Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

74

Sûredeki Ayet No: 

46

Ayet No: 

5541

Sayfa No: 

576

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدِّينِ

Çeviriyazı: 

vekünnâ nükeẕẕibü biyevmi-ddîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ceza gününü yalanlardık.

Diyanet İşleri: 

Ceza gününü yalanlardık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve ceza gününü yalanlardık.

Şaban Piriş: 

Hesap gününü yalanlıyorduk.

Edip Yüksel: 

Yargı gününü yalanlardık.

Ali Bulaç: 

Din (hesap ve ceza) gününü yalan sayıyorduk.

Suat Yıldırım: 

Bu hesap gününü yalan sayardık.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(46-47) «Ve biz ceza gününü tekzîp eder olmuştuk.. Bize ölüm gelinceye değin.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Din gününü yalanlıyorduk.

Bekir Sadak: 

Hayir

İbni Kesir: 

Ve din gününü yalanlardık.

Adem Uğur: 

Ceza gününü de yalan sayıyorduk,

İskender Ali Mihr: 

Ve biz dîn gününü yalanlıyorduk.

Celal Yıldırım: 

Ve biz hesap ve ceza gününü yalanladık.

Tefhim ul Kuran: 

«Din (hesap ve ceza) gününü yalan sayıyorduk.»

Fransızca: 

et nous traitions de mensonge le jour de la Rétribution,

İspanyolca: 

y desmentíamos el día del Juicio,

İtalyanca: 

e tacciavamo di menzogna il Giorno del Giudizio,

Almanca: 

und wir pflegten den Tag des Din abzuleugnen,

Çince: 

我们否认报应日,

Hollandaca: 

Wij loochenden den dag des oordeels.

Rusça: 

Мы считали ложью Последний день,

Somalice: 

Waxaana ahayn kuwa beeniya Maalinta Abaalmarinta (Qiyaamada).

Swahilice: 

Na tulikuwa tukiikanusha siku ya malipo.

Uygurca: 

قىيامەت كۈنىنى ئىنكار قىلاتتۇق،

Japonca: 

常に審判の日を否定していました。

Arapça (Ürdün): 

«وكنا نكذب بيوم الدين» البعث والجزاء.

Hintçe: 

और रोज़ जज़ा को झुठलाया करते थे (और यूँ ही रहे)

Tayca: 

และเราเคยปฏิเสธวันแห่งการตอบแทน

İbranice: 

וכפרנו ביום הדין

Hırvatça: 

i Sudnji dan smo poricali,

Rumence: 

Noi am socotit Ziua Judecăţii o minciună

Transliteration: 

Wakunna nukaththibu biyawmi alddeeni

Türkçe: 

"Din gününü yalanlıyorduk."

Sahih International: 

And we used to deny the Day of Recompense

İngilizce: 

And we used to deny the Day of Judgment,

Azerbaycanca: 

Haqq-hesab gününü yalan sayardıq.

Süleyman Ateş: 

Ceza gününü yalanlardık.

Diyanet Vakfı: 

Ceza gününü de yalan sayıyorduk,

Erhan Aktaş: 

“Din Günü’nü(1) yalanlardık.”

Kral Fahd: 

Ceza gününü de yalan sayıyorduk,

Hasan Basri Çantay: 

«Ceza (ve hisâb) gününü de yalan sayardık».

Muhammed Esed: 

ve Hesap Günü´nü yalanlamıştık,

Gültekin Onan: 

74:44

Ali Fikri Yavuz: 

Hesab gününü de yalan sayardık.

Portekizce: 

E negávamos o Dia do Juízo,

İsveççe: 

och påstod att Domens dag var en lögn -

Farsça: 

و همواره روز جزا را انکار می کردیم

Kürtçe: 

وە باوەڕمان بە ڕۆژی دوایی نەبوو

Özbekçe: 

Ва қиёмат куни ёлғонга чиқарган эдик.

Malayca: 

"Dan kami sentiasa mendustakan hari pembalasan,

Arnavutça: 

dhe kemi përgënjeshtruar Ditën e Kijametit,

Bulgarca: 

и взимахме за лъжа Съдния ден,

Sırpça: 

и Судњи дан смо порицали,

Çekçe: 

a den soudný jsme za lež prohlásili,

Urduca: 

اور روز جزا کو جھوٹ قرار دیتے تھے

Tacikçe: 

ва рӯзи қиёматро дурӯғ мешуморидем,

Tatarca: 

Һәм кыямәт көнен ялганга тотар идек.

Endonezyaca: 

dan adalah kami mendustakan hari pembalasan,

Amharca: 

«በፍርዱ ቀንም እናስተባብል ነበርን፡፡

Tamilce: 

இன்னும், கூலி (கொடுக்கப்படும் மறுமை) நாளை பொய்ப்பிப்பவர்களாக நாங்கள் இருந்தோம்.

Korece: 

심판의 날을 믿지 않고

Vietnamca: 

“Và chúng tôi đã phủ nhận Ngày Phán Xét Cuối Cùng.”