Arapça:
إِنَّ هَٰؤُلَاءِ لَيَقُولُونَ
Çeviriyazı:
inne hâülâi leyeḳûlûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gerçekten şu kâfirler diyorlar ki:
Diyanet İşleri:
Doğrusu inkarcılar, "Ölum bir defadır, tekrar diriltilmeyeceğiz. Eğer doğru sözlü iseniz bize babalarımızı getirsenize" derler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gerçekten de şunlar elbette derler ki.
Şaban Piriş:
Bunlar ise diyorlar ki:
Edip Yüksel:
Şunlar da diyorlar ki:
Ali Bulaç:
Muhakkak, bunlar da diyorlar ki:
Suat Yıldırım:
(Mekke müşrikleri ise), derler ki: “Biz bir kere öldük mü iş biter, artık dirilmemiz mümkün değil. Ama siz dirilme iddianızda tutarlı iseniz, daha önce gelip geçmiş atalarımızı diriltin de görelim!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Muhakkak ki, işte onlar elbette diyeceklerdir ki:
Yaşar Nuri Öztürk:
Şimdi, şunlar tutmuş diyorlar ki:
Bekir Sadak:
Dogrusu hukum gunu hepsinin bir arada bulunacagi gundur.
İbni Kesir:
Bunlar gerçekten derler ki:
Adem Uğur:
Onlar (müşrikler) diyorlar ki:
İskender Ali Mihr:
Gerçekten onlar, mutlaka diyecekler ki.
Celal Yıldırım:
(34-35) Şüphesiz bunlar (inkarcı sapıklar) diyorlar ki: Ancak bizim ilk ölümümüz var, ötesi yoktur ve biz yeniden dirilip kaldırılacak da değiliz.
Tefhim ul Kuran:
Herhalde bunlar da diyorlar ki:
Fransızca:
Ceux-là (les Mecquois) disent :
İspanyolca:
Éstos dicen, sí:
İtalyanca:
Ora questi dicono:
Almanca:
Gewiß, diese sagen doch:
Çince:
这等人必定要说:
Hollandaca:
Waarlijk deze bewoners van Mekka (ongeloovigen) zeggen:
Rusça:
Воистину, они непременно скажут:
Somalice:
kuwaasi (Gaaladu) waxay dhihi.
Swahilice:
Hakika hawa wanasema:
Uygurca:
بۇلار (يەنى قۇرەيش كۇففارلىرى) چوقۇم ئېيتىدۇ:
Japonca:
さてこれら(マッカの偶像信者)は(愚かにも)言う。
Arapça (Ürdün):
«إن هؤلاء» أي كفار مكة «ليقولون».
Hintçe:
ये (कुफ्फ़ारे मक्का) (मुसलमानों से) कहते हैं
Tayca:
แท้จริงชนเหล่านั้น แน่นอนพวกเขาจะกล่าวว่า
İbranice:
אך אלה (שכפרו) אומרים
Hırvatça:
A oni, doista, govore:
Rumence:
Aceşti oameni spuneau:
Transliteration:
Inna haolai layaqooloona
Türkçe:
Şimdi, şunlar tutmuş diyorlar ki:
Sahih International:
Indeed, these [disbelievers] are saying,
İngilizce:
As to these (Quraish), they say forsooth:
Azerbaycanca:
(Ya Peyğəmbər!) Bunlar (sənin qövmünün müşrikləri) mütləq deyəcəklər:
Süleyman Ateş:
Şunlar (Kureyş kafirleri) de diyorlar ki:
Diyanet Vakfı:
Onlar (müşrikler) diyorlar ki:
Erhan Aktaş:
Bunlar(1) kesinlikle diyorlar ki:
Kral Fahd:
Onlar (müşrikler) diyorlar ki:
Hasan Basri Çantay:
(34-35) Hakıykat, şunlar mutlakaa: «O (ölüm), derler, ilk ölümümüzden başka (bir şey) değildir. Biz yeniden diriltilib kaldırılacak değiliz».
Muhammed Esed:
(Şimdi) bakın, bu (insan)lar derler ki:
Gültekin Onan:
Muhakkak, bunlar da diyorlar ki:
Ali Fikri Yavuz:
Fakat (Ey Rasûlüm, senin kavmin olan) şunlar diyorlar ki:
Portekizce:
Em verdade, estes (os coraixitas) dizem:
İsveççe:
Dessa [nutida förnekare] säger:
Farsça:
اینان [که شرک و کفر سراپای وجودشان را فرا گرفته است] با اصرار [به اهل ایمان] می گویند:
Kürtçe:
بەڕاستی ئا ئەوانە دەڵێن
Özbekçe:
Албатта, анавилар дерлар:
Malayca:
(Berbalik kepada kisah kaum musyrik penduduk Makkah, Allah berfirman): "Sesungguhnya mereka ini akan berkata (kepadamu - wahai Muhammad dan kepada pengikut-pengikutmu):
Arnavutça:
E, këta (Kurejshit), në të vërtetë, thonin:
Bulgarca:
Те [- неверниците] казват:
Sırpça:
А неверници, заиста, говоре:
Çekçe:
A věru tito zde hovoří:
Urduca:
یہ لوگ کہتے ہیں
Tacikçe:
Албатта инҳо мегӯянд:
Tatarca:
Кәферләр әлбәттә зур инкяр сүзне әйтерләр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya mereka (kaum musyrik) itu benar-benar berkata,
Amharca:
እነዚህ (የመካ ከሓዲዎች) በእርግጥ ይላሉ፡-
Tamilce:
(நபியே!) நிச்சயமாக (உமது மக்களாகிய) இவர்கள் கூறுகிறார்கள்:
Korece:
이들은 말하도다
Vietnamca:
Quả thật, (những kẻ đa thần) này đã nói:
Ayet Linkleri: