Arapça:
قَالَ إِنَّكَ مِنَ الْمُنظَرِينَ
Çeviriyazı:
ḳâle inneke mine-lmünżarîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Allah) buyurdu: "Haydi sen süre verilmişlerdensin."
Diyanet İşleri:
Allah; "Sen erteye bırakılanlardansın" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Tanrı, şüphe etme ki mühlet verilenlerdensin dedi.
Şaban Piriş:
Allah: Mühlet verilenlerdensin! dedi.
Edip Yüksel:
"Sana süre tanınmıştır," dedi.
Ali Bulaç:
(Allah:) "Sen gözlenip-ertelenenlerdensin" dedi.
Suat Yıldırım:
Allah: “Haydi, sen mühlet verilenlerdensin!” buyurdu.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Buyurdu ki: «Sen muhakkak mühlet verilmişlerdensin.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Buyurdu: "Süre verilenlerdensin."
Bekir Sadak:
seytan, ayip yerlerini kendilerine gostermek icin onlara fisildadi: «Rabbinizin sizi bu agactan menetmesi melek olmaniz veya burada temelli kalmanizi onlemek icindir.»
İbni Kesir:
Buyudu ki: Sen mühlet verilmişlerdensin.
Adem Uğur:
Allah: Haydi, sen mühlet verilenlerdensin, buyurdu.
İskender Ali Mihr:
(Allahû Tealâ): “Muhakkak ki sen izin (mühlet) verilenlerdensin.” buyurdu.
Celal Yıldırım:
Allah da: «Sen mühlet verilenlerdensin» buyurdu.
Tefhim ul Kuran:
(Allah:) «Sen gözlenip ertelenenlerdensin» dedi.
Fransızca:
[Allah] dit : "Tu es de ceux à qui délai est accordé."
İspanyolca:
Dijo: «¡Cuéntate entre aquellos a quienes es dado esperar!»
İtalyanca:
«Sia - disse Allah - ti è concessa la dilazione».
Almanca:
ER sagte: "Du bist einer derjenigen, denen Zeit gewährt 1 wird."
Çince:
主说:你必定是被宽待的。
Hollandaca:
God zeide: Waarlijk, gij zult tot de uitgestelden behooren.
Rusça:
Он сказал: "Воистину, ты - один из тех, кому предоставлена отсрочка".
Somalice:
Wuxuu Yidhi (Eebe) waxaad ka mid tahay kuwa la sugi.
Swahilice:
Akasema: Utakuwa miongoni mwa walio pewa muhula.
Uygurca:
اﷲ: ‹‹ساڭا مۆھلەت بېرىلىدۇ›› دېدى
Japonca:
かれは,「あなたは猶予されよう。」と仰せられた。
Arapça (Ürdün):
«قال إنك من المنظرين» وفي آية أخرى «إلى يوم الوقت المعلوم» أي يوم النفخة الأولى.
Hintçe:
जिस दिन सारी ख़ुदाई के लोग दुबारा जिलाकर उठा खड़े किये जाएगें
Tayca:
พระองค์ตรัสว่า แท้จริงเจ้าอยู่ในหมู่ผู้ที่ได้รับการผ่อนผัน
İbranice:
אמר (אלוהים) 'אתה מאלה אשר ניתנת להם השהות
Hırvatça:
"Daje ti se vremena!", reče On.
Rumence:
Dumnezeu spuse: “Eşti păsuit!”
Transliteration:
Qala innaka mina almunthareena
Türkçe:
Buyurdu: "Süre verilenlerdensin."
Sahih International:
[Allah] said, "Indeed, you are of those reprieved."
İngilizce:
(Allah) said: "Be thou among those who have respite."
Azerbaycanca:
(Allah) buyurdu: “Sən möhlət verilənlərdənsən!”
Süleyman Ateş:
(Allah) buyurdu: "Haydi sen süre verilmişlerdensin."
Diyanet Vakfı:
Allah: Haydi, sen mühlet verilenlerdensin, buyurdu.
Erhan Aktaş:
“Sen gözlenenlerdensin.(1)” dedi.
Kral Fahd:
Allah: Haydi, sen mühlet verilenlerdensin, buyurdu.
Hasan Basri Çantay:
(Allah) dedi ki: «Sen mühlet verilmişlerdensin».
Muhammed Esed:
(Ve Allah): "Tamam, sen artık mühlet verilen kimselerden oldun" diye buyurdu.
Gültekin Onan:
(Tanrı:) "
Ali Fikri Yavuz:
Allah da: “-Sen mühlet verilenlerdensin”, buyurdu.
Portekizce:
Respondeu-lhe: Considera-te entre os tolerados!
İsveççe:
[Och Gud] svarade: "Du skall vara bland dem som beviljas anstånd."
Farsça:
خدا فرمود: البته تو از مهلت یافتگانی.
Kürtçe:
(خواش) فەرمووی: بێگومان تۆ لەمۆڵەت دراوانیت
Özbekçe:
У зот: «Албатта, сен муҳлат берилганлардансан», деди.
Malayca:
Allah berfirman: "Sesungguhnya engkau dari golongan yang diberi tempoh (ke suatu masa yang tertentu)".
Arnavutça:
(Perëndia) tha: “Ti je nga ata që u është dhënë afati”.
Bulgarca:
Рече: “Ти си сред отсрочените.”
Sırpça:
"Даје ти се времена!" Рече Он.
Çekçe:
Pravil Bůh: 'Budiž tedy mezi těmi, jimž odklad je dán!'
Urduca:
فرمایا، "تجھے مہلت ہے"
Tacikçe:
Гуфт: «Ту аз мӯҳлатёфтагонӣ».
Tatarca:
Аллаһ әйтте: "Әлбәттә, мәгълүм вакыткача рөхсәт бирелгәннәрен, ягъни кыямәткәчә, яшә", – дип.
Endonezyaca:
Allah berfirman: "Sesungguhnya kamu termasuk mereka yang diberi tangguh".
Amharca:
፡-አንተ ከሚቆዩት ነህ አለው፡፡
Tamilce:
(அல்லாஹ்) கூறினான்: “நிச்சயமாக நீ அவகாசமளிக்கப்பட்டவர்களில் இருக்கிறாய்.”
Korece:
이때 하나님의 말씀이 계셨으니 네가 유예하는 자 가운데 있으라 하시니
Vietnamca:
(Allah) phán: “Được, nhà ngươi sẽ được tạm tha (cho đến ngày tiếng còi đầu tiên được cất lên).”
Ayet Linkleri: