Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

53

Sûredeki Ayet No: 

8

Ayet No: 

4792

Sayfa No: 

526

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّىٰ

Çeviriyazı: 

ŝümme denâ fetedellâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sonra (Cebrail ona) yaklaştı ve (aşağıya doğru) sarktı.

Diyanet İşleri: 

Sonra yaklaşmış ve inmiştir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sonra yaklaştı, yakınlaştı.

Şaban Piriş: 

Sonra yaklaşıp indi.

Edip Yüksel: 

Sonra inip yaklaştı.

Ali Bulaç: 

Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.

Suat Yıldırım: 

Sonra yaklaştı ve iyice sarktı. Öyle ki araları yayın iki ucu arası kadar veya daha az kaldı.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(8-9) Sonra yaklaştı da aşağıya iniverdi. Derken iki yay kadar veya daha yakın oluverdi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sonra iyice yaklaştı ve sarktı,

Bekir Sadak: 

53:13

İbni Kesir: 

Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.

Adem Uğur: 

Sonra (Muhammed´e) yaklaştı, (yere doğru) sarktı.

İskender Ali Mihr: 

Sonra yaklaştı ve böylece indi.

Celal Yıldırım: 

Sonra yaklaştı ve sarktıkça sarktı.

Tefhim ul Kuran: 

Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.

Fransızca: 

Puis il se rapprocha et descendit encore plus bas,

İspanyolca: 

Luego, se acercó y quedó suspendido en el aire,

İtalyanca: 

poi s'avvicinò scendendo ancora più in basso,

Almanca: 

dann näherte er sich, dann stieg er hinab,

Çince: 

然么他渐渐接近而降低,

Hollandaca: 

Daarna naderde hij den profeet en kwam immer nader tot hem.

Rusça: 

Потом он приблизился и спустился.

Somalice: 

Kaddibna u soo dhawaaday kuna soo hoobtay (Nabiga).

Swahilice: 

Kisha akakaribia na akateremka.

Uygurca: 

ئاندىن ئۇ ئاستا - ئاستا (مۇھەممەد ئەلەيھىسسالامغا) يېقىنلىشىپ تۆۋەنگە ساڭگىلىدى

Japonca: 

それから降りて来て,近付いた。

Arapça (Ürdün): 

«ثم دنا» قرب منه «فتدلى» زاد في القرب.

Hintçe: 

(फिर जिबरील व मोहम्मद में) दो कमान का फ़ासला रह गया

Tayca: 

แล้วเขาได้เข้ามาใกล้ และเข้ามาใกล้จนชิด

İbranice: 

ואז הוא ירד והתקרב

Hırvatça: 

Zatim se približio, pa nadnio

Rumence: 

apoi s-a apropiat stând aninat.

Transliteration: 

Thumma dana fatadalla

Türkçe: 

Sonra iyice yaklaştı ve sarktı,

Sahih International: 

Then he approached and descended

İngilizce: 

Then he approached and came closer,

Azerbaycanca: 

Sonra (Cəbrail Muhəmməd əleyhissəlama) yaxınlaşdı və aşağı endi.

Süleyman Ateş: 

Sonra yaklaştı, (yere doğru) sarktı.

Diyanet Vakfı: 

Sonra (Muhammed'e) yaklaştı, (yere doğru)sarktı.

Erhan Aktaş: 

Sonra yaklaştı ve sarktı.

Kral Fahd: 

Sonra (Muhammed'e) yaklaştı, derken daha da yaklaştı.

Hasan Basri Çantay: 

Sonra (Cebrail, ona) yaklaşdı. Derken sarkdı.

Muhammed Esed: 

ve sonra yaklaşarak yanına geldi,

Gültekin Onan: 

Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.

Ali Fikri Yavuz: 

Sonra (Cebrâil, Hz. Peygambere) yaklaştı da sarktı.

Portekizce: 

Então, aproximou-se dele estreitamente,

İsveççe: 

därefter närmade han sig till dess han stod [svävande i luften]

Farsça: 

سپس نزدیک رفت و نزدیک تر شد

Kürtçe: 

پاشان نزیك بوویەوە (لە موحەممەد ﷺ) و ئەمجا ھاتە خوارەوە

Özbekçe: 

Сўнгра яқинлашди ва жуда ҳам яқин бўлди.

Malayca: 

Kemudian ia mendekatkan dirinya (kepada Nabi Muhammad), lalu ia berjuntai sedikit demi sedikit,

Arnavutça: 

pastaj u afrua, e u lëshua, -

Bulgarca: 

после се приближи и се спусна,

Sırpça: 

Затим се приближио, па наднео

Çekçe: 

Potom se přiblížil a dolů se spustil,

Urduca: 

پھر قریب آیا اور اوپر معلق ہو گیا

Tacikçe: 

сипас наздик шуд ва бисёр наздик шуд

Tatarca: 

Соңра Мухәммәд г-мгә якынлашты һәм югарыдан сузылды аңа сүз әйтмәк өчен.

Endonezyaca: 

Kemudian dia mendekat, lalu bertambah dekat lagi.

Amharca: 

ከዚያም ቀረበ፤ ወረደም፡፡

Tamilce: 

பிறகு, அவர் (தூதருக்கு) சமீபமானார். இன்னும், மிக அதிகமாக (அவரை) நெருங்கினார்.

Korece: 

그런 후 그는 가까이 다가왔 으니

Vietnamca: 

Sau đó, (đại Thiên Thần Jibril) tiến đến gần (Muhammad).