Arapça:
وَمَا يَأْتِيهِم مِّن نَّبِيٍّ إِلَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ
Çeviriyazı:
vemâ ye'tîhim min nebiyyin illâ kânû bihî yestehziûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar kendilerine gelen her peygamberle mutlaka alay ediyorlardı.
Diyanet İşleri:
Kendilerine gelen her peygamberi onlar mutlaka alaya alırlardı.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve hiçbir peygamber gelmedi onlara ki onunla alay etmesinler.
Şaban Piriş:
Onlara, hiçbir peygamber gelmedi ki onunla alay etmiş olmasınlar.
Edip Yüksel:
Fakat, kendilerine giden her peygamberle alay ettiler.
Ali Bulaç:
Onlara bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onunla alay ederlerdi.
Suat Yıldırım:
Onlara hiçbir nebî gelmedi ki onunla alay etmiş olmasınlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onlara bir peygamber gelmiş olmazdı ki, illâ onunla istihzâ eder olmuşlardı.
Yaşar Nuri Öztürk:
Onlara bir peygamber geldiğinde mutlaka onunla alay ediyorlardı.
Bekir Sadak:
43:12
İbni Kesir:
Kendilerine bir peygamber gelmeyedursun mutlaka onunla alay ederlerdi.
Adem Uğur:
Onlar, kendilerine gelen her peygamberi mutlaka alaya alırlardı.
İskender Ali Mihr:
Ve onlara hiçbir peygamber gelmez ki (gelmemiştir ki), onunla alay etmiş olmasınlar.
Celal Yıldırım:
Ama onlara ne kadar bir peygamber geldiyse, mutlaka onu alaya alıp eğlendiler.
Tefhim ul Kuran:
Onlara bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onunla alay ederlerdi.
Fransızca:
et pas un prophète ne leur venait qu'ils ne le tournaient en dérision.
İspanyolca:
No vino a ellos profeta que no se burlaran de él.
İtalyanca:
E nessun profeta venne loro senza che lo schernissero.
Almanca:
Und es kam zu ihnen kein Prophet, ohne daß sie ihn zu verspotten pflegten.
Çince:
每有先知来临他们的时候,他们都加以愚弄。
Hollandaca:
En er kwam geen profeet tot hen, of zij lachten verachtelijk,
Rusça:
Но какой бы пророк ни приходил к ним, они издевались над ним.
Somalice:
Nabi uma yimaado Gaaladii hadii kale way ku jees jeesi jireen.
Swahilice:
Na hawajii Nabii yeyote ila walikuwa wakimkejeli.
Uygurca:
ئۇلارغا قانداق بىر پەيغەمبەر كەلمىسۇن، ئۇلار ئۇنى (قەۋمىڭ سېنى مەسخىرە قىلغاندەك) مەسخىرە قىلدى
Japonca:
だが預言者が来る度に,かれらは嘲笑しないことはなかった。
Arapça (Ürdün):
«وما» كان «يأتيهم» أتاهم «من نبي إلا كانوا به يستهزئون» كاستهزاء قومك بك وهذا تسلية له صلى الله عليه وسلم.
Hintçe:
और कोई पैग़म्बर उनके पास ऐसा नहीं आया जिससे इन लोगों ने ठट्ठे नहीं किए हो
Tayca:
และไม่มีนะบีคนใดที่ได้มายังพวกเขาเว้นแต่พวกเขาจะได้เยาะเย้ยเขา (นะบี)
İbranice:
אך לא בא אליהם כל נביא, אלא שהם היו מזלזלים בו
Hırvatça:
i nijedan im vjerovjesnik nije došao, a da ga nisu izrugivali!
Rumence:
Nici un profet nu a venit însă la ei, fără ca ei să nu-l batjocorească.
Transliteration:
Wama yateehim min nabiyyin illa kanoo bihi yastahzioona
Türkçe:
Onlara bir peygamber geldiğinde mutlaka onunla alay ediyorlardı.
Sahih International:
But there would not come to them a prophet except that they used to ridicule him.
İngilizce:
And never came there a prophet to them but they mocked him.
Azerbaycanca:
Onlara elə bir peyğəmbər gəlməzdi ki, ona istehza etməsinlər!
Süleyman Ateş:
Onlara hiçbir peygamber gelmezdi ki mutlaka onunla alay etmesinler.
Diyanet Vakfı:
Onlar, kendilerine gelen her peygamberi mutlaka alaya alırlardı.
Erhan Aktaş:
Onlar, kendilerine gelen her Nebi’yi mutlaka alaya alıyorlardı.
Kral Fahd:
Onlar, kendilerine gelen her peygamberi mutlaka alaya alırlardı.
Hasan Basri Çantay:
Onlar da, kendilerine bir peygamber gelmeye dursun, ille onunla istihza ederlerdi.
Muhammed Esed:
Ama onlara hiçbir peygamber gelmedi ki o´nunla alay etmiş olmasınlar;
Gültekin Onan:
Onlara bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onunla alay ederlerdi.
Ali Fikri Yavuz:
Onlara her peygamber geldikçe, muhakkak onunla alay ederlerdi.
Portekizce:
Porém, não lhes chegou profeta algum, sem que o escarnecessem.
İsveççe:
Men ingen profet kom någonsin till [sitt folk] utan att de gjorde narr av honom.
Farsça:
ولی هیچ پیامبری به سوی آنان نیامد مگر اینکه او را همواره مسخره می کردند.
Kürtçe:
وە ھەر پێغەمبەرێکیان بۆ ھاتبێت ئەوان ھەر گاڵتەیان پێکردووە
Özbekçe:
Улар ўзларига келган ҳар бир Пайғамбарни, албатта, истеҳзо қилганлар.
Malayca:
Dan tidak ada seseorang Nabi pun yang datang kepada mereka, melainkan mereka mempersenda dan mengejek-ejeknya.
Arnavutça:
dhe nuk u ka ardhur atyre asnjë pejgamber e që të mos jenë tallur me te!
Bulgarca:
И не е идвал при тях пророк, без да му се подиграят.
Sırpça:
и ниједан им веровесник није дошао, а да га нису изругивали!
Çekçe:
však nepřišel k nim prorok žádný, aby se mu neposmívaly.
Urduca:
کبھی ایسا نہیں ہوا کہ کوئی نبی اُن کے ہاں آیا ہو اور انہوں نے اُس کا مذاق نہ اڑایا ہو
Tacikçe:
Ва ҳеҷ паёмбаре бар онҳо фиристода намешуд, ки масхарааш накарда бошанд.
Tatarca:
Аларга бер пәйгамбәр килде исә, алар аны мәсхәрә кылыр булдылар.
Endonezyaca:
Dan tiada seorang nabipun datang kepada mereka melainkan mereka selalu memperolok-olokkannya.
Amharca:
ከነቢይም አንድም የሚመጣላቸው አልነበረም በእርሱ ይሳለቁበት የነበሩ ቢኾኑ እንጅ፡፡
Tamilce:
அவர்களிடம் நபி எவரும் வருவதில்லை, அவர்கள் அவரை கேலி செய்பவர்களாக இருந்தே தவிர.
Korece:
예언자가 이르지 아니한 곳이없었으나 사람들이 그를 조롱했노라
Vietnamca:
Tuy nhiên, không một Nabi nào đến với họ mà lại không bị họ nhạo báng, giễu cợt.
Ayet Linkleri: