Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

54

Sûredeki Ayet No: 

51

Ayet No: 

4897

Sayfa No: 

531

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ أَهْلَكْنَا أَشْيَاعَكُمْ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ

Çeviriyazı: 

veleḳad ehleknâ eşyâ`aküm fehel mim müddekir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik. Öğüt alan yok mudur?

Diyanet İşleri: 

And olsun ki, benzerlerinizi yok etti, öğüt alan yok mudur?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve andolsun ki taraftarlarınızı da helak ettik, fakat bir ibret alan mı var?

Şaban Piriş: 

Andolsun ki benzerlerini helak ettik. İbret alan var mı?

Edip Yüksel: 

Sizin benzerlerinizi yok etmiştik. Yok mu öğüt alan?

Ali Bulaç: 

Andolsun Biz sizin benzerlerinizi yıkıma uğrattık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?

Suat Yıldırım: 

Gerçekten Biz sizin nice benzerlerinizi imha ettik! Haydi var mı düşünen ve ibret alan?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve şüphe yok ki, sizin emsalinizi helâk ettik, fakat düşünen hani?

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, biz sizin benzerlerinizi hep yok ettik. Fakat düşünen mi var?

Bekir Sadak: 

55:1

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helâk ettik. Düşünüp ibret alan yok mu?

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki, sizin gibi olanları helâk etik. Buna rağmen tezekkür eden (ibret alan) var mı?

Celal Yıldırım: 

(51-52) And olsun ki, biz sizin nice benzerlerinizi yok ettik. Öğüt ve ibret alan yok mudur? Onların işledikleri her şey defterlerdedir.

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun biz sizin benzerlerinizi yıkıma uğrattık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?

Fransızca: 

En effet, nous avons fait périr des peuples semblables à vous. Y a-t-il quelqu'un pour s'en souvenir ?

İspanyolca: 

Hemos hecho perecer a vuestros semejantes. Pero ¿hay alguien que se deje amonestar?

İtalyanca: 

Invero già annientammo faziosi della vostra specie. C'è forse qualcuno che rifletta in proposito?

Almanca: 

Und gewiß, bereits richteten WIR eure Anhänger zugrunde. Gibt es etwa einen sich Erinnernden?!

Çince: 

我确已将你们的宗派毁灭了。有接受劝告的人吗?

Hollandaca: 

Wij hebben vroeger volken verdelgd, die u gelijk waren; maar is iemand uwer door hun voorbeeld gewaarschuwd?

Rusça: 

Мы уже погубили подобных вам. Но есть ли поминающие?

Somalice: 

Dhab ahaan baan u halaagnay kuwa idin la mid ah, ee wax waantoobi ma jiraa.

Swahilice: 

Na bila ya shaka tumekwisha waangamiza wenzenu. Lakini yupo anaye kumbuka?

Uygurca: 

بىز ھەقىقەتەن (ئۆتكەنكى ئۈممەتلەردىن كۇفرىدا) سىلەرگە ئوخشاش بولغانلارنى ھالاك قىلدۇق، ئىبرەت ئالغۇچى بارمۇ؟

Japonca: 

われはこれまで,あなたがた(マッカの多神教徒)の同類を滅ぼした。さて,誰か悟る者があるか。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد أهلكنا أشياعكم» أشباهكم في الكفر من الأمم الماضية «فهل من مدكر» استفهام بمعنى الأمر، أي اذكروا واتعظوا.

Hintçe: 

और हम तुम्हारे हम मशरबो को हलाक कर चुके हैं तो कोई है जो नसीहत हासिल करे

Tayca: 

และโดยแน่นอน เราได้ทำลายกลุ่มชนเช่นพวกเจ้าแล้วมีผู้ใดบ้างที่รับข้อตักเตือนนั้น

İbranice: 

וכבר הכחדנו את הדומים לכם, האם יש מי שילמד את המסר

Hırvatça: 

A Mi smo već vama slične uništili, pa ima li ikoga ko bi se prisjetio?!

Rumence: 

Orice lucru pe care îl fac este în condici,

Transliteration: 

Walaqad ahlakna ashyaAAakum fahal min muddakirin

Türkçe: 

Yemin olsun, biz sizin benzerlerinizi hep yok ettik. Fakat düşünen mi var?

Sahih International: 

And We have already destroyed your kinds, so is there any who will remember?

İngilizce: 

And (oft) in the past, have We destroyed gangs like unto you: then is there any that will receive admonition?

Azerbaycanca: 

And olsun ki, Biz sizin kimiləri (çox) məhv etmişik. Amma heç bir ibrət alan (öyüd-nəsihət qəbul edən) varmı?!

Süleyman Ateş: 

Andolsun biz sizin benzerlerinizi hep helak ettik. Öğüt alan yok mudur?

Diyanet Vakfı: 

Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik. Düşünüp ibret alan yok mu?

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki size benzer nicelerini yok ettik. Buna rağmen düşünen mi var?

Kral Fahd: 

Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helâk etlik. Düşünüp ibret alan yok mu?

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun ki biz, sizin benzerlerinizi helak etmişizdir. O halde bir düşünen var mı?

Muhammed Esed: 

Nitekim, (geçmişte) sizin gibi toplumları yok ettik. Öyleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen?

Gültekin Onan: 

Andolsun biz sizin benzerlerinizi yıkıma uğrattık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?

Ali Fikri Yavuz: 

And olsun, (küfür hususunda benzeriniz olan) sizin gibileri helâk da ettik

Portekizce: 

E havíamos aniquilado os vossos semelhantes. Haverá, porventura, algum que recebeu a admoestação?

İsveççe: 

Era likar [i synd och förnekelse bland tidigare folk] lät Vi gå under; finns det någon som bevarar detta i minnet [och tar lärdom]

Farsça: 

بی تردید ما هم مسلکان شما را [که در گذشته به سر می بردند، به خاطر طغیانشان] هلاک کردیم؛ پس آیا پند گیرنده ای هست؟

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بێگومان زۆر لە کەسانی بێ باوەڕی وەك ئێوەمان لەناو بردووە جا ئایا کەسێك ھەیە پەندی لێ وەربگرێت؟

Özbekçe: 

Дарҳақиқат, Биз сизга ўхшаганларни ҳалок қилдик. Бас, буни эсловчи борми ўзи?!

Malayca: 

Dan demi sesungguhnya! Kami telah binasakan orang-orang yang sama keadaannya seperti kamu; maka adakah sesiapa yang mahu mengambil peringatan dan pelajaran?

Arnavutça: 

E, Ne, madje i kemi shkatërruar të ngjashmit me ju, - e a ka kush që këshillohet (me të)?!

Bulgarca: 

Вече погубихме подобните на вас. Но има ли кой да се поучи?

Sırpça: 

А Ми смо већ уништили вама сличне, па има ли икога ко би поуку примио?!

Çekçe: 

A vskutku jsme již zahubili jiné vám podobné. Což není nikoho, kdo připomněl by si to nyní?

Urduca: 

تم جیسے بہت سوں کو ہم ہلاک کر چکے ہیں، پھر ہے کوئی نصیحت قبول کرنے والا؟

Tacikçe: 

Касонеро, ки монанди шумо буданд, ҳалок кардем. Оё пандгирандае ҳаст?

Tatarca: 

Ий кәферләр сезнең кеби кәферләрне күп һәлак кылдык, әйә шуларны уйлап фикерләп гыйбрәтләнүче бармы?

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya telah Kami binasakan orang yang serupa dengan kamu. Maka adakah orang yang mau mengambil pelajaran?

Amharca: 

ብጤዎቻችሁንም በእርግጥ አጠፋን፡፡ ተገሳጭም አልለን?

Tamilce: 

(உங்களைப் போன்ற) உங்கள் சக கொள்கையுடையவர்களை (இதற்கு முன்னர்) நாம் திட்டவட்டமாக அழித்தோம். ஆக, நல்லுபதேசம் பெறுபவர் யாரும் இருக்கிறாரா?

Korece: 

하나님은 너희와 유사한 무 리들을 멸망케 했나니 이를 교훈 으로 받아 들이는 자 있느뇨

Vietnamca: 

Quả thật, TA đã tiêu diệt những đám người tương tự như các ngươi, vậy có ai sẽ nhớ không?