Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

48

Sûredeki Ayet No: 

27

Ayet No: 

4610

Sayfa No: 

514

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَّقَدْ صَدَقَ اللَّهُ رَسُولَهُ الرُّؤْيَا بِالْحَقِّ ۖ لَتَدْخُلُنَّ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ إِن شَاءَ اللَّهُ آمِنِينَ مُحَلِّقِينَ رُءُوسَكُمْ وَمُقَصِّرِينَ لَا تَخَافُونَ ۖ فَعَلِمَ مَا لَمْ تَعْلَمُوا فَجَعَلَ مِن دُونِ ذَٰلِكَ فَتْحًا قَرِيبًا

Çeviriyazı: 

leḳad ṣadeḳa-llâhü rasûlehü-rru'yâ bilḥaḳḳ. letedḫulünne-lmescide-lḥarâme in şâe-llâhü âminîne müḥalliḳîne ruûseküm vemüḳaṣṣirîne lâ teḫâfûn. fe`alime mâ lem ta`lemû fece`ale min dûni ẕâlike fetḥan ḳarîbâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescidi Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinzi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki Allah, Peygamberinin rüyasının gerçek olduğunu tasdik eder. Ey inananlar! Siz, Allah dilerse, güven içinde, başlarınızı tıraş etmiş veya saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescidi Haram'a gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bilir. Size, bundan başka, yakın zamanda bir zafer verecektir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve andolsun ki Allah, Peygamberine gerçek bir rüya göstermiştir; Allah dilerse emin olarak ve başlarınızı tıraş ettirerek, saçlarınızı kestirip kısaltarak elbette sizi Mescidi Haram'a sokacak; gerçekten de o, sizin bilmediğinizi bilmektedir, derken bundan başka da yakın bir fetih ve zafer gerçektir.

Şaban Piriş: 

Evet! Allah, elçisinin rüyasını hakkıyla doğruladı. Allah’ın dilemesiyle, güven içinde, başlarınızı tıraş etmiş ve saçlarınızı kısaltmış olarak, korkusuzca Mescidi Haram’a gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bilir. Oraya girmeden önce de yakın bir fetih vermiştir.

Edip Yüksel: 

ALLAH elçisinin rüyasını gerçekleştirdi: "ALLAH dilerse, güvenlik içinde, başlarınızı (saçlarınızı) traş etmiş ve kısaltmış olarak Kutsal Mescide gireceksiniz. Bir korku duymayacaksınız. Sizin bilmediklerinizi bildiğinden, size bundan önce acil bir zafer hazırlamıştır."

Ali Bulaç: 

Andolsun Allah, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı. Eğer Allah dilerse, mutlaka siz Mescid-i Haram'a güven içinde, saçlarınızı tıraş etmiş, (kiminiz de) kısaltmış olarak (ve) korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah, sizin bilmediğinizi bildi, böylece bundan önce size yakın bir fetih (nasib) kıldı.

Suat Yıldırım: 

Allah, Resulünün rüyasını elbette doğru çıkaracaktır. İnşaallah siz kiminiz başını tıraş ettirmiş, kiminiz saçlarını kısaltmış olarak, Mescid-i Haram'a korkmaksızın tam bir güvenlik içinde gireceksiniz. Ama Allah sizin bilemediğiniz şeyleri bildiğinden ondan önce, yakın bir zafer nasib etti.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şanıma kasem olsun ki, Allah Teâlâ Peygamberine rüyâsını bihakkın sâdık kılmıştır. Muhakkak ki, Kâbe-i Muazzama´ya inşaallah emînler, başlarınızı traş etmiş ve (saçlarınızı) kısaltmış olduğunuz halde korkunuz olmaksızın gireceksinizdir. Fakat sizin bilmediklerinizi bildi ve ondan önce bir yakın feth (nâsib) kıldı.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun ki Allah, resulüne o rüyayı hak olarak doğru çıkarmıştır. Allah dilerse, başlarınızı tıraş etmiş, saçlarınızı kısaltmış olarak güven içinde, korku duymadan Mescid-i Haram'a mutlaka gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bildi de bundan önce size yakın bir fetih nasip etti.

Bekir Sadak: 

Sana odalarin otesinden seslenenlerin cogu akletmeyen kimselerdir.

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram´a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.

İskender Ali Mihr: 

Andolsun ki, Allah Resûl´ünün rüya(sının), hak olduğunu tasdik etti. Ve Allah dilerse, siz mutlaka Mescid-i Haram´a emin olarak, başlarınız tıraş edilmiş ve (saçlarınız) kısaltılmış olarak korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah, sizin bilmediğiniz şeyleri bildiği için, bundan başka (daha önce) (size) yakın bir fetih nasip etti.

Celal Yıldırım: 

And olsun ki, Allah, Peygamberine o rüyayı hakk ile doğru gösterdi : Şanıma yemin olsun ki, elbette —Allah dilerse— güven içinde başlarınızı tıraş etmiş veya kırkmış bir halde korkmadan Mescid-i Harâm´a gireceksiniz. O, sizin bilmediğinizi bilir ve ondan önce (veya sonra) yakın bir fetih verdi (veya verecek).

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun ki Allah Peygamberine o rüyayı doğru ve hak olarak gösterdi. İnşallah Kabe´ye emniyet ve güven içinde, korkmadan (mutlaka) gireceksiniz, başlarınızı da traş etmiş ve kısaltmış olarak. Allah sizin bilmediğiniz şeyleri bildiği için (Mekke´nin fethinden) önce daha yakın bir fetih (Hayber´in fethini) nasip etti.

Fransızca: 

Allah a été véridique en la vision par laquelle Il annonça à Son messager en toute vérité : vous entrerez dans la Mosquée Sacrée si Allah veut, en toute sécurité, ayant rasé vos têtes ou coupé vos cheveux, sans aucune crainte. Il savait donc ce que vous ne saviez pas. Il a placé en deçà de cela (la trêve de Hudaybiya) une victoire proche .

İspanyolca: 

Alá ha realizado, ciertamente, el sueño de su Enviado: «En verdad, que habéis de entrar en la Mezquita Sagrada, si Alá quiere, en seguridad, con la cabeza afeitada y el pelo corto, sin temor». Él sabía lo que vosotros no sabíais. Además, ha dispuesto un éxito cercano.

İtalyanca: 

Allah mostrerà la veridicità della visione

Almanca: 

Gewiß bewahrheitete ALLAH Seinem Gesandten das Traumgesicht wahrheitsgemäß. Ihr werdet doch, inscha-allah , Almasdschidil-haram betreten, sicher mit rasierten Häuptern oder mit kurzgeschnittenen (Haaren). Nicht werdet ihr euch fürchten. So wußte ER, was ihr nicht wisst, dann machte ER nach diesem einen nahen Sieg.

Çince: 

真主确已昭示他的使者包含真理的梦兆,如果真主意欲,你们必定平安地进入禁寺,有的人剃头,有的人剪短发,你们将永不恐惧。真主知道你们所未知道的,故在那件事之前,先有一次临近的胜利。

Hollandaca: 

Thans heeft God het visioen van zijnen gezant in waarheid verwezenlijkt , zeggende: Gij zult zekerlijk, indien het Gode behaagt, den heiligen tempel van Mekka met volkomen zekerheid binnentreden; met geschoren hoofden en gesneden haren: gij zult niet vreezen; want God kent wat gij niet weet, en hij heeft u, buitendien, eene spoedige overwinning toegezegd.

Rusça: 

Воистину, Аллах показал Своему Посланнику правдивый сон (или Аллах доподлинно исполнит сон, который увидел Его Посланник). Вы непременно войдете в Заповедную мечеть, если пожелает Аллах, будучи в безопасности. Вы побреете головы и подстрижетесь, не испытывая страха. Он знал то, чего вы не знали, и предопределил перед этим близкую победу.

Somalice: 

Eebe waa u rumeeyay Rasuulka riyadiisii si dhab ah, abaydna in mu'miniintu gali MAsjidka xurmaysan hadduu Eebe doono, iyagoo aamin ah oo Timaha xiiri ama gaabin (Xajka iyo Cumrada ka dib) iyagoon cidna ka cabsanaynin, wuxuuna Eebe ogyahay waxaydaan ogayn, markaasuu yeelay galitaanka Maka ka soke Fatxi (Xudaybiya).

Swahilice: 

Hakika Mwenyezi Mungu amemtimizia Mtume wake ndoto ya haki. Bila ya shaka nyinyi mtauingia Msikiti Mtakatifu, Inshallah, kwa amani, na hali mmenyoa vichwa vyenu na mmepunguza nywele. Hamtakuwa na khofu. Yeye anajua msiyo yajua. Basi atakupeni kabla ya haya Ushindi karibuni.

Uygurca: 

اﷲ پەيغەمبىرىگە، ھەق رەۋىشتە، ھەقىقىي راست چۈش كۆرسەتتى. (ئى مۇھەممەد! سەن ۋە ساھابىلىرىڭ) خۇدا خالىسا (دۈشمەندىن) ئەمىن بولغان، (بەزىلىرىڭلار) باشلىرىڭلارنى چۈشۈرگەن ۋە (بەزىلىرىڭلار) قىرقىغان ھالدا، قورقماي چوقۇم مەسجىدى ھەرەمغا كىرىسىلەر، اﷲ (سۈلھتىكى) سىلەر بىلمەيدىغان (پايدىنى) بىلىدۇ. اﷲ بۇنىڭدىن بۇرۇن (سىلەرگە) يېقىن بىر غەلىبىنى (يەنى خەيبەرنىڭ پەتھىسىنى مۇيەسسەر) قىلدى

Japonca: 

本当にアッラーは,使徒のためにかれの夢を真実になされた。もしアッラーが御望みなら,あなたがたは,安心して必ず聖なるマスジドに入り,あなたがたの頭を剃,または(髪を)短かく刈り込んで(ハッジやオムラを全うする)。何も恐れることはないのである。かれはあなたがたが知らないことを知っておられる。そればかりか,かれは手近な一つの勝利を許された。

Arapça (Ürdün): 

«لقد صدق الله رسوله الرؤيا بالحقِّ» رأى رسول الله صلى الله عليه وسلم في النوم عام الحديبية قبل خروجه أنه يدخل مكة هو وأصحابه آمنين ويحلقون ويقصرون فأخبر بذلك أصحابه ففرحوا فلما خرجوا معه وصدهم الكفار بالحديبية ورجعوا وشق عليهم ذلك وراب بعض المنافقين نزلت، وقوله بالحق متعلق بصدق أو حال من الرؤيا وما بعدها تفسيرها «لتدخلنِّ المسجد الحرام إنْ شاء الله» للتبرك «آمنين محلقين رءوسكم» أي جميع شعورها «ومقصرين» بعض شعورها وهما حالان مقدرتان «لا تخافون» أبدا «فعلم» في الصلح «ما لم تعلموا» من الصلاح «فجعل من دون ذلك» أي الدخول «فتحا قريبا» هو فتح خيبر وتحققت الرؤيا في العام القابل.

Hintçe: 

बेशक ख़ुदा ने अपने रसूल को सच्चा मुताबिके वाक़ेया ख्वाब दिखाया था कि तुम लोग इन्शाअल्लाह मस्जिदुल हराम में अपने सर मुँडवा कर और अपने थोड़े से बाल कतरवा कर बहुत अमन व इत्मेनान से दाख़िल होंगे (और) किसी तरह का ख़ौफ न करोगे तो जो बात तुम नहीं जानते थे उसको मालूम थी तो उसने फ़तेह मक्का से पहले ही बहुत जल्द फतेह अता की

Tayca: 

โดยแน่นอนอัลลอฮ.ได้ทรงทำให้ความฝันนั้นสมจริงแก่ร่อซูลของพระองค์ด้วยความจริง แน่นอนพวกเจ้าจะได้เข้าสู่มัสยิดอัลฮะรอมอย่างปลอดภัยหากอัลลอฮ.ทรงประสงค์ (อินชาอัลลอฮ.) โดย (บางคน) โกนผมของพวกเจ้าและ (อีกบางคน) ตัดผม พวกเจ้าอย่าได้หวาดกลัว เพราะอัลลอฮ.ทรงรอบรู้สิ่งที่พวกเจ้าไม่รู้ ดังนั้นพระองค์จึงได้ทรงกำหนดชัยชนะอื่นจากนั้น ซึ่งชัยชนะอันใกล้นี้

İbranice: 

אכן מלא אלוהים לשליחו את החזון באמת, לאמור: 'עוד תיכנסו למסגד אלחראם (הכעבה,) אם ירצה אלוהים, בביטחון, כאשר שער ראשיכם מגולח או מקצרים, וללא פחד.' הוא ידע את אשר לא ידעתם, ומעבר לזאת נתן לכם ניצחון קרוב ומכריע

Hırvatça: 

Allah će obistiniti san Poslanika Svoga da ćete doista u Časnu džamiju ući sigurni - ako Allah bude htio - neki obrijanih glava, a neki podrezanih kosa, bez straha. On je ono što vi niste znali znao i zato vam je, prije toga, nedavno pobjedu dao.

Rumence: 

Dumnezeu întăreşte trimisului Său vedenia întru Adevăr: veţi intra în Moscheea Sfântă — dacă Dumnezeu voieşte — cu capetele rase şi cu părul scurtat. Nu vă fie teamă, căci Dumnezeu ştie ceea ce voi nu ştiţi. El v-a dăruit cândva o biruinţă grabnică.

Transliteration: 

Laqad sadaqa Allahu rasoolahu alrruya bialhaqqi latadkhulunna almasjida alharama in shaa Allahu amineena muhalliqeena ruoosakum wamuqassireena la takhafoona faAAalima ma lam taAAlamoo fajaAAala min dooni thalika fathan qareeban

Türkçe: 

Yemin olsun ki Allah, resulüne o rüyayı hak olarak doğru çıkarmıştır. Allah dilerse, başlarınızı tıraş etmiş, saçlarınızı kısaltmış olarak güven içinde, korku duymadan Mescid-i Haram'a mutlaka gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bildi de bundan önce size yakın bir fetih nasip etti.

Sahih International: 

Certainly has Allah showed to His Messenger the vision in truth. You will surely enter al-Masjid al-Haram, if Allah wills, in safety, with your heads shaved and [hair] shortened, not fearing [anyone]. He knew what you did not know and has arranged before that a conquest near [at hand].

İngilizce: 

Truly did Allah fulfil the vision for His Messenger: ye shall enter the Sacred Mosque, if Allah wills, with minds secure, heads shaved, hair cut short, and without fear. For He knew what ye knew not, and He granted, besides this, a speedy victory.

Azerbaycanca: 

And olsun ki, Allah-təala Öz Peyğəmbərinin (Məkkə fəthi) rö’yasının çin olduğunu təsdiq etdi. (Ey mö’minlər!) Siz, inşallah, əmin-amanlıqla, (bə’ziniz) başınızı qırxdırmış, (bə’ziniz saçınızı) qısaltmış halda və (müşriklərdən) qorxmadan Məscidülhərama daxil olacaqsınız. (Allah) sizin bilmədiklərinizi bilir. O bundan əlavə (sizə) tezliklə bir qələbə (Xeybərin fəthini) də bəxş edəcəkdir. (Doğrudan da, Muhəmməd əleyhissəlam hicrətin yeddinci ilində əshabəsi ilə birlikdə Məkkəyə ümrə ziyarətinə getdi və ziyarətdən əvvəl Xeybəri fəth etdi. Buna görə də bir işə girişməzdən əvvəl mütləq “inşallah” demək lazımdır!)

Süleyman Ateş: 

Andolsun, Allah, Elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse, başlarınızı (kökten) traş ederek ve(ya) saçlarınızı kısaltarak, korkmadan, güven içinde Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bildi, bundan önce size yakın bir fetih verdi.

Diyanet Vakfı: 

Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki Allah, Resûl’ünün rüyasını hakk(1) ile doğruladı. Allah dilerse, Mescid-i Harâm’a başlarınız tıraş edilmiş ve saçlarınız kısaltılmış olarak korkmadan güven içinde gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyordu. Bundan başka size yakın bir fetih takdir etti.

Kral Fahd: 

Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak, korkmadan Mescidi Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun ki Allah, resulünün gördüğü rü´yânın hak olduğunu tasdıyk etmişdir. İnşâallah (hepiniz) —emniyyet içinde, (kiminiz) başlarınızı tıraş etdirerek, (kiminiz saçlarınızı) kısaltarak— korkusuzca mutlakaa Mescid-i haraama gireceksiniz. Fakat (Allah) sizin bilmediğinizi bildi de ondan önce yakın bir feth yapdı.

Muhammed Esed: 

Allah, Elçisi´nin sadık rüyasını gerçekleştirmiştir. Allah dilerse, Mescid-i Haram´a güven içinde, başlarınız traşlı yahut saçlarınız kısa kesilmiş olarak ve hiçbir korkuya kapılmadan mutlaka girersiniz çünkü O, sizin bilmediğinizi (her zaman) bilmektedir ve (sizin için,) bunun yanısıra, yakında gerçekleşecek bir zafer takdir etmiştir.

Gültekin Onan: 

Andolsun Tanrı, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı. Eğer Tanrı dilerse, mutlaka siz Mescid-i Haram´a güven (aminiyne) içinde, saçlarınızı tıraş etmiş, (kiminiz de) kısaltmış olarak (ve) korkusuzca gireceksiniz. Fakat Tanrı, sizin bilmediğinizi bildi, böylece bundan önce size yakın bir fetih (nasib) kıldı.

Ali Fikri Yavuz: 

And olsun ki Allah, gerçekten Peygamberine o rüyayı hak olarak doğru gösterdi. And olsun ki, İnşaallah emniyet içinde bulunan kimseler olarak başlarınızı traş etmiş ve kısaltmış olduğunuz halde korkmazsınız mutlaka Mescid-i Haram’a gireceksiniz. Fakat Allah sizin bilmediğiniz şeyleri bildi de Mekke fethinden önce, yakın bir fetih (Hayber fethini) yaptı. (Hz. Peygamber Hudeybiye seferine çıkmazdan önce bir rüya görmüş ve emniyet içerisinde umre haccını ifa edeceklerini ashab-ı kirama bildirmişlerdi. Fakat Mekke’nin fethi ertesi yıla kalınca, imanı zayıf bazı kimseler “münafıklar” dedi koduya başladılar. Bunun üzerine bu ayet-i kerime nazil olmuştur.)

Portekizce: 

Em verdade, Deus confirmou a visão do Seu Mensageiro: Se Deus quisesse, entraríeis tranqüilos, sem temor, na SagradaMesquita; uns com os cabelos raspados, outros com os cabelos cortados, sem medo. Ele sabe o que vós ignorais, e vosconcedeu, não obstante isso, um triunfo imediato.

İsveççe: 

Gud har bekräftat Sändebudets sanna drömsyn: i enlighet med Guds vilja skall ni helt visst stiga in i den heliga Moskén i fred och med rakade huvuden eller kortklippt hår. Då har ni ingenting mer att frukta! Han vet vad ni inte kan veta, och efter denna seger skall Han skänka er ännu en seger inom kort.

Farsça: 

بی تردید خدا رؤیای پیامبرش را به حق و درستی تحقق داد [که در رؤیا وعده داده بود] شما قطعاً در حال امن و امنیت در حالی که سرهایتان را تراشیده و موی [یا ناخن] کوتاه کرده اید و بیمی ندارید، وارد مسجدالحرام خواهید شد. خدا آنچه را که شما نمی دانستید [که وعده ورود به مسجدالحرام در سال آینده است] دانست و پیش از آن پیروزی نزدیکی [که صلح حدیبیه بود برای شما] قرارداد.

Kürtçe: 

سوێند بە خوا بێگومان خوا ئەو خەوەی کە پێغەمبەرەکەی دیبوی بەڕاستی گێڕاو ھێنایەدی کە(ووتبوی) دڵنیابن دەچنە ناو مزگەوتی حەرام ( کەعبەی پیرۆز) بەوویستی خوا بە ئارامی و بێ ترس، سەرتان تاشییوە یان کورتان کردۆتەوە، (لەدوژمن) ناترسن، جا ئەوەی (خوا) دەیزانی ئێوە نەتان دەزانی (کەخێر لەڕێکەوتن دایە) وە جگە لە (چوونە مەککە) بڕیاری داوە سەرکەوتنێکی نزیك (بۆ ئێوەیە کەڕێکەوتنی حودەیبیەیە)

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, Аллоҳ Расулининг тушини ҳақ ила тасдиқлади, албатта, Масжидул Ҳаромга, иншоаллоҳ, омонликда, сочларингиз олинган, қисқартирилган ҳолда қўрқмасдан кирасизлар. Бас, У сиз билмаган нарсани биладир ва сизларга бундан бошқа яқин фатҳни қилди. (Бу оятда Аллоҳ таоло мўминларга бир неча хушхабар етказмоқда. Аввало, Пайғамбар алайҳиссаломнинг тушларини тасдиқламоқда. Қолаверса, Масжидул Ҳаромга кириш албатта насиб этишининг хабарини бермоқда. Ушбу хабарни Аллоҳнинг Ўзи таъкидлаб бераётганига қарамай, яна Ўзи «иншоаллоҳ»— Аллоҳ хоҳласа, деган иборани ишлатмоқда. Бундай дейиш иймон одобларидан бўлиб, дунёдаги ҳар бир ишни ва воқеани Аллоҳ таолонинг хоҳишига боғлашдан иборатдир. Бу ваъда Ҳудайбия сулҳидан кўп ўтмай амалга ошди.)

Malayca: 

Demi sesungguhnya! Allah tetap menyatakan benar RasulNya dalam perkara mimpi itu dengan kenyataan yang sebenar; iaitu sesungguhnya kamu tetap akan memasuki Masjid Al-Haraam - insya Allah (pada masa yang ditentukanNya) - dalam keadaan aman (menyempurnakan ibadat umrah kamu) dengan mencukur kepala kamu, dan kalau (tidak pun) menggunting sedikit rambutnya, serta kamu tidak merasa takut (akan pengkhianatan musuh sehingga kamu keluar balik dari situ). (Allah mengangguhkan berlakunya kenyataan itu) kerana Ia mengetahui (adanya feadah dalam penangguhan itu) yang kamu tidak mengetahuinya; maka Ia menyediakan sebelum (terlaksananya mimpi) itu, satu kemenangan yang dekat (masa berlakunnya).

Arnavutça: 

Perëndia e realizoi (sendërtoi) ëndërrën e Pejgamberit të vet me të vërtetën: “Me siguri, ju do të hyni në Mesxhidil-Haram, nëse jep Perëndia, (dhe këtë) të sigurt, kokë-rruar dhe flokë-shkurtuar, pa kurrfarë frike. Ai e ka ditur atë që nuk e keni ditur ju. Dhe, para kësaj (hyrjes në Mekke), ju ka dhuruar një fitore të afërt.

Bulgarca: 

Аллах превърна съновидението на Своя Пратеник в истина. “Ще влезете в Свещената джамия, ако Аллах е пожелал, в безопасност, с бръснати глави или подстригани, без да се страхувате.” И знае Той, каквото вие не знаете. И освен това ви отреди близка победа.

Sırpça: 

Аллах ће да обистини сан Свога Посланика да ћете заиста да уђете у Часни храм сигурни - ако Аллах буде хтео - неки обријаних глава, а неки подрезаних коса, без страха. Он је оно што ви нисте знали знао и зато вам је, пре тога, дао недавно победу.

Çekçe: 

Bůh zajisté již dokázal poslu Svému pravdivost jeho snu: 'Vskutku vstoupíte do Posvátné mešity, bude-li chtít Bůh, bezpečni a s oholenými hlavami a ostříhanými nehty a vousy a bez jakékoliv bázně!' A On věděl to, co jste neznali, a kromě toho vám připrav

Urduca: 

فی الواقع اللہ نے اپنے رسول کو سچا خواب دکھا یا تھا جو ٹھیک ٹھیک حق کے مطابق تھا انشاءاللہ تم ضرور مسجد حرام میں پورے امن کے ساتھ داخل ہو گے، اپنے سر منڈواؤ گے اور بال ترشواؤ گے، اور تمہیں کوئی خوف نہ ہو گا وہ اُس بات کو جانتا تھا جسے تم نہ جانتے تھے اس لیے وہ خواب پورا ہونے سے پہلے اُس نے یہ قریبی فتح تم کو عطا فرما دی

Tacikçe: 

Худо хоби паёмбарашро рост баровард, ки гуфта буд: «Агар Худо бихоҳад, эмин гурӯҳе сартарошида ва гурӯҳе мӯй кӯтоҳ карда бе ҳеҷ тарс ба масҷидулҳаром дохил мешавед. Ӯ чизҳое медонист, ки шумо намедонистед. Ва ҷуз он дар ҳамин наздикӣ фатҳе насиби шумо карда буд.

Tatarca: 

Тәхкыйк Аллаһ расүленең күргән төшен хаклык белән дөрес кылды. (Мухәммәд г-м Хөдәйбиягә чыкмас борын тешендә сахабәләрнең Мәккәгә кереп чәчләрен алганнарын, кайберләренең кыскартканын күрде. Сахабәләргә сөйләгәч, алар бик шатландылар, ләкин Хөдәйбиядә солых ясалгач, бик авырсындылар. Шул вакыт сахабәләрне юату өчен бу аять иңеп), Мухәммәд г-мнең төше, әлбәттә, вакыйга булачагын белдерде". Аллаһ теләсә дошманнарыгыздан имин булганыгыз хәлдә, әлбәттә, мәсҗид Хәрамга керерсез, чәчләрегезне китәреп, бәгъзеләрегез кыскартып, һичкемнән курыкмаганыгыз хәлдә! Аллаһ сез белмәгән нәрсәләрне белде, Мәккәгә керүдән элек сезгә якын фәтехны кылды, ягъни Хөйбәрне алдыгыз.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya Allah akan membuktikan kepada Rasul-Nya, tentang kebenaran mimpinya dengan sebenarnya (yaitu) bahwa sesungguhnya kamu pasti akan memasuki Masjidil Haram, insya Allah dalam keadaan aman, dengan mencukur rambut kepala dan mengguntingnya, sedang kamu tidak merasa takut. Maka Allah mengetahui apa yang tiada kamu ketahui dan Dia memberikan sebelum itu kemenangan yang dekat.

Amharca: 

አላህ ለመልክተኛው ሕልሙን እውነተኛ ሲኾን አላህ የሻ እንደ ኾነ ጸጥተኞች ኾናችሁ ራሶቻችሁን ላጭታችሁ፣ አሳጥራችሁም የማትፈሩ ስትኾኑ የተከበረውን መስጊድ በእርግጥ ትገባላችሁ፤ ያለውን በእርግጥ እውነት አደረገለት፡፡ (ከእርቁ) ያላወቃችሁትንም ነገር ዐወቀ፡፡ ከዚህም በፊት ቅርብን መክፈት አደረገ፡፡

Tamilce: 

திட்டவட்டமாக அல்லாஹ் தனது தூதருக்கு (அவர் பார்த்த) கனவை யதார்த்தத்தில் உண்மையாக நிகழ்த்திக் கொடுத்தான். அல்லாஹ் நாடினால், - பாதுகாப்பு பெற்றவர்களாக உங்கள் தலை(முடி)களை சிரைத்தவர்களாக; இன்னும், (உங்களில் சிலர்) தலை முடியை குறைத்தவர்களாக - நிச்சயமாக நீங்கள் புனிதமான மஸ்ஜிதில் நுழைவீர்கள். (அப்போது எந்த எதிரியையும்) நீங்கள் பயப்பட மாட்டீர்கள். ஆக, (ஹுதைபிய்யா உடன்படிக்கையில் உள்ள நன்மைகளில்) நீங்கள் அறியாதவற்றை அவன் அறிவான். அதற்கு (-மக்காவில் உம்ராவிற்கு நுழைவதற்கு) முன்பாக சமீபமான (வேறு) ஒரு வெற்றியையும் (-ஹுதைபிய்யா உடன்படிக்கையையும் கைபர் வெற்றியையும் உங்களுக்கு) ஏற்படுத்தினான்.

Korece: 

실로 하나님께서는 선지자에게 그 현몽이 사실임을 입증시컥 주었으니 하나님께서 원하실 때 삭발한 사람들과 머리를 짧게 깎 은 사람들이 두려워 하지 아니하 며 안전히 하람사원에 들어가리라그러나 하나님은 너희가 알지 못 하는 것을 아시며 그것 이전에도 하나님은 서둘러 승리를 주겼노라

Vietnamca: 

Thật vậy, Allah đã xác nhận sự thật về giấc mơ của Sứ Giả của Ngài: chắc chắn các ngươi sẽ vào Masjid Al-Haram một cách an toàn, đầu cạo trọc và tóc cắt ngắn, không sợ hãi, nếu Allah muốn. Bởi vì Ngài biết điều các ngươi không biết. Và ngoài cái đó, Ngài đã sắp xếp cho một chiến thắng gần kề.