Arapça:
كَلَّا إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ
Çeviriyazı:
kellâ innehüm `ar rabbihim yevmeiẕil lemaḥcûbûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hayır hayır, doğrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.
Diyanet İşleri:
Hayır; doğrusu onlar o gün, Rablerinden yoksun kalacaklardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İş öyle değil, hayır, şüphe yok ki onlar, o gün elbette Rablerinin lütfünden, bir perdeyle, bir engelle uzak kalırlar.
Şaban Piriş:
Hayır! Gerçek şu ki, onlar o gün Rab’lerinden (görmekten) mahrum olanlardır.
Edip Yüksel:
Doğrusu, o gün onlar Rab'lerinden perdelenir.
Ali Bulaç:
Hayır; gerçekten onlar, Rablerinden perdelenerek-yoksun tutulmuşlardır.
Suat Yıldırım:
Hayır! Hayır! Bu, cezasız kalmayacak. Onlar, o gün Rab'lerini görmekten mahrum kalacaklardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Hayır. Şüphe yok ki, onlar, o gün Rabblerinden elbette hicapta kalmış kimselerdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Hayır! Onlar o gün Rablerine karşı tam bir şekilde perdelenmişlerdir.
Bekir Sadak:
83:20
İbni Kesir:
Hayır doğrusu onlar, o gün Rabblarından kesinlikle mahrumdurlar.
Adem Uğur:
Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O´nu görmekten) mahrum kalmışlardır.
İskender Ali Mihr:
Hayır, muhakkak ki onlar izin günü Rab´lerinden elbette perdelenmiş olanlardır (Rab´lerini göremezler).
Celal Yıldırım:
Hayır, (iş bu kadar do değil), onlar o gün elbette Rablarından (O´nu görmekten, rahmetine, yüce nimetlerine ermekten) perde arkasında (mahrum ve mahcûb) kalacaklardır.
Tefhim ul Kuran:
Hayır
Fransızca:
Qu'ils prennent garde ! En vérité ce jour-là un voile les empêchera de voir leur Seigneur,
İspanyolca:
¡No! Ese día serán separados de su Señor por un velo.
İtalyanca:
Niente affatto: in verità in quel Giorno un velo li escluderà dal vedere il loro Signore,
Almanca:
Gewiß, nein! Gewiß, sie sind an diesem Tag von ihrem HERRN doch abgeschirmt.
Çince:
真的,在那日,他们必受阻拦,不得觐见他们的主。
Hollandaca:
Volstrekt niet. Dien dag zullen zij van hunnen Heer zijn uitgesloten;
Rusça:
В тот день они будут отделены от своего Господа завесой,
Somalice:
Waxaa sugan in Eebohood Maalintaas (Qiyaame) laga xijaabi.
Swahilice:
Hasha! Hakika hao siku hiyo bila ya shaka watazuiliwa na neema za Mola wao Mlezi.
Uygurca:
ھەرگىز ئۇنداق ئەمەس، ھەقىقەتەن ئۇلار بۇ كۈندە پەرۋەردىگارىنى كۆرۈشتىن مەنئى قىلىنغان
Japonca:
いや,本当にかれらは,その日,主(の御光)から締め出される。
Arapça (Ürdün):
«كلا» حقا «إنهم عن ربهم يومئذ» يوم القيامة «لمحجوبون» فلا يرونه.
Hintçe:
बेशक ये लोग उस दिन अपने परवरदिगार (की रहमत से) रोक दिए जाएँगे
Tayca:
มิใช่เช่นนั้น แท้จริงพวกเขาในวันนั้นจะถูกกั้นจากพระเจ้าของพวกเขา
İbranice:
אכן! ביום ההוא, יוצב חוצץ בינם לבין ריבונם
Hırvatça:
Ne, naprotiv! Zaista, oni će taj dan zastrti biti od svoga Gospodara,
Rumence:
Nu! În Ziua aceea, vor fi despărţiţi de Domnul lor
Transliteration:
Kalla innahum AAan rabbihim yawmaithin lamahjooboona
Türkçe:
Hayır! Onlar o gün Rablerine karşı tam bir şekilde perdelenmişlerdir.
Sahih International:
No! Indeed, from their Lord, that Day, they will be partitioned.
İngilizce:
Verily, from (the Light of) their Lord, that Day, will they be veiled.
Azerbaycanca:
Xeyr, o gün Rəbbinin mərhəmətindən məhrum olacaqlar!
Süleyman Ateş:
Hayır, doğrusu onlar, o gün Rablerinden perdelenmişlerdir.
Diyanet Vakfı:
Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten) mahrum kalmışlardır.
Erhan Aktaş:
Hayır! Onlar, O Gün(1) Rabb’lerinden perdelenmiş olanlardır.(2)
Kral Fahd:
Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten) mahrum kalmışlardır.
Hasan Basri Çantay:
Hayır (inanmazlar) Şübhesiz ki onlar o gün Rableri (ni görmek) den kat´iyyen mahrumdurlar.
Muhammed Esed:
Elbette onlar, o Gün Rablerin(in rahmetin)den yoksun bırakılacaklar:
Gültekin Onan:
Hayır
Ali Fikri Yavuz:
Hayır, (Onlar iman etmezler). Muhakkak ki onlar, o kıyamet günü Rablerinin rahmetinden menedilmişlerdir.
Portekizce:
Qual! Em verdade, nesse dia, estar-lhes-á vedado contemplar o seu Senhor.
İsveççe:
Nej! Denna Dag kommer de förvisso att se sig utestängda från Guds nåd
Farsça:
این چنین نیست که آنان می پندارند، بلکه اینان در آن روز از پروردگارشان محجوب اند.
Kürtçe:
نەخێر بەڕاستی ئەوان لەو ڕۆژەدا، بێ بەشن لە بینینی پەروەردگاریان
Özbekçe:
Йўқ! Албатта, улар ўша кунда ўз Роббиларини кўришдан тўсиларлар.
Malayca:
Jangan lagi mereka berlaku demikian! (kalau tidak), mereka pada hari itu, tetap terdinding dari (rahmat) Tuhannya.
Arnavutça:
Jo, jo, atë ditë, me të vërtetë, ata do të jenë të penguar që ta shohin Zotin e tyre,
Bulgarca:
Ала не! Тогава не ще бъдат допуснати до своя Господ.
Sırpça:
Не, напротив! Заиста ће они тог дана да буду спречени да виде свога Господара.
Çekçe:
Však pozor! Věru že budou v ten den od svého Pána odděleni závěsem
Urduca:
ہرگز نہیں، بالیقین اُس روز یہ اپنے رب کی دید سے محروم رکھے جائیں گے
Tacikçe:
Ҳаққо, ки дар он рӯз аз (дидори) Парвардигорашон маҳҷуб (маҳрум) бошанд.
Tatarca:
Юк алданмасыннар, тәхкыйк алар кыямәт көнеңдә Раббыларыннан пәрдәләнмешләрдер, ягъни аларга Аллаһуның рәхмәте ирешмәс.
Endonezyaca:
Sekali-kali tidak, sesungguhnya mereka pada hari itu benar-benar tertutup dari (rahmat) Tuhan mereka.
Amharca:
ይከልከሉ፤ እነርሱ በዚያ ቀን ከጌታቸው (ማየት) ተጋራጆች ናቸው፡፡
Tamilce:
அவ்வாறல்ல! நிச்சயமாக அவர்கள் அந்நாளில் அவர்களுடைய இறைவனை விட்டுத் திட்டமாக தடுக்கப்படுவார்கள். (ஆகவே, அவர்கள் அல்லாஹ்வைக் காணவே மாட்டார்கள்.)
Korece:
실로 그날 그들은 베일로 가리워져 바라보지도 못하며
Vietnamca:
Không! Vào Ngày đó, chắc chắn chúng sẽ bị che khuất khỏi Thượng Đế của chúng.
Ayet Linkleri: