Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

135

Ayet No: 

3923

Sayfa No: 

451

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِرِينَ

Çeviriyazı: 

illâ `acûzen fi-lgâbirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ancak geride kalıp batanlar içinde kalan yaşlı bir kadın hariç.

Diyanet İşleri: 

Geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında, Lut'u ve ailesinin hepsini kurtarmıştık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ancak bir kocakarı, kalanlar arasındaydı.

Şaban Piriş: 

Sadece geride kalanlardan olan yaşlı bir kadın dışında.

Edip Yüksel: 

Ancak geride kalan yaşlı kadın hariç.

Ali Bulaç: 

Geride bırakılanlar arasında bir yaşlı kadın dışında.

Suat Yıldırım: 

Onun suçlu kentini cezalandırırken, geride kalanlar arasında yer alan yaşlı eşi hariç, kendisini ve ailesini kurtardık.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Azap içinde kalanlar arasındaki bir kocakarı müstesna.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ancak terk edilenler içinde kalan kocakarı hariç.

Bekir Sadak: 

Gemide olanlarla karsilikli kura cekmisti de yenilenlerden olmustu, bu sebeple denize atilmisti.

İbni Kesir: 

Geridekiler arasında kalan bir kocakarı müstesna.

Adem Uğur: 

Ancak geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında,

İskender Ali Mihr: 

Geride kalanlar arasında acuze bir kadın hariç.

Celal Yıldırım: 

Ancak geride kalanlardan bir yaşlı kadın müstesna..

Tefhim ul Kuran: 

Geride bırakılanlar arasında bir yaşlı kadın dışında.

Fransızca: 

sauf une vieille femme qui devait disparaître avec les autres,

İspanyolca: 

salvo a una vieja entre los que se rezagaron.

İtalyanca: 

eccetto una vecchia [che fu] tra coloro che restarono indietro,

Almanca: 

außer einer Alten, sie war 3 unter den Vergangenen.

Çince: 

惟有一个老妇人和其余的人,没有获得拯救。

Hollandaca: 

Behalve eene oude vrouw, zijne huisvrouw, die omkwam met hen die achterbleven.

Rusça: 

кроме старухи, которая была в числе оставшихся позади.

Somalice: 

marka laga reebo Cajuuso (haweeneydiisii) oo ku hadhay halaaga.

Swahilice: 

Isipo kuwa mwanamke mkongwe katika wale walio bakia nyuma.

Uygurca: 

پەقەت موماي (يەنى لۇتنىڭ ئايالى) نى قالدۇرۇپ ھالاك قىلدۇق

Japonca: 

後に残る者の中にいた,老婆の外は。

Arapça (Ürdün): 

«إلا عجوزا في الغابرين» أي الباقين في العذاب.

Hintçe: 

मगर एक (उनकी) बूढ़ी बीबी जो पीछे रह जाने वालों ही में थीं

Tayca: 

นอกจากหญิงแก่คนหนึ่งเหลืออยู่ในหมู่ผู้รั้งท้าย

İbranice: 

חוץ מקשישה אשר נותרה עם הנענשים

Hırvatça: 

osim starice, ona je bila sa onima koji su nastradali,

Rumence: 

afară de o bătrână ce a fost între cei rămaşi în urmă!

Transliteration: 

Illa AAajoozan fee alghabireena

Türkçe: 

Ancak terk edilenler içinde kalan kocakarı hariç.

Sahih International: 

Except his wife among those who remained [with the evildoers].

İngilizce: 

Except an old woman who was among those who lagged behind:

Azerbaycanca: 

Yalnız əzab içində qalanlar arasında olan qoca qarıdan (Lutun övrətindən) başqa!

Süleyman Ateş: 

Yalnız (azabda) kalacaklar arasında bulunan acuze bir kadın hariç.

Diyanet Vakfı: 

Ancak geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında,

Erhan Aktaş: 

Ancak geride kalan acuze(1) bir kadın hariç.

Kral Fahd: 

Geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında,

Hasan Basri Çantay: 

(Azâbda) kalanlar içinde bırakılan bir koca karı müstesna idi.

Muhammed Esed: 

geride kalanlar arasında bulunan yaşlı bir kadın dışında;

Gültekin Onan: 

Geride bırakılanlar arasında bir yaşlı kadın dışında.

Ali Fikri Yavuz: 

Ancak (imansız zevcesi) bir koca karı azab içinde kalanlar arasında oldu.

Portekizce: 

Exceto uma anciã, que se contou entre os deixados para trás.

İsveççe: 

utom en gammal kvinna, som var bland dem som dröjde sig kvar,

Farsça: 

مگر پیرزنی را که در میان باقی ماندگان [در شهر] بود.

Kürtçe: 

بێجگە لەپیرەژنێك (خێزانی لوط ) کە لە تیاچووەکان بوو

Özbekçe: 

Магар бир кампиргина (азобда) қолгувчилардан бўлди.

Malayca: 

Kecuali seorang perempuan tua tertinggal dalam golongan yang dibinasakan.

Arnavutça: 

pos plakës që ka mbetur me të tjerët (të dënurarit),

Bulgarca: 

освен [жена му -] една старица, която бе сред оставащите.

Sırpça: 

осим старице, она је била са онима који су настрадали,

Çekçe: 

kromě stařeny jedné, jež zůstala s opozdilci,

Urduca: 

سوائے ایک بڑھیا کے جو پیچھے رہ جانے والوں میں سے تھی

Tacikçe: 

Ғайри пиразане, ки бо мардуми шаҳр бимонд.

Tatarca: 

Мәгәр аның хатынын ґәзабта кылучылардан кылдык.

Endonezyaca: 

kecuali seorang perempuan tua (isterinya yang berada) bersama-sama orang yang tinggal.

Amharca: 

(በቅጣቱ ውስጥ) ከቀሪዎቹ የሆነችው አሮጊት ብቻ ስትቀር፡፡

Tamilce: 

(தண்டனையில்) தங்கி விடுபவர்களில் (ஒருவராக இருந்த அவரது குடும்பத்தைச் சேர்ந்த) ஒரு மூதாட்டியைத் தவிர.

Korece: 

그러나 뒤에 남은 한 늙은 여성은 제외되었노라

Vietnamca: 

Trừ vợ của Y (là kẻ vô đức tin), nữ ta sẽ ở cùng đám người bị trừng phạt.