Arapça:
قُلْ إِنِّي أُمِرْتُ أَنْ أَعْبُدَ اللَّهَ مُخْلِصًا لَّهُ الدِّينَ
Çeviriyazı:
ḳul innî ümirtü en a`büde-llâhe muḫliṣal lehü-ddîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Bana, dini sadece kendisine halis kılarak Allah'a ibadet etmem emredildi."
Diyanet İşleri:
De ki: "Dini Allah'a halis kılarak O'na kulluk etmekle emrolundum."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Şüphe yok, onun dininde, özümü yalnız ona bağlayarak Allah'a kulluk etmem emredildi bana.
Şaban Piriş:
De ki: Ben, dini Allah’a halis kılarak O'na ibadet etmekle emrolundum.
Edip Yüksel:
De ki, "Dini yalnız ALLAH'a has kılarak O'na tapmakla emredildim."
Ali Bulaç:
De ki: "Ben, dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet etmekle emrolundum."
Suat Yıldırım:
“Bana, din ve ibadetimi yalnız Allah'a has kılarak gönülden O’na kulluk etmem emredildi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Şüphe yok ben emrolundum ki, Allah´a onun için dinde muhlis olarak ibadet edeyim.»
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Bana, dini yalnız Allah'a özgüleyerek, O'na ibadet etmem/O'nun için iş yapıp değer üretmem emredildi."
Bekir Sadak:
(17-18) seytana ve putlara kulluk etmekten kacinip, Allah´a yonelenlere, onlara, mujde vardir. Dinleyip de, en guzel soze uyan kullarimi mujdele. Iste Allah´in dogru yola eristirdigi onlardir. Iste onlar akil sahipleridir.
İbni Kesir:
De ki: Ben, dini yalnız Allah´a tahsis ederek ibadet etmekle emrolundum.
Adem Uğur:
De ki: Bana, dini Allah´a hâlis kılarak O´na kulluk etmem emrolundu.
İskender Ali Mihr:
39:10
Celal Yıldırım:
De ki: Ben elbette dini Allah´a hâlis kılarak O´na ibâdetle emrolundum.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Ben, dini yalnızca O´na halis kılarak Allah´a ibadet etmekle emrolundum.»
Fransızca:
Dis : "Il m'a été ordonné d'adorer Allah en Lui vouant exclusivement le culte,
İspanyolca:
Di: «He recibido la orden de servir a Alá, rindiéndole culto sincero.
İtalyanca:
Di': «Mi è stato ordinato di adorare Allah e renderGli un culto puro;
Almanca:
Sag: "Mir wurde geboten, ALLAH als Aufrichtiger im Din Ihm gegenüber zu dienen.
Çince:
你说:我确已奉命崇拜真主,而且忠心顺服他。
Hollandaca:
Zeg: Mij is bevolen God te vereeren en hem den zuiveren godsdienst te wijden,
Rusça:
Скажи: "Мне велено поклоняться Аллаху, очищая перед Ним веру.
Somalice:
Waxaad dhahdaa Nabiyow waxaa lay faray inaan caabudo Eebe anoo u kali yeeli diinta.
Swahilice:
Sema: Hakika mimi nimeamrishwa nimuabudu Mwenyezi Mungu kwa kumsafishia Dini Yeye tu.
Uygurca:
ئېيتقىنكى، «مەن دىننى (شېرىكتىن ۋە رىيادىن) ساپ قىلغان ھالدا اﷲ قا ئىبادەت قىلىشقا بۇيرۇلدۇم
Japonca:
言ってやるがいい。「わたしはアッラーに,信心の誠を尽して仕えるよう命じられ,
Arapça (Ürdün):
«قل إني أمرت أن أعبد الله مخلصا له الدين» من الشرك.
Hintçe:
(ऐ रसूल) तुम कह दो कि मुझे तो ये हुक्म दिया गया है कि मैं इबादत को उसके लिए ख़ास करके खुदा ही की बन्दगी करो
Tayca:
จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด แท้จริงฉันได้ถูกบัญชาให้เคารพภักดีต่ออัลลอฮฺ โดยเป็นผู้มีความบริสุทธิ์ใจในศาสนาต่อพระองค์
İbranice:
אמור':צוויתילעבודאתאלוהים,ונאמןרקלו באמונה
Hırvatça:
Reci: "Naređeno mi je da ibadet Allahu činim, ispovijedajući Mu čistu vjeru.
Rumence:
Spune: “Mie mi s-a poruncit să mă închin lui Dumnezeu, curat Lui în credinţă.
Transliteration:
Qul innee omirtu an aAAbuda Allaha mukhlisan lahu alddeena
Türkçe:
De ki: "Bana, dini yalnız Allah'a özgüleyerek, O'na ibadet etmem/O'nun için iş yapıp değer üretmem emredildi."
Sahih International:
Say, [O Muhammad], "Indeed, I have been commanded to worship Allah, [being] sincere to Him in religion.
İngilizce:
Say: "Verily, I am commanded to serve Allah with sincere devotion;
Azerbaycanca:
De: “Mənə dini (itaəti) məhz Allaha məxsus edərək yalnız Ona ibadət etmək əmr olunmuşdur!
Süleyman Ateş:
De ki: "Bana dini yalnız Allah'a halis kılarak, O'na kulluk etmem emredildi."
Diyanet Vakfı:
De ki: Bana, dini Allah'a halis kılarak O'na kulluk etmem emrolundu.
Erhan Aktaş:
De ki: “Ben, dini yalnızca Kendisine özgü kılarak,(1) Allah’a kulluk etmekle emrolundum.”
Kral Fahd:
De ki: Bana, dini Allah'a hâlis kılarak O’na kulluk etmem emrolundu.
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Ben, Allaha, Onun dîninde ıhlâs edici olarak, ibâdet etmemle emrolundum».
Muhammed Esed:
De ki (ey Muhammed): "İçten bir inançla Allah´a bağlanarak yalnız O´na kulluk etmekle emrolundum;
Gültekin Onan:
39:10
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm), de ki: “- Ben, Allah’a O’nun dininden ihlâs sahibi olarak ibadet etmekle emrolundum
Portekizce:
Dize-lhes: Certamente, foi-me ordenado adorar a Deus com sincera devoção.
İsveççe:
Säg: "Jag har blivit befalld att dyrka Gud med ren och uppriktig tro,
Farsça:
بگو: من مأمورم که خدا را در حالی که ایمان و عبادت را برای او [از هر گونه شرکی] خالص می کنم، بپرستم.
Kürtçe:
(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ بەڕاستی من فەرمانم پێـدراوە کە خوا بپەرستم بە دڵسۆزی بۆی ملکەچ بم
Özbekçe:
Сен: «Албатта, мен динни Ўзи учун холис қилган ҳолимда Аллоҳга ибодат этишимга буюрилганман.
Malayca:
Katakanlah lagi (wahai Muhammad): "Sesungguhnya aku diperintahkan supaya menyembah Allah dengan mengikhlaskan segala ibadat kepadaNya;
Arnavutça:
Thuaj: “Mua më është urdhëruar që ta adhuroj Perëndinë dhe ndaj Tij të jem i sinqertë në besim,
Bulgarca:
Кажи: “Повелено ми бе да служа на Аллах, предан Нему във вярата.
Sırpça:
Реци: „Наређено ми је да обожавам Аллаха, искрено Му исповедајући веру.
Çekçe:
Rci: 'Bylo mi poručeno, abych sloužil Bohu, upřímně mu zasvěcuje víru,
Urduca:
(اے نبیؐ) اِن سے کہو، مجھے حکم دیا گیا ہے کہ دین کو اللہ کے لیے خالص کر کے اُس کی بندگی کروں
Tacikçe:
Бигӯ: «Ман амр шудаам, ки Худоро бипарастам ва барои Ӯ дар дин ихлос кунам.
Tatarca:
Әйт: "Мин динне Аллаһ ризалыгы өчен генә тотып, Аңа гына ихлас гыйбадәт кылырга боерылдым".
Endonezyaca:
Katakanlah: "Sesungguhnya aku diperintahkan supaya menyembah Allah dengan memurnikan ketaatan kepada-Nya dalam (menjalankan) agama.
Amharca:
በል «እኔ አላህን ሃይማኖትን ለርሱ ያጠራሁ ኾኜ እንድግገዛው ታዘዝኩ፡፡
Tamilce:
(நபியே!) கூறுவீராக! “அல்லாஹ்வை நான் வணங்க வேண்டும், மார்க்கத்தை - வணக்க வழிபாடுகளை அவனுக்கு (மட்டும்) நான் தூய்மையாக செய்ய வேண்டும்” என்று நிச்சயமாக நான் கட்டளையிடப்பட்டுள்ளேன்.
Korece:
일러가로되 하나님을 섬기되경건하고 진실되게 성기라 내가 명령을 받았으며
Vietnamca:
Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy nói: “Quả thật, Ta được lệnh phải thờ phượng Allah, thành tâm thần phục một mình Ngài.”
Ayet Linkleri: