Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

44

Sûredeki Ayet No: 

32

Ayet No: 

4446

Sayfa No: 

497

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدِ اخْتَرْنَاهُمْ عَلَىٰ عِلْمٍ عَلَى الْعَالَمِينَ

Çeviriyazı: 

veleḳadi-ḫternâhüm `alâ `ilmin `ale-l`âlemîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Andolsun ki biz onları bilerek o zamanki alemlere üstün kıldık.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki, onların durumunu bilerek dünyaların üzerinde seçkin kıldık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve andolsun ki İsrailoğullarını, bilerek bütün alemlerden üstün olmak üzere seçtik.

Şaban Piriş: 

Onları bir ilim üzere alemler karşı seçkin kıldık.

Edip Yüksel: 

Tüm halkın arasından özellikle onları seçtik.

Ali Bulaç: 

Andolsun, Biz onları bir ilim üzere alemlere üstün kıldık.

Suat Yıldırım: 

Mûsâ'ya bağlı olanları da, durumlarını bilerek, o devirdeki bütün insanlara üstün kıldık.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Celâlim hakkı için onları (Benî İsrâil´i) bilerek âlemler üzerine mümtaz kılmıştık.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, biz onları bir ilim sayesinde âlemlere üstün kılmıştık.

Bekir Sadak: 

Biz gokleri, yeri ve ikisinin arasinda bulunanlari oyun olsun diye yaratmadik.

İbni Kesir: 

Ve andolsun ki

Adem Uğur: 

Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) âlemlerin üstünde bir imtiyaz verdik.

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki Biz, onları (İsrailoğullarını) ilim üzerine âlemlere seçtik (üstün kıldık).

Celal Yıldırım: 

And olsun ki, İsrail oğulları´ nın durumunu bilerek onları Dünya milletlerinin üzerine seçip tercih ettik.

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, biz onları bir ilim üzere alemlere karşı üstün kıldık.

Fransızca: 

A bon escient Nous les choisîmes parmi tous les peuples de l'univers ,

İspanyolca: 

Les elegimos conscientemente de entre todos los pueblos.

İtalyanca: 

Con conoscenza di causa ne facemmo degli eletti tra creature.

Almanca: 

Und gewiß, bereits erwählten WIR sie nach Wissen vor den (anderen) Menschen 3 aus.

Çince: 

我确已本真知而选拔他们,使他们超轶各民族,

Hollandaca: 

Wij kozen hen, voorbedachtelijk, boven alle volkeren.

Rusça: 

Мы избрали их и возвысили их над мирами на основании знания.

Somalice: 

waxaana ka dooranay (dadkii waqtigoodii) anagoo og.

Swahilice: 

Na tuliwakhiari kwa ujuzi wetu kuliko walimwengu wenginewe.

Uygurca: 

ئۇلارنى (يەنى ئۇلارنىڭ ئەينى زاماندا مۇشۇنداق شەرەپكە لايىق ئىكەنلىكىنى) بىلىپ تۇرۇپ (ئۆز زامانىدىكى) جاھان ئەھلىدىن ئارتۇق قىلدۇق

Japonca: 

われは思うところにより,かれらを諸民族の上に選んだ。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد اخترناهم» أي بني إسرائيل «على علم» منا بحالهم «على العالمين» أي عالمي زمانهم أي العقلاء.

Hintçe: 

और हमने बनी इसराईल को समझ बूझ कर सारे जहॉन से बरगुज़ीदा किया था

Tayca: 

และโดยแน่นอนเราได้เลือกพวกเขาเหนือประชาชาติทั้งหลายในยุคนั้น เนื่องด้วยความรอบรู้ของเรา

İbranice: 

(ובזמנם) בחרנו בהם במודע מבין כל העולמים

Hırvatça: 

i znajući kakvi su, nad svjetovima smo ih odabrali,

Rumence: 

Noi cu ştiinţă i-am ales dintre lumi.

Transliteration: 

Walaqadi ikhtarnahum AAala AAilmin AAala alAAalameena

Türkçe: 

Yemin olsun, biz onları bir ilim sayesinde âlemlere üstün kılmıştık.

Sahih International: 

And We certainly chose them by knowledge over [all] the worlds.

İngilizce: 

And We chose them aforetime above the nations, knowingly,

Azerbaycanca: 

And olsun ki, Biz onları (İsrail övladını) Özümüz bilə-bilə aləmlərdən (bir hikməti-ilahi ilə zəmanələrindəki bəşər əhlindən) üstün tutduq.

Süleyman Ateş: 

Andolsun biz, onları bir bilgiye göre alemlere üstün kıldık.

Diyanet Vakfı: 

Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) alemlerin üstünde bir imtiyaz verdik.

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki onları(1) bilerek diğer âlemler üzerine tercih ettik.(2)

Kral Fahd: 

Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) âlemlerin üstünde bir imtiyaz verdik.

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun ki biz onlara — (hallerini) bilerek — (zamanlarındaki) âlemlerin üstünde bir imtiyaz vermişdik.

Muhammed Esed: 

ve Biz onları bilerek bütün diğer toplumlardan üstün kıldık,

Gültekin Onan: 

Andolsun, biz onları bir ilim üzere alemlere üstün kıldık.

Ali Fikri Yavuz: 

Celâlim hakkı için, biz İsraîloğullarına, bildiğimiz gibi, âlemlerin üstünde hayır vermiştik.

Portekizce: 

E os escolhemos propositadamente, entre os seus contemporâneos.

İsveççe: 

Ja, med [Vår] kunskap utvalde Vi dem [och satte dem] högre än jordens alla folk

Farsça: 

و آنان را از روی آگاهی بر جهانیان [زمان خودشان] برگزیدیم؛

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بەڕاستی نەوەی ئیسرائیلمان ھەڵبژارد بەسەر خەڵکی (سەردەمی خۆیان)دا بەپێی زانیاری (خۆمان)

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, Биз уларни билиб туриб, оламлар ичидан танлаб олдик.

Malayca: 

Dan demi sesungguhnya! Kami telah memilih mereka dengan berdasarkan pengetahuan (Kami) - menjadi lebih pangkatnya dari penduduk dunia (pada zaman itu),

Arnavutça: 

dhe, në të vërtetë, i kemi zgjedhur ata, duke i ditur (rrethanat e tyre) mbi popujt tjerë (të asaj kohe),

Bulgarca: 

И ги избрахме - знаейки - да превъзхождат те народите [по тяхно време].

Sırpça: 

и знајући какви су, одабрали смо их међу савременицима,

Çekçe: 

A vyvolili jsme je nad ostatní lidstvo vědomě

Urduca: 

اور اُن کی حالت جانتے ہوئے، اُن کو دنیا کی دوسری قوموں پر ترجیح دی

Tacikçe: 

ва аз рӯи илм бар аҳли ҷаҳонашон баргузидем.

Tatarca: 

Без Ягъкуб балаларын белеп ихтыяр иттек, алардан бик күпләрне дөньяга пәйгамбәр итеп җибәрдек.

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya telah Kami pilih mereka dengan pengetahuan (Kami) atas bangsa-bangsa.

Amharca: 

ከማወቅም ጋር በዓለማት ላይ በእርግጥ መረጥናቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், (-இஸ்ரவேலர்களின் தகுதியை) அறிந்தே (அக்கால) மக்களை விட அவர்களை திட்டவட்டமாக நாம் தேர்ந்தெடுத்தோம்.

Korece: 

하나님은 지혜로써 여러 민 족중에서 그들을 선택해서

Vietnamca: 

Quả thật TA đã chọn (con cháu Israel và ban cho chúng) kiến thức trội hơn thiên hạ.