Arapça:
وَقَالُوا نَحْنُ أَكْثَرُ أَمْوَالًا وَأَوْلَادًا وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّبِينَ
Çeviriyazı:
veḳâlû naḥnü ekŝeru emvâlev veevlâdev vemâ naḥnü bimü`aẕẕebîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve yine dediler ki: "Biz malca da daha çoğuz, evlatça da, bize azab edilmez."
Diyanet İşleri:
Ve dediler ki: "Malları ve çocukları en çok olan bizleriz, azaba uğratılacak da değiliz"
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve biz demişlerdi, mal bakımından da daha fazla mala sahibiz, evlat bakımından da topluluğumuz daha çok ve bize azap edilemez.
Şaban Piriş:
Bizim malımız ve evladımız daha çok. Biz, azap görecek de değiliz, dediler.
Edip Yüksel:
Hatta, "Bizim paramız ve çocuklarımız daha çoktur; biz cezalandırılmayacağız," dediler.
Ali Bulaç:
Ve: “Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve bir azaba uğratılacak da değiliz” de demişlerdir.
Suat Yıldırım:
Ve ilave ettiler: “Bizim malımız da, evladımız da sizinkinden daha fazla, sizden daha güçlüyüz.Biz öyle iddia ettiğiniz gibi azaba falan da uğrayacak değiliz!” [26,111; 11,27; 6,53-133; 23-55-56; 9,55; 7,4; 11-17]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve dediler ki: «Biz emvâlce ve evlatca daha çoğuz ve biz azap görecek kimseler değiliz.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Şunu da söylemişlerdir: "Biz, malca da evlatça da çoğuz. Azaba uğratılacak olanlar, bizler değiliz."
Bekir Sadak:
Melekler: «Hasa, bizim dostumuz onlar degil, Sensin. Hayir
İbni Kesir:
Ve dediler ki: Biz, malca ve evladca daha çoğuz. Hem biz, azab edilecekler değiliz.
Adem Uğur:
Ve dediler ki: Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak da değiliz.
İskender Ali Mihr:
Ve: "
Celal Yıldırım:
Hem diyorlar ki, «biz malca da, evlâdca da daha çoğuz ve biz azaba da uğratılacak değiliz.»
Tefhim ul Kuran:
Ve: «Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve biz azaba uğratılacak da değiliz» de demişlerdir.
Fransızca:
Et ils dirent : "Nous avons d'avantage de richesses et d'enfants et nous ne serons pas châtiés".
İspanyolca:
Y que no dijeran: «Nosotros tenemos más hacienda e hijos. No se nos castigará».
İtalyanca:
Dissero: «Abbiamo ricchezze più grandi e figli, quindi non saremo castigati».
Almanca:
Und sie sagten: "Wir haben mehr Kinder und Vermögen und wir werden nie gepeinigt!"
Çince:
他们说:我人财产更富,儿子更多,我人将来绝不针受惩罚。
Hollandaca:
En de bewoners van Mekka zeiden ook: Wij hebben grooteren overvloed van kinderen en rijkdommen dan gij; niet wij zullen hiernamaals worden gestraft.
Rusça:
Они говорили: "У нас больше богатства и детей, и нас не подвергнут мучениям".
Somalice:
Waxayna dhaheen anagaa xoolo iyo Caruurba idinka badan, nalamana cadaabayo.
Swahilice:
Na wakasema: Sisi tuna mali mengi zaidi na watoto, wala sisi hatutaadhibiwa.
Uygurca:
ئۇلار يەنە: «بىزنىڭ ماللىرىمىز ۋە بالىلىرىمىز ئەڭ كۆپ، بىز ئازابلانمايمىز» دېدى
Japonca:
「また,わたしたちは多くの財産と子女があるので,懲罰される(ような)ことはありません。」とも言った。
Arapça (Ürdün):
«وقالوا نحن أكثر أموالا وأولادا» ممن آمن «وما نحن بمعذبين».
Hintçe:
और ये भी कहने लगे कि हम तो (ईमानदारों से) माल और औलाद में कहीं ज्यादा है और हम पर आख़ेरत में (अज़ाब) भी नहीं किया जाएगा
Tayca:
และพวกเขาได้กล่าวอีกว่า “พวกเรามีทรัพย์สินและลูกหลานมากกว่า และพวกเราจะไม่ถูกลงโทษ”
İbranice:
ואמרו: 'יש לנו הרבה רכוש ובנים ולפיכך לא יבוא עלינו עונש
Hırvatça:
I uz to su govorili: "Imamo više imetka i djece; mi nećemo biti patnji podvrgnuti!"
Rumence:
Şi să adauge: “Noi avem din belşug averi şi copii, aşa că nu vom fi osândiţi.”
Transliteration:
Waqaloo nahnu aktharu amwalan waawladan wama nahnu bimuAAaththabeena
Türkçe:
Şunu da söylemişlerdir: "Biz, malca da evlatça da çoğuz. Azaba uğratılacak olanlar, bizler değiliz."
Sahih International:
And they said, "We are more [than the believers] in wealth and children, and we are not to be punished."
İngilizce:
They said: "We have more in wealth and in sons, and we cannot be punished."
Azerbaycanca:
Onlar: “Bizim mal-dövlətimiz və övladımız (iman gətirən bu yoxsullarınkından) daha çoxdur və bizə əzab da verilməyəcəkdir (əgər Allah bizdən razı olamsaydı, bol ruzi verməzdi)” – dedilər.
Süleyman Ateş:
Ve dediler ki: "Biz malca ve evladça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak değiliz."
Diyanet Vakfı:
Ve dediler ki: Biz malca ve evlatça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak da değiliz.
Erhan Aktaş:
“Biz, varlık ve evlat olarak çok daha fazlayız. Ve biz, azâp görecek de değiliz.” dediler.
Kral Fahd:
Ve: Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak değiliz, dediler.
Hasan Basri Çantay:
Ve: «Biz, dediler, mallarca da, evlâdca da daha çoğuz. Biz azâb edileceklerden değiliz».
Muhammed Esed:
ve sonra eklerler, "Servet ve soy olarak biz (sizden daha) güçlüyüz ve (bu gücümüz sayesinde) azaba uğratılmayacağız!"
Gültekin Onan:
Ve: "
Ali Fikri Yavuz:
Bir de (o refah düşkünleri) dediler ki: “- (Ey Peygamberler), biz mallar ve çocuklar bakımından (sizden) daha fazlayız. (Allah dünyada bize bu kadar mal ihsan ettikten sonra artık ahirette) biz azaba uğratılmayız.”
Portekizce:
E disseram: Nós possuímos mais riquezas e filhos do que vós, e jamais seremos castigados.
İsveççe:
Och: "Vi har större rikedomar [än ni] och flera söner - nej, vi har inget straff att vänta!"
Farsça:
و گفتند: اموال و فرزندان ما از شما بیشتر است و [این دلیل توجه ویژه خدا به ماست؛ بنابراین اگر عذابی هم باشد] ما را عذاب نخواهند کرد.
Kürtçe:
وە ووتیان ئێمە سامان و منداڵمان زۆرترە (لەئێوە) وە ئێمە قەت سزا نادرێین
Özbekçe:
Улар: «Бизнинг молу дунёмиз, бола-чақамиз кўпроқ. Биз азоблангувчи эмасмиз», дерлар.
Malayca:
Dan mereka berkata lagi: "Kami lebih banyak harta benda dan anak pinak, dan kami pula tidak akan diseksa".
Arnavutça:
Dhe, ata thonë: “Na kemi më shumë pasuri dhe fëmijë, e na nuk do të jemi të munduar”.
Bulgarca:
И казваха: “Ние сме с повече имот и деца, и не ще бъдем наказани.”
Sırpça:
И уз то су говорили: „Имамо више имовине и деце; ми нећемо да будемо подвргнути патњи!“
Çekçe:
A dále říkali: 'My hojněji jsme obdařeni bohatstvím i dětmi a nejsme z těch, kdož budou potrestáni!'
Urduca:
انہیں نے ہمیشہ یہی کہا کہ ہم تم سے زیادہ مال اولاد رکھتے ہیں اور ہم ہرگز سزا پانے والے نہیں ہیں
Tacikçe:
Ва гуфтанд: «Молҳову авлоди мо аз ҳама бештар аст ва касе моро азоб накунад».
Tatarca:
Янә ул кәферләр әйттеләр: "Безнең балаларыбыз һәм малларыбыз күбрәктер, кыямәт көнендә без ґәзаб ителмәбез", – дип.
Endonezyaca:
Dan mereka berkata: "Kami lebih banyak mempunyai harta dan anak-anak (daripada kamu) dan kami sekali-kali tidak akan diazab.
Amharca:
«እኛም በገንዘቦችና በልጆች ይበልጥ የበዛን ነን፡፡ እኛም የምንቀጣ አይደለንም» አሉ፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் கூறினார்கள்: “நாங்கள் செல்வங்களாலும் பிள்ளைகளாலும் (உங்களை விட இவ்வுலகில்) அதிகமானவர்கள். (இது எங்கள் மீது இவ்வுலகில் இறைவன் செய்த அருள்.) ஆகவே, நாங்கள் (மறுமையிலும்) அறவே தண்டிக்கப்பட மாட்டோம்.”
Korece:
그들이 말하기를 우리는 보다많은 재산과 자손들이 있으며 또한우리는 벌을 받지 않을 것이라
Vietnamca:
(Những kẻ giàu có đó) nói: “Bọn ta có nhiều tiền của và đông con cái, và bọn ta chắc chắn sẽ không bị trừng phạt.”
Ayet Linkleri: