Arapça:
أَمْ يَقُولُونَ تَقَوَّلَهُ ۚ بَل لَّا يُؤْمِنُونَ
Çeviriyazı:
em yeḳûlûne teḳavveleh. bel lâ yü'minûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayır onlar inanmıyorlar.
Diyanet İşleri:
Yahut: "Onu kendi uydurdu" diyorlar öyle mi? Hayır, inanmıyorlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yoksa onu kendisi uyduruyor mu diyorlar? Hayır, inanmamışlardır onlar.
Şaban Piriş:
Yoksa onu uydurdu mu diyorlar? Hayır, onlar iman etmiyorlar.
Edip Yüksel:
Yoksa, "Onu kendi uydurdu" mu diyorlar? Hayır, onlar inanmazlar.
Ali Bulaç:
Yoksa: "Onu kendisi uydurup-söyledi" mi diyorlar? Hayır; onlar iman etmiyorlar.
Suat Yıldırım:
Yahut Kur'ân’ı “kendi uydurdu” mu diyorlar? Hayır! Onlar bu iddialarında samimî değiller. Onların inanmaya niyetleri yok da onun için bu kabîl sözler sarf ediyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(33-34) Yoksa diyorlar mı ki: «Onu kendisi uydurdu?» Hayır. İmân etmezler. Haydi onun misli bir söz getiriversinler, eğer doğru sözlü kimseler oldu iseler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yoksa, "Onu uydurdu" mu diyorlar! Hayır, iman etmiyorlar.
Bekir Sadak:
Demek kizlar Allah´in, ogullar sizin oyle mi?
İbni Kesir:
Yoksa
Adem Uğur:
Yahut "
İskender Ali Mihr:
Yahut: “Onu kendisi uydurup söyledi.” mi diyorlar? Hayır, onlar îmân etmezler.
Celal Yıldırım:
Yoksa bunu (Kur´ân´ı) kendisi mi uydurup söyledi diyorlar ? Hayır, onlar inanmazlar.
Tefhim ul Kuran:
Yoksa: «Onu kendisi uydurup söyledi» mi diyorlar? Hayır, onlar iman etmiyorlar.
Fransızca:
Ou bien ils disent : "Il l'a inventé lui-même ? " Non... mais ils ne croient pas.
İspanyolca:
O dicen: «¡Él se lo ha inventado!» ¡No, no creen!
İtalyanca:
Diranno: «Lo ha inventato lui stesso». Piuttosto
Almanca:
Oder sagen sie etwa: "Er hat ihn erfunden!" Nein, sondern sie verinnerlichen den Iman nicht.
Çince:
难道他们说他曾捏造他吗?不然,其实是他们不归信。
Hollandaca:
Zeggen zij: Hij heeft den Koran verzonnen? Waarlijk, zij gelooven niet.
Rusça:
Или же они говорят: "Он выдумал его!" О нет! Просто они не веруют.
Somalice:
Mise waxaydhihi isagaa abuurtay (Quraanka) waxba ma ayan rumeynin.
Swahilice:
Au ndio wanasema: Ameitunga hii! Bali basi tu hawaamini!
Uygurca:
ياكى ئۇلار: «(مۇھەممەد قۇرئاننى ئۆزى توقۇدى دېيىشەمدۇ؟ ئۇنداق ئەمەس، ئۇلار (قۇرئانغا) ئىشەنمەيدۇ
Japonca:
または,「かれ(ムハンマド)がこれを偽作したのである。」と言うのか。いや,かれらは信じてはいないのである。
Arapça (Ürdün):
«أم يقولون تقوَّلهُ» اختلق القرآن، لم يختلقه «بل لا يؤمنون» استكبارا، فإن قالوا اختلقه.
Hintçe:
क्या ये लोग कहते हैं कि इसने क़ुरान ख़ुद गढ़ लिया है बात ये है कि ये लोग ईमान ही नहीं रखते
Tayca:
หรือพวกเขากล่าวว่า เขาได้เสกสรรปั้นแต่งอัลกุรอานขึ้นเอง เปล่าดอกพวกเขาไม่ศรัทธาต่างหาก
İbranice:
או שהם יאמרו 'האם הוא המציא אותו (את הקוראן) בעצמו? אכן, הם אינם מוכנים להאמין
Hırvatça:
Zar oni da govore: "Izmišlja ga!" Štaviše, oni ne vjeruju.
Rumence:
Vor spune: “El l-a născocit!” Nu!... Ei nu cred.
Transliteration:
Am yaqooloona taqawwalahu bal la yuminoona
Türkçe:
Yoksa, "Onu uydurdu" mu diyorlar! Hayır, iman etmiyorlar.
Sahih International:
Or do they say, "He has made it up"? Rather, they do not believe.
İngilizce:
Or do they say, "He fabricated the (Message)"? Nay, they have no faith!
Azerbaycanca:
Yoxsa onlar: “Onu (Qur’anı) özündən uydurdun!” - deyirlər. Xeyr, onlar (həsədləri, təkəbbürləri və inadları üzündən) iman gətirmirlər.
Süleyman Ateş:
Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayır, onlar inanmıyorlar.
Diyanet Vakfı:
Yahut "Onu kendisi uydurdu!" mu diyorlar? Hayır, onlar iman etmezler.
Erhan Aktaş:
Yoksa: “Onu kendisi uydurup söyledi.” mi diyorlar? İşin gerçeği, onlar inanmak istemiyorlar.
Kral Fahd:
Yahut «Onu kendisi uydurdu!» mu diyorlar? Hayır, onlar iman etmezler.
Hasan Basri Çantay:
Yahud onu kendisi mi uydurub söyledi diyorlar? Hayır, onlar îman etmezler.
Muhammed Esed:
Yoksa onlar: "Bu (mesaj)ı kendisi uydurmuştur!" mu diyorlar? Hayır, tersine, onlar (gerçeği biliyor, ama) inanmak istemiyorlar!
Gültekin Onan:
Yoksa: "
Ali Fikri Yavuz:
Yoksa, o Kur’an’ı kendisi mi uydurub söyledi diyorlar? Hayır, (iş dedikleri gibi değil, sırf inad ve inkârlarından dolayı) iman etmezler.
Portekizce:
Dirão ainda: Porventura, ele o tem forjado ( o Alcorão)? Qual! Não crêem!
İsveççe:
Säger de kanske: 'Han har själv diktat ihop alltsammans?' Nej, de vill [helt enkelt] inte tro!
Farsça:
یا می گویند: قرآن را از پیش خود ساخته [و به خدا نسبت داده است؟ چنین نیست که می پندارند] ، بلکه [قرآن وحی الهی است، ولی اینان] ایمان نمی آورند.
Kürtçe:
یا دەڵێن قورئان (موحەممەد ﷺ) خۆی ھەڵیبەستووە؟ (نەخێر وانیە) بەڵکو بڕوا ناھێنن
Özbekçe:
Балки, у(Қуръон)ни ўзи тўқиди, дерлар? Йўқ, улар иймон келтирмаслар.
Malayca:
(Bukan sahaja mereka ingkar dan degil) bahkan mereka berkata: "Dia (Muhammad) telah mereka-reka Al-Quran itu". (Tuduhan mereka yang demikian tidak berasas) bahkan mereka sengaja tidak mahu beriman!
Arnavutça:
Apo thonë: “Ai e ka trilluar atë (Kur’anin)”. – Jo, por ata nuk besojnë;
Bulgarca:
Или искат да кажат: “Сам си го е съчинил!” Не, те не вярват.
Sırpça:
Зар они да говоре: „Измишља га!“ Штавише, они не верују.
Çekçe:
Nebo říkají: 'On si to vymyslil!' Však sami tomu nevěří.
Urduca:
کیا یہ کہتے ہیں کہ اِس شخص نے یہ قرآن خود گھڑ لیا ہے؟ اصل بات یہ ہے کہ یہ ایمان نہیں لانا چاہتے
Tacikçe:
Ё мегӯянд: «Қуръонро худ сохтааст!» На, онҳо имон намеоваранд!
Tatarca:
Әллә алар әйтәләрме: "Коръәнне Мухәммәд үзе уйлап чыгарды", – дип. Юк бәлки алар хөседлек вә тәкәбберлек илә Коръәнгә ышанмыйлар.
Endonezyaca:
Ataukah mereka mengatakan: "Dia (Muhammad) membuat-buatnya". Sebenarnya mereka tidak beriman.
Amharca:
ወይም «ቀጠፈው ይላሉን?» አይደለም፤ በእውነቱ አያምኑም፡፡
Tamilce:
“இ(ந்த வேதத்)தை இவரே தானாக இட்டுக்கட்டி கூறுகிறார்” என்று அவர்கள் கூறுகிறார்களா? மாறாக, (இவர்கள் பொய் கூறுகிறார்கள்.) இவர்கள் (இந்த வேதத்தை) நம்பிக்கை கொள்ள மாட்டார்கள்.
Korece:
아니면 그가 그 메세지를 위조하였다 그들이 말하느뇨 그렇 지 않노라 그들이 믿음을 거역할 뿐이라
Vietnamca:
Hay là chúng cho rằng (Muhammad) đã bịa đặt (Qur’an)? Không, chúng không có đức tin (là do tính tự cao tự đại của chúng mà thôi).
Ayet Linkleri: