Sayfa 451

 
00:00

fekeẕẕebûhü feinnehüm lemuḥḍarûn.

Arapça:

فَكَذَّبُوهُ فَإِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَ

Türkçe:

Sonunda onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka huzura getirileceklerdir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Fakat onlar, onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka (cehennemde) hazır bulundurulacaklardır.

Diyanet Vakfı:

Bunun üzerine İlyas'ı yalanladılar. Onun için onların hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir.

İngilizce:

But they rejected him, and they will certainly be called up (for punishment),-

Fransızca:

Ils le traitèrent de menteur. Et bien, ils seront emmenées (au châtiment).

Almanca:

Dann bezichtigten sie ihn der Lüge, gewiß, so werden sie doch ausgeliefert,

Rusça:

Они сочли его лжецом, и все они непременно будут собраны в Аду,

Açıklama:
 
00:00

illâ `ibâde-llâhi-lmuḫleṣîn.

Arapça:

إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ

Türkçe:

Allah'ın samimi, seçkin kulları müstesna.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ancak Allah'ın ihlaslı kulları müstesna.

Diyanet Vakfı:

Ancak Allah'ın ihlaslı kulları müstesna.

İngilizce:

Except the sincere and devoted Servants of Allah (among them).

Fransızca:

Exception faite des serviteurs élus d'Allah.

Almanca:

ausgenommen sind ALLAHs auserwählte Diener.

Rusça:

кроме избранных (или искренних) рабов Аллаха.

Açıklama:
 
00:00

veteraknâ `aleyhi fi-l'âḫirîn.

Arapça:

وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْآخِرِينَ

Türkçe:

Sonrakiler içinde İlyas'ı hatırlatacak bir şey de bıraktık.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ona da sonrakiler içinde şunu bıraktık:

Diyanet Vakfı:

Sonra gelenler içinde, kendisine bir ün bıraktık,

İngilizce:

And We left (this blessing) for him among generations (to come) in later times:

Fransızca:

Et Nous perpétuâmes son renom dans la postérité :

Almanca:

Und WIR ließen über ihn (Lob) bei den Letzten.

Rusça:

Мы оставили о нем в последующих поколениях добрую молву.

Açıklama:
 
00:00

selâmün `alâ ilyâsîn.

Arapça:

سَلَامٌ عَلَىٰ إِلْ يَاسِينَ

Türkçe:

Selam olsun İlyas'a!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Selam olsun İlyâsîn'e.

Diyanet Vakfı:

"İlyas'a selam!" dedik.

İngilizce:

Peace and salutation to such as Elias!

Fransızca:

"Paix sur Elie et ses adeptes".

Almanca:

Salam sei über Ilyas.

Rusça:

Мир Ильясину (Ильясу, или семейству Йасина)!

Açıklama:
 
00:00

innâ keẕâlike neczi-lmuḥsinîn.

Arapça:

إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ

Türkçe:

Güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz biz.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

İşte biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız.

Diyanet Vakfı:

Şüphesiz biz, iyileri işte böyle mükafatlandırırız.

İngilizce:

Thus indeed do We reward those who do right.

Fransızca:

Ainsi récompensons-Nous les bienfaisants,

Almanca:

Gewiß, solcherart vergelten WIR den Muhsin.

Rusça:

Воистину, так Мы воздаем творящим добро.

Açıklama:
 
00:00

innehû min `ibâdine-lmü'minîn.

Arapça:

إِنَّهُ مِنْ عِبَادِنَا الْمُؤْمِنِينَ

Türkçe:

Bizim inanan kullarımızdandı o.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Çünkü o bizim mümin kullarımızdandı.

Diyanet Vakfı:

Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandı.

İngilizce:

For he was one of our believing Servants.

Fransızca:

car il était du nombre de Nos serviteurs croyants.

Almanca:

Gewiß, er ist von Unseren iman-verinnerlichenden Dienern.

Rusça:

Воистину, он - один из Наших верующих рабов.

Açıklama:
 
00:00

veinne lûṭal lemine-lmürselîn.

Arapça:

وَإِنَّ لُوطًا لَّمِنَ الْمُرْسَلِينَ

Türkçe:

Hiç kuşkusuz, Lût da peygamberlerdendi.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Şüphesiz Lût da gönderilen peygamberlerdendir.

Diyanet Vakfı:

Lut da elbette peygamberlerdendi.

İngilizce:

So also was Lut among those sent (by Us).

Fransızca:

Et Lot. était, certes, du nombre des Messagers.

Almanca:

Und gewiß, Lut ist doch von den Gesandten.

Rusça:

Лут (Лот) также был одним из посланников.

Açıklama:
 
00:00

iẕ necceynâhü veehlehû ecme`în.

Arapça:

إِذْ نَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ أَجْمَعِينَ

Türkçe:

Onu ve ailesini toptan kurtarmıştık biz.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Hani biz onu ve ailesinin tamamını kurtarmıştık.

Diyanet Vakfı:

Hani biz Lut'u ve ailesinin hepsini kurtardık.

İngilizce:

Behold, We delivered him and his adherents, all

Fransızca:

Quand Nous le sauvâmes, lui et sa famille, tout entière,

Almanca:

(Erinnere daran), als WIR ihn und seine Familie allesamt erretteten

Rusça:

Мы спасли его и всю его семью,

Açıklama:
 
00:00

illâ `acûzen fi-lgâbirîn.

Arapça:

إِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِرِينَ

Türkçe:

Ancak terk edilenler içinde kalan kocakarı hariç.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ancak geride kalıp batanlar içinde kalan yaşlı bir kadın hariç.

Diyanet Vakfı:

Ancak geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında,

İngilizce:

Except an old woman who was among those who lagged behind:

Fransızca:

sauf une vieille femme qui devait disparaître avec les autres,

Almanca:

außer einer Alten, sie war 3 unter den Vergangenen.

Rusça:

кроме старухи, которая была в числе оставшихся позади.

Açıklama:
 
00:00

ŝümme demmerne-l'âḫarîn.

Arapça:

ثُمَّ دَمَّرْنَا الْآخَرِينَ

Türkçe:

Sonra ötekileri yerle bir ettik.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sonra diğerlerini helak etmiştik.

Diyanet Vakfı:

Sonra diğerlerini yok ettik.

İngilizce:

Then We destroyed the rest.

Fransızca:

Et Nous détruisîmes les autres

Almanca:

Dann vernichteten WIR die anderen.

Rusça:

Затем Мы уничтожили всех остальных.

Açıklama:

Sayfalar

Sayfa 451 beslemesine abone olun.