Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

54

Sûredeki Ayet No: 

29

Ayet No: 

4875

Sayfa No: 

530

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَنَادَوْا صَاحِبَهُمْ فَتَعَاطَىٰ فَعَقَرَ

Çeviriyazı: 

fenâdev ṣâḥibehüm fete`âṭâ fe`aḳara.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar. O da (bıçağı) çekerek (deveyi) kesti.

Diyanet İşleri: 

Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını alarak deveyi kesti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken arkadaşlarına seslendiler, derken kılıcını çekti de devenin ayaklarını kesti, öldürdü.

Şaban Piriş: 

Arkadaşlarını çağırdılar, o da elini uzatıp deveyi kesti.

Edip Yüksel: 

Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da çekip (deveyi) kesti.

Ali Bulaç: 

Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp 'hayvanı ayağından biçip yere devirdi.'

Suat Yıldırım: 

Onlar en yakın arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çıkarıp deveyi kesti.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

54:28

Yaşar Nuri Öztürk: 

Arkadaşlarını çağırdılar, o da hançerini kapıp deveyi boğazladı.

Bekir Sadak: 

54:34

İbni Kesir: 

Arkadaşlarını çağırdılar, o da sarılarak onu kesti.

Adem Uğur: 

Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür´et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.

İskender Ali Mihr: 

Bir süre sonra arkadaşlarını çağırdılar (deveyi öldürmesini istediler). Bunun üzerine o, ileri atıldı sonra da (onu) kesti.

Celal Yıldırım: 

Bu uyarıya rağmen (bir azgın gözü dönmüşe) arkadaşları seslendiler

Tefhim ul Kuran: 

Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp ´hayvanı ayağından biçip yere devirdi.´

Fransızca: 

Puis ils appelèrent leur camarade qui prit [son épée] et [la] tua.

İspanyolca: 

Llamaron a su paisano, que se hizo cargo y desjarretó.

İtalyanca: 

Chiamarono uno dei loro che impugnò [la spada] e le tagliò i garetti.

Almanca: 

Dann riefen sie ihren Weggenossen, dann nahm er (das Schwert), dann verletzte er ihre Beine.

Çince: 

他们曾喊来他们的朋友,他就拿起剑来宰了母驼。

Hollandaca: 

Zij riepen hunnen makker, en hij nam een zwaard en doodde haar,

Rusça: 

Они позвали своего товарища, и тот схватил верблюдицу и перерезал ей поджилки.

Somalice: 

Waxay u dhawaaqeen saaxiibkood hashiina wuu dilay.

Swahilice: 

Basi wakamwita mtu wao akaja akamchinja.

Uygurca: 

ئۇلار بۇرادىرىنى (تۆگىنى ئۆلتۈرۈشكە) چاقىردى. ئۇ قىلىچنى ئېلىپ تۆگىنى بوغۇزلىدى

Japonca: 

だがかれらは仲間を呼び寄せ,その男は(剣を)手にとると膝の腱を切ってしまった。

Arapça (Ürdün): 

«فنادوا صاحبهم» قدرا ليقتلها «فتعاطى» تناول السيف «فعقر» به الناقة، أي قتلها موافقة لهم.

Hintçe: 

तो उन लोगों ने अपने रफीक़ (क़ेदार) को बुलाया तो उसने पकड़ कर (ऊँटनी की) कूंचे काट डालीं

Tayca: 

แต่พวกเขาได้ร้องเรียกเพื่อนของพวกเขา เขาได้จับมันฆ่าด้วยดาบอย่างทารุณ

İbranice: 

אך הם קראו לחברם (המרושע,) אשר שחט את הנאקה

Hırvatça: 

Ali oni pozvaše jednog od svojih, pa se on spremi i prekla je.

Rumence: 

Cum au fost osânda Mea şi prevenirile Mele!

Transliteration: 

Fanadaw sahibahum fataAAata faAAaqara

Türkçe: 

Arkadaşlarını çağırdılar, o da hançerini kapıp deveyi boğazladı.

Sahih International: 

But they called their companion, and he dared and hamstrung [her].

İngilizce: 

But they called to their companion, and he took a sword in hand, and hamstrung (her).

Azerbaycanca: 

Nəhayət, onlar öz yoldaşlarını (Qudar ibn Salifi) çağırdılar. O da (dəvəni) tutub kəsdi.

Süleyman Ateş: 

Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çekip (deveyi) kesti.

Diyanet Vakfı: 

Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.

Erhan Aktaş: 

Derken arkadaşlarını çağırdılar,(1) o da bıçağa sarıldı ve kesti.

Kral Fahd: 

Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.

Hasan Basri Çantay: 

Binnetîce, arkadaşlarını çağırdılar. O da (kılıca) sarılarak (deveyi) kesdi.

Muhammed Esed: 

Ama onlar (en yakın) adamlarını çağırdılar; o (gelir gelmez kötü bir işe) kalkıştı ve (hayvanı) vahşice boğazladı.

Gültekin Onan: 

Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp ´hayvanı ayağından biçip yere devirdi´.

Ali Fikri Yavuz: 

(Salih Peygamberin kavmi bir müddet nöbetleşe bu emre uyduktan sonra), nihayet (Kudar İbni Salif adındaki) arkadaşlarını çağırdılar. O da kılıca sarılarak deveyi kesti.

Portekizce: 

Então, chamaram um companheiro seu, o qual tomou de um sabre e a abateu.

İsveççe: 

Men de tillkallade en man i stammen som åtog sig [att slakta kamelstoet] och han slaktade det på grymmaste sätt.

Farsça: 

پس آنان یارشان را [که برای پی کردن ناقه آماده کرده بودند] فرا خواندند و [او] دست به کار شد و [ماده شتر را] پی کرد.

Kürtçe: 

(گەلەکەی لەم کارە بێزار بوون) جا بانگی ھاوڕێ (خراپە)کەیان کرد (قوداری کوڕی سالیف) ئەویش دەستی دایە شمشێر و(حوشترەکەی) سەر بڕی

Özbekçe: 

Бас, улар ўз шерикларини чақирдилар. У (туяни) тутди ва сўйиб юборди.

Malayca: 

(Mereka selepas itu merasa bosan dengan keadaan unta itu dan berkira hendak membunuhnya), lalu mereka memanggil kawan mereka (yang sanggup membunuhnya), dia pun bertindak sampai dapat membunuhnya.

Arnavutça: 

Ata e thirrën shokun e tyre, e ai mori guximin dhe e preu atë (devën) –

Bulgarca: 

Но извикаха техен другар и той се зае, и я закла.

Sırpça: 

Али они позваше једног од својих, па се он спреми и закла је.

Çekçe: 

I zavolali svého druha, ten ruku vztáhl a velbloudici zahubil.

Urduca: 

آخر کار اُن لوگوں نے اپنے آدمی کو پکارا اور اُس نے اِس کام کا بیڑا اٹھایا اور اونٹنی کو مار ڈالا

Tacikçe: 

Ёрашонро нидо доданд ва ӯ шамшер баргирифту онро бикушт.

Tatarca: 

Бу кавем дөягә коедан су эчерергә разый булмыйча, дөяне үтерү өчен үзләренең бер юлдашларын чакырдылар, һәм ул залим кылычы белән дөяне кадап үтерде.

Endonezyaca: 

Maka mereka memanggil kawannya, lalu kawannya menangkap (unta itu) dan membunuhnya.

Amharca: 

ጓደኛቸውንም ጠሩ፡፡ ወዲያውም (ሰይፍን) ተቀበለ፡፡ ወጋትም፡፡

Tamilce: 

ஆக, (அந்த ஒட்டகத்தைக் கொல்வதற்காக) அவர்கள் தங்கள் நண்பனை அழைத்தனர். ஆக, அவன் (தனது கரத்தால் அதைப்) பிடித்தான், ஆக, அவன் (அதை) அறுத்து விட்டான்.

Korece: 

그들이 동료를 부르니 그가 칼을 들어 암컷의 낙타를 살해하 였더라

Vietnamca: 

Nhưng chúng đã hô gọi bạn bè của chúng đến vây bắt con lạc đà và giết nó.