Arapça:
وَلَقَدِ اخْتَرْنَاهُمْ عَلَىٰ عِلْمٍ عَلَى الْعَالَمِينَ
Çeviriyazı:
veleḳadi-ḫternâhüm `alâ `ilmin `ale-l`âlemîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Andolsun ki biz onları bilerek o zamanki alemlere üstün kıldık.
Diyanet İşleri:
And olsun ki, onların durumunu bilerek dünyaların üzerinde seçkin kıldık.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve andolsun ki İsrailoğullarını, bilerek bütün alemlerden üstün olmak üzere seçtik.
Şaban Piriş:
Onları bir ilim üzere alemler karşı seçkin kıldık.
Edip Yüksel:
Tüm halkın arasından özellikle onları seçtik.
Ali Bulaç:
Andolsun, Biz onları bir ilim üzere alemlere üstün kıldık.
Suat Yıldırım:
Mûsâ'ya bağlı olanları da, durumlarını bilerek, o devirdeki bütün insanlara üstün kıldık.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Celâlim hakkı için onları (Benî İsrâil´i) bilerek âlemler üzerine mümtaz kılmıştık.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun, biz onları bir ilim sayesinde âlemlere üstün kılmıştık.
Bekir Sadak:
Biz gokleri, yeri ve ikisinin arasinda bulunanlari oyun olsun diye yaratmadik.
İbni Kesir:
Ve andolsun ki
Adem Uğur:
Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) âlemlerin üstünde bir imtiyaz verdik.
İskender Ali Mihr:
Ve andolsun ki Biz, onları (İsrailoğullarını) ilim üzerine âlemlere seçtik (üstün kıldık).
Celal Yıldırım:
And olsun ki, İsrail oğulları´ nın durumunu bilerek onları Dünya milletlerinin üzerine seçip tercih ettik.
Tefhim ul Kuran:
Andolsun, biz onları bir ilim üzere alemlere karşı üstün kıldık.
Fransızca:
A bon escient Nous les choisîmes parmi tous les peuples de l'univers ,
İspanyolca:
Les elegimos conscientemente de entre todos los pueblos.
İtalyanca:
Con conoscenza di causa ne facemmo degli eletti tra creature.
Almanca:
Und gewiß, bereits erwählten WIR sie nach Wissen vor den (anderen) Menschen 3 aus.
Çince:
我确已本真知而选拔他们,使他们超轶各民族,
Hollandaca:
Wij kozen hen, voorbedachtelijk, boven alle volkeren.
Rusça:
Мы избрали их и возвысили их над мирами на основании знания.
Somalice:
waxaana ka dooranay (dadkii waqtigoodii) anagoo og.
Swahilice:
Na tuliwakhiari kwa ujuzi wetu kuliko walimwengu wenginewe.
Uygurca:
ئۇلارنى (يەنى ئۇلارنىڭ ئەينى زاماندا مۇشۇنداق شەرەپكە لايىق ئىكەنلىكىنى) بىلىپ تۇرۇپ (ئۆز زامانىدىكى) جاھان ئەھلىدىن ئارتۇق قىلدۇق
Japonca:
われは思うところにより,かれらを諸民族の上に選んだ。
Arapça (Ürdün):
«ولقد اخترناهم» أي بني إسرائيل «على علم» منا بحالهم «على العالمين» أي عالمي زمانهم أي العقلاء.
Hintçe:
और हमने बनी इसराईल को समझ बूझ कर सारे जहॉन से बरगुज़ीदा किया था
Tayca:
และโดยแน่นอนเราได้เลือกพวกเขาเหนือประชาชาติทั้งหลายในยุคนั้น เนื่องด้วยความรอบรู้ของเรา
İbranice:
(ובזמנם) בחרנו בהם במודע מבין כל העולמים
Hırvatça:
i znajući kakvi su, nad svjetovima smo ih odabrali,
Rumence:
Noi cu ştiinţă i-am ales dintre lumi.
Transliteration:
Walaqadi ikhtarnahum AAala AAilmin AAala alAAalameena
Türkçe:
Yemin olsun, biz onları bir ilim sayesinde âlemlere üstün kılmıştık.
Sahih International:
And We certainly chose them by knowledge over [all] the worlds.
İngilizce:
And We chose them aforetime above the nations, knowingly,
Azerbaycanca:
And olsun ki, Biz onları (İsrail övladını) Özümüz bilə-bilə aləmlərdən (bir hikməti-ilahi ilə zəmanələrindəki bəşər əhlindən) üstün tutduq.
Süleyman Ateş:
Andolsun biz, onları bir bilgiye göre alemlere üstün kıldık.
Diyanet Vakfı:
Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) alemlerin üstünde bir imtiyaz verdik.
Erhan Aktaş:
Ant olsun ki onları(1) bilerek diğer âlemler üzerine tercih ettik.(2)
Kral Fahd:
Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) âlemlerin üstünde bir imtiyaz verdik.
Hasan Basri Çantay:
Andolsun ki biz onlara — (hallerini) bilerek — (zamanlarındaki) âlemlerin üstünde bir imtiyaz vermişdik.
Muhammed Esed:
ve Biz onları bilerek bütün diğer toplumlardan üstün kıldık,
Gültekin Onan:
Andolsun, biz onları bir ilim üzere alemlere üstün kıldık.
Ali Fikri Yavuz:
Celâlim hakkı için, biz İsraîloğullarına, bildiğimiz gibi, âlemlerin üstünde hayır vermiştik.
Portekizce:
E os escolhemos propositadamente, entre os seus contemporâneos.
İsveççe:
Ja, med [Vår] kunskap utvalde Vi dem [och satte dem] högre än jordens alla folk
Farsça:
و آنان را از روی آگاهی بر جهانیان [زمان خودشان] برگزیدیم؛
Kürtçe:
سوێند بەخوا بەڕاستی نەوەی ئیسرائیلمان ھەڵبژارد بەسەر خەڵکی (سەردەمی خۆیان)دا بەپێی زانیاری (خۆمان)
Özbekçe:
Батаҳқиқ, Биз уларни билиб туриб, оламлар ичидан танлаб олдик.
Malayca:
Dan demi sesungguhnya! Kami telah memilih mereka dengan berdasarkan pengetahuan (Kami) - menjadi lebih pangkatnya dari penduduk dunia (pada zaman itu),
Arnavutça:
dhe, në të vërtetë, i kemi zgjedhur ata, duke i ditur (rrethanat e tyre) mbi popujt tjerë (të asaj kohe),
Bulgarca:
И ги избрахме - знаейки - да превъзхождат те народите [по тяхно време].
Sırpça:
и знајући какви су, одабрали смо их међу савременицима,
Çekçe:
A vyvolili jsme je nad ostatní lidstvo vědomě
Urduca:
اور اُن کی حالت جانتے ہوئے، اُن کو دنیا کی دوسری قوموں پر ترجیح دی
Tacikçe:
ва аз рӯи илм бар аҳли ҷаҳонашон баргузидем.
Tatarca:
Без Ягъкуб балаларын белеп ихтыяр иттек, алардан бик күпләрне дөньяга пәйгамбәр итеп җибәрдек.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya telah Kami pilih mereka dengan pengetahuan (Kami) atas bangsa-bangsa.
Amharca:
ከማወቅም ጋር በዓለማት ላይ በእርግጥ መረጥናቸው፡፡
Tamilce:
இன்னும், (-இஸ்ரவேலர்களின் தகுதியை) அறிந்தே (அக்கால) மக்களை விட அவர்களை திட்டவட்டமாக நாம் தேர்ந்தெடுத்தோம்.
Korece:
하나님은 지혜로써 여러 민 족중에서 그들을 선택해서
Vietnamca:
Quả thật TA đã chọn (con cháu Israel và ban cho chúng) kiến thức trội hơn thiên hạ.
Ayet Linkleri: