Arapça:
وَنَجَّيْنَاهُمَا وَقَوْمَهُمَا مِنَ الْكَرْبِ الْعَظِيمِ
Çeviriyazı:
venecceynâhümâ veḳavmehümâ mine-lkerbi-l`ażîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Diyanet İşleri:
İkisini ve milletlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İkisini ve kavimlerini, büyük bir sıkıntıdan kurtardık.
Şaban Piriş:
O ikisini ve kavimlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.
Edip Yüksel:
İkisini ve halklarını o büyük felaketten kurtardık.
Ali Bulaç:
Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.
Suat Yıldırım:
Onları da, milletlerini de müthiş bir gaileden kurtardık.
Ömer Nasuhi Bilmen:
37:114
Yaşar Nuri Öztürk:
Onları ve toplumlarını büyük sıkıntıdan kurtardık.
Bekir Sadak:
Dogrusu Biz, iyileri boylece mukafatlandiririz.
İbni Kesir:
O ikisini de, kavimlerini de büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.
Adem Uğur:
Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
İskender Ali Mihr:
Ve ikisini ve onların kavimlerini kerbil azîmden (büyük üzüntüden) kurtardık.
Celal Yıldırım:
İkisini de, milletlerini de büyük bir sıkıntı ve üzüntüden kurtardık.
Tefhim ul Kuran:
Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.
Fransızca:
et les sauvâmes ainsi que leur peuple, de la grande angoisse,
İspanyolca:
Les salvamos, a ellos y a su pueblo, de un grave apuro.
İtalyanca:
salvammo loro e il loro popolo dall'angoscia più grande,
Almanca:
und erretteten beide und ihre Leute von der riesengroßen Not.
Çince:
我曾使他们俩及其宗族,得免于大难。
Hollandaca:
En wij bevrijdden hen en hun volk van eene groote ellende.
Rusça:
Мы спасли их обоих и их народ от великой печали.
Somalice:
Waana ka korinay iyaga iyo Qoomkooda dhibaatadii waynayd.
Swahilice:
Na tukawaokoa wao na watu wao kutokana na dhiki kubwa.
Uygurca:
ئۇلارنى ۋە ئۇلارنىڭ قەۋمىنى (يەنى بەنى ئىسرائىلنى) چوڭ غەمدىن (يەنى پىرئەۋننىڭ ئۇلارنى قۇل قىلىشىدىن) خالاس تاپقۇزدۇق
Japonca:
またかれら両人,そしてその民を大きな災難から救い出し,
Arapça (Ürdün):
«ونجيناهما وقومهما» بني إسرائيل «من الكرب العظيم» أي استعباد فرعون إياهم.
Hintçe:
और खुद दोनों को और इनकी क़ौम को बड़ी (सख्त) मुसीबत से नजात दी
Tayca:
และเราได้ช่วยเขาทั้งสองและหมู่ชนของเขาทั้งสอง ให้พ้นจากความเคราะห์ร้ายอันใหญ่หลวง
İbranice:
וחילצנו אותם ואת בני עמם מהאסון האדיר
Hırvatça:
pa i njih i narod njihov nevolje velike spasili,
Rumence:
i-am mântuit pe ei şi pe poporul lor de potopul cel mare.
Transliteration:
Wanajjaynahuma waqawmahuma mina alkarbi alAAatheemi
Türkçe:
Onları ve toplumlarını büyük sıkıntıdan kurtardık.
Sahih International:
And We saved them and their people from the great affliction,
İngilizce:
And We delivered them and their people from (their) Great Calamity;
Azerbaycanca:
Onların hər ikisini böyük fəlakətdən (Fir’onun əsarətindən, yaxud suda boğulmaqdan) qurtardıq.
Süleyman Ateş:
Onları ve kavimlerini büyük sıkıntıdan kurtardık.
Diyanet Vakfı:
Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Erhan Aktaş:
O ikisini ve onlarla birlikte hareket eden halkı büyük sıkıntıdan kurtardık.
Kral Fahd:
Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Hasan Basri Çantay:
Hem onlar, hem kavmlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Muhammed Esed:
onları ve kavimlerini büyük bir (kölelik) felaket(in)den kurtardık,
Gültekin Onan:
Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.
Ali Fikri Yavuz:
Hem kendilerini, hem (kendilerine iman eden) kavimlerini o büyük felâketten, (suda boğulmaktan) kurtardık.
Portekizce:
E salvamos ambos, juntamente com seu povo, da grande calamidade.
İsveççe:
då Vi räddade dem och deras landsmän ur [träldomens] förbannelse
Farsça:
و آن دو نفر و قومشان را از اندوه بزرگ نجات بخشیدیم،
Kürtçe:
ھەردووکیان و گەلەکەیانمان لە تەنگانە گەورەکە ڕزگار کرد
Özbekçe:
Икковларига ва қавмларига катта ғамдан нажот бердик.
Malayca:
Dan Kami selamatkan keduanya dan kaumnya dari kesusahan yang besar;
Arnavutça:
Dhe i kemi shpëtuar ata, të dy dhe popujt e tyre nga mjerimi i madh,
Bulgarca:
И спасихме и тях, и народа им от огромното бедствие.
Sırpça:
па и њих и њихов народ смо спасили велике невоље,
Çekçe:
a před pohromou nesmírnou jsme je oba i lid jejich zachránili
Urduca:
اُن کو اور ان کی قوم کو کرب عظیم سے نجات دی
Tacikçe:
Он ду ва мардумашонро аз ранҷе бузург наҷот бахшидем.
Tatarca:
Аларны вә кавемнәрен зур бәладән коткардык, ягъни Фиргауннең золымыннан вә суга батудан коткардык.
Endonezyaca:
Dan Kami selamatkan keduanya dan kaumnya dari bencana yang besar.
Amharca:
እነርሱንም ሕዝቦቻቸውንም ከታላቅ ጭንቅ አዳንን፡፡
Tamilce:
அவ்விருவரையும் அவ்விருவரின் மக்களையும் பெரிய துக்கத்தில் இருந்து பாதுகாத்தோம்.
Korece:
하나님은 그들과 그들의 백
Vietnamca:
TA đã giải cứu hai người họ và đám dân của họ (Israel) thoát khỏi đại họa (sự đuổi cùng giết tận của Pha-ra-ông).
Ayet Linkleri: