Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

73

Ayet No: 

3861

Sayfa No: 

448

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَانظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُنذَرِينَ

Çeviriyazı: 

fenżur keyfe kâne `âḳibetü-lmünẕerîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sonra da bak o uyarılanların sonu nasıl oldu?

Diyanet İşleri: 

Uyarıldığı halde yola gelmeyenlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak!

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bak da gör, korkutulanların sonucu ne oldu.

Şaban Piriş: 

Uyarılanların sonu nasıl oldu bir bak!

Edip Yüksel: 

Uyarılanların sonunun nasıl olduğuna bir bak.

Ali Bulaç: 

Uyarılanların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.

Suat Yıldırım: 

İşte bak ve düşün: O uyarılanların âkıbeti nice oldu?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

37:72

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bir bak, nasıl oldu uyarılanların sonu!

Bekir Sadak: 

37:78

İbni Kesir: 

Bir bak

Adem Uğur: 

Uyarılanların âkıbetinin ne olduğuna bir bak!

İskender Ali Mihr: 

O zaman uyarılanların akıbetleri nasıl oldu, bak!

Celal Yıldırım: 

Artık sen, o uyarılanların sonunun ne olduğuna bir bak!

Tefhim ul Kuran: 

Uyarılıp korkutulanların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.

Fransızca: 

Regarde donc ce qu'il est advenu de ceux qui ont été avertis !

İspanyolca: 

¡Y mira cómo terminaron aquéllos que habían sido advertidos!

İtalyanca: 

Considera cosa avvenne a quelli che furono ammoniti,

Almanca: 

So siehe, wie das Anschließende der Gewarnten war!

Çince: 

你看!被警告者的结局是怎样的?

Hollandaca: 

Maar zie hoe ellendig het einde was van degenen, die gewaarschuwd werden.

Rusça: 

Посмотри же, каким был конец всех тех, кого предостерегали,

Somalice: 

Ee eeg siday noqotay cidhibtii kuwii loo digay.

Swahilice: 

Basi hebu angalia ulikuwaje mwisho wa walio onywa.

Uygurca: 

ئاگاھلاندۇرۇلغۇچىلارنىڭ ئاقىۋىتىنىڭ قانداق بولىدىغانلىقىغا قارىغىن

Japonca: 

見るがいい。警告されても無視した者の最後が,どうであったかを。

Arapça (Ürdün): 

«فانظر كيف كان عاقبة المنذَرين» الكافرين: أي عاقبتهم العذاب.

Hintçe: 

ज़रा देखो तो कि जो लोग डराए जा चुके थे उनका क्या बुरा अन्जाम हुआ

Tayca: 

ดังนั้นเจ้าจงดูเถิดว่า ผลสุดท้ายของพวกที่ถูกเตือนนั้นเป็นอย่างไร ?

İbranice: 

וראה מה היה סופם של המוזהרים

Hırvatça: 

zato pogledaj kakav je bio kraj onih koji su bili upozoravani,

Rumence: 

Vezi cum a fost sfârşitul celor care li s-a predicat,

Transliteration: 

Faonthur kayfa kana AAaqibatu almunthareena

Türkçe: 

Bir bak, nasıl oldu uyarılanların sonu!

Sahih International: 

Then look how was the end of those who were warned -

İngilizce: 

Then see what was the end of those who were admonished (but heeded not),-

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Bir gör o qorxudulanların (lakin düz yola gəlməyənlərin) axırı necə oldu!

Süleyman Ateş: 

Bak, o uyarılanların sonu nice oldu.

Diyanet Vakfı: 

Uyarılanların akıbetinin ne olduğuna bir bak!

Erhan Aktaş: 

Uyarılanların sonlarının nasıl olduğuna bir bak!

Kral Fahd: 

Uyarılanların âkıbetinin ne olduğuna bir bak!

Hasan Basri Çantay: 

Bak, o korkutulanların akıbeti nice oldu!

Muhammed Esed: 

Bak şu uyarılmış olanların haline!

Gültekin Onan: 

Uyarılanların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.

Ali Fikri Yavuz: 

Şimdi bak, o korkutulanların akıbeti (helâk edilişleri) nasıl oldu?

Portekizce: 

Observa, pois, qual foi a sorte dos admoestados.

İsveççe: 

och se hur slutet blev för dem som varnades [förgäves] -

Farsça: 

پس با تأمل بنگر سرانجام بیم داده شدگان چگونه بود؟

Kürtçe: 

ئەمجا (ئەی موحەممەد ﷺ) سەرنج بدە سەرئەنجامی ترسێنراوەکان چۆن بوو

Özbekçe: 

Бас, огоҳлантирилганларнинг оқибати қандоқ бўлганига назар сол.

Malayca: 

Maka lihatlah bagaimana kesudahan orang-orang (yang mendustakan Rasul-rasul Kami) setelah diberi amaran, -

Arnavutça: 

E, shiko se çfarë qe fundi i atyre që u paralajmëruan,

Bulgarca: 

И виж какъв бе краят на предупреждаваните,

Sırpça: 

зато погледај какав је био крај оних који су били упозоравани,

Çekçe: 

Pohleď však, jaký byl konec varovaných

Urduca: 

اب دیکھ لو کہ اُن تنبیہ کیے جانے والوں کا کیا انجام ہوا

Tacikçe: 

Пас бингар, ки саранҷоми он бимёфтагон чӣ гуна буд.

Tatarca: 

Күр! Куркытылып та пәйгамбәрләрне ялганга тотучыларның ахыры ничек булды, әлбәттә, һәлак булдылар.

Endonezyaca: 

Maka perhatikanlah bagaimana kesudahan orang-orang yang diberi peringatan itu.

Amharca: 

የተስፈራሪዎቹም መጨረሻ እንዴት እንደነበረ ተመልከት፡፡

Tamilce: 

ஆகவே, எச்சரிக்கப்பட்டவர்களின் முடிவு எப்படி இருந்தது என்று (நபியே) நீர் பார்ப்பீராக!

Korece: 

경고를 받고도 주의하지 아 니한 이들의 종말이 어떠 했더뇨

Vietnamca: 

Do đó, Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy nhìn xem kết cuộc của những kẻ đã được cảnh báo đã bị ra sao.