Arapça:
وَجَعَلْنَا النَّهَارَ مَعَاشًا
Çeviriyazı:
vece`alne-nnehâra me`âşâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gündüzü de bir geçim zamanı yaptık.
Diyanet İşleri:
Gündüzü geçimi sağlama vakti kıldık;
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve gündüzü de geçim zamanı.
Şaban Piriş:
Gündüzü de geçimlik kıldık.
Edip Yüksel:
Gündüzü de geçimi sağlama zamanı olarak belirledik.
Ali Bulaç:
Gündüzü bir geçim-vakti kıldık.
Suat Yıldırım:
Geceyi bir örtü, gündüzü geçiminiz için çalışma zamanı kıldık.
Ömer Nasuhi Bilmen:
78:10
Yaşar Nuri Öztürk:
Gündüzü, geçim için çalışma zamanı yaptık.
Bekir Sadak:
Dogrusu, hukum gununun vakti elbette tesbit edilmistir.
İbni Kesir:
Gündüzü de maişet vakti kıldık.
Adem Uğur:
Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık.
İskender Ali Mihr:
Ve gündüzü maişet (geçim) zamanı kıldık.
Celal Yıldırım:
Gündüzü, geçiminizi kazanmanıza uygun kıldık.
Tefhim ul Kuran:
Gündüzü bir geçim vakti kıldık.
Fransızca:
et assigné le jour pour les affaires de la vie,
İspanyolca:
del día medio de subsistencia.
İtalyanca:
e del giorno un mezzo per le incombenze della vita.
Almanca:
Auch machten WIR den Tag als Zeit des Lebenserwerbs.
Çince:
我以白昼供谋生,
Hollandaca:
En hebben wij niet den dag bestemd, ten einde daarop uw levensonderhoud te winnen?
Rusça:
и сделали день жалованием,
Somalice:
Miyaannaan Maalinta waqti shaqo idiinka dhigin.
Swahilice:
Na tukaufanya mchana ni wa kuchumia maisha?
Uygurca:
كۈندۈزنى (سىلەر) تىرىكچىلىك قىلىدىغان (ۋاقىت) قىلدۇق
Japonca:
昼を生計の手段として定めた。
Arapça (Ürdün):
«وجعلنا النهار معاشا» وقتا للمعايش.
Hintçe:
और हम ही ने दिन को (कसब) मआश (का वक्त) बनाया
Tayca:
และเราได้ทำให้กลางวันเป็นที่แสวงหาเครื่องยังชีพ
İbranice:
ואת היום עשינו לפרנסה
Hırvatça:
i dan za privređivanje odredili,
Rumence:
şi am făcut ziua pentru trai.
Transliteration:
WajaAAalna alnnahara maAAashan
Türkçe:
Gündüzü, geçim için çalışma zamanı yaptık.
Sahih International:
And made the day for livelihood
İngilizce:
And made the day as a means of subsistence?
Azerbaycanca:
Gündüzü isə dolanışlıq (ruzi qazanmaq) vaxtı etdik.
Süleyman Ateş:
Gündüzü de geçim zamanı yaptık.
Diyanet Vakfı:
Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık.
Erhan Aktaş:
Gündüzü geçim zamanı yaptık.
Kral Fahd:
Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı yaptık.
Hasan Basri Çantay:
Gündüzü maişet vakti yapdık.
Muhammed Esed:
gündüzü de hayat(ın sembolü).
Gültekin Onan:
Gündüzü bir geçim vakti kıldık.
Ali Fikri Yavuz:
Gündüzü ise, geçim vakti kıldık.
Portekizce:
Nem fizemos o dia, para ganhardes o sustento?
İsveççe:
och dagen så att ni [kan se] att förtjäna ert bröd.
Farsça:
و روز را وسیله معاش مقرّر کردیم؛
Kürtçe:
وە ڕۆژمان نەگێڕاوە بەکاتی ژیان (و ھەڵسوڕان وپەیداکردنی ژیوار)
Özbekçe:
Ва кундузни тириклик қилдик.
Malayca:
Dan Kami telah menjadikan siang (dengan cahaya terangnya) - masa untuk mencari rezeki?
Arnavutça:
dhe ditën e kemi caktuar për jetesë (ekonomizim),
Bulgarca:
и сторихме деня за препитание,
Sırpça:
и дан одредили за привређивање,
Çekçe:
a den pro získání obživy jsme vám stanovili
Urduca:
اور دن کو معاش کا وقت بنایا
Tacikçe:
Ва рӯзро вақти талаби маъишат. (касб).
Tatarca:
Дәхи көндезне тереклегегез өчен кәсеп кылырга якты кылдык.
Endonezyaca:
dan Kami jadikan siang untuk mencari penghidupan,
Amharca:
ቀኑንም (ለኑሮ) መስሪያ አደረግን፡፡
Tamilce:
இன்னும், பகலை வாழ்வா(தாரத்தை தேடுவதற்கான நேரமா)க ஆக்கினோம்.
Korece:
낮을 두매 일용할 양식을 얻도록 두었노라
Vietnamca:
TA đã tạo ra ban ngày để các ngươi tìm kế sinh nhai.
Ayet Linkleri: