Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

52

Sûredeki Ayet No: 

34

Ayet No: 

4769

Sayfa No: 

525

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَلْيَأْتُوا بِحَدِيثٍ مِّثْلِهِ إِن كَانُوا صَادِقِينَ

Çeviriyazı: 

felye'tû biḥadîŝim miŝlihî in kânû ṣâdiḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Eğer doğru iseler onun benzeri bir söz meydana getirsinler.

Diyanet İşleri: 

Eğer iddialarında samimi iseler Kuran'ın benzeri bir söz meydana getirsinler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Artık buna benzer bir söz getirin meydana sözünüz doğruysa.

Şaban Piriş: 

Haydi onun benzeri bir söz getirsinler, eğer doğru söylüyorlarsa!

Edip Yüksel: 

Doğru sözlüler iseler bunun benzeri bir hadis getirsinler.

Ali Bulaç: 

Şu halde, eğer doğru sözlüler iseler, benzeri bir söz getirsinler.

Suat Yıldırım: 

O halde bu iddialarında tutarlı iseler Kur'ân gibi bir söz getirsinler bakalım!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

52:33

Yaşar Nuri Öztürk: 

Eğer doğru sözlü iseler, onun benzeri bir hadis/söz getirsinler.

Bekir Sadak: 

Yahut sen onlardan bir ucret istiyorsun da onlar agir bir borc altinda mi kaliyorlar?

İbni Kesir: 

Şayet sadıklardan iseler, onun benzeri bir söz getirsinler.

Adem Uğur: 

Eğer doğru iseler onun benzeri bir söz getirsinler.

İskender Ali Mihr: 

Öyleyse onun gibi bir söz (Kur´ân âyeti) getirsinler, eğer (sözlerinde) sadıksalar.

Celal Yıldırım: 

Eğer doğru sözlü kimseler iseler bu sözün bir benzerini getirsinler!

Tefhim ul Kuran: 

Şu halde, eğer doğru sözlüler iseler, onun benzeri bir söz getirsinler.

Fransızca: 

Eh bien, qu'ils produisent un récit pareil à lui (le Coran), s'ils sont véridiques.

İspanyolca: 

Si es verdad lo que dicen, ¡que traigan un relato semejante!

İtalyanca: 

Producano dunque un discorso simile a questo, se sono sinceri.

Almanca: 

So sollen sie einen Bericht Seinesgleichen bringen, sollten sie wahrhaftig sein.

Çince: 

叫他们作出象这样的文辞来,如果他们是说实话的!

Hollandaca: 

Laat hen een gesprek toonen gelijk dit, indien zij de waarheid spreken.

Rusça: 

Пусть приведут подобное ему (Корану) повествование, если они говорят правду.

Somalice: 

Ha la yimaadeen hadal la mid ah hadday Run sheegi.

Swahilice: 

Basi nawalete masimulizi kama haya ikiwa wao wanasema kweli.

Uygurca: 

ئەگەر (مۇھەممەد ئۇنى توقۇدى دېگەن سۆزۈڭلاردا) راستچىل بولساڭلار، (تۈزۈلۈشتە، گۈزەللىكتە، باياندا) قۇرئانغا ئوخشايدىغان بىر سۆزنى كەلتۈرۈپ بېقىڭلار

Japonca: 

もしかれらの言葉が真実なら,これと同じ御告げをもってこさせるがよい。

Arapça (Ürdün): 

«فليأتوا بحديث» مختلق «مثله إن كانوا صادقين» في قولهم.

Hintçe: 

तो अगर ये लोग सच्चे हैं तो ऐसा ही कलाम बना तो लाएँ

Tayca: 

ดังนั้น พวกเขาจงนำคำกล่าวเช่นเดียวกันนี้มา หากพวกเขาเป็นผู้สัตย์จริง

İbranice: 

אם כן, שיעשו ספר כמוהו אם הם אכן צודקים

Hırvatça: 

Zato, neka oni sastave govor sličan Kur'anu, ako istinu govore.

Rumence: 

Să aducă o spusă asemenea lui, dacă spun adevărul!

Transliteration: 

Falyatoo bihadeethin mithlihi in kanoo sadiqeena

Türkçe: 

Eğer doğru sözlü iseler, onun benzeri bir hadis/söz getirsinler.

Sahih International: 

Then let them produce a statement like it, if they should be truthful.

İngilizce: 

Let them then produce a recital like unto it,- If (it be) they speak the truth!

Azerbaycanca: 

Əgər doğru deyirlərsə, qoy onlar bunun (bu Qur’an) kimi bir kəlam gətirsinlər!

Süleyman Ateş: 

Doğru iseler haydi onun gibi bir söz getirsinler.

Diyanet Vakfı: 

Eğer doğru iseler onun benzeri bir söz getirsinler.

Erhan Aktaş: 

Eğer söylediklerinde haklı kimselerse, onlar da onun benzeri bir hadis(1) getirsinler!

Kral Fahd: 

Eğer doğru iseler onun benzeri bir söz getirsinler.

Hasan Basri Çantay: 

Öyleyse onlar da, eğer doğru söyleyenlerse, onun gibi (velev uydurma) bir söz getirsinler!

Muhammed Esed: 

Ama, (eğer onu basit bir faninin işi olarak görüyorlarsa) ona benzeyen başka bir söylem üretsinler (de görelim!) Söyledikleri doğru mu, değil mi?

Gültekin Onan: 

Şu halde, eğer doğru sözlüler iseler, benzeri bir söz getirsinler.

Ali Fikri Yavuz: 

Haydi Kur’an gibi bir söz getirsinler, eğer doğru söyliyenlerse...

Portekizce: 

Que apresentem, pois, uma mensagem semelhante, se estivermos certos.

İsveççe: 

Låt dem då lägga fram en jämförbar text, om de talar sanning!

Farsça: 

پس اگر [در ادعای خود] راستگویید،سخنی مانند آن بیاورید.

Kürtçe: 

دەی با ئەوان(بێ باوەڕەکان) نموونەیەکی وەك قورئان بھێنن ئەگەر ڕاست ئەکەن، (کە ھەڵبەستراوی مرۆڤە)

Özbekçe: 

Агар уларнинг гапи рост бўлса, у(Қуръон)га ўхшаш сўзни келтирсинлар.

Malayca: 

(Kalau tidak) maka hendaklah mereka membuat dan mendatangkan kata-kata (yang fasih dan indah) seperti Al-Quran itu, jika betul mereka orang-orang yang benar dakwaannya.

Arnavutça: 

andaj, le ta sjellin ata një fjalim të ngjashëm me të, nëse thonë të vërtetën!

Bulgarca: 

Нека донесат слово, подобно на него, ако казват истината!

Sırpça: 

Зато, нека они саставе говор сличан Кур'ану, ако говоре истину.

Çekçe: 

Nechť tedy přijdou s vyprávěním podobným tomuto, jestliže pravdu hovoří!

Urduca: 

اگر یہ اپنے اِس قول میں سچے ہیں تو اِسی شان کا ایک کلام بنا لائیں

Tacikçe: 

Агар рост мегӯянд, сухане монанди он биёваранд.

Tatarca: 

Әгәр Мухәммәд Коръәнне үзе уйлап чыгарган дигән сүзләре дөрес булса, Коръән сүзләренә охшаган сүзләрне китерсеннәр, бит алар да Мухәммәд кеби кешеләр, Коръән кеби китап китерсеннәр!

Endonezyaca: 

Maka hendaklah mereka mendatangkan kalimat yang semisal Al Quran itu jika mereka orang-orang yang benar.

Amharca: 

እውነተኞችም ቢኾኑ መሰሉ የኾነን ንግግር ያምጡ፡፡

Tamilce: 

ஆக, இவர்கள் உண்மையாளர்களாக இருந்தால் இவர்களும் இது போன்ற (-இந்த குர்ஆனைப் போன்ற) ஒரு பேச்சை (-ஒரு வேதத்தை) கொண்டு வரட்டும்!

Korece: 

그들이 사실이라면 그와 같 은 말씀을 그들로 하여금 이르게 하라

Vietnamca: 

(Nếu chúng cho rằng Muhammad bịa đặt), chúng hãy mang đến lời lẽ giống như (Qur’an) xem nào nếu chúng là những kẻ nói thật.