
fekeẕẕebûhü feinnehüm lemuḥḍarûn.
Arapça:
فَكَذَّبُوهُ فَإِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَ
Türkçe:
Sonunda onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka huzura getirileceklerdir.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Fakat onlar, onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka (cehennemde) hazır bulundurulacaklardır.
Diyanet Vakfı:
Bunun üzerine İlyas'ı yalanladılar. Onun için onların hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir.
İngilizce:
But they rejected him, and they will certainly be called up (for punishment),-
Fransızca:
Ils le traitèrent de menteur. Et bien, ils seront emmenées (au châtiment).
Almanca:
Dann bezichtigten sie ihn der Lüge, gewiß, so werden sie doch ausgeliefert,
Rusça:
Они сочли его лжецом, и все они непременно будут собраны в Аду,
Açıklama:

illâ `ibâde-llâhi-lmuḫleṣîn.
Arapça:
إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ
Türkçe:
Allah'ın samimi, seçkin kulları müstesna.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ancak Allah'ın ihlaslı kulları müstesna.
Diyanet Vakfı:
Ancak Allah'ın ihlaslı kulları müstesna.
İngilizce:
Except the sincere and devoted Servants of Allah (among them).
Fransızca:
Exception faite des serviteurs élus d'Allah.
Almanca:
ausgenommen sind ALLAHs auserwählte Diener.
Rusça:
кроме избранных (или искренних) рабов Аллаха.
Açıklama:

veteraknâ `aleyhi fi-l'âḫirîn.
Arapça:
وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْآخِرِينَ
Türkçe:
Sonrakiler içinde İlyas'ı hatırlatacak bir şey de bıraktık.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ona da sonrakiler içinde şunu bıraktık:
Diyanet Vakfı:
Sonra gelenler içinde, kendisine bir ün bıraktık,
İngilizce:
And We left (this blessing) for him among generations (to come) in later times:
Fransızca:
Et Nous perpétuâmes son renom dans la postérité :
Almanca:
Und WIR ließen über ihn (Lob) bei den Letzten.
Rusça:
Мы оставили о нем в последующих поколениях добрую молву.
Açıklama:

selâmün `alâ ilyâsîn.
Arapça:
سَلَامٌ عَلَىٰ إِلْ يَاسِينَ
Türkçe:
Selam olsun İlyas'a!
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Selam olsun İlyâsîn'e.
Diyanet Vakfı:
"İlyas'a selam!" dedik.
İngilizce:
Peace and salutation to such as Elias!
Fransızca:
"Paix sur Elie et ses adeptes".
Almanca:
Salam sei über Ilyas.
Rusça:
Мир Ильясину (Ильясу, или семейству Йасина)!
Açıklama:

innâ keẕâlike neczi-lmuḥsinîn.
Arapça:
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ
Türkçe:
Güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz biz.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız.
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz biz, iyileri işte böyle mükafatlandırırız.
İngilizce:
Thus indeed do We reward those who do right.
Fransızca:
Ainsi récompensons-Nous les bienfaisants,
Almanca:
Gewiß, solcherart vergelten WIR den Muhsin.
Rusça:
Воистину, так Мы воздаем творящим добро.
Açıklama:

innehû min `ibâdine-lmü'minîn.
Arapça:
إِنَّهُ مِنْ عِبَادِنَا الْمُؤْمِنِينَ
Türkçe:
Bizim inanan kullarımızdandı o.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Çünkü o bizim mümin kullarımızdandı.
Diyanet Vakfı:
Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandı.
İngilizce:
For he was one of our believing Servants.
Fransızca:
car il était du nombre de Nos serviteurs croyants.
Almanca:
Gewiß, er ist von Unseren iman-verinnerlichenden Dienern.
Rusça:
Воистину, он - один из Наших верующих рабов.
Açıklama:

veinne lûṭal lemine-lmürselîn.
Arapça:
وَإِنَّ لُوطًا لَّمِنَ الْمُرْسَلِينَ
Türkçe:
Hiç kuşkusuz, Lût da peygamberlerdendi.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz Lût da gönderilen peygamberlerdendir.
Diyanet Vakfı:
Lut da elbette peygamberlerdendi.
İngilizce:
So also was Lut among those sent (by Us).
Fransızca:
Et Lot. était, certes, du nombre des Messagers.
Almanca:
Und gewiß, Lut ist doch von den Gesandten.
Rusça:
Лут (Лот) также был одним из посланников.
Açıklama:

iẕ necceynâhü veehlehû ecme`în.
Arapça:
إِذْ نَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ أَجْمَعِينَ
Türkçe:
Onu ve ailesini toptan kurtarmıştık biz.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hani biz onu ve ailesinin tamamını kurtarmıştık.
Diyanet Vakfı:
Hani biz Lut'u ve ailesinin hepsini kurtardık.
İngilizce:
Behold, We delivered him and his adherents, all
Fransızca:
Quand Nous le sauvâmes, lui et sa famille, tout entière,
Almanca:
(Erinnere daran), als WIR ihn und seine Familie allesamt erretteten
Rusça:
Мы спасли его и всю его семью,
Açıklama:

illâ `acûzen fi-lgâbirîn.
Arapça:
إِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِرِينَ
Türkçe:
Ancak terk edilenler içinde kalan kocakarı hariç.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ancak geride kalıp batanlar içinde kalan yaşlı bir kadın hariç.
Diyanet Vakfı:
Ancak geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında,
İngilizce:
Except an old woman who was among those who lagged behind:
Fransızca:
sauf une vieille femme qui devait disparaître avec les autres,
Almanca:
außer einer Alten, sie war 3 unter den Vergangenen.
Rusça:
кроме старухи, которая была в числе оставшихся позади.
Açıklama:

ŝümme demmerne-l'âḫarîn.
Arapça:
ثُمَّ دَمَّرْنَا الْآخَرِينَ
Türkçe:
Sonra ötekileri yerle bir ettik.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sonra diğerlerini helak etmiştik.
Diyanet Vakfı:
Sonra diğerlerini yok ettik.
İngilizce:
Then We destroyed the rest.
Fransızca:
Et Nous détruisîmes les autres
Almanca:
Dann vernichteten WIR die anderen.
Rusça:
Затем Мы уничтожили всех остальных.
Açıklama:
Sayfalar
