Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

53

Ayet No: 

3841

Sayfa No: 

448

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَإِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًا وَعِظَامًا أَإِنَّا لَمَدِينُونَ

Çeviriyazı: 

eiẕâ mitnâ vekünnâ türâbev ve`iżâmen einnâ lemedînûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman biz hakikaten cezalanacak mıyız?

Diyanet İşleri: 

İçlerinden biri şöyle der: "Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ölüp bir yığın toprak ve kemik olduktan sonra mı soruya çekileceğiz, cezalanacağız?

Şaban Piriş: 

Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra, biz hesap mı vereceğiz?

Edip Yüksel: 

Biz toprak ve kemik olduktan sonra mı, biz mi dirileceğiz?

Ali Bulaç: 

Bizler öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda mı, gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz?

Suat Yıldırım: 

Derken biri der ki: “Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı. Yanıma gelir, iğneli iğneli “Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Biz öldüğümüz ve biz toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, hakikaten biz mi tekrar hayat bulup cezalandırılanlar (olacağız?)».

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra, gerçekten cezalandırılacak mıyız?

Bekir Sadak: 

37:58

İbni Kesir: 

Öldüğümüz, toprak ve bir yığın kemik olduğumuz zaman mı, biz mi ceza göreceğiz?

Adem Uğur: 

Biz ölüp kemik, sonra da toprak haline geldiğimiz zaman (diriltilip) cezalanacak mıyız?

İskender Ali Mihr: 

Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı? Gerçekten biz mutlaka cezalandırılacak olanlar mıyız?

Celal Yıldırım: 

Biz mi ölüp toprak ve kemik yığını haline geldiğimizde (yeniden dirilip) hesap ve ceza göreceğiz ?» diyordu.

Tefhim ul Kuran: 

«Bizler öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda mı, gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz?»

Fransızca: 

Est-ce que quand nous mourrons et serons poussière et ossements, nous aurons à rendre des comptes ? "

İspanyolca: 

Cuando muramos y seamos tierra y huesos, ¿se nos juzgará acaso?'»

İtalyanca: 

Quando saremo morti, [ridotti a] polvere ed ossa, dovremo rendere conto?"».

Almanca: 

Wenn wir starben und zu Erde und Knochen wurden, wird uns etwa doch vergolten?"

Çince: 

难道我们死后,已变为尘土和朽骨的时候,还必定要受报酬吗?'

Hollandaca: 

Nadat wij dood zullen zijn, en tot stof en beenderen veranderd wezen, zullen wij dan zekerlijk worden geoordeeld?

Rusça: 

Неужели мы получим воздаяние после того, как мы умрем и станем прахом и костями?""

Somalice: 

Ma markaan dhimana oon carro noqono iyo lafo yaa nala abaalmarin.

Swahilice: 

Ati tukisha kufa tukawa udongo na mafupa, ndio tutalipwa na kuhisabiwa?

Uygurca: 

بىز ئۆلۈپ توپىغا ۋە قۇرۇق سۆڭەككە ئايلانغان چاغدا بىز چوقۇم (قىلمىشلىرىمىزدىن) ھېساب بېرەمدۇق؟' دەيتتى»

Japonca: 

わたしたちが死んで土と骨になってから,本当に審判されるのでしょうか。』」

Arapça (Ürdün): 

«أئذا متنا وكنا ترابا وعظاما أئنا» في الهمزتين في الثلاثة مواضع ما تقدم «لمدينون» مجزيون ومحاسبون؟ أنكر ذلك أيضا.

Hintçe: 

(भला जब हम मर जाएँगे) और (सड़ गल कर) मिट्टी और हव्ी (होकर) रह जाएँगे तो क्या हमको दोबारा ज़िन्दा करके हमारे (आमाल का) बदला दिया जाएगा

Tayca: 

เมื่อเราตายไปแล้ว และเราได้กลายเป็นดินผงและกระดูก เราจะถูกตอบแทนจริงหรือ? “

İbranice: 

האם לאחר שנמות ונהיה לעפר ועצמות, בצדק נובא אל הדין

Hırvatça: 

da ćemo, kad poumiremo i zemlja i kosti postanemo, doista, račun polagati?'"

Rumence: 

Vom mai fi judecaţi după ce vom muri şi vom fi ţărână şi oase?”

Transliteration: 

Aitha mitna wakunna turaban waAAithaman ainna lamadeenoona

Türkçe: 

"Biz, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra, gerçekten cezalandırılacak mıyız?"

Sahih International: 

That when we have died and become dust and bones, we will indeed be recompensed?'"

İngilizce: 

When we die and become dust and bones, shall we indeed receive rewards and punishments?'

Azerbaycanca: 

Biz öldükdən, torpaq və sür-sümük olduqdan sonra (dirildilib) sorğu-sual olunacağıq (və əməllərimizə görə cəzalandırılacağıq)?”

Süleyman Ateş: 

Biz ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, biz mi (diriltilip yaptığımız işlere göre) cezalanacağız?' "

Diyanet Vakfı: 

Biz ölüp kemik, sonra da toprak haline geldiğimiz zaman (diriltilip) cezalanacak mıyız?

Erhan Aktaş: 

“Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, gerçekten cezalandırılacak mıyız?”

Kral Fahd: 

Biz ölüp kemik, sonra da toprak haline geldiğimiz zaman (diriltilip) cezalanacak mıyız?

Hasan Basri Çantay: 

«Biz öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz zaman mı, hakîkaten biz mi cezalanmış olacağız»?

Muhammed Esed: 

ölüp toz ve kemik yığını haline geldikten sonra yargılanacağımıza!"

Gültekin Onan: 

37:52

Ali Fikri Yavuz: 

Biz öldüğümüz ve bir toprakla çürümüş bir yığın kemik olduğumuz vakit, gerçekten biz cezalanacakmıyız?”

Portekizce: 

Quando morrermos e formos reduzidos a pó e ossos, seremos, acaso, julgados?

İsveççe: 

att vi, efter att ha dött och blivit mull och torra ben, skall föras fram för att rannsakas och dömas?'”

Farsça: 

آیا زمانی که ما مردیم و خاک استخوان شدیم، حتماً [زنده می شویم و] پاداشمان می دهند؟

Kürtçe: 

ئایا کاتێك مردین و بووین بە خاك و ئێسقانی ڕزیوو ئایا بەڕاستی ئێمە (زیندوو دەکرێینەوەو) سزا دەدرێن

Özbekçe: 

Ўлиб, тупроқ ва суяклар бўлиб кетсак ҳам, албатта, жазоланадиганлардан бўлурмизми?!» дер эди.

Malayca: 

"Adakah sesudah kita mati dan menjadi tanah dan tulang, adakah kita akan (dihidupkan semula serta) dibalas apa yang telah kita lakukan? " '

Arnavutça: 

që kur të vdesim e të bëhemi dhé e eshtra, me të vërtetë do të japim llogari?”

Bulgarca: 

Нима като умрем и станем пръст и кости, нима наистина ще има за нас възмездие?”

Sırpça: 

да ћемо, кад поумиремо и постанемо земља и кости, заиста, да полажемо рачун?'“

Çekçe: 

že až zemřeme a staneme se prachem a kostmi, i před soud budeme postaveni?'

Urduca: 

کیا واقعی جب ہم مر چکے ہوں گے اور مٹی ہو جائیں گے اور ہڈیوں کا پنجر بن کر رہ جائیں گے تو ہمیں جزا و سزا دی جائے گی؟

Tacikçe: 

Оё он гоҳ, ки мурдему хоку устухон шудем, ҷазоямон медиҳанд?»

Tatarca: 

Без үлеп сөякләребез череп туфрак булгач, терелеп хисаб вә җәза ителербезме?" – дип."

Endonezyaca: 

Apakah bila kita telah mati dan kita telah menjadi tanah dan tulang belulang, apakah sesungguhnya kita benar-benar (akan dibangkitkan) untuk diberi pembalasan?"

Amharca: 

«በሞትንና ዐፈር አጥንቶችም በሆን ጊዜ እኛ በእርግጥ እንመረመራለን?» (የሚል)፡፡

Tamilce: 

“நாம் இறந்துவிட்டால் (பின்னர்) எலும்புகளாகவும் மண்ணாகவும் மாறி விட்டால், நிச்சயமாக நாம் (நமது செயல்களுக்கு) கூலி கொடுக்கப்படு(வதற்காக எழுப்பப்படு)வோமா?” (என்றும் அவன் கூறுவான்)

Korece: 

우리가 죽어 흙이되고 뼈만 남는데도 보상과 벌을 받는단 말 이뇨

Vietnamca: 

“Lẽ nào khi chúng ta chết đi và đã trở thành đất bụi và xương tàn, chúng ta sẽ (được dựng sống lại) để chịu sự thưởng phạt?”