Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

39

Sûredeki Ayet No: 

11

Ayet No: 

4069

Sayfa No: 

460

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ إِنِّي أُمِرْتُ أَنْ أَعْبُدَ اللَّهَ مُخْلِصًا لَّهُ الدِّينَ

Çeviriyazı: 

ḳul innî ümirtü en a`büde-llâhe muḫliṣal lehü-ddîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki: "Bana, dini sadece kendisine halis kılarak Allah'a ibadet etmem emredildi."

Diyanet İşleri: 

De ki: "Dini Allah'a halis kılarak O'na kulluk etmekle emrolundum."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Şüphe yok, onun dininde, özümü yalnız ona bağlayarak Allah'a kulluk etmem emredildi bana.

Şaban Piriş: 

De ki: Ben, dini Allah’a halis kılarak O'na ibadet etmekle emrolundum.

Edip Yüksel: 

De ki, "Dini yalnız ALLAH'a has kılarak O'na tapmakla emredildim."

Ali Bulaç: 

De ki: "Ben, dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet etmekle emrolundum."

Suat Yıldırım: 

“Bana, din ve ibadetimi yalnız Allah'a has kılarak gönülden O’na kulluk etmem emredildi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Şüphe yok ben emrolundum ki, Allah´a onun için dinde muhlis olarak ibadet edeyim.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Bana, dini yalnız Allah'a özgüleyerek, O'na ibadet etmem/O'nun için iş yapıp değer üretmem emredildi."

Bekir Sadak: 

(17-18) seytana ve putlara kulluk etmekten kacinip, Allah´a yonelenlere, onlara, mujde vardir. Dinleyip de, en guzel soze uyan kullarimi mujdele. Iste Allah´in dogru yola eristirdigi onlardir. Iste onlar akil sahipleridir.

İbni Kesir: 

De ki: Ben, dini yalnız Allah´a tahsis ederek ibadet etmekle emrolundum.

Adem Uğur: 

De ki: Bana, dini Allah´a hâlis kılarak O´na kulluk etmem emrolundu.

İskender Ali Mihr: 

39:10

Celal Yıldırım: 

De ki: Ben elbette dini Allah´a hâlis kılarak O´na ibâdetle emrolundum.

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Ben, dini yalnızca O´na halis kılarak Allah´a ibadet etmekle emrolundum.»

Fransızca: 

Dis : "Il m'a été ordonné d'adorer Allah en Lui vouant exclusivement le culte,

İspanyolca: 

Di: «He recibido la orden de servir a Alá, rindiéndole culto sincero.

İtalyanca: 

Di': «Mi è stato ordinato di adorare Allah e renderGli un culto puro;

Almanca: 

Sag: "Mir wurde geboten, ALLAH als Aufrichtiger im Din Ihm gegenüber zu dienen.

Çince: 

你说:我确已奉命崇拜真主,而且忠心顺服他。

Hollandaca: 

Zeg: Mij is bevolen God te vereeren en hem den zuiveren godsdienst te wijden,

Rusça: 

Скажи: "Мне велено поклоняться Аллаху, очищая перед Ним веру.

Somalice: 

Waxaad dhahdaa Nabiyow waxaa lay faray inaan caabudo Eebe anoo u kali yeeli diinta.

Swahilice: 

Sema: Hakika mimi nimeamrishwa nimuabudu Mwenyezi Mungu kwa kumsafishia Dini Yeye tu.

Uygurca: 

ئېيتقىنكى، «مەن دىننى (شېرىكتىن ۋە رىيادىن) ساپ قىلغان ھالدا اﷲ قا ئىبادەت قىلىشقا بۇيرۇلدۇم

Japonca: 

言ってやるがいい。「わたしはアッラーに,信心の誠を尽して仕えるよう命じられ,

Arapça (Ürdün): 

«قل إني أمرت أن أعبد الله مخلصا له الدين» من الشرك.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) तुम कह दो कि मुझे तो ये हुक्म दिया गया है कि मैं इबादत को उसके लिए ख़ास करके खुदा ही की बन्दगी करो

Tayca: 

จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด แท้จริงฉันได้ถูกบัญชาให้เคารพภักดีต่ออัลลอฮฺ โดยเป็นผู้มีความบริสุทธิ์ใจในศาสนาต่อพระองค์

İbranice: 

אמור':צוויתילעבודאתאלוהים,ונאמןרקלו באמונה

Hırvatça: 

Reci: "Naređeno mi je da ibadet Allahu činim, ispovijedajući Mu čistu vjeru.

Rumence: 

Spune: “Mie mi s-a poruncit să mă închin lui Dumnezeu, curat Lui în credinţă.

Transliteration: 

Qul innee omirtu an aAAbuda Allaha mukhlisan lahu alddeena

Türkçe: 

De ki: "Bana, dini yalnız Allah'a özgüleyerek, O'na ibadet etmem/O'nun için iş yapıp değer üretmem emredildi."

Sahih International: 

Say, [O Muhammad], "Indeed, I have been commanded to worship Allah, [being] sincere to Him in religion.

İngilizce: 

Say: "Verily, I am commanded to serve Allah with sincere devotion;

Azerbaycanca: 

De: “Mənə dini (itaəti) məhz Allaha məxsus edərək yalnız Ona ibadət etmək əmr olunmuşdur!

Süleyman Ateş: 

De ki: "Bana dini yalnız Allah'a halis kılarak, O'na kulluk etmem emredildi."

Diyanet Vakfı: 

De ki: Bana, dini Allah'a halis kılarak O'na kulluk etmem emrolundu.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Ben, dini yalnızca Kendisine özgü kılarak,(1) Allah’a kulluk etmekle emrolundum.”

Kral Fahd: 

De ki: Bana, dini Allah'a hâlis kılarak O’na kulluk etmem emrolundu.

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Ben, Allaha, Onun dîninde ıhlâs edici olarak, ibâdet etmemle emrolundum».

Muhammed Esed: 

De ki (ey Muhammed): "İçten bir inançla Allah´a bağlanarak yalnız O´na kulluk etmekle emrolundum;

Gültekin Onan: 

39:10

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm), de ki: “- Ben, Allah’a O’nun dininden ihlâs sahibi olarak ibadet etmekle emrolundum

Portekizce: 

Dize-lhes: Certamente, foi-me ordenado adorar a Deus com sincera devoção.

İsveççe: 

Säg: "Jag har blivit befalld att dyrka Gud med ren och uppriktig tro,

Farsça: 

بگو: من مأمورم که خدا را در حالی که ایمان و عبادت را برای او [از هر گونه شرکی] خالص می کنم، بپرستم.

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ بەڕاستی من فەرمانم پێـدراوە کە خوا بپەرستم بە دڵسۆزی بۆی ملکەچ بم

Özbekçe: 

Сен: «Албатта, мен динни Ўзи учун холис қилган ҳолимда Аллоҳга ибодат этишимга буюрилганман.

Malayca: 

Katakanlah lagi (wahai Muhammad): "Sesungguhnya aku diperintahkan supaya menyembah Allah dengan mengikhlaskan segala ibadat kepadaNya;

Arnavutça: 

Thuaj: “Mua më është urdhëruar që ta adhuroj Perëndinë dhe ndaj Tij të jem i sinqertë në besim,

Bulgarca: 

Кажи: “Повелено ми бе да служа на Аллах, предан Нему във вярата.

Sırpça: 

Реци: „Наређено ми је да обожавам Аллаха, искрено Му исповедајући веру.

Çekçe: 

Rci: 'Bylo mi poručeno, abych sloužil Bohu, upřímně mu zasvěcuje víru,

Urduca: 

(اے نبیؐ) اِن سے کہو، مجھے حکم دیا گیا ہے کہ دین کو اللہ کے لیے خالص کر کے اُس کی بندگی کروں

Tacikçe: 

Бигӯ: «Ман амр шудаам, ки Худоро бипарастам ва барои Ӯ дар дин ихлос кунам.

Tatarca: 

Әйт: "Мин динне Аллаһ ризалыгы өчен генә тотып, Аңа гына ихлас гыйбадәт кылырга боерылдым".

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Sesungguhnya aku diperintahkan supaya menyembah Allah dengan memurnikan ketaatan kepada-Nya dalam (menjalankan) agama.

Amharca: 

በል «እኔ አላህን ሃይማኖትን ለርሱ ያጠራሁ ኾኜ እንድግገዛው ታዘዝኩ፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) கூறுவீராக! “அல்லாஹ்வை நான் வணங்க வேண்டும், மார்க்கத்தை - வணக்க வழிபாடுகளை அவனுக்கு (மட்டும்) நான் தூய்மையாக செய்ய வேண்டும்” என்று நிச்சயமாக நான் கட்டளையிடப்பட்டுள்ளேன்.

Korece: 

일러가로되 하나님을 섬기되경건하고 진실되게 성기라 내가 명령을 받았으며

Vietnamca: 

Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy nói: “Quả thật, Ta được lệnh phải thờ phượng Allah, thành tâm thần phục một mình Ngài.”