Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

53

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

4793

Sayfa No: 

526

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ أَوْ أَدْنَىٰ

Çeviriyazı: 

fekâne ḳâbe ḳavseyni ev ednâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onunla arasındaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az kaldı.

Diyanet İşleri: 

Araları iki yay aralığı kadar veya daha da yakın oldu.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İki yay kadar kaldı araları, yahut daha da yakın.

Şaban Piriş: 

Araları iki yay kadar veya daha yakın idi.

Edip Yüksel: 

Mesafe iki yay kadar veya daha yakın oldu.

Ali Bulaç: 

Nitekim (ikisi arasındaki uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha yakınlaştı.

Suat Yıldırım: 

Sonra yaklaştı ve iyice sarktı. Öyle ki araları yayın iki ucu arası kadar veya daha az kaldı.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

53:8

Yaşar Nuri Öztürk: 

İki yayın beraberliği gibi, belki ondan da yakındı.

Bekir Sadak: 

Orada Me´va cenneti vardir.

İbni Kesir: 

İki yay kadar yahut daha da yakın oldu.

Adem Uğur: 

O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.

İskender Ali Mihr: 

Böylece iki yay mesafesi kadar, (hatta) daha yakın oldu.

Celal Yıldırım: 

O kadar ki (aralarında) iki yay boyu veya daha az bir mesafe kaldı.

Tefhim ul Kuran: 

Nitekim (ikisi arasında uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha da yakınlaştı.

Fransızca: 

et fut à deux portées d'arc, ou plus près encore.

İspanyolca: 

estaba a dos medidas de arco o menos.

İtalyanca: 

[finché] fu alla distanza di due archi o meno.

Almanca: 

so war er (so nahe) wie der Abstand beider Bogenenden oder noch näher,

Çince: 

他相距两张弓的长度,或更近一些。

Hollandaca: 

Tot hij op twee ellebogen afstands van hem, of nog nader was.

Rusça: 

Он находился от него (Джибриль от Мухаммада или Мухаммад от Аллаха) на расстоянии двух луков или даже ближе.

Somalice: 

Intuu uga jirsado Qaanso (xadhiggeed) ama ka dhaw.

Swahilice: 

Akawa ni kama baina ya mipinde miwili, au karibu zaidi.

Uygurca: 

ئۇ (پەيغەمبەر ئەلەيھىسسالامغا) ئىككى ياچاق مىقدارى ياكى ئۇنىڭدىنمۇ يېقىنراق يېقىنلاشتى

Japonca: 

凡そ弓2つ,いやそれよりも近い距離であったか。た。

Arapça (Ürdün): 

«فكان» منه «قاب» قدر «قوسين أو أدنى» من ذلك حتى أفاق وسكن روعه.

Hintçe: 

बल्कि इससे भी क़रीब था

Tayca: 

เขาเข้ามาใกล้ (จนอยู่) ในระยะของปลายคันธนูทั้งสอง หรือใกล้กว่านั้นอีก

İbranice: 

עד שהיה במרחק קרוב מאוד

Hırvatça: 

blizu koliko dva luka ili bliže

Rumence: 

El era la o depărtare de două aruncături de suliţă

Transliteration: 

Fakana qaba qawsayni aw adna

Türkçe: 

İki yayın beraberliği gibi, belki ondan da yakındı.

Sahih International: 

And was at a distance of two bow lengths or nearer.

İngilizce: 

And was at a distance of but two bow-lengths or (even) nearer;

Azerbaycanca: 

(Onların arasındakı məsafə) iki yay uzunluğunda, bəlkə, ondan da yaxın oldu.

Süleyman Ateş: 

(Muhammed ile arasındaki mesafe) İki yay uzunluğu kadar, yahut daha az kaldı.

Diyanet Vakfı: 

O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.

Erhan Aktaş: 

Böylece iki yay aralığı kadar, hatta daha yakın oldu.

Kral Fahd: 

O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.

Hasan Basri Çantay: 

(Bu suretle o, peygamberlere) iki yay kadar, yahud daha yakın oldu da,

Muhammed Esed: 

aralarında iki yay mesafesi kalıncaya kadar, hatta daha da yakınına.

Gültekin Onan: 

Nitekim (ikisi arasındaki uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha yakınlaştı.

Ali Fikri Yavuz: 

(Böylece Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar, yahud daha az oldu.

Portekizce: 

Até a uma distância de dois arcos (de atirar setas), ou menos ainda.

İsveççe: 

på två båglängders avstånd eller ännu närmare.

Farsça: 

پس [فاصله اش با پیامبر] به اندازه فاصله دو کمان گشت یا نزدیک تر شد.

Kürtçe: 

تا بە ئەندازەی دوو کەوان یان کەمتری(ماوە بوو لەگەڵ موحەممەددا ﷺ)

Özbekçe: 

Бас, икки камон миқдоридай жойгда бўлди. Балки ундан ҳам яқинроқ келди.

Malayca: 

Sehingga menjadilah jarak (di antaranya dengan Nabi Muhammad) sekadar dua hujung busaran panah, atau lebih dekat lagi;

Arnavutça: 

afër (sa) dy harqe ose edhe më afër,

Bulgarca: 

и бе на разстояние два лъка или по-близо.

Sırpça: 

близу колико два лука или ближе

Çekçe: 

až na vzdálenost dvou luků či ještě blíže byl,

Urduca: 

یہاں تک کہ دو کمانوں کے برابر یا اس سے کچھ کم فاصلہ رہ گیا

Tacikçe: 

то ба қадри ду камон ё наздиктар.

Tatarca: 

Аралары ике җәя хәтле генә калды яки аннан да якынрак булды.

Endonezyaca: 

maka jadilah dia dekat (pada Muhammad sejarak) dua ujung busur panah atau lebih dekat (lagi).

Amharca: 

(ከእርሱ) የሁለት ደጋኖች ጫፍ ያህል ወይም (ከዚህ) ይበልጥ የቀረበ ኾነም፡፡

Tamilce: 

அவர், (தூதருக்கு) இரண்டு வில்லின் அளவுக்கு அல்லது அதைவிட மிக அருகாமையில் ஆகிவிட்டார்.

Korece: 

그 거리는 활 양쪽 끝 사이의길이 흑은 그보다 더 가까웠더라

Vietnamca: 

Ở khoảng cách bằng độ dài của hai đầu cây cung hoặc gần hơn.