Arapça:
فَأَهْلَكْنَا أَشَدَّ مِنْهُم بَطْشًا وَمَضَىٰ مَثَلُ الْأَوَّلِينَ
Çeviriyazı:
feehleknâ eşedde minhüm baṭşev vemeḍâ meŝelü-l'evvelîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz onlardan daha kuvvetli olanları helâk ettik. Kur'an'da öncekilerin örneği de geçmiştir.
Diyanet İşleri:
Bunun için Biz de, bunlardan daha kuvvetli olanları yok etmişizdir. Öncekilere dair nice misaller geçmiştir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Derken kuvvet bakımından, bunlardan çok daha çetin oldukları halde helak ettik onları ve öncekilere ait kıssalar, sana anlatıldı evvelce.
Şaban Piriş:
Onlardan daha güçlü olanları da helak ettik. Öncekilere dair örnek(ler) daha önce geçmiştir.
Edip Yüksel:
Şunlardan daha güçlülerini yok ettik. Öncekilerin örneği geçmiştir.
Ali Bulaç:
Biz de, kuvvet bakımından onlardan daha üstün olan (toplum)ları yıkıma uğrattık. Öncekilerin örneği geçti.
Suat Yıldırım:
Biz bunlardan, (senin Mekkeli muhataplarından) daha kuvvetli olan toplumlar helâk ettik. Nitekim öncekilerin kıssaları geçmiştir. [40,82; 43,56; 40,85; 33,62]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Artık bunlardan daha şiddetlisini helâk ettik ve evvelkilerin sıfatı geçmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Biz, gücü-kuvveti onlardan daha üstün olanları da helâk etmişizdir. Öncekilerin örneği geçti.
Bekir Sadak:
43:12
İbni Kesir:
Biz, bunlardan daha güçlü olanları helak ettik. Öncekilerin misali geçti.
Adem Uğur:
Biz bunlardan daha zorba olanları da helâk ettik. Nitekim öncekilerde örneği geçmiştir.
İskender Ali Mihr:
Bu sebeple (Mekkelilerden) daha güçlü olanları da şiddetle yakalayarak helâk ettik. Evvelki (ümmetlere) ait misaller (daha önce) geçmişti.
Celal Yıldırım:
Bu yüzden bunlardan daha çetin, daha atılgan olan (o millet)leri yok ettik. Öncekilerin kıssaları (birçok âyetlerimizde) geçmiştir.
Tefhim ul Kuran:
Biz de, kuvvet bakımından onlardan daha üstün olan (toplum)ları yıkıma uğrattık. Öncekilerin örneği geçti.
Fransızca:
Nous avons fait périr de plus redoutables qu'eux ! Et on a déjà cité l'exemple des anciens.
İspanyolca:
Por eso, hemos hecho perecer a otros más temibles que ellos. Ya ha precedido el ejemplo de los antiguos...
İtalyanca:
Ne facemmo perire di ben più temibili! Già è nota la sorte degli antichi.
Almanca:
So richteten WIR diejenigen zugrunde, die noch gewalttätiger als sie waren. Und das Gleichnis der Früheren kam bereits vor.
Çince:
我曾毁灭了比你的宗族更强横者,先民的实例民逝去了。
Hollandaca:
Daarom vernietigden wij volkeren die machtiger dan deze in sterkte waren, en het voorbeeld der vroegere volkeren is voor hen geplaatst.
Rusça:
Мы погубили тех, которые превосходили их мощью, и уже миновали примеры прежних поколений.
Somalice:
Waxaana halaagnay kuwo ka xoogbadan qabasho waxaana tagay (hor maray) tusaalihii kuwii horreeyey (ee halaaga ahaa).
Swahilice:
Na tuliwaangamiza walio kuwa na nguvu kushinda wao. Na mfano wa watu wa zamani umekwisha pita.
Uygurca:
ئۇلار (يەنى مەككە كاپىرلىرى) دىن كۈچ - قۇۋۋەتتە ئۈستۈن بولغانلارنى ھالاك قىلدۇق، ئىلگىرىكىلەرنىڭ قىسسىلىرى قۇرئاندا ئۆتتى
Japonca:
それでわれはこれら(クライシュ族)よりも,力量の優れた者を滅ぼした。昔の人の例が先にあるように。
Arapça (Ürdün):
«فأهلكنا أشد منهم» من قومك «بطشاً» قوة «ومضى» سبق في آيات «مثل الأولين» صفتهم في الإهلاك فعاقبة قومك كذلك.
Hintçe:
तो उनमें से जो ज्यादा ज़ोरावर थे तो उनको हमने हलाक कर मारा और (दुनिया में) अगलों के अफ़साने जारी हो गए
Tayca:
ฉะนั้นเราจึงได้ทำลาย (หมู่ชน) ซึ่งเข้มแข็งทางสมรรถภาพมากกว่าพวกเขา และอุทาหรณ์ของชนชาติรุ่นก่อน ๆ ก็ได้ล่วงลับไปแล้ว
İbranice:
והכחדנו עמים חזקים מהם בכוח, ועבר המשל של הדורות הקודמים
Hırvatça:
Zato smo uništavali one koji su od ovih moćniji bili, a prethodio je primjer prijašnjih naroda.
Rumence:
Noi am nimicit oameni mult mai de temut decât ei, însă pilda celor dintâi a trecut.
Transliteration:
Faahlakna ashadda minhum batshan wamada mathalu alawwaleena
Türkçe:
Biz, gücü-kuvveti onlardan daha üstün olanları da helâk etmişizdir. Öncekilerin örneği geçti.
Sahih International:
And We destroyed greater than them in [striking] power, and the example of the former peoples has preceded.
İngilizce:
So We destroyed (them)- stronger in power than these;- and (thus) has passed on the Parable of the peoples of old.
Azerbaycanca:
Biz onlardan (Məkkə müşriklərindən) daha qüvvətli olanları məhv etdik. Əvvəlkilərin başına gələnlər (Qur’anda neçə yerdə) nəql olunub keçmişdir (bu müşrikləri də belə bir cəza gözləyir).
Süleyman Ateş:
Biz de bunlardan daha güçlü olan(o kavimler)i helak ettik. Öncekilerin örneği geçti.
Diyanet Vakfı:
Biz bunlardan daha zorba olanları da helak ettik. Nitekim öncekilerde örneği geçmiştir.
Erhan Aktaş:
Biz, güç bakımından onlardan daha üstün olanları yok ettik. Geçmişe ait örnek haline geldiler.
Kral Fahd:
Biz bunlardan daha zorba olanları da helâk ettik. Nitekim öncekilerde örneği geçmiştir.
Hasan Basri Çantay:
Onun için biz kuvvetçe bunlardan daha çetinlerini helak ettik. O evvelki (ümmet) lerin misâl (ler) i (nice âyetlerimizde) geçmişdir.
Muhammed Esed:
(sonunda) şimdikilerden daha kudretli (oldukları halde) onları silip yok ettik ve o eski toplumlar geçmişten bir iz, bir hatıra oldular.
Gültekin Onan:
Biz de, kuvvet bakımından onlardan daha üstün olan (toplum)ları yıkıma uğrattık. Öncekilerin örneği geçti.
Ali Fikri Yavuz:
Onun için biz onlardan (Mekke’lilerden) kuvvetçe daha şiddetlilerini helâk ettik ve o evvelkilerin (hallerine dair Kur’an’da ibret) örneği geçti.
Portekizce:
Mas, aniquilamos aqueles que eram mais poderosos do que eles, e o exemplo das primeiras gerações já passou.
İsveççe:
Och Vi lät dem gå under, fastän de var starkare än de [som nu förnekar sanningen]; dessa [ur historien utplånade] folks öden, borde utgöra en varning [för deras efterföljare].
Farsça:
پس ما نیرومندتر از این اسراف کاران [زمان تو] را هلاک کردیم و سرگذشت پیشینیان [هلاک شده، در سوره های دیگر قرآن] گذشت.
Kürtçe:
جا کەسانێك کە لەمان بەھێزتر بوون لەناومان بردن وە بەسەرچوو سەرگوزشتەی پێشینان
Özbekçe:
Бас, Биз улардан кўра кучлироқларни ҳалок қилганмиз. Аввалгиларнинг мисоли (зикр бўлиб) ўтди.
Malayca:
Lalu Kami binasakan orang-orang yang lebih kekuatannya (dan lebih kejam serangannya) daripada mereka; dan telahpun disebutkan (berulang-ulang di dalam Al-Quran) tentang kisah-kisah dan misal perbandingan mengenai umat-umat yang telah lalu.
Arnavutça:
E, i kemi shkatërruar edhe ata që kanë qenë më të fuqishëm se këta (Mekkasit). Dhe më parë janë përmendur shembuj për popujt e lashtë.
Bulgarca:
И погубихме по-силни от тях. Отминаха много примери с предците.
Sırpça:
Зато смо уништавали оне који су од ових били моћнији, а наведен вам је пример претходних народа.
Çekçe:
A zahubili jsme národy silnější mocí, než jsou tito, a minul již předešlých příklad.
Urduca:
پھر جو لوگ اِن سے بدرجہا زیادہ طاقتور تھے اُنہیں ہم نے ہلاک کر دیا، پچھلی قوموں کی مثالیں گزر چکی ہیں
Tacikçe:
Онҳоро, ки аз онҳо боқувваттар буданд, ҳалок кардем. Ва достони пешиниён гузашт.
Tatarca:
Алардан куәтлерәкләрен һәлак иттек, вә әүвәлдәге кешеләрнең һәлак булган кыйссалары Коръәндә күп җирдә сөйләнде.
Endonezyaca:
Maka telah Kami binasakan orang-orang yang lebih besar kekuatannya dari mereka itu (musyrikin Mekah) dan telah terdahulu (tersebut dalam Al Quran) perumpamaan umat-umat masa dahulu.
Amharca:
ከእነርሱም በኀይል ይበልጥ የበረቱትን አጥፍተናል፡፡ የፊተኞቹም (አጠፋፍ) ምሳሌ አልፏል፡፡
Tamilce:
ஆக, (உம்மை ஏற்க மறுக்கின்ற) இவர்களைவிட வலிமையால் மிக பலமான (அ)வர்களை நாம் அழித்தோம். இன்னும், முன்னோரின் உதாரணம் (-தண்டனை இவர்களின் கண் முன்) சென்றிருக்கிறது.
Korece:
그리하여 하나님은 이들보다 힘이 강한 그들을 멸망케 하고 옛 백성들의 비유가 교훈이 되도 록 하였노라
Vietnamca:
Vì vậy, TA đã tiêu diệt những kẻ mạnh nhất trong bọn họ; và hình ảnh của người xưa đã đi vào dĩ vãng.
Ayet Linkleri: