Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

83

Sûredeki Ayet No: 

15

Ayet No: 

5863

Sayfa No: 

588

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

كَلَّا إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ

Çeviriyazı: 

kellâ innehüm `ar rabbihim yevmeiẕil lemaḥcûbûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hayır hayır, doğrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.

Diyanet İşleri: 

Hayır; doğrusu onlar o gün, Rablerinden yoksun kalacaklardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İş öyle değil, hayır, şüphe yok ki onlar, o gün elbette Rablerinin lütfünden, bir perdeyle, bir engelle uzak kalırlar.

Şaban Piriş: 

Hayır! Gerçek şu ki, onlar o gün Rab’lerinden (görmekten) mahrum olanlardır.

Edip Yüksel: 

Doğrusu, o gün onlar Rab'lerinden perdelenir.

Ali Bulaç: 

Hayır; gerçekten onlar, Rablerinden perdelenerek-yoksun tutulmuşlardır.

Suat Yıldırım: 

Hayır! Hayır! Bu, cezasız kalmayacak. Onlar, o gün Rab'lerini görmekten mahrum kalacaklardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Hayır. Şüphe yok ki, onlar, o gün Rabblerinden elbette hicapta kalmış kimselerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hayır! Onlar o gün Rablerine karşı tam bir şekilde perdelenmişlerdir.

Bekir Sadak: 

83:20

İbni Kesir: 

Hayır doğrusu onlar, o gün Rabblarından kesinlikle mahrumdurlar.

Adem Uğur: 

Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O´nu görmekten) mahrum kalmışlardır.

İskender Ali Mihr: 

Hayır, muhakkak ki onlar izin günü Rab´lerinden elbette perdelenmiş olanlardır (Rab´lerini göremezler).

Celal Yıldırım: 

Hayır, (iş bu kadar do değil), onlar o gün elbette Rablarından (O´nu görmekten, rahmetine, yüce nimetlerine ermekten) perde arkasında (mahrum ve mahcûb) kalacaklardır.

Tefhim ul Kuran: 

Hayır

Fransızca: 

Qu'ils prennent garde ! En vérité ce jour-là un voile les empêchera de voir leur Seigneur,

İspanyolca: 

¡No! Ese día serán separados de su Señor por un velo.

İtalyanca: 

Niente affatto: in verità in quel Giorno un velo li escluderà dal vedere il loro Signore,

Almanca: 

Gewiß, nein! Gewiß, sie sind an diesem Tag von ihrem HERRN doch abgeschirmt.

Çince: 

真的,在那日,他们必受阻拦,不得觐见他们的主。

Hollandaca: 

Volstrekt niet. Dien dag zullen zij van hunnen Heer zijn uitgesloten;

Rusça: 

В тот день они будут отделены от своего Господа завесой,

Somalice: 

Waxaa sugan in Eebohood Maalintaas (Qiyaame) laga xijaabi.

Swahilice: 

Hasha! Hakika hao siku hiyo bila ya shaka watazuiliwa na neema za Mola wao Mlezi.

Uygurca: 

ھەرگىز ئۇنداق ئەمەس، ھەقىقەتەن ئۇلار بۇ كۈندە پەرۋەردىگارىنى كۆرۈشتىن مەنئى قىلىنغان

Japonca: 

いや,本当にかれらは,その日,主(の御光)から締め出される。

Arapça (Ürdün): 

«كلا» حقا «إنهم عن ربهم يومئذ» يوم القيامة «لمحجوبون» فلا يرونه.

Hintçe: 

बेशक ये लोग उस दिन अपने परवरदिगार (की रहमत से) रोक दिए जाएँगे

Tayca: 

มิใช่เช่นนั้น แท้จริงพวกเขาในวันนั้นจะถูกกั้นจากพระเจ้าของพวกเขา

İbranice: 

אכן! ביום ההוא, יוצב חוצץ בינם לבין ריבונם

Hırvatça: 

Ne, naprotiv! Zaista, oni će taj dan zastrti biti od svoga Gospodara,

Rumence: 

Nu! În Ziua aceea, vor fi despărţiţi de Domnul lor

Transliteration: 

Kalla innahum AAan rabbihim yawmaithin lamahjooboona

Türkçe: 

Hayır! Onlar o gün Rablerine karşı tam bir şekilde perdelenmişlerdir.

Sahih International: 

No! Indeed, from their Lord, that Day, they will be partitioned.

İngilizce: 

Verily, from (the Light of) their Lord, that Day, will they be veiled.

Azerbaycanca: 

Xeyr, o gün Rəbbinin mərhəmətindən məhrum olacaqlar!

Süleyman Ateş: 

Hayır, doğrusu onlar, o gün Rablerinden perdelenmişlerdir.

Diyanet Vakfı: 

Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten) mahrum kalmışlardır.

Erhan Aktaş: 

Hayır! Onlar, O Gün(1) Rabb’lerinden perdelenmiş olanlardır.(2)

Kral Fahd: 

Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten) mahrum kalmışlardır.

Hasan Basri Çantay: 

Hayır (inanmazlar) Şübhesiz ki onlar o gün Rableri (ni görmek) den kat´iyyen mahrumdurlar.

Muhammed Esed: 

Elbette onlar, o Gün Rablerin(in rahmetin)den yoksun bırakılacaklar:

Gültekin Onan: 

Hayır

Ali Fikri Yavuz: 

Hayır, (Onlar iman etmezler). Muhakkak ki onlar, o kıyamet günü Rablerinin rahmetinden menedilmişlerdir.

Portekizce: 

Qual! Em verdade, nesse dia, estar-lhes-á vedado contemplar o seu Senhor.

İsveççe: 

Nej! Denna Dag kommer de förvisso att se sig utestängda från Guds nåd

Farsça: 

این چنین نیست که آنان می پندارند، بلکه اینان در آن روز از پروردگارشان محجوب اند.

Kürtçe: 

نەخێر بەڕاستی ئەوان لەو ڕۆژەدا، بێ بەشن لە بینینی پەروەردگاریان

Özbekçe: 

Йўқ! Албатта, улар ўша кунда ўз Роббиларини кўришдан тўсиларлар.

Malayca: 

Jangan lagi mereka berlaku demikian! (kalau tidak), mereka pada hari itu, tetap terdinding dari (rahmat) Tuhannya.

Arnavutça: 

Jo, jo, atë ditë, me të vërtetë, ata do të jenë të penguar që ta shohin Zotin e tyre,

Bulgarca: 

Ала не! Тогава не ще бъдат допуснати до своя Господ.

Sırpça: 

Не, напротив! Заиста ће они тог дана да буду спречени да виде свога Господара.

Çekçe: 

Však pozor! Věru že budou v ten den od svého Pána odděleni závěsem

Urduca: 

ہرگز نہیں، بالیقین اُس روز یہ اپنے رب کی دید سے محروم رکھے جائیں گے

Tacikçe: 

Ҳаққо, ки дар он рӯз аз (дидори) Парвардигорашон маҳҷуб (маҳрум) бошанд.

Tatarca: 

Юк алданмасыннар, тәхкыйк алар кыямәт көнеңдә Раббыларыннан пәрдәләнмешләрдер, ягъни аларга Аллаһуның рәхмәте ирешмәс.

Endonezyaca: 

Sekali-kali tidak, sesungguhnya mereka pada hari itu benar-benar tertutup dari (rahmat) Tuhan mereka.

Amharca: 

ይከልከሉ፤ እነርሱ በዚያ ቀን ከጌታቸው (ማየት) ተጋራጆች ናቸው፡፡

Tamilce: 

அவ்வாறல்ல! நிச்சயமாக அவர்கள் அந்நாளில் அவர்களுடைய இறைவனை விட்டுத் திட்டமாக தடுக்கப்படுவார்கள். (ஆகவே, அவர்கள் அல்லாஹ்வைக் காணவே மாட்டார்கள்.)

Korece: 

실로 그날 그들은 베일로 가리워져 바라보지도 못하며

Vietnamca: 

Không! Vào Ngày đó, chắc chắn chúng sẽ bị che khuất khỏi Thượng Đế của chúng.