Arapça:
إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةٍ مُّبَارَكَةٍ ۚ إِنَّا كُنَّا مُنذِرِينَ
Çeviriyazı:
innâ enzelnâhü fî leyletim mübâraketin innâ künnâ münẕirîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O apaçık Kitab'a andolsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız.
Diyanet İşleri:
Apaçık olan Kitap'a and olsun ki, Biz onu, kutlu bir gecede indirdik. Doğrusu Biz, insanları uyarmaktayız.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki biz onu, kutlu bir gecede indirdik, şüphe yok ki biz, insanları korkuturuz.
Şaban Piriş:
Biz onu, mübarek bir gecede indirdik. Biz, uyaranlarız.
Edip Yüksel:
Biz uyarmak için onu kutlu bir gecede indirdik.
Ali Bulaç:
Gerçekten Biz onu mübarek bir gecede indirdik, gerçekten Biz uyaranlarız.
Suat Yıldırım:
Biz onu kutlu bir gecede indirdik. Çünkü Biz haktan yüz çevirenleri uyarırız. [97,1; 2,185]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Muhakkak Biz onu bir mübarek gecede indirdik, şüphe yok ki Biz indiriciler olduk.
Yaşar Nuri Öztürk:
Biz onu kutlu/bereketli bir gecede indirdik. Hiç kuşkusuz, biz uyarıcılarız.
Bekir Sadak:
Ama inkarcilar, dirilmekten suphededirler, bunu eglenceye alirlar.
İbni Kesir:
Gerçekten Biz
Adem Uğur:
Biz onu (Kur´an´ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki Biz onu, mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz Biz, uyaranlarız.
Celal Yıldırım:
Biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz ki biz, (haktan yüzçevirenleri) uyaranlarız.
Tefhim ul Kuran:
Gerçekten biz onu mübarek bir gecede indirdik, gerçekten biz uyarıp korkutanlarız.
Fransızca:
Nous l'avons fait descendre en une nuit bénie, Nous sommes en vérité Celui qui avertit,
İspanyolca:
¡La hemos revelado en una noche bendita! ¡Hemos advertido!
İtalyanca:
Lo abbiamo fatto scendere in una notte benedetta, - in verità siamo Noi ad ammonire-
Almanca:
Gewiß, WIR sandten sie in einer Nacht voller Baraka hinab - Gewiß, WIR waren Warnende! -
Çince:
在一个吉祥的夜间,我确已降示它,我确是警告者。
Hollandaca:
Waarlijk wij hebben dit in eenen gezegenden nacht nedergezonden: want wij hadden ons verbonden zoo te handelen.
Rusça:
Мы ниспослали его в благословенную ночь, и Мы предостерегаем.
Somalice:
Anagaa dejinay Quraanka Habeen barakeysan (Layletulqadar) anagaana wax u digi.
Swahilice:
Hakika tumekiteremsha katika usiku ulio barikiwa. Hakika Sisi ni Waonyaji.
Uygurca:
بىز قۇرئاننى ھەقىقەتەن مۇبارەك كېچىدە (يەنى شەبى قەدرى كېچىسىدە) نازىل قىلدۇق، بىز ھەقىقەتەن ئىنسانلارنى (قۇرئان بىلەن) ئاگاھلاندۇرغۇچى بولدۇق
Japonca:
本当にわれは,祝福された夜,これを下して,(悪に対して不断に)警告を与え(ようとす)るものであろ。
Arapça (Ürdün):
«إنا أنزلناه في ليلة مباركة» هي ليلة القدر أو ليلة النصف من شعبان، نزل فيها من أم الكتاب من السماء السابعة إلى سماء الدنيا «إنا كنا منذرين» مخوِّفين به.
Hintçe:
हमने इसको मुबारक रात (शबे क़द्र) में नाज़िल किया बेशक हम (अज़ाब से) डराने वाले थे
Tayca:
แท้จริงเราได้ประทานอัลกุรอานลงมาในคืนอันจำเริญ แท้จริงเราเป็นผู้ตักเตือน
İbranice:
אכן הורדנוהו בלילה המבורך, ואכן תמיד שלחנו הזהרות
Hırvatça:
Mi smo je objavili u Blagoslovljenoj noći, i Mi, doista, upozoravamo;
Rumence:
Noi am pogorât-o într-o noapte binecuvântată. Noi suntem Cei care predicăm!
Transliteration:
Inna anzalnahu fee laylatin mubarakatin inna kunna munthireena
Türkçe:
Biz onu kutlu/bereketli bir gecede indirdik. Hiç kuşkusuz, biz uyarıcılarız.
Sahih International:
Indeed, We sent it down during a blessed night. Indeed, We were to warn [mankind].
İngilizce:
We sent it down during a Blessed Night: for We (ever) wish to warn (against Evil).
Azerbaycanca:
Biz onu mübarək bir gecədə (qədr gecəsində) nazil etdik. Biz (o Kitab vəsitəsilə kafirləri Öz əzabımızla) qorxuduruq!
Süleyman Ateş:
Biz onu mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz, uyarıcıyız.
Diyanet Vakfı:
Biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.
Erhan Aktaş:
Onu kutlu bir gecede indirdik. Kuşkusuz Biz, uyaranlarız.
Kral Fahd:
biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.
Hasan Basri Çantay:
Hakıykat, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Gerçek, biz (onunla kâfirlerin uğrayacakları azâbı) haber vericileriz.
Muhammed Esed:
Biz onu kutlu bir gecede indirdik. Zaten Biz, (insanı) her zaman uyarmaktayız.
Gültekin Onan:
Gerçekten biz onu mübarek bir gecede indirdik, gerçekten biz uyaranlarız.
Ali Fikri Yavuz:
Gerçekten biz, onu, mübarek bir gecede (Kadir gecesinde) indirdik. Çünkü biz, (Kur’an’ın hükümleri ile) korkutanız.
Portekizce:
Nós o revelamos durante uma noite bendita, pois somos Admoestador,
İsveççe:
Dess uppenbarelse [inleddes] under en välsignad natt - Vi har aldrig upphört att varna [människorna] -
Farsça:
به راستی ما آن را در شبی پربرکت نازل کردیم؛ زیرا که همواره بیم دهنده بوده ایم؛
Kürtçe:
بەڕاستی ئێمە ئەم قورئانەمان لە شەوێکی پیرۆزدا ناردوەتە خوارەوە، بێگومان ئێمە ترسێنەرین
Özbekçe:
Албатта, Биз уни муборак кечада нозил қилдик. Албатта, Биз огоҳлантиргувчи бўлдик. (Ушбу оятда зикр этилаётган, Қуръон нозил қилинган кеча муборак Рамазон ойининг кечаларидан бири бўлмиш «Лайлатул қадр»дир. Бу кеча, дунё тарихидаги энг муборак кечадир. Чунки, бу кечада Аллоҳ таолонинг охирги, баркамол ва бутун инсониятга қиёмат кунигача саодат йўлини кўрсатиб берувчи китоби туша бошлаган.)
Malayca:
Sesungguhnya Kami telah menurunkan Al-Quran itu pada malam yang berkat; (Kami berbuat demikian) kerana sesungguhnya Kami sentiasa memberi peringatan dan amaran (jangan hamba-hamba Kami ditimpa azab).
Arnavutça:
Na, me të vërtetë, e kemi shpallur (Kur’anin) në natë të shenjtë, dhe Ne, me të vërtetë, jemi paralajmërues.
Bulgarca:
Низпослахме я Ние в благословена нощ. Ние предупреждаваме.
Sırpça:
Ми смо је објавили у благословљеној ноћи и Ми, заиста, упозоравамо;
Çekçe:
Věru seslali jsme je, abychom byli varovateli, v noci požehnané,
Urduca:
کہ ہم نے اِسے ایک بڑی خیر و برکت والی رات میں نازل کیا ہے، کیونکہ ہم لوگوں کو متنبہ کرنے کا ارادہ رکھتے تھے
Tacikçe:
Мо онро дар шаби мубораке нозил кардем. Мо бимдиҳанда будаем.
Tatarca:
Без ул Коръәнне мөбарәк кадер кичәсендә иңдердек, Без Коръән белән имансызларны "куркытучы булдык.
Endonezyaca:
sesungguhnya Kami menurunkannya pada suatu malam yang diberkahi dan sesungguhnya Kami-lah yang memberi peringatan.
Amharca:
እኛ (ቁርኣኑን) በተባረከች ሌሊት ውስጥ አወረድነው፡፡ እኛ አስፈራሪዎች ነበርንና፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக நாம் அபிவிருத்தி செய்யப்பட்ட (அதிக நன்மைகளுடைய) ஓர் இரவில் இதை இறக்கினோம். நிச்சயமாக நாம் அச்சமூட்டி எச்சரிப்பவர்களாக இருந்தோம்.
Korece:
하나님은 그것을 축복받은 밤에 계시했나니 그것으로 경고하 고자 함이라
Vietnamca:
Quả thật, TA (Allah) ban Nó xuống vào một đêm đầy ân phúc (đêm Al-Qadr – đêm Định Mệnh - của tháng Ramadan). Quả thật, TA là Đấng Cảnh Báo.
Ayet Linkleri: