Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

31

Ayet No: 

3819

Sayfa No: 

447

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَحَقَّ عَلَيْنَا قَوْلُ رَبِّنَا ۖ إِنَّا لَذَائِقُونَ

Çeviriyazı: 

feḥaḳḳa `aleynâ ḳavlü rabbinâ. innâ leẕâiḳûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onun için üzerimize Rabbimizin azab sözü hak oldu. Şüphesiz azabımızı tadacağız.

Diyanet İşleri: 

Bu sebeple, Rabbimizin sözü aleyhimizde gerçekleşti. şüphesiz azabı tadacağız.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O yüzden de Rabbimizin, bize söylediği söz, gerçekleşti, şüphe yok ki azabı tadacağız elbet.

Şaban Piriş: 

Artık Rabbimizin hakkımızdaki sözü gerçekleşti. Kesinlikle biz onu/azabı tadacağız.

Edip Yüksel: 

Rabbimizin hakkımızdaki sözü gerçekleşti, artık tadacağız.

Ali Bulaç: 

Böylece Rabbimiz'in sözü (yıkım ve azap va'di) üzerimize hak oldu. Şüphesiz, (azabı) tadıcılarız.

Suat Yıldırım: 

“Hayır, bilakis! derler öbürleri, siz zaten iman eden kimseler değildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir gürûh idiniz!”“Ne dersek boş! Artık Rabbimizin azap hükmü hakkımızda kesinleşti. Biz hak ettiğimiz cezayı mutlaka tadacağız. Evet, sizi biz kışkırttık, çünkü biz de azmış durumdaydık.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Artık hepimizin üzerine Rabbimizin sözü tahakkuk etti. Şüphe yok ki bizler, elbette (azabı) tadıcı kimseleriz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Rabbimizin sözü üzerimize hak oldu. Tadacağımızı elbette tadacağız.

Bekir Sadak: 

Hayir

İbni Kesir: 

Bunu için Rabbımızın sözü, üzerimize hak oldu. Doğrusu biz, tadacak olanlarız.

Adem Uğur: 

Onun için Rabbimizin hükmü bize hak oldu. Biz (hak ettiğimiz cezayı) mutlaka tadacağız.

İskender Ali Mihr: 

Artık Rabbimizin (azap) sözü üzerimize hak oldu. Muhakkak ki biz, onu (azabı) mutlaka tadacak olanlarız.

Celal Yıldırım: 

Bu yüzden Rabbınızın hakkımızdaki sözü yerine geldi. Şüphesiz ki artık onu tadıp duracağız.

Tefhim ul Kuran: 

«Böylece Rabbimizin sözü (yıkım ve azab va´di) üzerimize hak oldu. Hiç tartışmasız, (azabı) tadıcılarız.»

Fransızca: 

La parole de notre Seigneur s'est donc réalisée contre nous; certes, nous allons goûter [au châtiment].

İspanyolca: 

La sentencia de nuestro Señor se ha cumplido contra nosotros. Vamos, sí, a gustar...

İtalyanca: 

[perciò] la promessa di Allah si è realizzata contro di noi e ne avremo esperienza.

Almanca: 

So war Rechtens das Gesagte gegen uns von unserem HERRN. Gewiß, wir werden es doch erfahren!

Çince: 

故我们应当受我们的主的判决,我们确是尝试的。

Hollandaca: 

Daarom werd het vonnis van onzen Heer rechtvaardig over ons uitgesproken, en wij zullen zekerlijk zijne wraak proeven.

Rusça: 

Относительно нас сбылось Слово нашего Господа. Воистину, мы будем вкушать наказание.

Somalice: 

Markaasuu nagu waajibay (nagu rumoobey) hadalkii Eebe (ciqaab) waxaana dhadhaminaynaa (cadaabka).

Swahilice: 

Basi hukumu ya Mola wetu Mlezi imekwisha tuthibitikia. Hakika bila ya shaka tutaonja tu adhabu.

Uygurca: 

پەرۋەردىگارىمىزنىڭ بىزنى (جازالاش) سۆزى بىزگە تېگىشلىك بولدى. بىز ھەقىقەتەن (شۇ سۆز بويىچە ئازابنى) چوقۇم تېتىغۇچىمىز

Japonca: 

それで主の御言葉が,わたしたちに実証された今,わたしたちは,(懲罰を)味わわねばならない。

Arapça (Ürdün): 

(فحق) وجب (علينا) جميعا (قول ربنا) بالعذاب: أي قوله "" لأملأن جهنم من الجنة والناس أجمعين "" (إنا) جميعا (لذائقون) العذاب بذلك القول ونشأ عنه قولهم.

Hintçe: 

फिर अब तो लोगों पर हमारे परवरदिगार का (अज़ाब का) क़ौल पूरा हो गया कि अब हम सब यक़ीनन अज़ाब का मज़ा चखेंगे

Tayca: 

ดังนั้น พระดำรัสของพระเจ้าของเราจึงคู่ควรแก่เราแล้วแท้จริงเรานั้นเป็นผู้ต้องลิ้มรสอย่างแน่นอน

İbranice: 

ועכשיו דברו של ריבוני יתקיים בצדק נגדנו, והנה אנחנו טועמים

Hırvatça: 

i riječ Gospodara našeg da ćemo, doista, kaznu iskusiti - na nama se ispunila,

Rumence: 

Spusa Domnului nostru s-a împlinit asupra noastră, şi noi acum gustăm...

Transliteration: 

Fahaqqa AAalayna qawlu rabbina inna lathaiqoona

Türkçe: 

"Rabbimizin sözü üzerimize hak oldu. Tadacağımızı elbette tadacağız."

Sahih International: 

So the word of our Lord has come into effect upon us; indeed, we will taste [punishment].

İngilizce: 

So now has been proved true, against us, the word of our Lord that we shall indeed (have to) taste (the punishment of our sins).

Azerbaycanca: 

Buna görə də Rəbbimizin sözü (əzab və’dəsi) bizim barəmizdə gerçəkləşdi. Biz mütləq (əzabı) dadacağıq!

Süleyman Ateş: 

Artık Rabbimizin sözü bize hak oldu. Biz (hak ettiğimiz cezayı mutlaka) tadacağız!

Diyanet Vakfı: 

"Onun için Rabbimizin hükmü bize hak oldu. Biz (hak ettiğimiz cezayı) mutlaka tadacağız."

Erhan Aktaş: 

“Artık Rabb’imizin Söz’ü(1) üzerimize hak oldu. Kuşkusuz biz, azâbı tadacak olanlarız.”

Kral Fahd: 

«Onun için Rabbimizin hükmü bize hak oldu. Biz (hak ettiğimiz cezayı) mutlaka tadacağız.»

Hasan Basri Çantay: 

«Onun için Rabbimizin sözü (azâbı) üstümüze hak olmuşdur. Şübhesiz (azabımızı) tadıcılarız (tadacağız).

Muhammed Esed: 

Fakat şimdi Rabbimizin sözü bizim (de) aleyhimize çıktı, biz (günahlarımızın acı meyvesini) mutlaka tadacağız.

Gültekin Onan: 

37:30

Ali Fikri Yavuz: 

Onun için Rabbimizin azabı üzerimize gerçekleşti. Muhakkak azabımızı tadacağız.

Portekizce: 

E a palavra de nosso Senhor provou ser verdadeira sobre nós, e provaremos (o castigo).

İsveççe: 

Vår Herres ord mot oss har nu gått i uppfyllelse och vi måste lida [vårt straff].

Farsça: 

اکنون فرمان عذاب پروردگارمان بر ما محقق و ثابت شد که همه ما چشندگان عذاب خواهیم بود.

Kürtçe: 

ئەوەتە بڕیاری پەروەردگارمان (بەسزا دانمان) سەپا بەسەرماندا، کە بەڕاستی دەبێ بیچەژین

Özbekçe: 

Бас, ҳаммамизга Роббимизнинг (азоб) сўзи ҳақ бўлди. Албатта, биз тотгувчилармиз.

Malayca: 

(Dengan keadaan diri kita yang sedemikian) maka tetaplah di atas kita janji seksa (yang dijanjikan) oleh Tuhan kita, bahawa kita semua tentu akan merasai (azab itu).

Arnavutça: 

andaj, u realizua fjala e Zotit mbi ne. Ne, me të vërtetë, po e shijojmë dënimin,

Bulgarca: 

И се изпълни спрямо нас Словото на нашия Господ. И наистина ще вкусим [мъчението].

Sırpça: 

и реч нашег Господара да ћемо, заиста, да искусимо казну - на нама се остварила,

Çekçe: 

A uskutečnilo se nad námi slovo Pána našeho a zajisté teď ochutnáme... '

Urduca: 

آخرکار ہم اپنے رب کے اِس فرمان کے مستحق ہو گئے کہ ہم عذاب کا مزا چکھنے والے ہیں

Tacikçe: 

Гуфтаи Парвардигорамон бар мо воҷид шуд. Акнун бояд бичашем.

Tatarca: 

Барчасы бердән әйтерләр: – "Раббыбызның сезне ґәзаб кылырмын дигән сүзе безгә лязем булды, инде без ул ґәзабны бүген татучыбыз.

Endonezyaca: 

Maka pastilah putusan (azab) Tuhan kita menimpa atas kita; sesungguhnya kita akan merasakan (azab itu).

Amharca: 

«በእኛም ላይ የጌታችን ቃል ተረጋገጠብን፤ እኛ (ሁላችንም ቅጣቱን) ቀማሾች ነን፡፡

Tamilce: 

“ஆகவே, நம் மீது நமது இறைவனுடைய (தண்டனையின்) வாக்கு உறுதியாகி விட்டது. நிச்சயமாக நாம் (தண்டனையை) சுவைப்பவர்கள்தான்.”

Korece: 

진리인 주님의 말씀이 입증 되었으니 이제 우리는 우리 죄에 대한 벌을 받아야 할 뿐이라

Vietnamca: 

“Giờ đây Lời Thượng Đế của chúng ta đã chứng thực với chúng ta. Chúng ta đành phải nếm hình phạt (của Ngài) mà thôi.”