Arapça:
أَمْ نَجْعَلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ كَالْمُفْسِدِينَ فِي الْأَرْضِ أَمْ نَجْعَلُ الْمُتَّقِينَ كَالْفُجَّارِ
Çeviriyazı:
em nec`alü-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti kelmüfsidîne fi-l'arḍ. em nec`alü-lmütteḳîne kelfüccâr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yoksa, iman edip de salih amel işleyenleri biz, o yeryüzündeki bozguncular gibi yapar mıyız? Yoksa o takva sahiplerini azgın günahkarlar gibi yapar mıyız?
Diyanet İşleri:
Yoksa, inanıp yararlı iş işleyenleri, yeryüzünde, bozguncular gibi mi tutarız? Yoksa, Allah'a karşı gelmekten sakınanları yoldan çıkanlar gibi mi tutarız?
Abdulbakî Gölpınarlı:
İnananlarla iyi işlerde bulunanları, yeryüzündeki bozguncular gibi mi tutacağız, yahut çekinenlere, doğru yoldan çıkanlara ettiğimiz muameleyi mi yapacağız?
Şaban Piriş:
Yoksa, iman edip, salih amellerde bulunanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Yoksa, sakınanları, facirler gibi mi tutacağız?
Edip Yüksel:
İnanıp iyi davrananları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Erdemlilere, yoldan çıkanlar gibi mi davranacağız?
Ali Bulaç:
Yoksa Biz, iman edip salih amellerde bulunanları yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar gibi (bir) mi tutacağız? Ya da muttakileri facirler gibi (bir) mi tutacağız?
Suat Yıldırım:
Biz hiç, iman edip makbul ve güzel iş yapanlara, ülkede fesat çıkararak nizamı bozanlarla aynı muameleleri yapar mıyız? Yahut Allah'ı sayıp kötülüklerden sakınanları, yoldan çıkanlarla bir tutar mıyız?
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ya imân edenleri ve sâlih sâlih amellerde bulunanları yeryüzünde fesada çalışıp duranlar gibi kılar mıyız? Ya muttakîleri günahkârlar gibi kılar mıyız?
Yaşar Nuri Öztürk:
Yoksa biz, iman edip hakka ve barışa yönelik işler yapanları, yeryüzünde fesat çıkaranlarla aynı mı tutacağız? Yoksa takva sahiplerini, arsız sapıklar gibi mi yapacağız?
Bekir Sadak:
And olsun ki Suleyman´i denedik, hukumranligini zayif dusurduk
İbni Kesir:
Yoksa Biz
Adem Uğur:
Yoksa biz, iman edip de iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya (Allah´tan) korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız?
İskender Ali Mihr:
Hiç âmenû olanları (Allah´a ulaşmayı dileyenleri) ve amilüssalihat (nefs tezkiyesi) yapanları, yeryüzünde fesat çıkaranlarla ya da takva sahiplerini, facirlerle bir tutar mıyız?
Celal Yıldırım:
Yoksa biz, imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları, yeryüzünde fesad çıkaranlar gibi mi veya (Allah´tan) korkup (inkâr ve fitneden) sakınanları yozmuş sapıklar gibi mi tutacağız ?
Tefhim ul Kuran:
Yoksa biz, iman edip salih amellerde bulunanları yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar gibi (bir) mi tutacağız? Ya da muttakileri facirler gibi (bir) mi tutacağız?
Fransızca:
Traiterons-Nous ceux qui croient et accomplissent les bonnes oeuvres comme ceux qui commettent du désordre sur terre ? ou traiterons-Nous les pieux comme les pervers ?
İspanyolca:
¿Trataremos a quienes creen y obran bien igual que a quienes corrompen en la tierra, a los temerosos de Alá igual que a los pecadores?
İtalyanca:
Tratteremo forse coloro che credono e fanno il bene alla stessa stregua di coloro che seminano disordine sulla terra? Tratteremo i timorati come i malvagi?
Almanca:
Oder setzen WIR etwa diejenigen, die den Iman verinnerlicht und gottgefällig Gutes getan haben, den auf Erden Verderben-Anrichtenden gleich?! Oder setzen WIR etwa die Muttaqi den die Verfehlungen öffentlich Begehenden gleich?!
Çince:
难道我使信道而且行善者,象在地方作恶者一样吗?难道我使敬畏者,象放肆的人一样吗?
Hollandaca:
Zullen wij met hen, die gelooven en goede werken verrichten, evenzoo doen, als met hen, die verderfelijk op aarde handelen? Zullen wij met den vrome even als met den zondaar handelen?
Rusça:
Неужели Мы приравним тех, кто уверовал и совершал праведные деяния, к тем, кто распространял нечестие на земле? Или же Мы приравним богобоязненных к грешникам?
Somalice:
Miyaan ka yeeleynaa kuwii xaqa rumeeyey oo camal fiican falay sida kuwa hallayn dhulka, mise waxaan kala mid dhigaynaa kuwa dhowrsada kuwa xun oo kale (Gaalada).
Swahilice:
Je! Tuwafanye walio amini na wakatenda mema kama wafanyao uharibifu katika nchi? Au tuwafanye wachamngu kama waovu?
Uygurca:
ئىمان ئېيتقان ۋە ياخشى ئەمەللەرنى قىلغانلارنى يەر يۈزىدە بۇزغۇنچىلىق قىلغانلار بىلەن ئوخشاش قىلامدۇق؟ ياكى تەقۋادارلارنى فاجىرلارغا ئوخشاش قىلامدۇق؟
Japonca:
われが信仰して善行に動しむ者と,地上で悪を行う者と同じに扱うことがあろうか。われが(悪魔に対し)身を守る者と,邪悪の者とを同じに扱うであろうか。
Arapça (Ürdün):
«أم نجعل الذين آمنوا وعملوا الصالحات كالمفسدين في الأرض أم نجعل المتقين كالفجار» نزل لما قال كفار مكة للمؤمنين إنا نعطى في الآخرة مثل ما تعطون، وأم بمعنى همزة الإنكار.
Hintçe:
क्या जिन लोगों ने ईमान कुबूल किया और अच्छे-अच्छे काम किए उनको हम (उन लोगों के बराबर) कर दें जो रूए ज़मीन में फसाद फैलाया करते हैं या हम परहेज़गारों को मिसल बदकारों के बना दें
Tayca:
จะให้เราปฏิบัติต่อบรรดาผู้ศรัทธาและกระทำความดีทั้งหลาย เช่นบรรดาผู้บ่อนทำลายในแผ่นดินกระนั้นหรือ?หรือว่าจะให้เราปฏิบัติต่อบรรดาผู้ยำเกรง เช่นบรรดาคนชั่วกระนั้นหรือ?
İbranice:
האם נשווה את המאמינים עושי הטוב למשחיתים בארץ? או את היראים לרשעים
Hırvatça:
Zar ćemo postupiti s onima koji vjeruju i čine dobro kao s onima koji prave nered na Zemlji, i zar ćemo postupiti s onima koji se grijeha klone isto kao i s grešnicima?!
Rumence:
Îi vom face oare pe cei care cred şi săvârşesc fapte bune deopotrivă cu cei care seamănă stricăciunea pe pământ? Ori îi vom face pe cei temători deopotrivă cu cei neruşinaţi?
Transliteration:
Am najAAalu allatheena amanoo waAAamiloo alssalihati kaalmufsideena fee alardi am najAAalu almuttaqeena kaalfujjari
Türkçe:
Yoksa biz, iman edip hakka ve barışa yönelik işler yapanları, yeryüzünde fesat çıkaranlarla aynı mı tutacağız? Yoksa takva sahiplerini, arsız sapıklar gibi mi yapacağız?
Sahih International:
Or should we treat those who believe and do righteous deeds like corrupters in the land? Or should We treat those who fear Allah like the wicked?
İngilizce:
Shall We treat those who believe and work deeds of righteousness, the same as those who do mischief on earth? Shall We treat those who guard against evil, the same as those who turn aside from the right?
Azerbaycanca:
Yoxsa Biz iman gətirib yaxşı işlər görənləri yer üzündə fitnə-fəsad törədənlərlə eyni tutacağıq?! Yaxud Allahdan qorxub pis əməllərdən çəkinənləri günahkarlara tay edəcəyik?!
Süleyman Ateş:
Yoksa biz, inanıp iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Yoksa korunanları yoldan çıkanlar gibi mi tutacağız?
Diyanet Vakfı:
Yoksa biz, iman edip de iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya (Allah'tan) korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız?
Erhan Aktaş:
Îmân eden ve sâlihâtı yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlarla bir tutar mıyız? Ya da takvâ sahiplerini facirlerle bir tutar mıyız?
Kral Fahd:
Yoksa biz, iman edip de sâlih amel işleyenleri, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya (Allah'tan) korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız?
Hasan Basri Çantay:
Yoksa biz îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) edenleri yer yüzünde fesâd çıkaranlar gibi mi tutacağız? Yahud (Allahdan) korkanları doğru yoldan sapanlar gibi mi sayacağız?
Muhammed Esed:
(Yoksa,) inanıp doğru ve yararlı işler yapanları yeryüzünde bozgunculuk yapanlarla bir mi tutsaydık? Allah´a karşı sorumluluklarının bilincinde olanları yoldan sapmışlarla bir mi tutsaydık?
Gültekin Onan:
Yoksa biz, inanıp salih amellerde bulunanları yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar gibi (bir) mi tutacağız? Ya da muttakileri facirler gibi (bir) mi tutacağız?
Ali Fikri Yavuz:
Yoksa biz, iman edib de salih ameller işliyenleri, o yeryüzündeki müfsidler (müşrikler) gibi yapar mıyız? Yahud Allah’dan korkan takva sahiblerini kâfirler gibi yapar mıyız?
Portekizce:
Porventura, trataremos os fiéis, que praticam o bem, como os corruptores na terra? Ou então trataremos os tementescomo os ignóbeis?
İsveççe:
Eller skulle Vi behandla dem som tror och lever rättskaffens på samma sätt som dem som stör ordningen på jorden och sprider sedefördärv? Skulle Vi behandla de gudfruktiga på samma sätt som dem som har sjunkit djupt i synd?
Farsça:
آیا کسانی که ایمان آورده و کارهای شایسته انجام داده اند مانند مفسدان در زمین قرار می دهیم یا پرهیزکاران را چون بدکاران؟!
Kürtçe:
ئایا ئەوانەی باوەڕیان ھێناوەو کردەوە چاکەکانیان کردووە لەگەڵ خراپەکاران لە زەویدا وەك یەکیان دانێین (لە دوا رۆژدا، نەخێر وانیە) یان پارێزکاران ولەخواترسان وەك بەدکرداران لێ بکەین؟!
Özbekçe:
Йўқ! Биз иймон келтириб, солиҳ амаллар қилганларни ер юзида бузғунчилик қилувчилар каби қилармидик?! Йўқ! Биз тақводорларни фожирлар каби қилармидик?!
Malayca:
Patutkah Kami jadikan orang-orang yang beriman dan beramal soleh itu sama seperti orang-orang yang melakukan kerosakan di muka bumi? Atau patutkah Kami jadikan orang-orang yang bertaqwa sama seperti orang-orang yang berdosa?
Arnavutça:
A do të sillemi me ata që besojnë dhe bëjnë vepra të mira si me turbulluesit në Tokë; apo, vallë do të sillemi me njerëzit e mirë si me njerëzit e këqinj?
Bulgarca:
Нима ще сторим онези, които вярват и вършат праведни дела, да са като сеещите развала по земята? И нима ще сторим богобоязливите да са като разпътните?
Sırpça:
Зар ћемо да поступимо са онима који верују и раде добро као са онима који праве неред на Земљи, и зар ћемо да поступимо са онима који се клоне греха исто као и са грешницима?!
Çekçe:
Máme snad postavit ty, kdož uvěřili a zbožné skutky konali, na roveň s těmi, kdo pohoršení šíří na zemi? A máme bohabojné rovnými učinit s hříšníky?
Urduca:
کیا ہم اُن لوگوں کو جو ایمان لاتے ہیں اور نیک اعمال کرتے ہیں اور اُن کو جو زمین میں فساد کرنے والے ہیں یکساں کر دیں؟ کیا متقیوں کو ہم فاجروں جیسا کر دیں؟
Tacikçe:
Оё касонеро, ки имон овардаанд ва корҳои шоиста кардаанд, монанди фасокунандагон дар замин қарор хоҳем дод? Ё парҳезгоронро чун гуноҳкорон?
Tatarca:
Әйә Без иман китереп изге гамәлләр кылган мөэминнәрне, җир өстендә төрле бозыклык кылучы фасыйклар белән бертигез кылырбызмы? Яки гөнаһтан сакланучы тәкъва мөэминнәрне, гөнаһка чумган залимнәр белән бертигез кылырбызмы? Әлбәттә, тигез кылмабыз, аерырбыз.
Endonezyaca:
Patutkah Kami menganggap orang-orang yang beriman dan mengerjakan amal yang saleh sama dengan orang-orang yang berbuat kerusakan di muka bumi? Patutkah (pula) Kami menganggap orang-orang yang bertakwa sama dengan orang-orang yang berbuat maksiat?
Amharca:
በእውነቱ እነዚያን ያመኑትንና መልካሞችን የሠሩትን በምድር ውስጥ እንደሚያጠፉት እናደርጋለን? ወይስ አላህን ፊረዎቹን እንደ ከሓዲዎቹ እናደርጋለን?
Tamilce:
நம்பிக்கை கொண்டு நன்மைகளை செய்தவர்களை பூமியில் கெட்டதை செய்பவர்களைப் போன்று ஆக்குவோமா? அல்லது, இறையச்சம் உள்ளவர்களை பாவிகளைப் போன்று ஆக்குவோமா?
Korece:
하나님이 믿음으로 선을 행하는 자들을 지상에서 해악을 저 지른 자들처럼 대우한단 말이뇨 하나님이 사악함을 멀리하는 자와사악한 자를 동일하게 다룰 수 있겠느뇨
Vietnamca:
Lẽ nào TA lại đối xử với những người có đức tin và hành thiện giống như (đối với) những kẻ thối nát trên trái đất? Hoặc lẽ nào TA lại đối xứ với những người ngoan đạo giống như (đối với) những kẻ hư đốn và tội lỗi?
Ayet Linkleri: