Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

78

Sûredeki Ayet No: 

11

Ayet No: 

5683

Sayfa No: 

582

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَجَعَلْنَا النَّهَارَ مَعَاشًا

Çeviriyazı: 

vece`alne-nnehâra me`âşâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gündüzü de bir geçim zamanı yaptık.

Diyanet İşleri: 

Gündüzü geçimi sağlama vakti kıldık;

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve gündüzü de geçim zamanı.

Şaban Piriş: 

Gündüzü de geçimlik kıldık.

Edip Yüksel: 

Gündüzü de geçimi sağlama zamanı olarak belirledik.

Ali Bulaç: 

Gündüzü bir geçim-vakti kıldık.

Suat Yıldırım: 

Geceyi bir örtü, gündüzü geçiminiz için çalışma zamanı kıldık.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

78:10

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gündüzü, geçim için çalışma zamanı yaptık.

Bekir Sadak: 

Dogrusu, hukum gununun vakti elbette tesbit edilmistir.

İbni Kesir: 

Gündüzü de maişet vakti kıldık.

Adem Uğur: 

Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık.

İskender Ali Mihr: 

Ve gündüzü maişet (geçim) zamanı kıldık.

Celal Yıldırım: 

Gündüzü, geçiminizi kazanmanıza uygun kıldık.

Tefhim ul Kuran: 

Gündüzü bir geçim vakti kıldık.

Fransızca: 

et assigné le jour pour les affaires de la vie,

İspanyolca: 

del día medio de subsistencia.

İtalyanca: 

e del giorno un mezzo per le incombenze della vita.

Almanca: 

Auch machten WIR den Tag als Zeit des Lebenserwerbs.

Çince: 

我以白昼供谋生,

Hollandaca: 

En hebben wij niet den dag bestemd, ten einde daarop uw levensonderhoud te winnen?

Rusça: 

и сделали день жалованием,

Somalice: 

Miyaannaan Maalinta waqti shaqo idiinka dhigin.

Swahilice: 

Na tukaufanya mchana ni wa kuchumia maisha?

Uygurca: 

كۈندۈزنى (سىلەر) تىرىكچىلىك قىلىدىغان (ۋاقىت) قىلدۇق

Japonca: 

昼を生計の手段として定めた。

Arapça (Ürdün): 

«وجعلنا النهار معاشا» وقتا للمعايش.

Hintçe: 

और हम ही ने दिन को (कसब) मआश (का वक्त) बनाया

Tayca: 

และเราได้ทำให้กลางวันเป็นที่แสวงหาเครื่องยังชีพ

İbranice: 

ואת היום עשינו לפרנסה

Hırvatça: 

i dan za privređivanje odredili,

Rumence: 

şi am făcut ziua pentru trai.

Transliteration: 

WajaAAalna alnnahara maAAashan

Türkçe: 

Gündüzü, geçim için çalışma zamanı yaptık.

Sahih International: 

And made the day for livelihood

İngilizce: 

And made the day as a means of subsistence?

Azerbaycanca: 

Gündüzü isə dolanışlıq (ruzi qazanmaq) vaxtı etdik.

Süleyman Ateş: 

Gündüzü de geçim zamanı yaptık.

Diyanet Vakfı: 

Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık.

Erhan Aktaş: 

Gündüzü geçim zamanı yaptık.

Kral Fahd: 

Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı yaptık.

Hasan Basri Çantay: 

Gündüzü maişet vakti yapdık.

Muhammed Esed: 

gündüzü de hayat(ın sembolü).

Gültekin Onan: 

Gündüzü bir geçim vakti kıldık.

Ali Fikri Yavuz: 

Gündüzü ise, geçim vakti kıldık.

Portekizce: 

Nem fizemos o dia, para ganhardes o sustento?

İsveççe: 

och dagen så att ni [kan se] att förtjäna ert bröd.

Farsça: 

و روز را وسیله معاش مقرّر کردیم؛

Kürtçe: 

وە ڕۆژمان نەگێڕاوە بەکاتی ژیان (و ھەڵسوڕان وپەیداکردنی ژیوار)

Özbekçe: 

Ва кундузни тириклик қилдик.

Malayca: 

Dan Kami telah menjadikan siang (dengan cahaya terangnya) - masa untuk mencari rezeki?

Arnavutça: 

dhe ditën e kemi caktuar për jetesë (ekonomizim),

Bulgarca: 

и сторихме деня за препитание,

Sırpça: 

и дан одредили за привређивање,

Çekçe: 

a den pro získání obživy jsme vám stanovili

Urduca: 

اور دن کو معاش کا وقت بنایا

Tacikçe: 

Ва рӯзро вақти талаби маъишат. (касб).

Tatarca: 

Дәхи көндезне тереклегегез өчен кәсеп кылырга якты кылдык.

Endonezyaca: 

dan Kami jadikan siang untuk mencari penghidupan,

Amharca: 

ቀኑንም (ለኑሮ) መስሪያ አደረግን፡፡

Tamilce: 

இன்னும், பகலை வாழ்வா(தாரத்தை தேடுவதற்கான நேரமா)க ஆக்கினோம்.

Korece: 

낮을 두매 일용할 양식을 얻도록 두었노라

Vietnamca: 

TA đã tạo ra ban ngày để các ngươi tìm kế sinh nhai.