसाने हैं

Tayca: 

เมื่อบรรดาอายาตของเราถูกอ่านแก่เขา เขาจะกล่าวว่านี่คือนิยายเหลวไหวสมัยก่อน

İbranice: 

כאשר דברי אלוהים מועברים אליו, הוא אומר: ''אלו אגדות ישנות

Hırvatça: 

koji je, kada su mu ajeti Naši kazivani, govorio: "Izmišljotine naroda drevnih!"

Rumence: 

Când i se recită în faţă din versetele Noastre, el spune: “Sunt doar poveşti ale celor dintâi!”

Transliteration: 

Itha tutla AAalayhi ayatuna qala asateeru alawwaleena

Türkçe: 

Ayetlerimiz ona okunduğunda, "Daha öncekilerin efsaneleri!" deyiverir.

Sahih International: 

When Our verses are recited to him, he says, "Legends of the former peoples."

İngilizce: 

When Our Signs are rehearsed to him, he says, "Tales of the ancients!"

Azerbaycanca: 

Ayələrimiz ona oxunduğu zaman: “(Bunlar) qədimlərin əfsanələridir (uydurmalarıdır!)” – deyər.

Süleyman Ateş: 

Ona ayetlerimiz okunduğu zaman: "Eskilerin masalları" der.

Diyanet Vakfı: 

Böyle birine ayetlerimiz okununca "Eskilerin masalları" derdi.

Erhan Aktaş: 

Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, “Eskilerin masalları.” der.

Kral Fahd: 

Böyle birine âyetlerimiz okununca «Eskilerin masalları» derdi.

Hasan Basri Çantay: 

Onun karşısında âyetlerimiz okununca «Evvelkilerin masallarıdır» demişdir o.

Muhammed Esed: 

(işte böyle,) ne zaman mesajlarımız onlara iletilse, hep "Geçmişin masalları!" derler.

Gültekin Onan: 

Ona ayetlerimiz okunduğu zaman: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Ona ayetlerimiz okununca “- Evvelkilerin masalları.” demiştir.

Portekizce: 

É aquele que, quando lhe são recitados os Nossos versículos, diz: São meras fábulas dos primitivos!

İsveççe: 

den som, när Våra budskap läses upp för honom, säger: "[Det där är bara] sagor från förfädernas tid!"

Farsça: 

[که] هرگاه آیات ما را بر او خوانند می گوید: افسانه های پیشینیان است.

Kürtçe: 

ھەر کاتێك کە ئایەتەکانی ئێمەی بۆ بخوێنرێتەوە دەڵێ(ئەمانە) ئەفسانەی پێشینانن

Özbekçe: 

Қачон унга оятларимиз тиловат қилинса, «авалгиларнинг афсоналари», дер.

Malayca: 

(Sehingga) apabila ia dibacakan kepadanya ayat-ayat Kami, ia berkata:" Ini ialah dongeng orang-orang dahulu kala!"

Arnavutça: 

i cili, kur i janë lexuar ajetet Tona, ka thënë: “Trillime të popujve të lashtë!”

Bulgarca: 

Когато му четат Нашите знамения, казва: “Легенди на предците!”

Sırpça: 

који је, када су му Наше речи казиване, говорио: „Измишљотине древних народа!“

Çekçe: 

kteří - když jsou jim přednášena Naše znamení - říkají: 'To jsou povídačky starých!'

Urduca: 

اُسے جب ہماری آیات سنائی جاتی ہیں تو کہتا ہے یہ تو اگلے وقتوں کی کہانیاں ہیں

Tacikçe: 

Чун оёти Мо бар ӯ хонда шуд, гуфт: «Афсонаҳои пешиниён аст!»

Tatarca: 

Әгәр аларга һәрнәрсәне аңлатучы аятьләребез укылса, бу әүвәлгеләрдән язылып калган әкият, диләр.

Endonezyaca: 

yang apabila dibacakan kepadanya ayat-ayat Kami, ia berkata: "Itu adalah dongengan orang-orang yang dahulu"

Amharca: 

አንቀጾቻችን በእርሱ ላይ በተነበቡ ጊዜ «የመጀመሪያዎቹ ሰዎች ተረቶች ናቸው» ይላል፡፡

Tamilce: 

அவனுக்கு முன்னர் நம் வசனங்கள் ஓதப்பட்டால், (அவை) முன்னோரின் கட்டுக் கதைகள் எனக் கூறுகிறான்.

Korece: 

하나님의 말씀이 그에게 낭 송될 때 이것은 옛 선조들의 우화 요 라고 말하더라

Vietnamca: 

Khi các Lời Mặc Khải của TA được đọc lên, kẻ phủ nhận nói: “Chỉ là những câu chuyện của thời xa xưa!”.